22.12.2008 13:09
GEÇEN hafta Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde’da yayınlanan bir haber pek fazla ön plana çıkmadı.
Çoğunlukla sağ basın yer verdi.
Başlıkları ise “BOP çöktü” ya da “Hamas’la görüşülmeli” şeklindeydi.
Oysa, olay bundan da öte.
Bir tür bakış açısının değişimini, Türkiye’nin dış politikasındaki farklılaşmayı ortaya koyuyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dış Politika Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu’nun Le Monde’a verdiği röportaj, Fransa’daki Türk Büyükelçiliği’nde yapıldı.
Geçen hafta da yayınlandı. Başdanışmanın görüşleri bir çok noktada Avrupalılar için uç sayılabilecek şeyler.
Dahası Türkiye için de öyle…
Özellikle de Taliban ile ilgili bölümü.
İLGİNÇ TANIMLAMALAR
Davutoğlu, bu röportajda, Ortadoğu’da bazı bölgelerin “Şer ekseni” yerine “İstikrar ekseni” ilan edilmesini istiyor ve şöyle diyor:
“Başta Filistinliler olmak üzere diğer oyuncular, izole edilir veya dışlanırsa, bu gerginliğin tırmanması demektir. Hamas ve diğerleri ile de görüşülebilir.”
Daha sonra Irak ve Afganistan konusu açılıyor.
Davutoğlu’nun yorumları yine ilginç.
Devam edelim:
“Irak’ta El Kaide’yi Amerikalılar yenmedi. Onu Sünni gruplar yendi.
Amerikalılar, pragmatik davranarak bu grupları organize etti.
Afganistan’da Karzai veya batı karşıtı olan tüm Afganistanlılar’ın El Kaide üyesi olduğuna inanılmamalı. Taliban, El Kaide gibi değil.”
Davutoğlu, Taliban ile görüşmelerden yana olduğunu vurguluyor.
Bu konuda Suudiler’in yaklaşımının doğru olduğunu savunuyor ve bunu desteklemek için de, “Türkiye katkıda bulunabilir. Çünkü Afganistan’daki tüm etnik gruplarla çok iyi ilişkilerimiz var” diyor.
Davutoğlu’nun bu sözleri ilk bakışta, “Türkiye bölgede oyuncu olmaya hazırlanıyor” şeklinde algılanabilir.
Doğrusu budur ama sadece bu kadarla kalmaz.
Türkiye’nin “Taliban’a sempatiyle baktığı” şeklindeki yorumları da birlikte getirebilir.
İNANÇLARLA MASAYA OTUR
Bu uluslar arası toplumla, özellikle batıyla gelecekte bir ayrışma noktası olabilir.
Dahası, “Türkiye’ye neler oluyor?” sorularını da getirebilir.
Çünkü onların algılaması daha farklı.
Merak ettiğimiz konu, bu görüşlerin hükümet tarafından paylaşılıp paylaşılmadığıdır.
Bir yandan Taliban’a karşı oraya güç göndermek, diğer yandan onları bir şekilde “legalize etmek” nasıl bir oyunculuk gerektiriyor, biz bilemiyoruz.
Ama bu anlayış, şu andaki Türkiye’nin daha çok “inançları kullanıp”, bununla insanları toplama görüntüsü verdiğini kanıtlıyor.
Modern ve laik Türkiye’ye uyuyor mu?
Ona da siz karar verin…
Biraz önce değindiğimiz gibi, algılaması farklı olan Avrupalılar’ın kafasında farklı imajlar yerleşmeye zaten başlamıştı.
Avrupa kamuoyu son dönemlerde bizi “İran gibi” görmeye başladı bile…
Türban ve çarşafa ilk önce onlar alıştı.
Yolda gördükleri bir Türk kadının başında örtü yoksa şaşırarak bakıyorlar.
Davutoğlu’nun yaptığı bu tür açılımlar ise, Türkiye’nin politikasıyla ilişkin notları verdirecek.
Ve o notlar da, “Türkiye İslam, biz başkayız” şeklinde olacak.
Endişemiz bu…
Bir yanıt yazın