Hasan Pulur
İŞTE “Kaleminden kan damlayan yazar” budur. Kaleminden kan damlamak eski bir deyimdir. Herkesin kaleminden bir şeyler damlar, kiminden kan, kiminden irin, kiminden mürekkep, kiminden de zehir…
Bu örnekleri, Emin Karaca’nın “Türk Basınında Kalem Kavgaları” adlı kitabında da bulabilirsiniz. (x)
Kimler, birbirlerine neler söylemiştir?
* * *
MESELA, siz Hüseyin Cahit Yalçın’ın “Hiçbir insanlık duygusuyla titrememiş pis ve leş kokulu vicdanınızın hırsı, haset ateşleri sönsün” diye yazdığını düşünebilir misiniz?
Daha neler, neler, hele Peyami Sefa, Aziz Nesin kavgaları…
* * *
Ama eski politikacı, bakan, münfesih parti başkanı Hasan Celal Güzel’in geçtiğimiz perşembe ve cuma günkü “Radikal”de yayımlanan yazıları, bize göre, son günlerin, kaleminden kan damlayan değil, kan püskürten yazılardır.
Hasan Celal Güzel, “Ermenilerden özür dileyelim” kampanyasına çok kızmıştır. Öyle kızmıştır ki “sırtından hançerlenen bir milletin mensubu olarak aydın makulesini tahkir etmeden, tenkit etmenin zorluğunu yaşamıştır.”
Herhalde muvaffak olmuş ki, tenkit etmiş ama tahkir etmemiş, öyle diyor:
“Yazıklar olsun size vicdansızlar!
Ben ömrümde bu kadar büyük haksızlık ve vicdansızlık görmedim.”
Hasan Celal Güzel “Ermenilerden özür dileyelim!” bildirisini hazırlayanları tahkir etmeden, tenkit etmek için çok güç harcamış, zorlanmış…
Lakin kan damlayan kalemine fren yaptırabilmek için çok güç harcasa da onlara “ciğersiz aydınlar” demekten de kendisini alamamış…
* * *
NE yapmış bu “ciğersiz aydınlar?”
Ermeni diyasporası tarafından hazırlanıp ellerine tutuşturulan bildiriyi, onun deyimiyle “ihanet belgesi”nin altını imzalamışlar.
Hasan Celal Güzel, “ciğersiz” dediği aydınlara bazı sorular yöneltiyor, katledilen Türklerin hesabını soruyor.
Olacak iş mi?
* * *
ADAMLAR, Ermenilerin uğradığı ‘büyük felaket’in hesabını soruyorlar, Hasan Celal Güzel ise, Türklerin canının peşinde…
Hele hele Azerbaycan’daki “Hocalı Katliamı”nı söylemek ne oluyor?..
Hasan Celal Güzel’in tepesi atmış, kan beynine çıkmış, kükrüyor:
“Ya diyaspora cahillerinin alçakça şehit ettikleri aslanlar gibi diplomatlarımıza ne demeli?
Diyasporaya kiraladığınız vicdanlarınız bu adaletsizliği de reddediyor mu?
Siz aydınsanız, ben aydın değilim!”
Bu da sizin bileceğiniz şey!
Hem zaten adamlar, kendilerine “(….) genlerine, kromozonlarına kadar, aşağılık duygusu sinmiş, zillet içindeki sözde aydınlar” diyen sizi aralarına alırlar mı?
* * *
DİPNOT: Ortak dostlara!
Biz de sizin gibi, Tarhan Erdem’in adını “Ermenilere özür!” bildirisinin altında görünce, bir yanlışlık olduğunu sanarak kendisini aradık. Tarhan Erdem, “Evet, imzaladım!” dedi.
*
Adalet Ağaoğlu, Cumhurbaşkanı Gül’ün yemeğine katılınca, Hüseyin Baş tarihi esprilerinden birini patlatmıştı:
“Adalet yerini buldu!”
Adalet Ağaoğlu’nun adını “Ermenilere özür” bildirisinin altında görenler, Hüseyin Baş’ı bir daha anıyorlar:
“Adalet yerini buldu!”
—————-
(x) Bizim Kitaplar
Yazıları posta kutunda oku