Abdülhamit BİLİCİ
Washington’da yeni bir yönetim sorumluluk üstlenmeye hazırlanırken, Türkiye’yi iyi bilen isimler ne kadar seslerini yükseltse o kadar faydalı. Bu isimlerden biri de ilk Körfez Savaşı sırasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan Morton Abramowitz.
Resmî görevi sona erdikten sonra da Türkiye’ye ilgisini kaybetmeyen bir diplomat o. Şu anda Demokrat Parti’ye yakın bir düşünce kuruluşu olan Century Foundation’da çalışıyor. Sık sık Türkiye’yi ziyaret ediyor. Birçok çevreyle temas kurarak iç ve dış siyasetin nabzını tutuyor. Edindiği bu izlenimler, Newsweek veya Washington Post gibi yayınlarda bir yazı veya bir kitap olarak karşımıza çıkıyor.
Abramowitz, kritik zamanlarda satırbaşı yazılara imza attı. Mesela soykırım tasarısının ilişkileri sabote etmek üzere olduğu noktada, tarafları soğukkanlılığa davet eden yazısı bu türdendi. Türkiye’de hükümete karşı komploların uçuştuğu Köşk krizinde, Washington’a da yansıyan kafa karışıklığını giderici makaleler de yazdı. Bu yazıların birinde, Amerikan yönetimi nezdinde darbe kulisi yapanları ve AK Parti’nin altındaki halının çekilmesini isteyenleri anlatmıştı.
Türkiye uzmanı diplomat, şimdi de Obama yönetiminin kulağına küpe olacak nitelikte bir Türkiye analizi yapmış. American Interest adlı derginin ocak sayısında çıkacak yazının bir kopyasını da bize gönderen Abramowitz, ‘Türkiye’nin ABD için büyük stratejik önemini koruduğu ve birçok cephede Amerika’nın başarısının Türkiye’ye bağlı olduğu’ hatırlatmasıyla başlıyor yazısına. Ekonomisi güçlenen; BM Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilen; aktif dış siyasetiyle bölgesel bir güç haline gelen Türkiye’yi elde bir görmenin hata olacağı ikazında bulunuyor. İran, Çin ya da Kuzey Kore gibi New York Times’a sık sık manşet olmasa da Türkiye’nin Irak’tan İran’a, İsrail’den Suriye’ye, Rusya’dan Kafkaslar’a pek çok noktada kilit konumda olduğunu belirtiyor.
Tecrübeli diplomat, “Zor tercihler” başlığı altında, ilişkilerde kriz çıkarma potansiyeli taşıyan konuları sıralıyor ve her biri için kendi tavsiyesini ekliyor: Beklendiği gibi listenin başında Irak, PKK ve Kuzey Irak’taki yönetimle ilişkiler yer alıyor. Ankara’nın baştan beri ABD’nin Kürt devleti kurma peşinde olduğundan şüphe duyduğunu belirten Abramowitz, Obama’nın Irak Kürtleri ile Ankara arasındaki ilişkilerin gelişmesini desteklemesini; Kürt devletine karşı olduğunu tekrar etmesini ve PKK’ya yönelik sınırlı operasyonlara karşı çıkmamasını öneriyor. Kerkük sorununun ise bu şehre ‘federal statü’ verilerek çözülmesini teklif ediyor. Böylece yönetim şehirde yaşayan grupların elinde olacak. Ona göre, Bağdat ve Basra’ya da benzer statü verilmesi, formülün Kürtlerce kabulünü kolaylaştırır.
İkinci kritik konu, soykırım meselesi. Seçim öncesinde soykırımı tanıma sözü veren ve Senato ile Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde eden Obama, en büyük sınavı bu konuda verecek. Ermeniler bu fırsatı kaçırmak istemeyecek; Türkiye ise böyle bir karara sert tepki verecek. Bu noktada Abramowitz’in Obama’ya tavsiyesi, en azından bu kararı ilk yılda ertelemesi.
Bir başka konu, İran. Türkiye’den aynı anda Rusya ve İran ile enerji ilişkisini sınırlamasını istemenin mantıklı olmadığını söyleyen Abramowitz’in tavsiyesi, Nabucco projesini hızlandırmak. Ancak bunun için Obama’ya 4 maddelik ev ödevi düşüyor: Finansman için çare bulmak; Farklı görüşlere sahip Avrupalıları bir araya getirmek; Azeri ve Türkmen gazının teminini sağlamak ve uzlaşma için Rusya ile konuşmak.
Tecrübeli diplomat, Türkiye’nin İran, Suriye ve Hamas gibi taraflarla temasının avantaj olarak görülmesini ve bu konularda Ankara’dan daha fazla istifade edilmesini istiyor. AK Parti’nin Hamas girişimine verilen büyük tepkiden sonra, yeni yönetimin bunu bir avantaj olarak görmesi anlamlı olur.
Obama’ya, Türkiye’nin AB sürecini desteklemesini ve Kıbrıs’taki süreci hızlandırmak için özel temsilci atamasını öneren Abramowitz’in son tavsiyesi, yeni yönetimin bir an önce Türkiye ile ilgili konuları gözden geçirmesi ve bunları Türk liderlerle en üst düzeyde konuşması. Bizce hepsi de yerinde tavsiyeler… Yeni yönetimin bu tavsiyelere ne kadar kulak vereceğini zamanla göreceğiz.
Bir yanıt yazın