Neriman hanimin bu makalesi
Turkishforumun “AKILLI TICARET” pojesini kusa cevirip , degistiren ve AKP kadrolasmasina uyduran , adini turkiyeninn ticaretini arttirma koyan, Amerikada 6 temsilcilik ofisi acip, ingilizce bile bilmeyen temsilcilerine her birine yuklu maas bagliyan, Dis Ticaret Mustesarligina atfolunur. (https://www.turkishnews.com/tr/projeler.html) TF
From: yuce_neriman [[email protected]]
Senelerdir bu konuda bir yigin hic bir ise yaramayan calismalar
yapildi. Yok yaradi! demeyin. Eger Ermeni kararnamesi hala cikmamissa,
bu bizim tepkilerimizden harcadigimiz milyonlarca dolardan dolayi
degil, islerine boylesi daha iyi geldigi icindir.
Her secimde “belki bu hukumet” diye Ermeniler adaylarin kampanyalarina
yuklu bagislarda bulunurlar; her yil 24 Nisan yaklastikca Ermeniler
“Belki bu yil” diye baskilarini, kampanyalarini, propagandalarini
arttirirlar. Bizimkiler de, sanki ilk defa o yilin Subat – Mart ayinda
bu sorunla karsilasiyormus gibi, nerede ne yayinlanacak, hangi
milletvekili teklifi sunacak derdine duser; milletvekili ve
senatorlerin email adresleri ve faks numaralari senelik standard
mektup ornekleriyle dagitilir; devlet bir yigin odun verir ve
kararname gecmez.
Artik ben bu oyundan biktim.
Halbuki o paralarla bunca sene neler yapilmazdi.. Universitelere
sartli bagis yapilsaydi ve onlara da arsivlerimizi gelin kullanin
denseydi, kimbilir kac tane ismi Amerikali akademisyen kac tane
doktora tezi, kitap, makale yayinlardi…
Ona buna verilen ‘bagislar’ yerine o paralarla dogru durust calisan
bir hukuk firmasini maasa baglasaydik, kimbilir kac dava kazanirdik ve
bazi iddialari yapanlari dikkatli olmaya zorlardik…
Keske a paralarla Ermeni sorunu konusunda Amerika capinda sehir sehir
konferanslar organize edilseydi. Medya maymunu gibi ANCA tarafindan
dolastirilan Taner Akcam’in konferans verdigi okullara, “Biz artik
sana burslu ogrenci gondermiyoruz” deyip karalisteler hazirlansaydi.
Keske Turkiye’de is yapan Amerikan firmalarina ne ka ekmek o ka kofte
deyip Ermeni sorunu konusunda herhangi bir destekleri oldugunda
kapilarin kapanacagini soyleyebilseydik.
Keske bu konuda konusan, yazan ve acik kimligiyle ortada olanlara
destek olup onlarin yipranmasina, tehdit edilmesine izin vermeseydik.
Keske Amerikanin her tarafindaki universitelerde gorevli olan Turk
asilli akademisyenler, ogrenciler okullarinda seslerini cikartmaktan
cekinmeseydi, “Benim bulundugum yerde Turkler soykirim yapti
diyemezsiniz” deyip Amerikan kanunlarina gore hakki olan esit zamanli
konferans hakkini isteyebilseydi.
Keske Ermeni sorununa destek veren milletvekillerine karsi
Washington’da yil boyu, gece gunduz devam eden ve Ermenilerin yaptigi
katliamlari gosteren fotograf, film ve belgeleri iceren daimi acikhava
sergisi acabilecek organizasyona sahip olabilseydik.
Ve keske mektup kopyalayip emaille bir tikla gonderince isimizi
yaptigimizi sanip pembe dunyalarimiza donemeseydik.
Butun bu keskeleri yapmiyorsak, demek ki bu sorun bizim taraf icin cok
buyuk bir sorun olarak gorunmuyor.
Ben de artik “Yetti gari, daha verecek neyimiz var, gecirirlerse
gecirsinler! Ama artik hic bir sey vermeyelim yahu!” diyorum.
Neriman Yuce
Bir yanıt yazın