Semih İdiz
Bakü/Brüksel
Pazartesi gününü Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile Bakü’de geçirdik. Şu anda da zaten Azerbaycan, Belçika ve Finlandiya’yı içeren beş günlük ziyareti kapsamında kendisine refakat ediyoruz.
Brüksel’de dün biten NATO dışişleri bakanları toplantısının ana teması da zaten, Rusya’nın Gürcistan’ı işgal edip bölmesinden sonra Kafkaslar’da ortaya çıkan genel durumla yakından ilgiliydi. Helsinki’de bugün başlayacak olan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dışişleri bakanları toplantısının temel konusu da bu olacak.
Bakü’deyken, Gürcistan’daki gelişmelerin sağladığı ivmeyle Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan diyalog süreci hakkında söylentilerin alıp yürümüş olduğunu gördük. İşin ilginç yanı, bu söylentilerin sadece konuştuğumuz Azeri meslektaşlarımız tarafından dillendirilmesi değil, aynı zamanda yetkili düzeye de intikal etmiş olmasıydı.
Bakü’deki söylentiler
Nitekim, Türkiye’nin yakında Erivan’da büyükelçilik açacağına dair söylentinin yapılan heyetler arası görüşmelerde dahi gündeme geldiğini öğrendik. Bu ise garipti, zira Erivan’da bir büyükelçiliğin açılması konusu Bakü’den gizli tutulabilecek bir şey değil.
Fakat, dediğimiz gibi, Bakü’de medya ve yetkililer arasında söylentiler, özellikle Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan’ın iç kamuoyuna dönük olarak yaptığı bazı açıklamalardan sonra, alıp yürümüş.
Bu çerçevede bize telaffuz edilen diğer endişeler Ankara’nın Ermenistan ile olan sınırı açacağına, THY’nin Erivan’a uçuşlar başlatacağına ve Türkiye’nin Ermenistan’a elektrik satmaya başlayacağına dair söylentilerle ilgiliydi.
Sınırın açılacağına dair söylentinin Azeriler için özellikle kaygılandırıcı olduğunu gördük. Gerçekleşmesi halinde bunun “Kardeş ülkeden gelen büyük bir darbe” olarak algılanacağı kesin.
Nitekim, bir Azeri meslektaşımızın aşağıdaki sözleri de bunu açıkça ortaya koyuyor:
“Türkiye Ermenistan ile sınırını soykırım meselesi için değil Azeri topraklarının işgali sonrasında kapattı. Peki, Karabağ sorunu çözüldü mü de bu sınır şimdilik açılacak? Ayrıca, Karabağ sorunu çözüldü mü de, Türkiye Hocalı katliamından doğrudan sorumlu olan (Cumhurbaşkanı) Sarkisyan ve (Dışişleri Bakanı) Nalbantyan ile konuşuyor.”
Öncülüğü Rusya yapıyor
Bu sözler Azeri kamuoyunda duyulan endişe ve kızgınlığı açıkça yansıtıyor. Ancak, konuştuğumuz Azeri yetkililer bile, Gürcistan olaylarından sonra Kafkaslar’da değişimin kaçınılmaz olduğunu, bu çerçevede de Karabağ sorununun çözümünün listenin başında yer aldığını teslim ettiler.
Bu çerçevedeki en önemli girişimlerin öncülüğünü de şu anda zaten Rusya yapıyor. Bakü aynı zamanda Türkiye, Ermenistan açılımının ABD, AB -ve belki de en önemlisi Rusya tarafından güçlü bir şekilde desteklendiğinin farkında.
Bakü’de açıkça dile getirilen endişeleri kuşkusuz bu çerçevede görmek lazım. Özetle, bu hızlı değişim sürecinin, Karabağ konusunda büyük tavizlerin verilmesiyle sonuçlanacağından korkuluyor.
Babacan’ın sözleri ve anlamı
Babacan’ın, Azeri mevkidaşı Elmar Memmedyarov ile yaptığı ortak basın toplantısında, Ermenistan ile köprüleri atmadan Azerbaycan’a güven vermeye çalışırken kullandığı dilin bir nebze olsa rahatlatıcı olduğunu gördük.
Babacan’ın Azerilere söylediği ise özetle şuydu: Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ konusunda atılan her olumlu adım Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde de olumlu gelişmelere yol açacaktır.
Bu diplomatik sözlerden bizim çıkardığımız şudur: Karabağ sorununda tatmin edici gelişmeler olmadıkça Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin tam anlamıyla normalleştirilmesi mümkün görünmüyor.
Bunun Azeri kardeşlerimizi yatıştırmaya yetip yetmediğini önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Bir yanıt yazın