MERKEZ BANKAMIZDAKİ 80 MİLYAR DOLARI, NE ZAMAN KULLANACAĞIZ ???
Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. (1922)
Mustafa Kemal ATATÜRK
1923 de 123 olan fabrika sayısı, 1933 de 2300 e ulaştı.
Değerli arkadaşlar,
Daha önceki birçok uyarı yazımda, vahşi kapitalist dünya ekonomisinin denetimsizlik yüzünden giderek çökmeye başladığını belirtmiştim. Bu çökmenin engellenmesi için AB-D emperyalizmi çeşitli önlemler almaktadır. Ve alınan önlemlerin, küresel ticaretin %75 ni temsil eden G-20 tarafından da desteklendiğini belirtmek için 15.11.2008 tarihinde ABD de toplantı yapıldı. Korkarım bu önlemler sonucu ortaya çıkacak acı fatura, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin sırtına yüklenecektir. Çünkü son dönemde;
· Yaşadığımız İTHALAT AYMAZLIĞI ve TÜKETİM ÇILGINLIĞI yüzünden büyük bir borçlanma içine girdik,
· Cari açığımız, Cumhuriyet tarihinin en büyük değerine ulaştı,
· Halkımıza tasarrufa özendiremedik ve yerli malı kullanımı için gereken eğitimi veremedik,
· YAP-SAT yerine AL-SAT tercih edildiği için büyük bir üretim eksikliğimiz oluştu,
· Şirketlerimiz ve kobilerimiz kapandı ve kapanacak,
· İşten çıkarmalar devam ediyor, dolayısıyla işsiz sayımız giderek arttı ve artmaya da devam edecek,
· Ülkemizin ulusal demirbaşlarını sattık ve artık satacak fabrikamız da kalmadı. Üstelik bu satışlar sonucu kar eden yabancılar, her yıl yaklaşık 6 milyar doları yurt dışına çıkaracaklar,
Yani ülkemiz büyük bir sermaye desteği sıkıntısı içine girdi. Hem üreticimiz hem de tüketicimiz büyük bir nakit sıkıntısı içindedir.
Değerli arkadaşlar,
Dünyada yaşanan büyük ekonomik kaosun çözümü için yaklaşık 3 trilyon dolarlık sermaye destek fonu oluşturulmasına rağmen BİZİ TEĞET GEÇTİ, HAMDOLSUN BİZE BİR ŞEY OLMAZ mantığı ile yorum yapanlar da anladı ki bu iş çok ciddi. Sonunda 2008 sonu ve 2009 yılının ekonomik açıdan ülkemiz için oldukça zor ve sıkıntılı geçeceği yöneticilerimiz tarafından da kabul edildi. Ve dünyanın en yüksek faizini vermemize karşın, sıcak paranın ülkemizden çıktığı bir dönemde, ülkemize sermaye akışının sağlanması için çözüm arayışlarına girildi. Örneğin, dışarıdan bavullarla para geleceği umuduyla Varlık Barışı yasasını çıkardılar (21.11.2008). Ancak komşumuz Yunanistan da bile bankalarda tüm mevduata garanti olmasına karşın bizde hala 50.000 YTL ye kadar garanti var. Bakalım bu koşullarda, ülkemizden giden kara para, yeniden ülkemize gelecek mi? İşsizlik fonunda biriken 20 milyar YTL gündemde. Yine sermaye temini için 2B yasası ile değerli ormanlarımız da satılmak isteniyor.
Değerli arkadaşlar,
Merkez Bankamızın yaklaşık 80 milyar dolarlık birikimi olduğu söyleniyor. Bu paranın nerede ve nasıl değerlendirildiğini bilmiyoruz. Bence bu paranın 5 milyar doları, Türk Eximbank kanalıyla ihracatçımıza yani üreticimize ve 5 milyar doları da diğer bankalar kanalıyla tüketicimize ve piyasaya şırınga edilebilir. Bu süreçte Merkez Bankamız, verdiği 10 milyar dolar için hem üretici firmalara hem de diğer bankalara ortak olabilir. İsveç örneğinde olduğu gibi kriz sonrası bu ortaklıklardan elde edeceği karlarla, elindeki parayı da çok güzel şekilde değerlendirmiş olur.
Önümüzdeki dönemde bu bedeller gerekirse daha da arttırılabilir. Böylece son günlerde iç ve dış baskılarla 19. kez standby anlaşmasına zorlandığımız, tamamen ABD güdümünde olan IMF den alınacak koşullu krediye de muhtaç olmayız. Aksi halde IMF kanalıyla alınacak krediye hem faiz ödeyeceğiz ve hem de ABD bizden yine kendi çıkarları için birçok konuda taviz ve destek isteyecektir.
En önemlisi, Yüce önderimizin dediği gibi SANAYİ, İKTİSADİ İSTİKLALİN BELKEMİĞİDİR ilkesini unutmayalım, sanayicimize ve üreticimize birlikte sahip çıkalım. Kazanan güzel ülkemiz olacaktır.
Sevgi ve saygılarımla (27.11.2008).
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Lodos dönemi geldi ve yine soba zehirlenmeleri başladı. Lütfen, Lodosa karşı alınması gereken önlemler konusunda yazdığım yazımı;
adresinden halkımıza, tüm yerel yönetimlere ve STK lara duyurur musunuz? Boşuna can kaybını, birlikte önleyebiliriz.
Bir yanıt yazın