Böl ve Yut – Hedefleri, Türksüz Kerkük!

Gazeteci Banu Avar ABD’nin Kerkük’ü laboratuvar olarak kullandığını belirterek “Onların hedefi Kerkük’ü Türkler’den arındırmak. Bölge tarihinin en elim dönemini yaşıyor” açıklamasını yaptı

KERKÜK deyince aklınıza ne gelir? Birileri oraya “Irak’ın Kosovası” diyor. Bağdat’daki katliamın beteri, Kerkük, Telafer Diyala gibi Türkmen kentlerinde de sessiz sedasız sürüyor. Kerkük bir laboratuvar… Büyük güçler, tıpkı yüz yıl önce olduğu gibi, toprağın üstündekileri yok edip toprağın altını ele geçirmeyi hedefliyor. Hedef büyük. Kerkük, Irak petrollerinin büyük bir kısmına sahip. Herkes başka yanından çekiştiriyor! Eski Türkmen kenti Kerkük, birileri için Kürt bölgesinin kalbi! Diğerleri, “Mezarlıklara, henüz yok edilmemiş Osmanlı izlerine bakın!” diyor. İlçelerin, sokakların isimlerine, konuşulan dile, âdetlere! Ama nafile… Etnik ve dini ayrım Batı’nın kılıcıyla şekilleniyor. Savaşın ortasında Kerkük’te bir demokrasi oyunu oynanıyor. Meclisler kuruluyor, valiler atanıyor, mahkemeler yapılıyor… ABD, Kerkük’e girdiği gün nüfus ve tapu daireleri yakılmıştı… Şimdi Kerkük’e yeni bir kimlik biçiliyor. 50 derece altında yanan Kerkük’te bir sonbahar. Merkezden varoşlara doğru gidiyoruz. Kerkük İl Meclisi’nce tarafımıza tahsis edilen korumalar ve zırhlı araç, tozlu yollarda zigzag yaparak ilerliyor. Kameramanım İsmail Dostoğlu, Sıkıntılı görünüyor. “Buna binmemeliydik!” diye fısıldıyor. “Bunlar koruma araçları. Pusulara en çok hedef olanlar.” Önde arabayı kullanan Kürt güvenliğin altın saatine bakıyorum. Sonra da Ray Ban gözlüklerine… Kerkük İl Meclisi’nden 30 km uzaklıktaki stadyuma 10 dakikada geliyoruz.

Küçük bedenlerde işgal izleri…
Terk edilmiş bir stadyumun kapısından içeri giriyoruz. Her yanda zayıf, hasta, bitkin çocukların yaşlanmış gözleriyle karşılaşıyoruz… Çocuk bedenlerinde işgalin ağır izleri var. Ellerinde kurumuş ekmek parçaları, gaz bidonlarına doldurulmuş pis sulardan içiyorlar… “Kürt Kerkük” için oynanan oyunun kurbanları. Kürt Yönetimi, onları gazetecilere göstermek için özel gayret sarf ediyor. Böylece Kerkük’ün ne kadar “Kürt” olduğunu göstermiş oluyorlar. Buraya ölümcül bir oyunun aktörleri olarak getirilen halk, adına “yaşamak” denen bir deneyden geçiyor…


ABD, gözünü Afrika’ya dikti
KÜRESEL güçler tarafından birçok bloğa ayrılmış dünyanın geldiği noktayı, Remzi Kitabevi’nden çıkan son kitabı “Böl ve Yut”a taşıyan Gazeteci Banu Avar, “Barack Obama’nın ABD’nin başına geçmesi, hiçbir şeyi değştiremeyecek. Hatta bence durum, Ortadoğu için daha da vahimleşecek” diye konuştu.
Soru: Kitabınızda Kerkük’ün ‘Kürtleştirilip’ Türkmenlerden arındırıldığını belirtiyorsunuz. Bu plandaki hedef nedir?
2007’nin Eylül- Ekim aylarında ben bölgedeydim. ABD açısından Kerkük’ün en önemli özelliği, Irak’taki petrollerin yüzde 45’inin Kerkük bölgesinde olması. Biz gittiğimizde alev alev yanıyordu petrol. Olağandışı bir bölge orası. ABD istihbarat örgütlerinin konuşmalarında en fazla altı çizilen nokta, Kerkük’ün özel bir statüye kavuşturulması. Bunu yaparken de Şiilerle Sunnilerin birbirine düşürülmesi ve bu arada Kürtlerin durumdan istifade ederek Türkmenleri yok etmesi. Kısaca rahat rahat Kerkük’ün yönetimine el koymak istiyorlar. Sadece Türkmenler değil, bölgeyi diğer kültürlerden de temizleyip sadece Kürt kenti olarak yapılandırmak istiyorlar. Oradakiler zaten ‘Bizim kurtarıcımız ABD. O bize dedi ki’ diye konuşmaya başlıyorlar. Bu plan, Kerkük’te sahneye konuluyor. Zaten güçlü bir Türkiye olmadıkça bölgedeki Türkmenler’in durumunun ne olacağını birçok insan yazıp çiziyordu. Kerkük, bence tarihinin en elim dönemini yaşıyor ve hiçbir şey de yapılamıyor. 
Soru: ABD’de yeni başkan Barack Obama, bölgede daha yumuşak politika izleyebilir mi? Bölgedeki durum daha iyiye gidebilir mi?
Daha kötüye gider bana soracak olursan. Bush, bir kovboydu. İngiltere, ABD’nin bölgede züccaciye dükkanındaki fil gibi kırarak dökerek ilerlemesine ‘bu bir delilik’ tanımını yapıyordu. Obama’ya gelince…ABD’de Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında fark görmüyorum. ABD, Afrika’ya çok korkunç bir oyun hazırlıyor. Obama’nın bu yönde ABD’ye bir yardımı olacağını tahmin ediyorum.
Soru: Obama’nın seçildikten sonraki ilk açıklaması, “Guantanamo Kampı’nı kapatacağım” oldu. Ve açıkçası gerek dünya medyası gerekse siyasi çevrelerden ‘bravo’ aldı bu demeç.
Böyle laflar edecek tabii ki! Şimdi Barack Obama’yı tamamen sütten çıkmış ak kaşık olarak tanıtıyorlar. Güzel sözler söyletiyorlar. “Irak’tan da çekileceğiz” açıklamasını yaptırıyorlar. Küresel Eğilim 2025’te de “Evet ABD, Irak’tan çekilecek ama kuzeye çekilecek” deniyor. Irak’tan çekilirken ülkenin güney tarafını bir türlü durduramıyorlar çünkü.

Yarın: Dörtyanı kuşatılmış Erbil’de neler oluyor?
Banu AVAR


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir