Site icon Turkish Forum

ARTIK MİSAFİRLİK, GURBETÇİLİK BİTTİ

23.11.2008 - almanya universite egitim

DEVLET BAKANI YAZICIOĞLU, BERLİN’DE. YAZICIOĞLU, TÜRK SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ TEMSİLCİLERİYLE BİRARAYA GELDİ. YAZICIOĞLU: ”ARTIK MİSAFİRLİK, GURBETÇİLİK BİTTİ. SİZ BU TOPLUMUN BİR PARÇASI HALİNE GELDİNİZ”

23.11.2008

Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Almanya’daki Türk toplumunun, artık her alanda Alman toplumunun önemli bir parçası durumuna geldiğini söyledi.

Mustafa Said Yazıcıoğlu, bugün Köln kentinden başkent Berlin’e gelerek, Türkevi’nde düzenlenen bir toplantıda Türk sivil toplum örgütü temsilcileriyle biraraya geldi.

Yazıcıoğlu, burada yaptığı konuşmada, ”Yaklaşık 3.5 milyon vatandaşımız aşağı yukarı 50 yılı bulan bir serüvenin sonucu bu ülkede yaşıyor. Siz, bu ülkede yaşayan Türkler, bir kısmınız Alman vatandaşı olarak iki ülke arasındaki en önemli köprüyü oluşturuyorsunuz. Artık misafirlik, gurbetçilik bitti. Siz bu toplumun bir parçası haline geldiniz. Bunun da idrakindeyiz. Bazı tanımlamaları da değiştirmemiz gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Almanya’da yaşayan Türkler’in siyasal, kültür, spor ve ticaret alanında başarılı örnekler ortaya çıkardıklarına işaret eden Yazıcıoğlu, ”Buraya gelene kadar pek çok sıkıntılarla karşı karşıya kaldınız. Sıkıntılar da bitmiş değil, farklı şekillerde ve yönlerde devam ediyor. Burada Türkiye’nin esas temsilcileri sizlersiniz. Alman toplumu sizin aracılığınızla Türkiye’yi tanıyor. Dolayısıyla buradaki varlığınız bizim için çok önemlidir. Siyasete verdiğiniz önem ve özellikle son yıllarda aldığınız başarılar hepimize gurur veriyor. Bu, elbette gücünüze güç katacaktır, dolaylı olarak da bize önemli destek sağlayacaktır” diye konuştu.

Yazıcıoğlu, Almanya’daki Türkler’in, Türkiye’de uzun yıllardan bu yana siyasal oy hakkından yoksun kalmalarının da üzüntü verici olduğunu kaydederek, ”Irak’ta birkaç yıl önce yapılan seçimler sırasında Türkiye’de yaşayan Iraklılar’ın oy kullanmaları bizi gerçekten derinden etkilemişti. Yani Irak gibi karmaşa içinde yaşayan bir ülkenin vatandaşları dışardan ülkelerindeki seçim için oy kullanmışlardı” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel talimatıyla ve kimi bakanlıkların katılımıyla Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in başkanlığında bir komisyon kurarak bu sorunun çözümünü istediklerini belirten Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:

”Birkaç toplantıdan sonra derli toplu bir yasa hazırlandı. Yerel ve genel seçimlerde elektronik ortamda oy vermek, sandık konarak oy vermek ve gümrük kapılarında oy vermek şeklinde derli toplu bir yasa çıkarıldı. Bildiğiniz gibi bu yasa Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü ve güvenlik gerekçeleriyle mektupla oy verme kısmı kaldırıldı. Mektupla oy vermek en rahatlıkla yapılabilecek kısmıydı, biz gerekli güvenlik önlemlerini de almıştık. Elbette seçimlerde usulsüzlükler olabiliyor. Ancak ülkemizde seçimler, gerçekten fevkalade düzenli bir şekilde, hiçbir şaibeye meal bırakmayacak şekilde gerçekleştiriliyor. Bu mahkeme kararıdır, buna uymakla yükümlüyüz. Geriye kalan 3 seçenek yasalaşmıştır, herhangi bir sıkıntı yoktur. Mektupla oy kullanma konusunda şu ana kadar herhangi bir yeni düzenleme yapılması söz konusu olmadı. Gelecekte güvenlikle ilgili öne sürülen konularda bazı düzenlemeler yapılmak kaydıyla bu sorun giderilebilir.”

-EĞİTİM KONUSU-
Yazıcıoğlu, Almanya’da yaşayan Türkler’i en fazla meşgul eden konulardan birinin de eğitim olduğuna dikkati çekerek, ”Sizleri en çok sıkıntıya sokan meselelerden biri de bu. Hem Almanca, hem de anadil konusunda sorunlar var. Bunların her ikisi de vazgeçilmezdir. Hem ana dil, hem de içinde yaşanılan toplumun dili bilinmelidir. Bu konudaki sorunları ve yapılan çalışmaları biliyoruz. Bu sorunları gidermeden bu toplum içinde yaşantımızı aktif bir şekilde sürdürmemiz çok zor” diye konuştu.

Din hizmetleri konusunda önemli mesafeler alındığını belirten Yazıcıoğlu, ”Ayrımcılık, ırkçılık, İslam korkusu, dolayısıyla Türkler’den çekinme gibi yeni yaklaşımların olduğunu da görüyoruz. Bunları yakından izliyoruz. 11 Eylül’de yaşanan acı olaylardan sonra, şahsi kanaatim olarak söylüyorum, Batı kamuoyu, o olayların tahlilini yanlış yapmıştır. Burada yaşayan insanların bir kısmının dini kimlikleri öne çıkartılmak suretiyle bir dini bağlantı kurulmuş ve hiç hakedilmeyen bir üslup geliştirilmiştir” dedi.

İslam dininin barışçı bir din olduğuna işaret eden Yazıcıoğlu, ”Terörün dini olmaz. Her dine, her görüşe, her siyasi kesime mensup insanın terörizme karıştığı, bulaştığı dünyada her zaman sıkça görülen bir olgudur. Burada bir dini terörle ilintili hale getirerek, hatta onun terörü adeta kışkırttığı şeklindeki bir yaklaşımdan hareketle yapılan bir kısım değerlendirmeler bana göre ölçüyü kaçırmıştır ve burada sizin huzurunuzu bir ölçüde bozmuştur. Bununla mücadele etmemizin gereğini vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
Bu konuda birlikte mücadele edilmesi gerektiğini kaydeden Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:

”Aşırı bazı davranışlardan kaçınmamız lazım. Hem Türk, hem Alman toplumu olarak bu tür olaylara karşı birlikte mücadele etmemiz lazım. Alman muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerde bunları her zaman dile getiriyoruz. Edindiğim intiba da bu toplumun da bu tür olaylardan rahatsız olduğudur. Dolayısıyla bunun ortadan kaldırılması için her iki ülkeye de düşen görevler vardır. Karşılıklı iyiniyetin olduğunu ve zaman içinde oluşan bu gerilimin yine zaman içinde azaltılması ve yokedilmesi edilmesi gereğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu konudaki düşüncelerimizi, yapacağımız temaslarda yine Alman muhataplarımıza ileteceğiz.”

Konsolosluk hizmetlerindeki gelişmelere ve bakanlığına bağlı Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı’nın (TİKA) çalışmaları hakkında da bilgi veren Yazıcıoğlu, Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olmasında hükümetin dışa açılım politikasının ve TİKA’nın çalışmalarının da büyük etkisi olduğunu söyledi.

-”ÇOK CİDDİ BİR HAZIRLIK DÖNEMİ GEÇİRDİK”-
Almanya’da yaşayan Türkler’in sorunlarını ancak bu ülkedeki yetkili makamların çözebileceğini, kendilerinin de bu konuda koordinasyon görevi üstlendiklerini ifade eden Yazıcıoğlu, ”Çok ciddi bir hazırlık dönemi geçirdik. Yaptığımız çalışmalar sonucunda bir strateji belgesi oluşturduk. Bu belge çerçevesinde sorunların tasnifini yaptık. Bu sorunların muhatabının kim olduğunu belirledik. Kısa, orta ve uzun vadede ne tür çalışmaların yapılacağını belirledik ve koordinasyonu sağlamakla görevli bir kurum olarak arkadaşlarımızla oturup çalışma yöntemlerimizi belirledik. Bunun 6 ayda dönüşümlü olmasını da istiyoruz. Bunun takipçisi olacağız, çünkü takip edilmeyen hiçbir iş sonuçlanmaz” diye konuştu.

-TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ-
Yazıcıoğlu, Türkiye’nin son yıllarda gerçekten büyük bir atılım içinde olduğunu belirterek, ”Bunu siz dışardan çok daha iyi takip ediyorsunuz. Ben, görevim gereği çok sık biryerlere gidiyorum. Balkan ülkelerine gidiyorum, Orta Asya ülkelerine gidiyorum. Buralara geliyoruz. Türkiye dışardan gerçekten dev bir ülke gibi görünüyor. Gerçekten de öyle” dedi.
Türkiye’nin dinamik ve hareketli bir ülke olduğuna ve kimi siyasal tartışmaların da yaşandığını vurgulayan Yazıcıoğlu, şöyle konuştu:

”Kısa bir sürede, 10 yıllık bir süreyi hedefliyoruz, bunu öne çekmek de mümkün, dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girme mücadelemiz ve sözümüz var. Dolayısıyla bunun çok kısa bir süre içinde gerçekleşeceğine inanıyorum. Türkiye bugün Orta Asya’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da ve Ortadoğu’da büyük saygınlığı olan bir ülkedir. Gerçekten görüyoruz ki bu coğrafyalarda, Türkiye’nin düşüncesi ve görüşü olmadan hiçbir sorunun çözüm imkanı yoktur. Gerçekten çok aktif bir dış politika izlendi ve Türkiye’nin, gerek komşularıyla, gerek bölgesiyle olan ilişkilerinde fevkalade önemli mesafeler kazanıldı.”

Yazıcıoğlu, Türkiye’nin, AB ile müzakereleri yoğun biçimde sürdüren bir ülke olduğuna da vurgu yaparak, Bakanlar Kurulu’nun her toplantısında AB ile olan ilişkilerin ele alındığını, çalışmaların böyle başarılı bir biçimde sürmesi durumunda, Türkiye’nin dünyanın en önemli ülkelerinden biri olacağını kaydetti.

Toplantıya katılan AK Parti Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık da, kendisinin de İsviçre’de yetiştiğini ve göçmenlerin sorunlarını yakından bildiğini belirterek, yurtdışında yaşayan göçmenlerin toplumsal yaşama daha fazla katılmaları gerektiğini dile getirdi.

Toplantıya, AK Parti Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık, Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Sertaç Sönmezay, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tutulmaz, Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Dairesi’nden emniyet amiri Şerife Koca, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Almanya Şube Müdürü Nahit Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Ali Dere, SPK Denetleme Uzmanı İbrahim Ethem Sancak, TOKİ Başkan Yardımcısı Çağtay Göktayoğlu, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet, Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, Alman Sol Parti Federal Meclis Üyesi Hakkı Keskin, Yeşiller partili Berlin Eyalet Meclisi üyeleri Özcan Mutlu ve Bilkay Öney de katıldı.

Exit mobile version