Denktaş: Ayıyla yatağa girmek gibi


YeniDÜZEN önceki gün eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı ağırladı. Denktaş, bir zamanlar ‘dava yoluyla almak’ için yargı yoluna gittiği YeniDüZEN’in hem yeni tesislerine ‘hayırlı olsun’ dedi, hem de YeniDüZEN yönetici, yazar ve muhabirleri ile sohbet etti. Denktaş, ‘görüşme süreci’ni ilginç bir benzetmeyle değerlendirdi:

‘Ayıyla yatağa girmek gibi’

… “Eğer görüşme sürecinde kiminle güreştiğini bilmezsen, ‘ayıyla yatağa girmeye’ benzer bu, o zaman da sağlam kalkamazsın… Eşit olacaksın, eşit olmadan konuştuğun sürece kaybedersin.”


Kıbrıslı Türkler’i en uzun süre yöneten lider, KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı ve bir döneme damgasını vuran Rauf Raif Denktaş, bir zamanlar “BABA” davasıyla binasına el koymak için yargı yoluna gittiği YeniDüZEN’i, önceki gün bu kez yeni tesislerinde ziyaret etti.
Denktaş, görüşme sürecinin “tehlikelerle dolu” olduğunu söyledi; “ayıyla yatağa girme” benzetmesi yaptı ve “Eşit koşullarda görüşmezsen, bu durum ayıyla yatağa girmeye benzer, sağlam kalkamazsın” dedi.


‘Bunu manşet yapınız’

Rauf Denktaş ziyaretine, “Bunu manşet yapınız” diyerek, Klerides’in kitabından alıntı ile başladı:
“Klerides, 3. Cilt, 105.sayfa… Kıbrıs Rum tarafının öngördüğü Kıbrıs’ın korunmaya alınmış bir Türk azınlığı içeren bir Rum devleti olması iken, Türk tarafının öngördüğü bu çabaları başarısızlığa uğratmak ve kendi görüşlerine göre Zürih antlaşmasında yaratılan ortaklık haklarının devamını sağlamaktır.”
Rauf Denktaş, “Bu çizgiden vazgeçmiş değillerdir” diyerek, Kıbrıslı Rumlar’ın “bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi” tanıdıklarını açıklamaması halinde, görüşmelere son verilmesi gerektiğini savundu.
YeniDÜZEN gazetesi ile SİM FM’in güçbirliği sonucu ve Sim TV hedefiyle “United Medya Grubu” çatısı altında oluşturulan güç birliği, dün, yeni tesislerinde Rauf Raif Denktaş’ı ağırladı.
YeniDÜZEN yönetici, yazar ve muhabirleri ile görüşen Rauf Raif Denktaş’la sohbetimizden ilginç kesitler:

 

Çözümün alternatifi

 

· YeniDÜZEN: Çözümün alternatifi ne? Alternatifimiz ne?

· R.RDENKTAŞ: Alternatifi Klerides söylüyor. Eğer diyor Rumları ikaz ediyor; anlaşmazsak, KKTC zaman içerisinde dünya tarafından kabul edilecek. Bunu önlemeye çalışıyorlar. Biz, sanki şeker çaya düştü de eriyiyor aman aman aman… Amanınız nedir? Diyeceksiniz Türkiye’de AB nedeniyle aynı durumdadır. E Türkiye’ye de anlatmak lazım. Kıbrıs’ı versen dahi senin önüne öyle engel koyacaklar ki; hepsi hazır.

· YeniDÜZEN: Kıbrıs’ı verse bile almayacaklar yani?

· R.RDENKTAŞ: Hayır. Tam üye yapamazlar.

· YeniDÜZEN: Peki nasıl değerlendiriyorsunuz şu anki görüşme sürecini?

· R.R DENKTAŞ: Kiminle güreştiğini bilmezsen, ‘ayıyla yatağa girmeye’ benzer bu, o zaman da sağlam kalkamazsın… Eşit olacaksın, eşit olmadan konuştuğun sürece kaybedersin.

 

Tükeniyoruz sayın Başkan?

· YeniDÜZEN: Sürekli bir tükeniş var bizim paramız kalmadı, dünyaya açılacak şansımız kalmadı herkes cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu ile geziyor. İşadamları bile Türkiye’ye çağrı yapıyor: Güney’de ortaklık yapın. Çözümsün alternatifi var mı?

· R.RDENKTAŞ: İşte bunlar aceleciliktir, hep şahsi çıkarlarımızı düşünerek, nereye gittiğimizi görmemektir. Herkes pasaport almışta, Rum pasaportu almışsa, e Rum pasaportu kullananlar, Rum’a sadakat mı beyan ediyor? Adam işini görsün diye almış. Bir tarafımıza batıyor mu? Efendim paramız yok, paramız olabilmesi için biz uzmanlarla konuştuk senin ithalatınla ihracaatın şu orana gelmedikçe sen kendi paranı yaşatamazsın.

· YeniDÜZEN: Bizim şuan ki egemenliğimiz ne kadar egemenlik?

· R.RDENKTAŞ: Egemenliğini tamamla diyorum sana…

· YeniDÜZEN: Şu anda egemen miyiz?

· R.RDENKTAŞ: Egemensin tabii. Çünkü senin parlementonda yasanı geçirebiliyorsun, polisin var. Çünkü Rum sana hükmedemiyor. Bunlardan da vazgeçersen Rumun boyundurluğu altına giredeksiniz.

Tek egemenlik!

 

· YeniDÜZEN: Görüşmelerin başında resmi olmasa da tek egemenlikte bir anlaşmadan söz edildi!

· R.RDENKTAŞ: En büyük hatayı yaptılar. Şimdi Hristofyas haksız mı? Hem tek halk, tek egemenlik bilmem ne hem de merkezi hükümeti zayıflatmaya çalışıyor. Kendisine bu fırsatı vermemek lazımdı. Gambari ile yapılan anlaşma da alel acele oldu, Türkiye dahi oldu bittiye getirildi.Madem ki Avrupa Birliği tüm Kıbrıs’ı kendi stratejik nedenleri ile istiyor, o zaman bize ‘muhtaç’ demektir. Bizi alabilmesi için bizim biraz ‘NAZ’ etmemiz, ‘dirilmemiz, direnmemiz’ lazımdır.

· YeniDÜZEN: Fazla naz aşık usandırmış!

· R.RDENKTAŞ: Usansınlar… Zarar yok, fazla değil hiç naz ettiğimiz yok ki bizim. Biz herkesten daha gönüllüyüz gitmeye. Ve Kıbrıs üye oldu diye el çırpıyoruz… Türkiye’ye de söylüyorum ben, efendim Kıbrıs üye oldu demeyiniz, ‘üye olamaz’ deyiniz. Yarısını aldınız diyeceksiniz, diğer yarısını alabilmek için beni tam üye yapacaksınız diyeceksiniz, biz de aynı şekilde burada bağıracağız.

· YeniDÜZEN: Bu kozla da 30 senedir bir noktaya gelemedik…

· R.RDENKTAŞ: Ne oldu? Geldiğiniz noktayı değerlendiremiyorsunuz siz… Geldiğin noktada tarihin hiçbir döneminde elde etmediğin güvenliğin var, ekonomik açıdan Türkiye’nin yardımları ile nereden nereye geldiğini bir düşün… Bilmiyorsunuz küçüksünüz, Lefkoşa’dan çıktığında kerpiç evlerden geçerdin… Ne yolun, ne de köprün vardı. Şimdi restorantlara bak, kulüplere bak, ticari gidiş gelişe bak, müsesseselere bak, ortaklıklara bak… Ben 84 yaşındayım bunları görürüm ve iftihar ederim..

 


  


“Kıbrıslı Türk diye bir yaratık yok oğlum!”

· YeniDÜZEN: Giderek Türkiye’ye bağlanmaya, Türkiye’nin bir ili, ilçesi olma yoluna gidiyoruz…

· R.R DENKTAŞ: Rumun siyaseti Kıbrıs’ı Yunan yapmak olduğu sürece, bunun cevabı Türkiye’ye bağlanmaktır.

· YeniDÜZEN: Yani gerekirse Türkiye’ye entegrasyon!

· R.R DENKTAŞ: E bu senin nerene batıyor ?.. Siz Türkiye’ye entegre olmayalım diye diye, Rum’a entegre olmaya teşvik ediyorsunuz.

· YeniDÜZEN: Yani ada Türk ya da Yunan olmadan, kimseye entegre olmadan, birlikte yaşasak olmaz mı? Hem Türk, Hem Rum, hem Maronit bir arada olamaz mı, birbirimize saygı duyarak yaşayamaz mıyız?

· R.R DENKTAŞ: Yaşayabilirsin, eğer çoğunluk aynı fikirdeyse… Çoğunluk aynı fikirde değil, aynı fikirdeymiş gibi alıyorsunuz siz, yüzeysel bakıyorsunuz. % 65 Rum, Türklerle birarada yaşamam diyor..

· Kıbrıslı Rumlar istemiyor da, yani tüm Kıbrıslı Türkler istiyor mu?

· R DENKTAŞ: Güvensen isteyeceksin kardeşim, güven yok… Çocuklara her şeyin 1974’te başladığını, Türkiye’nin düşman olduğunu ve Kıbrıslılığın eşittir Rum halkı olduğunu, içinde Türkler olmadığını öğretiyorlar.

· YeniDÜZEN: Ama yıllarca sizler de KIBRISLI olarak Rumlar’ı görmediniz mi, yani Kıbrıslılık kavramını ortadan kaldırıp, bunu Rumlar’a ait göstermediniz mi? Yani siz de savunmadınız hiç Kıbrıslılığı?

· R.R DENKTAŞ: Niye savunasın ki.. Adanalı da Adanalıdır ama Türk’tür. Sen de Kıbrıslı’sın ama Türk’sün.. Kıbrıslıyım ama Helenim diyor o da…

· YeniDüZEN: Kıbrıslılık ortak yanımız değil mi?

· R.R DENKTAŞ: Kıbrıslılık ortak yanın değil. Kıbrıs ortak yanındır! Kıbrıs’ta doğmuş olmak ortak yanındır.

· YeniDüZEN: Siz ayrı bir Kıbrıslı Türk kimliğine, kültürüne inanmıyorsunuz?

· R.R DENKTAŞ: Bir kısmı kendini Kıbrıslı Türk olarak görüyor, bir kısmı Kıbrıs Türkü olarak görüyor, ama TÜRK olarak görüyor. Milli bayramları kutluyor. Kıbrıslı Türk diye bir yaratık yok oğlum, bir millet yok! Kıbrıslı Türk diye bir millet yaratmaya çalışıyorsunuz, yok öyle bir şey..

· YeniDüZEN: Olsa ne zararı olur yani?

        

  • R.R DENKTAŞ: Kıbrıslı Türk olursan Rum’un karşısında bir avuç Kıbrıslıtürk olarak kalırsın ve seni asimile eder, yok eder götürür.
  •  

     

     

     

 


  


‘Hristofyas benim de cenazeme gelecek mi?

 

· “….Hristofyas benim mezarıma gelecek mi? Gelmesini de istemem. Gelirse de onun içerisinde bir şey yapamam ki… Bayıla bayıla bakacak, gitti diye…”

· “…Hristofyas ‘acelem yok’ dedi ya, doğruyu söyledi. 2009’da AB Türkiye ile hesaplaşacak, o güne kadar ümit ederler ki Türkiye’den birşeyler koparacaklar…”

· “Herkes olanı da olmayanı da istiyor. Bir konsensüs yok. İçinde bulunduğumuz davanın gerektirdiği fedakarlık yok. Üzülüyorum.”

· “Eskiler bırakmazsa yeniler bulmaz… Ben bıraktım. Ben kaç tane başbakan, bakan yetiştirdim size… (Son yetiştirdiğiniz Başbakan Derviş bey bırakmıyor ama?) Bu hıyar değil ki ekesin de bitsin… Ne biteceğini bilesin!..”


YeniDüZEN’e BABA davası

 

· YeniDüZEN’e açtığınız davayı anımsadığınızda, binamıza el koyacaktınız, bugün düşündüğünüzde, keşke olmasa dediniz mi?

· R.R DENKTAŞ: Tabii tabii… Bir kere o dönem diyalog yoktu aramızda. Özker Özgür’ün gizlice AKEL ile görüştüğü konusunda bilgiler aldık. Bizim takım, hem Yenidüzen’e hem başındakilere, bunlar Rumlarla birleşip bizi satacaklar, diye düşündü. Türkiye’ye karşı öfkeler var görüşü hakimken, bir yazı çıktı. Bizi mafya babasına benzetti. Haber ettik, özür dilesin, sonuç çıkmadı. Bunun üzerine dava ettim. Ondan sonra dava etmenin de bir fayda etmediğini anladım, en iyisi onun yaptığı ağırlıkta cevap vermekti. Daha sonra Serdar’ın CTP ile koalisyon yapması aslında önemli oldu, o diyalog süreci başlatıldı, arada yumuşama oldu. Ama şunu da merak ederim… Hristofyas benim mezarıma gelecek mi? Gelmesini de istemem. Gelirse de onun içerisinde birşey yapamam ki… Bayıla bayıla bakacak, gitti diye…



“Maymun masgara’

· RAUF R. DENKTAŞ: Kıbrıslı Rumlar’ın eğitimlerine bakın! ‘Dokundurmam’ diyor ben tarih kitaplarına… Bizimkilere bakın ‘Maymun masgaraya çevirdiler’ afedersiniz tarih kitabımızı.. O, ‘dokundurmam’ diyor ama! ‘Meşru Kıbrıs Hükümeti’ lafa bak sen ! ve adam masayı bırakıp Çin’e gidiyor, Rusya’ya gidiyor, Avrupa’ya gidiyor ne diyor, verdiği mesaja bakın, ‘Ben Talat’la anlaştım, Türkiye Talat’ı destekliyor ama şu asker var ya, asker bırakmıyor’ hade hüp ‘asker çıksın’ diye beyanatlar ve baskılar başlıyor. Garanti anlaşması ortadan kalksın diye … adamların hedefi 1960 anlaşmasını imzaladığımız gün bu idi!

 

 

· RAUF R. DENKTAŞ: Adamları ben suçlamıyorum, bütün Kıbrıs’ı istiyorlar Millii Davaları bu… Bir insanı milli davası bu diye suçlayamazsın ama onun milli davası ile senin milli davan uyuşmuyorsa, kendi milli davanı korumak mecburiyetindesin.

· YeniDÜZEN: Peki bizim milli davamız nedir?

· RAUF R. DENKTAŞ: Bizim Milli Davamız Rumun tahakkümü altına girmemek, kendi kendimizi idare etmek, Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki haklarını kaldırtmamak…

“Bu zehirin panzehiri TAKSİM’dir”

 

· RAUF R. DENKTAŞ: Rumun siyaseti Kıbrıs’ı Yunan yapmak olduğu sürece, bunun cevabı Türkiye’ye bağlanmaktır. Bu zehirin panzehiri TAKSİM’dir. O da Lozan dengesini koruyan bir şeydir. O korkuyla ortaklık cumhuriyetine razı olduk. Ortaklığı da yıkınca, Enonsis için biz Taksim’le çıkmalıydık ortaya ki, yeniden daha güçlü bir ortaklığı kurabilelim. Pazarlık oyunu budur. O yapılmadı, 11 yol sonra, 1974’ten sonra ‘Federasyon’ dendi.

· YeniDÜZEN: Peki niye o dönemde ‘Taksim’i istemediniz, söz hakkınız yok muydu?

· Rauf Raif DENKTAŞ: Türkiye hakikaten inandı ki, Amerika’nın, İngiltere’nin, BM’nin baskısı ve müzakere yolu ile bu ortaklık kurtarılabilir. İnönü de buna inandı, ondan sonra gelenler de… o mecraya geldikten sonra, onun içinden çıkamadılar artık. Yoksa ‘sen böyle yaptın, ben böyle yaptım’ diyebilseydik bu iş çoktan hallolurdu. Bu ortaklık kurtarılırdı. Eğer Miloseviç’e yaptıklarını, Makarios’a yapsalardı… Makarios suç işlemişti, soykırıma tevessül etmişti, uluslararası anlaşmaları çiğniyordu. Sen bunu cezalandıracağına, karşına alıp ‘haddine mi düştü’ diyeceğine, taçlandır da ‘Meşru Kıbrıs Hükümeti sensin’ dersen, böyle olur.

 

· YeniDÜZEN: Siz o kadar güçlü bir liderdiniz ama sözünüzü geçiremediniz yani?

· RAUF RAiF DENKTAŞ: Türkiye’siz adım atamayacağını bileceksin; boyunu posunu bileceksin.

 


Çözüm 2009’da mümkün mü?

· YeniDÜZEN: Her iki tarafta da çözüm için hedef 2009 deniyor.

· Rauf R. DENKTAŞ: Hristofyas ‘acelem yok’ dedi ya, doğruyu söyledi. 2009’da AB Türkiye ile hesaplaşacak, o güne kadar ümit ederler ki Türkiye’den birşeyler koparacaklar. Geçen gün sayın Yakış’ın beyanatı var, ‘limanları açma tanınma değildir’ dedi, bizi Taiwan’a benzetti, ben beyanat yaptım bu bizi çok üzmüştür. Taiwan ile Türkiye arasında bir garanti anlaşması yoktur. Taiwan’da Türkiye’nin garanti ettiği insalar için bir mücadele yoktur. Taiwan üzerinde Türkiye’nin hiçbir hakkı yetkisi yoktur. Sen limanlarını açarsan bu tanınma anlamına gelir, arkası da gelir. İkaz ettik dinleyen dinler.. O nedenle Rum 2009’a kadar bu işi uzatacak…

· YeniDÜZEN: Sizin çözüm formülünüz, şimdiki durum aynen kalsın, adı çözüm olsun mu?

· R.R DENKTAŞ: Şimdiki durum başlangıç olacak, başka çaresi yok. Bunu başlangıç olarak alacaksın, hudut değişikliği yapacaksın, mal mülk meselesini global bir şekilde halledeceksin. Rum’a fikirler dizisinde yaptığımız gibi bizim yasalarımıza göre bir kota vereceksin.

· YeniDÜZEN: Yani “bir karış toprak verilmez” noktasında değilsiniz?

· R.R DENKTAŞ: Hudut ayarlaması yapacaksın, toprak vermeden olur mu.. Ama Annan Planı’nda yapıldığı gibi değil zigzag, böyle müdaafası mümkün olmayan çizgi olacak iş değil, akıllıca bişey yapacaksın. Çekler ve Slovakların yaptığı gibi… Global hal çaresi ne demektir… Biz ne bıratıksa, onlar ne bıraktıysa kıymetlendireceğiz, aynı zamanda 1963’ten 74’e kadar 103 köyü devraldınız, harap ettiniz malımızı kullandınız.. 103 köyün tazminatını da masaya yatıracağız.

 

Allah kimseyi Talat’ın durumuna sokmasın!

 

· YeniDÜZEN: Sayın Talat’tan memnun musunuz?

· R.R DENKTAŞ: Ben Sayın Talat’ın zorluğunu bilen bir insanım. Allah kimseyi o duruma sokmasın, bir milletin kaderi ile meşgul bir adam… iyi niyetle ‘ben hallederim’ demiş, girmiş ondan sonra zorlukları görmeye başlamış. İyi niyetle ilk attığı adımların, ben akıllı adam olduğunu bildiğim için, yanlış olduğunu ve kendinin halkını, milletini istediği sonuca götürmeyeceğini görmeye başlamıştır. Cumhurbaşkanımızdır saygımız büyüktür ama gittiği yol tehlikeli bir yoldur bunu söylemeye mecburuz…. İyi niyetle ve Rum’un da iyi niyeti vardır zanlı ile girdiği yolda, ben akıllı bir adam olduğuna inandığım için aldandığını anlıyor diye düşünüyorum..

 

 

 


    

Denktaş’a Eroğlu için ne dedi? Siyasi partileri nasıl yorumladı?

‘Bu hıyar değil ki, ekesin de bitsin!’

Ulusal Birlik Partisi ve Dr. Derviş Eroğlu için!..

· R.R DENKTAŞ: Şimdiye kadar ben hiç iç siyasetle ilgilenmedim. Ama geçenlerde söyledim jübilesini yapmış bir futbolcu, tekrar sahaya nasıl inmezse, jübilesi yapılmış ve şereflendirilmiş bir liderin tekrar bu şekilde hareket etmesi biraz acayip oldu. Kendi bilecekleri iş bizi ilgilendirmez.

· YeniDÜZEN: Biz genç isimler çıkaramıyor muyuz? Güvenemiyor muyuz?

· R.R DENKTAŞ: Eskiler bırakmazsa yeniler bulmaz…

· YeniDÜZEN:Siz de bırakmadınız uzun süre!..

· R.R DENKTAŞ: Ben bıraktım. Ben kaç tane başbakan, bakan yetiştirdim size…

· YeniDÜZEN: Son yetiştirdiğiniz Başbakan Derviş bey bırakmıyor ama?

· R.R DENKTAŞ: Bu hıyar değil ki ekesin de bitsin… Ne biteceğini bilesin!..

CTP, DP, ÖRP nasıl?


DP?

· R.R DENKTAŞ: Serdar’ın beyanatlarına bakarım, akıllı, uslu, ayakları yerde beyanatlar. En azından rüşvete karışmamış bir parti.


CTP?

· R.R DENKTAŞ: Şikayet var, tüm kuruluşlardan. Herkes olanı da olmayanı da istiyor. Bir konsensüs yok. İçinde bulunduğumuz davanın gerektirdiği fedakarlık yok. Üzülüyorum.

ÖRP?

· R.R DENKTAŞ: ÖRP’nin çıkışı yanlış. Rüşvet konularıyla çok fazla hırpalandı. Bunları nasıl halledecekler bilemem.

· YeniDÜZEN: Galiba koalisyonları beceremiyoruz..

· R.R DENKTAŞ: Biz acaba neyi becerdik; kendi kendimizi yemeyi, Rumu bilmemeyi becerdik.

 

 

 

 

‘Ayıyla yatağa girmek gibi’ - rauf denktas1

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir