17/11/2008
Almanya’da ‘ilk kez bir siyasi partinin lideri seçilen Türk’ sıfatını kazanan Cem Özdemir, ‘Önemli olan Türk kökenli olarak seçilmem değil, Türk kökenimin önem taşımaması’ dedi. Cem’e göre aslolan etnik ezilme değil sosyal adaletsizlik
BERLİN – ABD’de Barack Obama’nın ilk siyah başkan olarak tarih yazmasının rüzgârıyla Almanya’da Yeşiller eşbaşkanı seçilerek ilk yabancı kökenli siyasi parti lideri olan Cem Özdemir, “Benim için önemli olan Türk kökenli olarak seçilmem değil, Türk kökenimin önem taşımaması” dedi. Alman basınının Türk lidere geniş yer ayırmasıyla göçmenlerin konumu yeniden gündemin başına geçerken, gelecek yılki genel seçime Yeşiller Özdemir ve Türkiye ile çok sıkı bağları bulunan Claudia Roth’un eşbaşkanlıklarında girecek.
‘Daha fazla Almanız’
Önceki gün Yeşiller delegelerinin yüzde 80’inin oyuyla eşbaşkan seçilmesinin ardından Alman basınının demeç almak için sıraya girdiği Özdemir, “Biz Almanyalı Türkler, bazılarının tahmin ettiğinden çok daha fazla Almanız” mesajı verdi. Türk siyasi, çok satan Bild am Sonntag’ın ‘Ne zaman daha fazla Türk, ne zaman daha fazla Alman hissediyorsunuz’ sorusunu şöyle yanıtladı: “Bir eve gireceğim zaman ayakkabılarımı çıkartırım. Ancak Türkiye’de olduğum zaman dakiklik ve disiplinin önemini düşünürüm. Bu da gösteriyor ki, biz Almanyalı Türkler, bazılarının sandığından çok daha Almanız.”
‘Cem Obama mısınız’
Polisiye dizi ‘Tatort’ta Mehmet Kurtuluş ile ilk kez bir Türk kökenlinin komiser rolünü üstlenmesinin ardından ilk kez bir Türk kökenlinin parti başkanı olmasının Türklerin Alman toplumuna tümüyle uyum sağladıklarını gösterip göstermediğinin sorulması üzerine, Özdemir, şunları söyledi: “Bir değişim süreci yaşandığını gösteriyor. Kurtuluş’u herkesin beğeniyle izlemesi beni gururlandırıyor. Ancak bunu konuşmamız bile, bir Türk’ün önemli konuma gelmesinin hâlâ normal karşılanmadığını gösteriyor.” ‘Siz Yeşillerin Cem Obama’sı mısınız’ sorusuna “Yeşillerin Özdemir’i olsam yeter” karşılığını veren Türk lider şöyle devam etti: “Obama’nın ilginç yanı, hem beyaz hem siyah olması. Bu sıkça unutuluyor, ama benim için önemli. İsteğim, günün birinde Anadolu’dan gelindiğinin önem taşımaması.” ‘Türk kökenli başbakan olabilir mi’ sorusu üzerine insanın inancı, cinsiyeti ve anadilinin önemli olmaması gerektiğini belirten Özdemir, göçmenlerin Almanya’nın yurtları olduğunu kabullenip farklı köklerle bir Alman olabileceklerini anlamaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Zeit, Welt am Sonntag ve Berliner Morgenpost, eyalet kurultayında Özdemir’in milletvekili adayı seçilmesini engelleyen Yeşiller parlamento grubu başkanı Fritz Kuhn’un 16 kişilik parti kuruluna seçilemeyerek acı bir yenilgi aldığına, delegelerin kendisini cezalandırdıklarına dikkat çekti. Zeit, Obama’nın ‘Yes we can’ sloganınden esinlenerek yaratılan ‘Yes we Cem’ sloganını başlıkta kullanırken, Yeşillerin tarihi bir karar aldığını belirtti. Welt am Sonntag, ‘Özdemir kendisinin elçisi’ başlıklı yorum yayımlayıp, Türk siyasinin konularından dolayı değil kendisi olduğu için eşbaşkan seçildiğini savundu. ‘Özdemir doğru kişi mi’ sorusunu yöneltip şu yanıtı verdi: “Belki de ‘evet’. Partiye ihtiyacı var. Kendisi için de partinin başarısız olmasına izin veremez. Belki sırtı duvara dayalı olarak hiç beklenmedik güçler ortaya çıkartır. O zaman yaşam öyküsü, gerçekten de başarılı şekilde sonuçlanan bir göç öyküsüne dönüşebilir.”
‘Tüm dışlanmışlar için…’
AA’ya özel demecinde de Almanya’daki tüm dışlanmış, ezilmiş insanları temsil etmek istediğini belirten Özdemir, yabancı kökenlilerle Almanların okul ve aile gibi sorunlarının benzerlik gösterdiğini söylerek, şöyle konuştu: “Sosyal açıdan zayıf ailelerin çocuklarının sorunları Türk ailelerden daha farklı değil. Onlar liseye, üniversiteye gidebiliyor mu? Maalesef gidemiyor. Etnik sorundan ziyade ciddi bir sosyal sorun var. Bunu değiştirmek gerek. Hedefi büyük göstermek, cepheyi genişletmek gerek.” (aa)
Bir yanıt yazın