William Saroyan

Rahmetli Ali Fuat Cebesoy Paşa Rusya Hatıralarında; “Türkiye’den Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey Başkanlığında bir heyet geldi. İstiklal Savaşı için Rusya’dan silah ve cephane yardımı istiyordu. Türkiye’den gelen heyetle beraber Rusya Dışişleri Yüksek Komiseri Çiçerin’in yanına gittik. Bekir Sami Bey Türkiye’nin isteklerini anlattı kendilerine. Çiçerin: – Ermenilerin talep ettiği Vilayet-i Sitte’nin (Diyarbakır, Van, Bitlis, Erzurum, Elazığ ve Sivas’tan oluşan altı vilayet) Ermenilere verilmesi halinde Türkiye’nin bütün isteklerini karşılayacaklarını söyledi. Türk heyeti kesinlikle kabul etmedi. Bir gün sonra tekrar yanına gittik. Bizlere: – Altı vilayetten vazgeçtik, sadece Van ve Bitlis’i vermeniz yeterlidir dedi. Biz durumu Ankara Hükümetine bildirdik. Mustafa Kemal bu isteği şiddetle protesto ederek bırakıp gelmemizi istedi. Son gün tekrar yanına gittiğimizde: – Van’dan da vazgeçtik, sadece Bitlis’i Ermenilere verin, istediğiniz kadar sizlere yardım edelim. Bizler şiddetle ret ederek oradan ayrıldık” diyor.

Bunu anlatmamın nedeni, Ermeniler için Bitlis olmazsa olmazlardan birisidir. Erivan radyosunu açtığınızda “aaaaah Bitlis” seslerini rahatlıkla duyarsınız. Doksan iki yıl geçmesine rağmen hala Bitlis isteklerinden vazgeçmediler.

Ermeni diasporasının tek hedefi vardır; 4T projesi. Tescil (bu toprakların Ermenilere ait olduğunun tescil edilmesi), Tanınma (Ermenilere soykırım yapıldığının Türkiye tarafından tanınması), Tazminat (Soykırımla ilgili Ermeniler yüksek miktarda tazminat ödenmesi) ve Toprak (Doğu ve Güneydoğu’da Ermenilerin yaşadıkları yerlerdeki eski topraklarının kendilerine geri verilmesi).
Ermeniler; bu hayallerinin gerçekleşmesinin imkânsız olduğunu gördüklerinden, küçük girişimlerle işe başlamaya karar verdiler. Dinler arası diyalog ve hoşgörü aldatmasıyla önce Akdamar Kilisesini açtırdılar. O kilise 1914-15 yıllarında Ermeni isyanlarının komuta merkeziydi. Van Gölü çevresinde Ermenilerin çıkardığı isyanlar ve Ermenilerin Müslüman halka yaptığı katliam, bu kiliseden idare edilmiş, başta insan kasabı Antranik olmak üzere Ermeni çetecilerin sığınma merkezi olmuştur. Bütün bunlar bilinmesine rağmen Akdamar kilisesi açıldı, hem de büyük bir merasimle.

Şimdi sırada asıl adı Aram Karaoğlanyan olan William Saroyan hikâyesi var. 1905 yılında Bitlis’ten Amerika’ya göç etmiş Ermeni Karaoğlanyan ailesinin ilk çocuğu. 31 Ağustos 1908’de Kaliforniya eyaletinin Fresno kasabasında dünyaya geldi. Babası Armenak Karaoğlanyan (Saroyan) bir Presbiteryen rahibidir. Kim olduğu hiçbir Bitlisli tarafından bilinmeyen Amerikalı bir yazar. Cumhuriyet gazetesinin yazarlarından Yaşar Kemal ve Fikret Otyam ile birlikte rivayete göre 1964 yılında Bitlis’e gelmiş, törenlerle karşılanmış, annesinin vasiyetini yerine getirmek için ailesinin sözde yaşadığı Sapkor mahallesine gitmiş, orada ağlamış birisi. Ölene kadar da Ermeni sürgünü üzerine yazı yazmıştır.

Ailesinin üzerinde biraz durmak istiyorum. Ailesi Karaoğlanyan sülalesi olarak bilinir. İddia edildiği gibi ailesi sürülmemiş, tehcirden 10 yıl önce Bitlis’ten kendi rızaları ile Amerika’ya göç etmiştir. Babasının geride kalan yakın akrabaları, Bitlis’in Ermeni ve Rus çeteleri tarafından işgali öncesi ve sonrasında Ermeni isyanlarına öncülük etmiştir. Aşağıdaki belge bunun ispatıdır. Bu mektup; William Saroyan’ın ikamet ettiği Amerika’nın Kaliforniya Eyaletinin Frezno (Fresno/ Fresnau) şehrinden, muhtemelen Karaoğlanyan sülalesinin bir akrabası tarafından gönderilmiştir.

KARAOĞLANYAN BİRADERLERE – BİTLİS

4 (17) Kasım 1914
Frezno (Fresnau)

Biraderlerim,
… Milletimizin yeni hayatını bir hafta evvel gazetelerden okudum. Ruslar Bayezid (Doğu Beyazid) ve Eleşkirt’e dâhil olmuşlar. Zaten Türk’ü bitirecekler. Benim de o zaman vatanıma dönmem muhakkaktır.

Selam.
Hivart (Kız ismi)

Son zamanlarda gazetelerin yazdığı gibi Villiam Saroyan’ın ailesi asla masum birisi değildir. Amerika’ya göç etmelerine rağmen ailesi Türk’e olan kinini devam ettirmekte, intikam ateşiyle yanıp tutuşmaktadır.

Unesco; sözüm ona yazarın doğumunun 100. Yılı olan 2008 yılını Saroyan yılı ilan etmiş, 1981 yılında ölen Saroyan için Bitlis’te ailesinin güya eskiden oturduğu evin kütüphaneye dönüştürülmesini, onun adına bir kütüphane kurulmasını istemiştir. Sayın Kültür Bakanımız da bu ailenin geçmişini, Bitlis’te yaptıkları isyanları bilmediğinden, bu kişi adına kütüphane kurulmasına sıcak bakmaktadır.

Bitlis’te doğmamış birisi için neden Bitlis’te bir kütüphane yapılmak isteniyor? Adam Amerikan vatandaşı, orada niye yapılmıyor da Bitlis’te düşünülüyor? Yoksa rahmetli Ali Fuat Cebesoy Paşa’nın hatıralarında anlattıkları, Van ve Bitlis’te gerçekleştirilmeye mi çalışılıyor?

Neden Sapkor Mahallesi? Sapkor mahallesi Bitlis’teki Ermeni isyanlarında komuta merkezi. İsyan ve katliamların sevk emrinin verildiği, idare edildiği; başta Sarkiz ve Karaoğlanyan’lar olmak üzere önemli çete liderlerinin kaldığı mahalle. Bitlis’e hâkim bir yer. Tıpkı Akdamar’da olduğu gibi. Akdamar’ın isyanlardaki konumu ne ise, Sapkor Mahallesinin de Bitlis’teki konumu odur. Boşuna o mahalle seçilmemiş.

Bunu yakında ne izleyecek acaba? Ağrı Dağı’na hoşgörü olarak Ermeni bayrağı dikilmesi mi? Ermenilere ait geçmişteki bütün kilise ve manastırların yeniden yapılması mı?
Diaspora yavaş yavaş, sinsice emellerine ulaşmaya çalışmaktadır. Toprağı bir bütün değil de, parsel parsel sahiplenmeye başladı. Ne yazık ki bizim bazı yetkililer bu gayelerden habersiz olarak hoşgörü adı altında Ermeni isteklerine bilmeden yardım etmektedirler.

Bizler; geçmişte aileleri Ermeniler tarafından katledilmiş sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak Sayın Bakanımıza sesleniyoruz. Yıllardır Bitlis’te Ermeni mezalimini araştırıyoruz. Bu şahsın ailesi geçmişte Bitlis halkına kan ve gözyaşı sunmuştur. Sebep oldukları katliamlar, bütün arşivlerde yer almaktadır. Geçmişte Bitlislilere acılar yaşatan böyle bir aileye sahip çıkmak, bu aile tarafından katledilen Bitlis halkına büyük bir hakaret olacaktır. Bu diasporanın sergilediği çirkin bir oyundan başka bir şey değildir. Lütfen bu oyuna gelmeyiniz. Büyük bir vebal altına girersiniz. Halkımızın o günlerde yaşadığı acıları, böyle hayali bir ev açarak tekrar canlandırmayınız. Doğu Anadolu’nun hassas yapısı zatınız tarafından çok iyi bilinmektedir. Bu hassas durumu böyle etkinliklerle daha da zor duruma getirmeyelim. Bu ancak Türkiye düşmanlarının işine yarar. Ülkemize ve Bitlis’imize hiçbir faydası yoktur. Bu faaliyet, sadece diasporayı ve onun savunucularını sevindirir. Ermeni ve Rus işgalinde Bitlis’te katledilen 68.188 kişinin ruhunu ve kemiklerini sızlatmayalım. Bitlis’te mutlaka bir şeyler yapılmak isteniyorsa, Ermeni ve Rus işgalinde yakılıp yıkılan ecdat yadigârı eserlerimizi onaralım. İdris-i Bitlisi, Şükrî-i Bitlisi gibi tarihimize ışık tutan şahsiyetlerin evlerini tespit ederek gün yüzüne çıkaralım. Bu muhterem şahsiyetleri halkımıza tanıtalım.

Bir sivil toplum kuruluşu olarak böyle bir girişime şiddetle karşı olduğumuzun bilinmesini isteriz.

Saygılarımızla.
Bitlis’te Birinci Dünya Harbinde Ermeni Çetecilerin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği Yönetim Kurulu

Rahmetli Ali Fuat Cebesoy Paşa Rusya Hatıralarında; "Türkiye'den Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey Başkanlığında bir heyet geldi. İstiklal Savaşı için Rusya'dan silah ve cephane yardımı istiyordu. Türkiye'den gelen heyetle beraber Rusya Dışişleri Yüksek Komiseri Çiçerin'in yanına gittik. Bekir Sami Bey Türkiye'nin isteklerini anlattı kendilerine. Çiçerin: - Ermenilerin talep ettiği Vilayet-i Sitte'nin (Diyarbakır, Van, Bitlis, Erzurum, Elazığ ve Sivas'tan oluşan altı vilayet) Ermenilere verilmesi halinde Türkiye'nin bütün isteklerini karşılayacaklarını söyledi. Türk heyeti kesinlikle kabul etmedi. Bir gün sonra tekrar yanına gittik. Bizlere: - Altı vilayetten vazgeçtik, sadece Van ve Bitlis'i vermeniz yeterlidir dedi. Biz durumu Ankara Hükümetine bildirdik. Mustafa Kemal bu isteği şiddetle protesto ederek bırakıp gelmemizi istedi. Son gün tekrar yanına gittiğimizde: - Van'dan da vazgeçtik, sadece Bitlis'i Ermenilere verin, istediğiniz kadar sizlere yardım edelim. Bizler şiddetle ret ederek oradan ayrıldık" diyor. - 7593

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir