ABD yeni başkanı olarak Demokrat Parti’nin adayı Barack Obama’yı seçerken, uzmanlar, Obama’nın özellikle 1915 olaylarına ilişkin yaklaşımının, Türkiye-ABD ilişkileri için sorun oluşturabileceği görüşünde.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Uzmanı Doç. Dr. Kamer Kasım ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağrı Erhan, ABD’nin yeni başkanı Obama’nın Ermeni meselesi, Irak, İran, Kafkasya, Kıbrıs gibi dış politika konularındaki yaklaşımı ve bu yaklaşımların Türkiye-ABD ilişkilerine olası yansımalarını değerlendirdi.
Barack Obama’nın başkan seçilmesiyle ilgili, “Yeni bir başkan, yeni bir takım fikirleri var, kuşkusuz Türk-Amerikan ilişkilerine de yeni parametreler eklenecektir” diyen USAK Uzmanı Kamer Kasım, Obama söz konusu olduğunda ilişkilerde en yakın gözüken kriz noktasının Ermeni iddiaları konusunda ortaya çıkabileceğini söyledi.
Yeni Başkan Obama’nın “soykırımı tanıma” sözü vermesini değerlendiren USAK Uzmanı Kasım, “Hiçbir ABD Başkanı bu kadar netlikle bu iddiaları tanıyacağını ifade etmedi. Hiç kimse bu kadar netlikle bütün Ermeni lobi kuruluşlarının önünde bunu söylemedi” dedi.
Kasım, Türkiye’nin, ABD için stratejik konumda olan müttefik bir ülke olduğunu belirterek, ABD Kongresi’nde demokrat partililerin çoğunlukta olduğuna, böylelikle başkanın bir politikayı uygulamak istediğinde rahatlıkla kongreden geçirebileceğine dikkati çekti.
ERHAN: “OBAMA TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ ANLATILDIĞINDA TEREDDÜTLÜ DAVRANABİLİR”
ASAM Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağrı Erhan ise ABD’yi kimin yönettiği kadar Türkiye’nin ABD’yi yöneten kişiyle olan ilişkilerini nasıl konumlandırdığı ve şekillendirdiğinin de önemli olduğunu belirterek, Obama Ermeni iddialarını tanıyacağı yaklaşımı içinde olsa bile Türkiye’nin göstereceği çabanın ve bunun sonucunun önemli olduğunu söyleyerek, dolayısıyla bu meselenin gelişiminde hem ABD içi dinamiklerin, hem de Türkiye’nin çabalarının etkili olacağını ifade etti.
Barack Obama’nın dış politika konusunda çok tecrübeli olmadığına dikkati çeken Erhan, dolayısıyla her başkanda olduğu gibi Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı bürokratlarının kendisine brifing vereceğini ve Türkiye’nin hem bölgesel hem de stratejik öneminin burada kendisine anlatılacağını belirtti. Böylece 1915 olaylarına ilişkin “tanıma” adımını atmakta Obama’nın tereddütlü davranacağını ifade eden Erhan, şöyle konuştu:
“Obama, ‘Ben diğer ABD başkanlarına benzemiyorum, zaten değişim diyerek geldim’ derse Savunma ve Dışişleri bürokrasisinin bütün ikna etme çabalarına rağmen, 24 Nisan’da yapacağı konuşmada ‘soykırım’ lafını geçirebilir. İşte o zaman Türk-Amerikan ilişkilerinde gerçekten ciddi kırılma yaşanabilir, ilişkilerde karşılıklı güven zemini kaybedilebilir.”
“ABD, 1915 OLAYLARINI ‘SOYKIRIM’ OLARAK TANIRSA BUNUN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDADIR”
Türkiye’nin 1915 olaylarına ilişkin iddiaları tanıması durumunda olabilecekleri Obama’ya anlatması gerektiğini söyleyen Erhan, geçen hafta Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında bir heyetin ABD’ye giderek, Obama’nın danışmanlarıyla görüştüğünü anımsattı.
Erhan, ABD Başkanı Obama’nın Yardımcısı Joe Biden’ı “tescilli bir Türk düşmanı” olarak niteleyerek, Biden’ın Türkiye için “çok büyük dezavantaj” olduğu görüşünü dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Obama Türkiye’yi dışlayan, göz ardı eden, Ermeni iddialarının kabul edilmesinden tutun da Irak’ın bölünmesine kadar bir takım adımlar atarsa kuşkusuz Türkiye’nin alternatifleri neredeyse sonsuz. Örneğin, Türkiye Rusya ile daha yakın bir işbirliğini ABD’ye hissettirebilir.
Dolayısıyla Türkiye’nin eli eskisi kadar zayıf değil. Türkiye’nin küresel ekonomik krizden en az etkilenen ülkelerden biri olduğunu unutmamak lazım. Türkiye’nin güçlü bir ordusu var, AB’ye aday bir ülke, hem Orta Doğu’da hem Avrasya’da alternatifleri var. Karşı tarafa bunlar hissettirildiğinde, Obama’nın Türkiye’ye karşı birtakım ‘başıboş’ hareketler yapması söz konusu olmayacaktır. Ama her şeye rağmen bu olursa bunun bedeli de ödettirilmelidir, sineye çekilmemelidir. Türkiye’nin bütün çabalarına rağmen, 1915 olaylarını ABD soykırım olarak tanırsa bunun bedelini ödemek zorundadır.”
KASIM: “IRAK KONUSUNDA TÜRKİYE’YE DANIŞILMAZSA İLİŞKİLERE OLUMSUZ YANSIR”
Irak’tan ABD askerleri çekilirse ülkedeki grupların uzlaşabileceği görüşünü savunan Barack Obama’nın bu görüşünün “gerçekçi” olmadığını söyleyen USAK Uzmanı Kasım, askerlerin çekilmesinin Irak’taki gelişmelere bağlı olduğunu, ancak askerlerin çekilmesiyle Irak’taki iç savaşın kötüleşebileceğini ve bunun da Obama’nın hanesine eksi puan olarak yazılacağını ifade etti.
Irak’ın kuzeyiyle ilgiliyse Kasım, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın bu konuda önemli rol oynayacağını kaydederek, Biden’ın 2006’da ortaya attığı, Irak’ın Şii, Sünni ve Kürt bölgeleri olmak üzere üçe ayrılması önerisini tekrarlamasının Türkiye-Amerika ilişkileri açısından sorun çıkarabileceğini ancak terörle mücadelede ABD’nin Türkiye ile birlikte hareket etmeye devam edeceğini belirtti.
USAK Uzmanı Kasım, Irak’ın kuzeyindeki terör sorununu çözmeden ABD’nin Irak’tan çekilmesinin, Türkiye dahil komşu ülkeleri her an bölgeye müdahale etme durumunda bırakacağını da bildirdi.
“ABD, Türkiye’ye danışmadan, Irak’ta, özellikle de Irak’ın kuzeyinde köklü değişikliklere giderse kuşkusuz bu ikili ilişkilere olumsuz yansıyacaktır” diyen Doç. Dr. Kamer Kasım, Obama-Biden ikilisinin Kıbrıs, Ermeni meselesi gibi konulardaki görüşleri dikkate alındığında, Türkiye’nin bir anda ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini söyledi.
ERHAN: “OBAMA, IRAK MESELESİNDE TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR FIRSAT”
ASAM Başkan Yardımcısı Çağrı Erhan ise Obama’nın Irak meselesinde Türkiye için yeni bir fırsatı beraberinde getirdiğini belirterek, bu fırsatı şöyle açıkladı:
“Türkiye 1 Ocak’tan itibaren BM Güvenlik Konseyinin iki seneliğine geçici üyesi. Türkiye’nin başlatacağı bir girişimle ABD askerlerinin Irak’tan çekilme takvimini ortaya koyacak Kuvvetler Statüsü Anlaşmasının her iki tarafı da tatmin edecek şekilde imzalanmasını sağlanabilir ve bu sayede de (Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri) Mesud Barzani’nin önüne bağımsızlık yolunu açabilecek bir başka girişim de önlenebilir.”
KIBRIS, KAFKASYA VE İRAN
Kıbrıs konusunun uluslararası bir konu olduğunu, işin içinde AB’nin de olduğunu anımsatan USAK Uzmanı Doç. Dr. Kamer Kasım, dolayısıyla Kıbrıs meselesinin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni meselesi gibi iki ülke ilişkilerini gerebilecek bir noktaya gelmeyeceğini kaydetti.
Kasım, Kafkasya konusunda ise Türkiye’nin önemli bir noktada olduğunu ifade ederek, bu konuda Obama ile birlikte Türkiye ve ABD’nin birlikte hareket etmeye devam edeceğini söyledi.
ASAM Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağrı Erhan ise İran’la ilişkiler ve nükleer programı konusuna değinerek, ABD ile İran arasında dolaylı görüşmelerin Türkiye üzerinden yürütülmesine, İran’ın komşusu ve ABD’nin müttefiki olarak Türkiye’nin “hayır” demeyeceğini kaydetti. ABD başkanlarının koltuğa oturduktan sonra söylem ve eylemlerinin değişebildiğine dikkati çeken Erhan, İran’la tekrar diyalogdan söz eden ABD’nin yeni Başkanı Barack Obama’nın farklı politikalar izleyebilmesinin de olası olduğunu sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı
Bir yanıt yazın