Sabahattin ÖNKİBAR
Ergenekon hahamı Tuncay Güney’i önceki akşam 32. Gün programında yeniden izledik.
Haham program boyunca sorulan sorulara cevap vermek yerine belli adreslere mesajlar gönderdi.
Adam ettiği her lafla kara kutu olduğunu haykırıyor gibiydi.
Olmadık şeyleri biliyor ya da biliyormuş gibi yaparak kafa karıştırdı ve dezenformasyonlar yaptı.
Peki ama kimdir bu Tuncay Güney?
Çok sıradan genç bir gazeteci olmadık şeyleri nereden, nasıl bilebiliyor ve Veli Küçük ile Doğu Perinçek gibilerle nasıl muhatap olabiliyor.
Yoksa böyle bir muhataplık yok da öyle bir hava mı veriliyor?
Organize suçlarda günlerce neden sorgulanıyor ve devamı niye gelmiyor?
Dahası, bu adam Türkiye’den nasıl kaçabiliyor?
Diyelim ki kaçtı, ABD’de nasıl tutunabiliyor?
Kanada’ya nasıl geçiyor ve Yahudi sinagoguna nasıl sığınıyor?
Yahudiliği tiyatro mu, gerçek mi o da belli değil!
En önemlisi, Ergenekon gibi ciddi olduğu ileri sürülen bir iddianamenin omurgası böyle bir adamın sözleriyle nasıl oluşturuluyor?
Var olduğu ileri sürülen ifade kasetlerinde bir bölüm niye kayıp ve bu kayıp bölümde neler var?
Bütün bunlara rağmen Ergenekon savcıları nasıl oluyor da iddianamede 180 sayfa ayrılan ve adı 482 kez geçen bu adamı sanık ya da tanık gibi görmüyor.
Yoksa Tuncay Güney sanıklıktan iddia edildiği gibi son anda mı çıkarıldı? Eğer öyleyse neden?
Tuncay Güney önceki akşam bir kez daha açıkladı ki konuyla alakalı olarak bugüne kadar kendisinden herhangi bir bilgi ve belge istenmiş değil.
Görüldüğü gibi Ergenekon ve haham Tuncay bağlamında kafa karıştıran acayip şeyler var.
Belli ki Tuncay Güney MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün söylediği gibi Ergenekon üzerindeki dış dinamiklerin aktörü!
Tersi olsa Güney bugün böyle bir fotoğrafla karşımızda
olamazdı.
Bizim bu konudaki değerlendirmemiz şudur:
Eymür’e katılıyoruz, Ergenekon yabancı istihbaratın tezgâhı. Amacı da söz dinlememeye başlayan TSK’nın imajını aşağı çekmektir.
Yapılan bu operasyona laiklik bağlamında askerle sorunu olan AKP de onay vermiştir.
Ancak Tuncay Güney’in soruşturmaya dahil edilmesi işlerine gelmemiştir.
Öyle, çünkü Güney’in pek çok çevre ve merkezle bağı var ve bazı gizli ilişkilere de tanıktır.
Haham adayının önceki akşam 32. Gün’e çıkması ise mesaj iletme, korkutma ve pazarlıktır. Güney “Gelirsem beni öldürürler” diyerek de güvence peşindedir.
Programı izleyenler dün görmüştür, adam Ergenekon yargılamasının safhalarını bile mesela şüphelilerin polis ve savcılıktaki ifadelerini bütün ayrıntılarıyla
biliyor.
Lafı uzatmayalım Tuncay Güney kesin CIA ve Mossad’ın taşeronu da bu devlet buna rağmen nasıl böyle hareket ediyor?