TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

 

İÇİNDEKİLER: 

-KONSORSİYOMA YENİ BAŞKAN
-AB, TÜRKİYE İLE VİZE KOLAYLIĞI ARIYOR
-SCHRÖDER: AB, TÜRKİYE’NİN ÖNEMİNİ ANLADI
-FRANSA’DAN SICAK JEST
-AVUSTRALYA TÜRK ÖĞRENCİ İSTİYOR
-KÖLN BAŞKONSOLOSLUĞU ÇALIŞMA ATAŞELİĞİNE ATANAN TAHSİN ÖZDEMİR GÖREVİNE BAŞLADI
-PEKİ ’O EL’ KİME AİT
-İŞTE ABD’NİN TEK TÜRK ADAYI 
-ALMANYA’DAN ÇOK İLGİNÇ ROJ TV İDDİASI 

***

 

KONSORSİYOMA YENİ BAŞKAN

 

Halil YETKINLIOGLU / LONDRA | 30.10.08

 

İngiltere Türk Dili, Kültürü ve Eğitimi Konsorsiyumu’nun 5. olağan kongresi önceki akşam yapıldı. T.C. Londra Eğitim Müşaviri ve Kuzey Kıbrıs Londra Eğitim ve Kültür Ataşesi’nin de hazır bulunduğu kongrede, Southgate Türk Okulu’ndan Arzu Şevket, başkanlığa getirildi

Kuzey Londra’nın Haringey bölgesindeki Kıbrıs Türk Toplum Merkezi’nde gerçekleşen genel kurulda, Londra Eğitim Müşaviri İrfan Toğral ve KKTC Londra Eğitim ve Kültür Ataşesi Mehmet Erenler de hazır bulundu. Geçen dönem başkanlığı yürüten Abdullah Halisdemir yaptığı konuşmada, “başkanlık döneminde yapılan hizmetleri” anlattı. Genel kurulda aylık toplantıların iki ayda bir yapılması ile ilgili öneri kabul edildi ve mali rapor genel kurul tarafından onaylandı.

Yahoo Grubu oluşturuldu

Konsorsiyum başkanlığı tüzük gereğince alfabetik sıraya göre her yıl bir okulun seçtiği temsilci tarafından yürütülüyor. Buna göre yeni dönem başkanlığa Southga Türk Okulu’ndan Arzu Şevket seçildi. Yönetim kurulu ise Niyazi Soyel (Başkan Yardımcısı), Abdullah Halisdemir (Veznedar), Serhat İnanlı (Sekreter), Asım Dilaver (Halkla İlişkiler), Fatih Kahraman (Üye), Erdal Hüseyin (Üye) Nilüfer Puder ve Ertuğrul Mehmet’ten (Üye) oluştu.

Eğitim Konsorsiyumu bu yıl ayrıca, Türk okullarında öğretmenlik yapmış ve yapmakta olan eğitimciler ile Türk Okulları Yönetim Kurulu Üyeleri’nden oluşan bir ‘yahoo grubu’ oluşturdu. Yahoo Grubu’nun, eğitim konusunda bilgi paylaşımı ve Türk okullarının sorunlarını interaktif ortamda tartışma amaçlı olduğu kaydedildi.

***

 

 

AB, TÜRKİYE İLE VİZE KOLAYLIĞI ARIYOR

 

DW | 28.10.08

 

AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot, Türkiye ile vize kolaylığındaki tıkanıkların Ankara’dan kaynaklandığını söyledi.

Barrot, tıkanıklığı aşmak için yollar aradıklarını” açıkladı. AB Komisyonunun adalet ve içişlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot, Türkiye ile vize kolaylığı ve geri kabul anlaşması müzakerelerinin Aralık 2006’da Türk tarafının “isteksizliği” nedeniyle sonuçlanamadığını söyledi.

Vural Öger’in soru önergesini yanıtladı

Barrot, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türk asıllı Alman Sosyalist üyesi Vural Öger’in yazılı soru önergesini yanıtlarken, üye ülkelerin 21 Aralık 2005 tarihinde alınan karar uyarınca “AB’nin, prensip olarak geri kabul anlaşması imzalanmadan vize kolaylığı anlaşmalarını yürürlüğe sokmadığını” hatırlattı.

Bu nedenle vize kolaylığı anlaşmalarının geri kabul anlaşmalarıyla eşzamanlı olarak hayata geçirildiğini anlatan Barrot, geri kabul anlaşmalarının içeriğini ilgili ülkelerin şartlarını dikkate alarak belirlediklerini kaydetti. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Barrot, “Türkiye ile müzakereler, Aralık 2006’dan bu yana Türkiye’nin müzakerelere devam etmek istememesi nedeniyle askıda tutuluyor. Tıkanıklığı aşmak için yollar arıyoruz” dedi.

Türkiye’nin transit ülke endişesi

Türkiye, AB ile geri kabul anlaşması imzalarsa transit ülke konumundan dolayı Avrupa ülkelerine kaçak yollarla girmiş yüz binlerce göçmeni kabul etmek zorunda kalacak.

Türkiye üzerinden Avrupa’ya insan taşımacılığına Pakistan, Hindistan, Afganistan, İran, Irak gibi Asya ülkeleri yanında Somali ve Etiyopya Afrika ülkeleri de kaynaklık yapıyor. Bu ülkelerin Türkiye ile geri kabul anlaşması imzalamaya yanaşmaması, AB ile imzalanacak bir geri kabul anlaşmasında Türkiye’yi büyük bir yükün altına sokacak.

Türkiye, AB ile geri kabul anlaşmasını şartlı imzalamaya hazır olduğunu bildirmişti. Buna göre Türkiye, ne zaman doğusundaki ülkelerle anlaşırsa, AB ile imzalayacağı geri kabul anlaşmasının ilgili maddeleri o zaman yürürlüğe girecek.

 

***

 

SCHRÖDER: AB, TÜRKİYE’NİN ÖNEMİNİ ANLADI

SAFFET YENİGÜN Antalya DHA

Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, AB’nin Türkiye’nin önemini kavramaya başladığını belirtti

 Kemer’de Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın “Gelecek” başlıklı seminerine katılan Schröder, Türkiye’nin AB’ye katılımı için bir tarih vermek gerektiğini, ama şu an için bunun mümkün olmadığını belirterek, “Bölgede Türkiye’nin jeostratejik önemini AB artık daha fazla anladı. Kafkasya’da oynadığı politik rolü AB anladı ve artık Türkiye’ye sadece ekonomik ve kültürel açıdan bakmıyor” dedi.
Türkiye’nin AB kültürü olan bir ülke olmadığı için birliğe üye olamayacağını savunanları eleştiren Schröder,  “Eğer ülkede demokrasi gelişsin istiyorsanız, Türkiye’nin AB’ye girmesi gerekiyor” diye konuştu.

 

***

 

BRÜKSEL(ANKA) – | 30.10.2008

 

FRANSA’DAN SICAK JEST

AB Dönem Başkanı Fransa’nın, Türkiye’nin AB müzakerelerinde “Eğitim ve Kültür” başlığının açılmasına itirazını geri çektiği bildirildi.   

AB Dönem Başkanı Fransa’nın, Türkiye ile ilgili olarak ‘olumlu bir sinyal” vererek AB müzakerelerinde ‘Eğitim ve Kültür’ başlığına koyduğu çekinceyi kaldırdığı bildirildi.

ABHaber, Fransız diplomatik kaynaklarına dayanarak Fransa’nın, ‘Eğitim ve Kültür” başlığının müzakere açılmasına itirazını geri çektiğini belirtti.

Daha önce AB Daimi Temsilciler Komitesi’nde (COREPER) Türkiye ile “Bilgi Toplumu ve Medya” faslında müzakerelerin başlatılması konusunda görüş birliğine varıldığı kaydedilen haberde, ‘Böylece ’Bilgi Toplumu ve Medya’ başlığından sonra ’Eğitim ve Kültür’ başlığının da açılması önünde engel kalmamış oluyor” denildi.

Fransa, söz konusu başlığının açılmasını, insan haklarına ilişkin kriterlere bağlanması istemi ile bloke etmişti.

 

***

 

MERSIN (A.A) | 30.10.2008

 

AVUSTRALYA TÜRK ÖĞRENCİ İSTİYOR

 

Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Peter Doyle, bir etkinlik için geldiği Mersin’de, “Daha fazla Türk öğrenciyi ülkemize çekmeye çalışıyoruz” dedi.  

AVUSTRALYA’nın, yurt dışında eğitim görmek isteyen gençler için ABD ve Avrupa’ya göre gerek yaşam
gerekse konaklama koşulları bakımından daha ucuz olduğu bildirildi.
        
Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Peter Doyle, bir etkinlik için geldiği Mersin’de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yurt dışında okumak isteyen Türk öğrencilerine, ülke seçeneklerine daha geniş bakmalarını önerdi.
        
Avustralya’ya çeşitli ülkelerden öğrenci getirilmesinde son 10-12 yılda olağanüstü bir başarı sağladıklarını belirten Doyle, ‘özellikle Doğu Asya ve Hindistan’dan pek çok öğrenci aldık’ dedi.
        
Avustralya’ya Türkiye’den çok fazla öğrencinin gitmediğini ifade eden Doyle, şunları kaydetti:
        
‘Daha fazla Türk öğrenciyi ülkemize çekmeye çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmalar çerçevesinde bu sayı her geçen gün artıyor. Öğrenciler Erasmus gibi değişik programlar nedeniyle öncelikle Avrupa’yı tercih ediyorlar, ancak, bizim de Avustralya hükümeti olarak tüm dünya ülkelerine sunduğumuz ve içinde Türkiye’nin de bulunduğu Endeavour bursları bulunuyor. Özellikle üniversiteli öğrenciler ile üniversite sonrası eğitime yönelik bursları kapsıyor. Bu aslında oldukça geniş bir program. Avustralya’da birkaç ay yapılacak araştırma gibi çalışmaları kapsıyor. Bunların içinde master ve doktora programını da bulunuyor.’

Söz konusu bursu geçen yıl 10 Türk’ün kazandığını vurgulayan Doyle, ‘bu arkadaşlar Türkiye’ye döndüklerinde Avustralya’daki eğitim sistemini anlatacak ve bu ilişkiler daha fazla gelişecek. Böylelikle burs başvurusunun artacağını umuyorum’ diye konuştu.
        
Yurt dışında okumak isteyen öğrencilere seçeneklerini geniş tutmalarını, ABD ve Avrupa ülkelerinin yanında Avustralya’yı da düşünmelerini öneren Doyle, şunları kaydetti:

‘Avrupa ya da Amerikanın onları cezbetmesini anlıyorum, ama Avustralya çok yüksek düzeyde eğitim sunuyor. Ayrıca konaklama ve yaşam şartları pahalı değil. Avustralya’da, Avrupa ve Amerika’da olduğundan çok daha az masrafla okuma fırsatına sahipsiniz. Ve yaşamak için harika bir yer. Hepsinden önemlisi aslında o kadar uzak da değil.’
        
AVUSTRALYA’YA GÖÇLER
        
Büyükelçi Peter Doyle, Avustralya’nın hala tüm dünyadan göçmen kabul ettiğini de  söyledi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk göçleri Avrupa ülkelerinden aldıklarını belirten Doyle, ‘öncelikle İngiltere, Hollanda, İtalya, Yunanistan ve Polonya’dan göç aldık, sonra da Türkiye’den. Günümüzde ise gelişmekte olan
Vietnam, Çin ve Hindistan gibi ülkelerden talep almaya başladık’ dedi.
        
Şu anda hemen hemen her ülkeden Avustralya’ya göçün sürdüğünü belirten Doyle, ‘resmi anlaşma çerçevesinde Türkler de ikamet ve çalışma amaçlı olarak 1968 yılından bu yana Avustralya’ya göç ediyor. Bugün ortada tartışmalı bir sayı var. Türk Avustralyalılar kendi içlerinde tam sayıya karar veremiyor. Bazıları 50 bin kadar düşük bir rakam telaffuz ederken, bazıları ise bu sayının 150 bin civarında olduğunu söylüyor’ dedi.

Türkiye’den Avustralya’ya gidenlerin sayısında son yıllarda düşüş olduğuna işaret eden Doyle, şöyle devam etti:

‘Özellikle Türk Avustralyalılar, artık Avustralya’da evleniyor. Belki de bu düşüşte önemli bir etken. Avustralya her zaman için gelen kişilere öncelikle oturma izni veriyor, daha sonra da yurttaşlık seçmeleri için onları cesaretlendiriyor. Bunu Türkler o yıllarda kabul etti ve Avustralya toplumuna büyük bir katkı sağladılar.’

Avustralya’ya gelen ve başarılı olan Türklerin daha sonra AB ülkelerine gitmeyi tercih ettiğini bildiren Doyle, ‘Avustralya’daki Türkler kültürlerini korumak açısından gayet başarılılar. Ama biz bu çok kültürlülüğü ulusumuz adına değer olarak görüyoruz. Farklı kültürlerden farklı geçmişleri olan bu insanların Avustralya’ya yaptığı katkının bizi daha da zenginleştirdiğini düşünüyoruz’ diye konuştu.

Doyle, günümüzde göç programına müracaat edenler veya etmesini bekledikleri kişilerin genç, İngilizce bilen ve bir beceriye sahip olmalarını önemsediklerini sözlerine ekledi.

***

-ALMANYA

-KÖLN BAŞKONSOLOSLUĞU ÇALIŞMA ATAŞELİĞİNE ATANAN 

TAHSİN ÖZDEMİR GÖREVİNE BAŞLADI

 

KÖLN (A.A) – 29.10.2008 – Türkiye’nin Köln Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliğine atanan Tahsin Özdemir görevine başladı.

Ankara’da Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Yurtdışı İşçi Hizmetleri uzmanlığından bu göreve atandığını belirten Özdemir, çalışma hayatı ve sosyal güvenlikle ilgili tüm sorunların giderilmesi için Almanya’da yaşayan vatandaşların hizmetinde olacaklarını söyledi.

Değişik kişi ve kurumların sosyal güvenlik konusunda verdiği bilgilere pek itibar edilmemesini isteyen Özdemir, bu konuda en yetkili makamın kendileri olduğunu kaydetti.

Yurt dışında lisans eğitimini tamamladığını belirten Özdemir, “Ben de bir gurbetçi çocuğuyum. Almanya’da yaşanan sorunları gayet iyi biliyorum. Vatandaşlarımız sosyal güvenlik konularında hiç çekinmeden bize müracaat edebilir” dedi.

(KAR-HA-SRP)

 

***

 

PEKİ ’O EL’ KİME AİT

 

31 Ekim 2008

 

ANKARA

 

Genelkurmay tarafından pazartesi günü Bakanlar Kurulu’na verilen terör brifinginin içeriğine ait dün üç gazetede birden çıkan haberler Başbakanlık tarafından yalanlandı.

Açıklamada “Sabah, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde 27 Ekim 2008 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısının içeriği konusunda aynı kaynaktan üretildiği izlenimi veren asılsız bazı haberler yayınlanmıştır” denildi. Başbakanlık bu açıklamasıyla brifing haberinin bilinmeyen bir el tarafından üretildiğini vurgulamış oldu.

GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un da katıldığı Bakanlar Kurulu ile ilgili brifing, aradan üç gün geçtikten sonra üç gazeteye birden haber oldu. Üç gazetedeki haberin benzerlikleri dikkat çekiciydi. Benzerliklerin ilki, haberlerin üçünün de bir metinden “kopyalanmış” gibi olması dahası kimi sözcüklerin, cümlelerin aynı olmasıydı. Dahası, haberleri yazan muhabirlerin üçü de konuyla ilgili Başbakanlık ya da savunma muhabirleri değil, “ulaştırma” muhabirleriydi.

Ve bu “kopya” haberleri yayınlayanların üçü de “hükümete yakın” gazetelerdi. Zaman, “Kanın durması için Barzani’yle bile görüşülebilir”, Sabah’ta, “Doğu’da imam açığı giderilsin” ve haberi manşetten veren Yeni Şafak ise “Başbuğ’dan ezber bozan öneriler” başlığını kullanmıştı.

Gerçeği yansıtmıyor

Habere ilk yalanlama Başbakanlık’tan geldi. Başbakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada üç gazetedeki haberin “aynı kaynaktan geldiği izlenimi verdiği” vurgulandı. Sert bir dille kaleme alınan Başbakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bugünkü Sabah, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde 27 Ekim 2008 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısının içeriği konusunda aynı kaynaktan üretildiği izlenimi veren asılsız bazı haberler yayınlanmıştır. Söz konusu haberlerde yer alan bilgiler gerçeği yansıtmadığı gibi doğruluğu hiçbir şekilde soruşturulmamış olup, tümüyle dayanaktan yoksundur. Manipülasyona yönelik bu tür haberlere itibar edilmemesi hususunu basın mensuplarımızın ve kamuoyumuzun dikkatine sunuyoruz.”

Kaynak doğru değil

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de, Genelkurmay Başkanlığı’nın iç güvenlik harekátına ilişkin Bakanlar Kuruluna verdiği brifingle ilgili haberleri yalanladı. Çelik, Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun Dedeman Oteli’ndeki genel kuruluna gelişinde bir gazetecinin konuya ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi: “Terörün bertaraf edilmesi ile ilgili güvenlik güçlerimizin yapmış olduğu çalışmalar ortaya kondu, el birliğiyle bu sorunun üstesinden nasıl gelineceği ile ilgili geniş çaplı bir değerlendirme yapıldı. Spesifik olarak, ’Şu konuyu şöyle çözelim’ gibi bir tespit veya öneri olmadı. Genelde bölgede yaşanan sorunlar, sosyoekonomik sorunlar, masaya yatırıldı. Doğru kaynaktan bilgi almamışsınız.”

İşte yazılanlar

Başbakanlığın yalanladığı haberlerde, Genelkurmay’ın terör brifinginde hükümete şu önerileri ilettiği öne sürüldü:

Terörü bitirmek için her türlü öneriye açığız. Destekçilerle bile görüşülebilir. Barzani ile yapılan görüşmeden rahatsız değiliz.

Sosyal, ekonomik ve kültürel adımların atılması gerekiyor. Kürtçe televizyon yayını yeterince hızlı gitmiyor, daha da hızlandırılmalıdır.

Doğu ve Güneydoğu’da camilerdeki boş din görevlisi kadroları bir an önce doldurulmalı. Bölgede imamsız cami bırakılmamalı.

Demokratik haklar istismar edilerek propaganda yapılıyor. İnternet, televizyon, radyo ve gazetelerle yapılan yayınların önüne geçilmelidir.

TSK’nın zaafı olduğu yönündeki haberler mücadeleye zarar veriyor. Taktik kararlar yargılanamaz, yargılama olursa kimse inisiyatif almaz.

En iyi terörist teslim olan teröristtir. Büyük kentlerde terör saldırıları artabilir.

Akademileri kuruluyor

TÜRK Silahlı Kuvvetleri’ndeki astsubaylar için Balıkesir’deki Astsubay Meslek Yüksek Okulu bünyesinde, “Astsubay Üst Karargáh Hizmetler Eğitim Merkezi Komutanlığı” kuruldu. Kuvvet komutanlıkları ve ordu karargáhlarında görevlendirilecek astsubaylar, 2009’dan itibaren Balıkesir’de özel bir eğitim alacaklar. Subayların, Harp Akademileri Komutanlığı’nda aldıkları eğitime benzer bir eğitim alacak astsubaylar daha sonra karargáhlara atanacaklar. Astsubay Üst Karargáh Hizmetler Eğitim Merkezi Komutanlığı’na, astsubay başçavuş rütbesine terfi edenler arasından sınavla seçilecek olan personel alınacak.

 

 

***

 

İŞTE ABD’NİN TEK TÜRK ADAYI 

 

‘İnanç temelinde örgütlenen Türk grupların’dan şikayetçi

ABD’DE 4 Kasım’da Beyaz Saray’ın yanı sıra 50 eyaletteki yerel yönetimlerin de el değiştireceği seçimlere katılan tek Türk olan Rıfat Sivişoğlu, İllinois eyaletinin DuPage Bölgesi yönetim kurulu üyeliği için yürüttüğü kampanyasına özellikle ‘inanç temelinde örgütlenen Türk grupların’ destek vermemesinden yakındı.

Sivişoğlu, “ABD’de bir kamu görevindeki en üst düzey Türk olabilirim” diyor.

Sivişoğlu, “Özellikle Chicago’da inanç temelinde örgütlenen bazı gruplar ‘Bizden değilsin’ deyip 1.5 yıldır sırtını dönüyor” dedi.

SİVİŞOĞLU, 25 yıldır Alcatel başta olmak üzere çeşitli Amerikan şirketlerinde üst düzey yöneticilik ve üniversite öğretim üyeliği yapmış. Ve şimdi, Obama’nın senatör olduğu Illinois’teki DuPage’in ‘Bölge Yönetim Kurulu’nun 18 sandalyesinden birine aday. Sivişoğlu (49), “Seçilirsem, ABD’de bir kamu görevine gelen en üst düzey Türk olacağım. Sonra da hedefim ABD Kongresi olacak” diye konuştu.

 

***

 

ALMANYA’DAN ÇOK İLGİNÇ ROJ TV İDDİASI

 

Alman hükümeti, terör örgütünün yayın organı

Roj tv’nin kapatılması konusunda Türk ya da Amerikan makamlarının ne bir isteği ne de müdahalesi olduğunu açıkladı.

 

Alman hükümeti, Sol Parti Federal Meclis Grubunun, söz konusu televizyonun kapatılması yönünde yurt dışından bir istek ya da baskının olup olmadığı şeklindeki soru önergesine karşılık verdiği cevapta, “Roj tv’nin yasaklanması konusunda Türk ya da Amerikan makamlarının ne bir isteği ne de müdahalesi oldu” şeklinde ifade kullandı.

Hükümet ayrıca, söz konusu televizyon kanalının, Almanya’da yasaklanan ve AB’nin terör listesinde yer alan örgüt yanlısı olmasının yanı sıra izleyicileri de örgütün çıkarları ve hedefleri yönünde etkilemeye çalıştığını kaydetti.

Almanya İçişleri Bakanlığı, terör örgütü PKK’nın yayın organı Roj tv’nin Almanya’da herhangi bir faaliyette bulunmasını geçen haziran ayında yasaklamıştı.

 

İÇİNDEKİLER:  - Turkler Olmeyi Biliyorlar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir