Özerk bölge ilanı gibi!..

BEHİÇ KILIÇ

24.10.2008

AHMET Türk, kendisine verilen “talimat” doğrultusunda, Diyarbakır meydanında “Türk Devleti’nin soykırımından” söz etti..
Devlet karşılığında aspirin tedavisi yapıyor, neymiş, dokunulmazlığı olan Ahmet Türk hakkında soruşturma başlatılmış, geçiniz.. (Dokunulmazlığı olmayan belediye başkanları, savaş ağaları olarak dimdik niye ayakta?!!)
Ahmet beyin “soykırım” terenümmü, “özerklik” hareketinin köşetaşlarındandır… Apo’nun 2005 de atağa geçirdiği “Demokratik konfederalizm” hareketi adım adım tırmanıyor ve tabii bu harekete verinlen “derin izin” sayesinde!..
Başbakan’ın gezisini, PKK çetesi çok rahat biçimde, çok çarpıcı bir mesaj olarak kullandı ve bizlere şöyle denildi; “Burası kurtarılmış bölgedir ve bizim dediğimiz olur!..” Bakınız ne kadar çarpıcıdır, Dicle Üniversitesi’nde 40 öğretim üyesi, PKK talimatı ile Başbakan’ın konuşmasını salonu terkederek karşılıyor ve orta öğretim tatil edilip çocuklar eyleme yönlendiriliyor!.. (Gençlik kimin kontrolünde ve eğitim nedir?!) Belediye “çöp işareti” ile Ankara’yı tanımadığını ilan edebiliyor..!
Ve bakın bu durumu, Apo’nun o tombul kızı (hani şu meydanı boş bulup salladıkça sallayan dünya güzeli) büyük bir iştaha ile sırıtarak, bizim aval matbuata, hal tercümesi olarak şöyle anlatıyor; “Ee halkın iradesi, saygımız sonsuz!..”
Yersen!.. Halkın iradesi dediği, PKK eşkiyasının eli tetikte uzattığı namlu… Kürt insanının üzerine çevrilmiş silah emri bastırıyor, “Dükkanı açma, çocuğunu dağa gönder, Apo diye bağır..” Sahipsiz, savunmasız, devleti ara ki bulasın… Gariban halk ne ot yesin “Biji apo” diye kendini yırtıyor!..
(Eşkıyanın silahı demokrasi, askerin vatana hassiyeti faşizm işe bak, yutturan da eşkıya güdümündeki okumuş yazmış cebi dolu krema tabaka!..)
PKK 1984’ten beri, bu ülkede istediği gibi oyun kuruyor, Ankara taa o zamandan beri, uluslar arası emperyalizm karşısındaki tutuk elini ahaliden saklama derdinde, birbirini kayıkçı kavgası ile alt etmeğe uğraşıyor!.. Soruyorum, eşkıya çetesi İstanbul’dan milletvekili çıkarabilecek serbesti ve çalışma alanı bulurken, neden Doğu ve Güneydoğu’da sandıktan çıkmaktan bahis açabilen, Ak Parti’den başka siyasi oluşum yok!!?
Sormaya devam ediyorum, Türkiye’nin bu topraklarını “özerk bölge” olarak hazırlayan hareketin uç beyleri, buralardaki yerleşim merkezleri ellerine terk edilen belediye başkanları değil mi?.. Bu belediye başkanlarının devlet kadrolarını, devlet ihalelerini PKK çetesinin yuvalanmasına, gelir sağlamasına nasıl açtıkları bilinmiyor mu?.. Bu belediye başkanlarının uzun zamandan beri, Ankara’yı geçip öteki ülkelerle, Barzani ile direk diplomatik(!) ve ticari ilişkiler kurmaları, kredi, yatırım işlerine girmesi hiç mi ilgilendirmiyor devleti… Adları Kandil temasları, uyuşturucu bağlantıları ile anılan, Avrupa’daki mafya şefleri ile birliktelikleri tespit edilen bazı kimliklere, dokunulmazlıkları olmamasına karşın yol verilmesinin sebebi hikmeti nedir?..
Emekli orgeneralleri “hükümete karşı hareket içinde” gerekçesi ile “içeri” alan devleti, bu belediye başkanlarının oralarda oturup, vatan toprakları üzerinde özerklik talep eder hale getiren serbestinin ardında ne vardır?!.
Apo, nasıl oluyor da bu kadar “rahat” olabiliyor?!.
2005’te çetesini hareketlendirmeye başladı… Konfederal sistem istedi, sınırlarını anlattı ve bayrağını tarif etti!.. Daha sözleri avukatları ile İmralı’dan taşınırken, çetesinin ellerinde o konfederalizm bayrakları ile sokaklara döküldükleri, şehirleri yakıp yıkmaya başladıkları görüldü…
Adamları belediyelere postu sermişti ve bunu bekliyordu… İkinci adımı TBMM’ye bayrağını dikmekti… Bunu da yaptı ve o yolda ilerlerken de avukatları aracılığı ile yaydığı tebliğlerinde, “Ya konfederalizm teklifimi kabul edersiniz, ya da benim ahali o coğrafyaya yığılıp kendi kaderini tayin hakkı için uluslar arası çağrılara başvurur” diye bastırdı…
Adım adım ilerliyor, ne söylediyse rahatça yapabiliyor!.. Sanki Türkiye’nin son yirmibeş yılındaki kuşatma gücü ona çalışıyor!.. Hatırlayalım, 28 Şubat döneminde iktidarı tutan generaller, “öncelikli tehdit irtica” diye PKK’yı kenara alıp nefes alma imkanı verdi… 2002’de biten 28 Şubat sürecinde de, gelenler “öncelikli tehlike ergenekon” diye PKK’nın semirmesine yol açtılar!..
Kolayca oyun kuruyor, kadrosu geniş!..

BEHİÇ KILIÇ - secimler

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir