Site icon Turkish Forum

İslamcılık Yolsuzlukla Bütünleşti…

Mustafa Nevruz SINACI - islam 1663703 640

Mustafa Nevruz SINACI

Cumhuriyet gazetesinde gördüm. Yazar İlhan Selçuk başlık atmış.

İslamcılık Yolsuzlukla Bütünleşti…” diyor.

İyi ki “İslâm yolsuzlukla bütünleşti” demiyor.

Din tüccarlığının ne-menem bir lânet meşrep olduğuna vurgu yapıyor.

Aksi takdirde (Allah Muhafaza) Müslümanlar yolsuzlaştı gibi anlaşılacak neredeyse

Fakat yine de bunu Anadolu’nun arı-duru, saf-temiz Müslüman’ı, masum ve müsemma insanı anlayamaz. 

Beyhude üzülür. Hicap eder.

Keşke elimiz kırılsaydı da… Diye söylenir.

Ne kadar utanç verici, bir durum, mel’unca, alçakça bir rezillik!..

Konu şaban dişli, akp genel başkan yardımcısı, rte’nin yakını. İktidarın tepesinde.

Ne yapmış? “Kentin göbeğindeki bir arsada imar durumu, bu yüzden…

İşadamı dostuna, ya da yakınına sen diyorsun ki: Bu arsayı ucuza kapatalım, ben imar durumunu ayarladım mı değer ikiye katlanır… Arada bana da 1 milyon doları verdin mi, bu iş tamam…” Adam böyle yazıyor. Olay patlayalı neredeyse 20 gün oldu.

Cumhuriyet adına bir tek Savcı bile harekete geçmedi. Demek bunlar Cumhuriyetin,  halk, hak, adalet ve hukukun savcıları falan değil! Herhalde iktidarın savcıları olsalar gerek. Onca istismar etmesine rağmen CHP veya Deniz Baykal da dava açmadı.

YCBS, zaten ihtarlı, suçlu, sabıkalı ve şaibeli partinin bu son cürmü hakkında her ne hikmetse harekete geçmedi. Diyelim ki Savcılar baskı altında. Peki Cumhuriyet, adalet ve hukukun teminatı yargı neden suspus. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru partiler ya aleni suç’u görmezden geliyorlar veya olağanüstü pişkinlik gösterip aymazlığa yatıyorlar.

Hakkında binlerce yıl hapis istemi ile yargılanan eski bir bakanı aklamak ve siyasi karar vermekle kamu vicdanını rencide eden Anayasa Mahkemesinden çıt yok. 

Nihayet Şaban Dişli 02 Eylül 2008 günü partisinin yetkili kurullarından ve genel başkan yardımcılığından istifa etti. Gerekçesi: Hukuki mücadelesini şeref ve şanla, dava ve misyonu’na halel gelmeden yapabilmek için… Amma lâkin milletvekili sıfatı ile..

Nasıl olacak bu iş?

MİLLETVEKİLİ SIFATI!..

Milletvekili dokunulmazlığı meselesi ne olacak?

Dahası, “İstifa” müessesesi halk için “tek taraflı”, milletvekilleri için ise genel kurul onayı (kabule) bağlıdır. Milletvekili istifa etse bile TBMM kabul etmedikten sonra istifa kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiş sayılmaz. Her ne kadar demokrasi, adalet, insan hakları ve hukuka aykırı olsa da ülkemizde gerçek maalesef bu…

TBMM’de grubu bulunan bir siyasi parti konuyla ilgili bir hukuk mücadelesi başlatmak zorunda… Gayrisinin hiçbir önem ve değeri yok. Dokunulmazlık zırhı ve muadil imtiyazlar buna engel.

TEKRARLAMAKTA FAFDA VAR

Tekrar ediyorum. Zanlının mensubu olduğu siyasi partiden istifa edip etmemesinin hukuken hiçbir önemi ve değeri yok. Önemli olan milletvekili sıfatı, siyasi parti etiketinin her hangi bir önemi ve değeri yok. Bunun iki şekilde sonlanması mümkün. Ya genel kurulca kabulle sonuçlanacak bir istifa veya verilecek bir önerge sonucu dokunulmazlığın kaldırılması. Kaldı ki, dokunulmazlığın kaldırılması milletvekili sıfatına halel getirmemekte, sadece ve yalnızca yargı yolunu açmaktadır.

EN TABİİ VE MEDENİ DURUM

Evet, insan hakları, adalet ve hukuka uygun en tabii ve medeni durum budur.

İptidai, ilkel ve insanlık dışı koruma zırhından çıkmak, “normal insan” olmak, halis ve hakiki “vekil” sıfatını raci olmak ve icabında mahkemeye çıkmak. Asil için her hali kârda kabil, mümkün ve daimi muhtemel olan bu durum vekil olunca daha bir takiplilik sürecine girmesi ve hassasiyet kazanması gerekirken; “Kürsü masuniyeti” hariç olmak üzere neden ve niçin böyle olduğuna kimsenin aklı ermemektedir.

ŞU HALE NAZARAN

Millet adına müşteki CHP, hukuken mükellef olduğu halde yargıya gitmiyor.

Yoksa işin içinde “tencere dibin kara, benimki senden kara” hesabımı var?

Ya Meclis Başkanlığı neden ve niçin siyasi davranıyor ve belge vermiyor. Partisi defalarca yaptığı gibi koruma rolünde.

Seyrettiği biçimiyle bu ne pis, iğrenç ve çirkin bir oyun ve durum ki, birileri AKP’yi İslâm’a referans gösterip, böyle utanç ve hicap verici ithamlarla halkın % 99’unu rezil ve rencide edebiliyor. Milleti yargı önünde subut bulmamış bir isnattan dolayı küçük düşürmeye, tıpkı AB domuzları gibi İslâm’a ve O’nun yüce değerlerine toz kondurmaya çalışıyor.

DİN TÜCCARLIĞI MESELESİ

Burada ben AKP’yi değil; Tam aksine; Din ile uzak-yakın hiçbir ilgisi, alaka ve rabıtası olmayan; En kötü bir Yahudi veya Hıristiyan kadar bile milli ve manevi-dini değerlere ilgi duymayan, taraf olmayan AKP kullanılarak din ticareti yapılmasını şiddet ve nefretle kınıyorum.  Hukuken ve fiilen dinsiz (laik) bir kurumun şahsında insana ve İslâm’a aykırı fiiller ileri sürülerek çamur atılmasına tepkiliyim.

Memleketteki Müslümanlar bir din tüccarı yüzünden ezik, mahcup ve öfkeli…

Diğer taraftan devam eden şu satırlar: “şd üstüne üstlük bu anlaşmayı yazılı belgeye bağlamak gibi bir cüret de göstermiş. Kimden korkacak ki…

Adam (!) AKP genel başkan yardımcısı… RTE’nin yakını… Silivri’ deki arsayı 3.5 milyon dolardan alıp imar durumunu da nüfuzunu kullanarak değiştirdin mi, oluyor 8.5 milyon dolar… şaban’ın payı 1 milyon dolar rüşvet…Ama dişli, olayı yazıya döküp belgeleştirdiği için CHP rüşvet olayını gündeme getiriyor, senetli sepetli, eski deyişle müdellel, somut, kör kör parmağım gözüne, elle tutulur, gözle görülür bir rüşvet olayı…Ama Başbakan Recep Tayyip ne yapıyor: Edebiyat yapıyor…Nasıl?.. Kürsüye çıkıp diyor ki: “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedik ve yedirmeyeceğiz. Yiyen varsa içimizde barındırmayacağız. Haksız yere makam, servet, ün ve şöhret isteyen, altını çizerek söylüyorum, lütfen bizden uzak dursun” Edebiyat yapmak sözlükte şöyle: “Bir konu üzerinde içten olmayan, bir işe yaramayan, parlak, süslü sözler söylemek…”

AKP dinci-İslamcı politikayı Amerika’ya dayanarak kullanıyor, ülkeyi de bir güzel soyuyor…şd bir örnek…Bu arada son bir yılda medyanın yarısı AKP yandaşı dincilerin eline geçti…Bunlar ne yapıyorlar?..Bu medya RTE’ye hava basıyor…Son olarak manşetlerden taşan propaganda neydi?.. Gürcistan bunalımı üzerine Recep Tayyip kolları sıvadı, Kafkasya’ da istikrar planlaması için Rusya’ya uçtu…”

AKP yalnız yolsuzlukla malul değil, memura yaptığı ek zammı Emekliye yapmamak, haksızlık, adaletsizlik ve hukuksuzlukla da malul.  Değilse haydi bakalım; Şu temiz eller operasyonu hemen başlatılsın, dokunulmazlık laneti kaldırılsın, işçi-memur ve emekliye yüzdeli zamdan derhal vazgeçilsin ve emeklinin hakkı insanca, adam gibi teslim ve teşmil edilsin de görelim. Her zaman diyoruz ya! “Adının adamı olmak gerek” 

Exit mobile version