Kararlılık mesajı çıktı ya daha ne istiyorsunuz?

Yilmaz Ozdil
 
Eğip bükmeden soralım…
 
*
 
Son 5-6 yılda…
 
PKK’lı mı tıktık içeri?
 
Subay-astsubay mı?
 
*
Eli silahlı teröristlere habire af çıkarırken; İstiklal Madalyası sahibi 
Jandarma Genel Komutanı’nı hapse atıp,
 
beyin kanaması geçirene kadar içerde tutmadık mı?
 
PKK’ya yataklık yaptığı için hapiste yatan kadını, çıkarıp, Meclis’e 
sokarken, Cumhurbaşkanı’nın masasına
 
davet ederken; 1’inci Ordu Komutanı’nı “terör örgütü kurmak”tan içeri 
tıkmadık mı?
 
Şehide “kelle” dediği için tazminat ödemeye mahkûm olan, “Askerlik yan gelip 
yatma yeri değildir canım kardeşim” diyen Başbakan’a, “Bravo, aynen devam” deyip, yüzde 47 oy  vermedik mi?
 
PKK, hastalanmaması için serçe parmağının tansiyonu bile ölçülen Abdullah 
Öcalan’ın saçı kesildi diye, kalkışma provası yapıp, Diyarbakır’ı yakıp yıktığında, polisin-askerin elini tutup, “Cana geleceğine mala gelsin” diyen Diyarbakır Valisi’ne “aferin” deyip, Başbakanlık Müsteşarı yapmadık mı?
 
Kafamızda Amerikan çuvalıyla gezerken, koordinatör saçmalığı icat edip, 
“Amerika bizi çok seviyor, istih barat verecek” demedik mi?
 
“Amerika istedi diye harekátı kısa kestik, içerde parça bıraktık, o kampları 
tutmamız gerekirdi” dediği için, neredeyse “vatan haini” ilan edilen Deniz Baykal, o kamplardan gelen teröristler önceki gün  Aktütün’ü bastığında haklı çıkmadı mı?
 
Irak’taki hacivat “Kedi bile vermem” derken; yaralı PKK’lıların tedavi 
edildiği Kuzey Irak’taki hastaneyi bile  kendi ellerimizle yapmadık mı?
 
Vatandaşa zam üstüne zam geçirirken, PKK’yı koynunda besleyen Barzani’ye, 
Talabani’ye yarı fiyatına elek trik vermiyor muyuz?
 
İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de kadınları çocukları havaya uçurduklarında; 
besleme medyadaki arkadaşlar utanmadan, “Ne malum PKK’nın yaptığı” demedi mi?
 
Şehit çocukları çıplak ayakla gezerken, tabut başındaki karnı burnunda 
tazeler Allah’ıyla baş başa kalmışken;
 
fitreleri zekátları Mehmetçik Vakfı yerine, Almanya’da din-iman hortumcusu 
olduğu alenen tescillenen Deniz Feneri’ne vermiyor muyuz?
 
Gariban ailelerin çocukları şakır şakır şehit düşerken, subay-astsubay 
çocukları oradan oraya tayin edilip, lise mezunu olana kadar 28 tane şehir değiştiriyor; yaşadıkları travma nedeniyle üniversite kazanamıyor ve
onlara hiçbir ayrıcalık tanınmıyorken; “Babamın parası var, benim de bokumda 
boncuk var, onun için yurtdışında okuyorum” diyenler askerlikten yırtmıyor mu?
 
Bir zamanlar bu memlekette askerlik yapmayana kız bile verilmezken, “Popomda 
sivilce çıktı, bak bu da raporu” diyenler, askerlikten sıyırmıyor mu?
 
*
 
Genelkurmay, 68 kere basılan 46 şehit verdiğimiz gecekondudan bozma dandik 
karakolu, parasızlık nedeniyle 100 metre ileriye taşıyamadığımızı açıklarken; Genelkurmay eski Başkanı’na, korgeneral refakatinde askeri  uçakla taşıyarak, 1 trilyon liralık zırhlı Audi almadık mı?
 
*
 
Neymiş efendim, terör zirvesi toplanmış, kararlılık mesajı çıkmış…
 
Yerim ben sizin o kararlılık diyen dillerinizi, yerim.

<p>Yilmaz Ozdil
 
Eğip bükmeden soralım...
 
*
 
Son 5-6 yılda...
 
PKK'lı mı tıktık içeri?
 
Subay-astsubay mı?
 
*
Eli silahlı teröristlere habire af çıkarırken; İstiklal Madalyası sahibi 
Jandarma Genel Komutanı'nı hapse atıp,
 
beyin kanaması geçirene kadar içerde tutmadık mı?
 
PKK'ya yataklık yaptığı için hapiste yatan kadını, çıkarıp, Meclis'e 
sokarken, Cumhurbaşkanı'nın masasına
 
davet ederken; 1'inci Ordu Komutanı'nı "terör örgütü kurmak"tan içeri 
tıkmadık mı?
 
Şehide "kelle" dediği için tazminat ödemeye mahkûm olan, "Askerlik yan gelip 
yatma yeri değildir canım kardeşim" diyen Başbakan'a, "Bravo, aynen devam" deyip, yüzde 47 oy  vermedik mi?
 
PKK, hastalanmaması için serçe parmağının tansiyonu bile ölçülen Abdullah 
Öcalan'ın saçı kesildi diye, kalkışma provası yapıp, Diyarbakır'ı yakıp yıktığında, polisin-askerin elini tutup, "Cana geleceğine mala gelsin" diyen Diyarbakır Valisi'ne "aferin" deyip, Başbakanlık Müsteşarı yapmadık mı?
 
Kafamızda Amerikan çuvalıyla gezerken, koordinatör saçmalığı icat edip, 
"Amerika bizi çok seviyor, istih barat verecek" demedik mi?
 
"Amerika istedi diye harekátı kısa kestik, içerde parça bıraktık, o kampları 
tutmamız gerekirdi" dediği için, neredeyse "vatan haini" ilan edilen Deniz Baykal, o kamplardan gelen teröristler önceki gün  Aktütün'ü bastığında haklı çıkmadı mı?
 
Irak'taki hacivat "Kedi bile vermem" derken; yaralı PKK'lıların tedavi 
edildiği Kuzey Irak'taki hastaneyi bile  kendi ellerimizle yapmadık mı?
 
Vatandaşa zam üstüne zam geçirirken, PKK'yı koynunda besleyen Barzani'ye, 
Talabani'ye yarı fiyatına elek trik vermiyor muyuz?
 
İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de kadınları çocukları havaya uçurduklarında; 
besleme medyadaki arkadaşlar utanmadan, "Ne malum PKK'nın yaptığı" demedi mi?
 
Şehit çocukları çıplak ayakla gezerken, tabut başındaki karnı burnunda 
tazeler Allah'ıyla baş başa kalmışken;
 
fitreleri zekátları Mehmetçik Vakfı yerine, Almanya'da din-iman hortumcusu 
olduğu alenen tescillenen Deniz Feneri'ne vermiyor muyuz?
 
Gariban ailelerin çocukları şakır şakır şehit düşerken, subay-astsubay 
çocukları oradan oraya tayin edilip, lise mezunu olana kadar 28 tane şehir değiştiriyor; yaşadıkları travma nedeniyle üniversite kazanamıyor ve
onlara hiçbir ayrıcalık tanınmıyorken; "Babamın parası var, benim de bokumda 
boncuk var, onun için yurtdışında okuyorum" diyenler askerlikten yırtmıyor mu?
 
Bir zamanlar bu memlekette askerlik yapmayana kız bile verilmezken, "Popomda 
sivilce çıktı, bak bu da raporu" diyenler, askerlikten sıyırmıyor mu?
 
*
 
Genelkurmay, 68 kere basılan 46 şehit verdiğimiz gecekondudan bozma dandik 
karakolu, parasızlık nedeniyle 100 metre ileriye taşıyamadığımızı açıklarken; Genelkurmay eski Başkanı'na, korgeneral refakatinde askeri  uçakla taşıyarak, 1 trilyon liralık zırhlı Audi almadık mı?
 
*
 
Neymiş efendim, terör zirvesi toplanmış, kararlılık mesajı çıkmış...
 
Yerim ben sizin o kararlılık diyen dillerinizi, yerim.</p> - Yilmaz Ozdil

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir