İÇİNDEKİLER:
-VELİ DERNEKLERİ TOPLANDI
-AKADEMİSYENLER TÜRKİYE’YE KAÇIYOR
-EN İYİ MUSTAFA OKUDU
-ALMAN YEŞİLLER PARTİSİ VE AVRUPA PARLAMENTOSU ÜYESİ CEM ÖZDEMİR: ”ERFURT’TAKİ PARTİ GENEL KURULTAYINDA EŞ BAŞKANLIK İÇİN ADAY OLACAĞIM”
-SPD MİLLETVEKİLİ LALE AKGÜN YENİ KİTABINI TANITTI
-NÜRNBERG’DE ANTALYA SERGİSİ AÇILDI
-FRANKFURT’TA KAFTAN SERGİSİ
-BAKANDAN İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
-TÜRKİYE’YE PASİFİK VE AFRİKA ÜLKELERİNDEN DESTEK
-NEW YORK’TA MEVLÁNÁ HAFTASI
***
VELİ DERNEKLERİ TOPLANDI
Hakan SARISOY / DORTMUND | 13.10.08
Dortmund Türk Eğitim Merkezi’nde toplanan Essen Bölgesi Türk Veli Dernekleri Birliği, olağan toplantısını yaptı. Toplantıda 31 Ekim 2008 tarihinde Essen kentinde “Büyük Eğitim Toplantısı” yapılacağı bildirildi.
Almanya’da Essen Türk Veli Dernekleri Birliği Dortmund Türk Eğitim Merkezi’nde bir araya geldi. Olağan toplantıda 31 Ekim 2008 tarihinde Essen’de Büyük Eğitim Toplantısı yapılacağı açıklandı. Toplantıya birliğe üye olan 30 dernekten 14’ü katıldı.
Dernekler bugüne kadar yapmış oldukları faaliyet ve çalışmalar hakkında bilgi verirken, toplantıda daha girişimci bir çalışma ortamı için odaklanma kararı alındı. Dernek Başkanı Başkan Mehmet Kekeç, ‘Eğitim toplumumuzun en önemli konusudur. Durmaksızın çalışmalarımız devam edecektir’ diye konuştu.
Toplantıya katılan Essen Başkonsolosu Dr. Hakan Akbulut da, ‘Veli derneklerine yeni hayat suyu vermek için çalışıyoruz. Toplantı enflasyonu ile bu işler yürümüyor. Rehavet ile bir yere varılmıyor. Gelecek hafta Essen Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi göreve başlayacak.
Ataşeliğe Almanca da bilen Yusuf Terzi atanmıştır. Kendisi bölgemizdeki tüm eğitim müdürlüklerini gezecek ve birlikte çalışma zeminini araştıracaktır. Eğitime önem vermezsek, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği parlak olmaz. Pes etmek yok. Eğitim, kişilerin keyfiyetine bırakılmayacak kadar önemlidir. Yolda kalanlar kalır, biz bizle olanlarla yolumuza devam ederiz’ diye konuştu.
***
AKADEMİSYENLER TÜRKİYE’YE KAÇIYOR
Süleyman SELÇUK / BERLIN | 11.10.2008
Berlin’deki toplantıda konuşan Futureorg Araştırma Enstitüsü Müdürü Sezer, “Almanya’da eğitimini tamamlayan her üç Türk akademisyenden biri dışlanma ve kabul görmeme nedeniyle Türkiye’ye gidiyor. Bu ciddiye alınacak bir gelişme” dedi. Yanlış tanıtılıyor
Alman medyasının Türkleri yanlış tanıttığını ve devamlı negatif haberler aktardığına dikkat çeken BTU Başkanı Ahmet Güler, Türk akademisyenlerin bu ülkeyi kendi vatanları olarak kabul etmemesnin sorumluluğunun Almanlar’a ait olduğunu söyledi. Medyanın Türkleri namus cinayeti işleyen ve zorla evlendirilen kişiler olarak gösterdiğini ve toplumun büyük bir bölümününde ön yargılarından ötürü bu görüşleri benimsediğine dikkat çeken Güler, Almanya’nın geleceğinin şekillenmesinde büyük emeği geçecek olan Türk akademisyenlerin kazandırılmasını ciddiye alması gerektiğini bildirdi.
Almanya’da doğup büyüyen, çok iyi derecede eğitim gören ve bu ülkenin bir parçası konumundaki her üç Türk akademisyenden birinin dışlanma duygusuna kapılarak Türkiye’ye geri döndüğü ortaya çıktı. Friedrich Neumann Vakfı ile TDU’nun ortaklaşa düzenlediği panelde ‘Türk akademisyenlerin Türkiye’ye geri göçü Alman ekonomisi için ne anlam taşır?’ konusu başkent Berlin’de masaya yatırıldı. Futureorg Araştırma Enstitüsü Müdürü Kamuran Sezer, 370 Türk akademisyenle yaptığı araştırma sonuçlarına göre Almanya’da eğitimini tamamlayan her üç Türk akademisyenden birinin dışlanma ve kabul görmeme nedeniyle Türkiye’ye gittiğini ve bunun Almanya için büyük kayıp olduğunu belirtti.
Kabul görmüyorlar
Almanya’da Türk kökenli üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin entegrasyon ve ekonomi alanında kilit rol üstlendiğini dile getiren Sezer, “Almanya göçmenler hakkında çok az bilgiye sahip. Almanya ekonomi, siyaset, sanat, kültür ve bilim çevreleri iyi yetişmiş göçmenlerin varlığından haberdar değil. İş hayatında kabul görmüyorlar. Almanya’ya katkıları görmezlikten geliniyor. Bunun önüne geçilmeli” dedi.
Partiler uyuyor
Hür Demokrat Parti (FDP) Berlin Eyalet milletvekili Rainer Michael Lehmann, Türk akademisyenlerin topluma kazandırılması konusunda partilerin uyuduğunu dile getirip, “Almanya’daki Türk kökenli akademisyenleri bu ülkede kalması için gönüllerini kazanmalıyız. Onlara sahip çıkıp dışlandıkları duygusunu yok etmeliyiz. Bu kişiler Türkiye ve Almanya arasında köprü kurucu, çok kültürlü ve dilli olarak her iki ülke içinde çok önemlidir’ dedi.
Şans verilmeli
Berlin Brandenburg İşverenler Birliği Başkan Yardımcısı Klaus-Dieter Teufel, Türk akademisyenlere şans verilmesi gerektiğini kaydetti. Alman girişimcilerde ve ekonomik çevrelerde herhangi bir ulusa karşı dışlama ve ön yargının yeri olmadığına işaret eden Teufel, kökene bağlı ayrımcılığın kabul edilemez olduğunu söyledi.
***
EN İYİ MUSTAFA OKUDU
Erdem KAYA / KÖLN | 12.10.2008
Köln’de düzenlenen 2008 Almanya Okuma Yarışması’nda 11 yaşındaki Mustafa Kudretli, ‘En iyi okuyan öğrenci’ dalında birinci oldu. Dortmund Türk Veliler Derneği de ‘Oku Bakayım’ projesiyle Uyuma Katkı Ödülünü’nün sahibi oldu.
Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen Almanya Okuma Yarışması’nda Mustafa Kudretli (11) Almanca ve İngilizce okuduğu kitap bölümleriyle ‘En iyi okuyan öğrenci’ dalında birinci oldu. Yarışmada, Dortmund Türk veliler Derneği de ‘Oku Bakayım’ projesiyle uyuma katkı ödülünü kazandı.
Almanca ve İngilizce kitapları kendinden küçüklere ve yaşıtlarına okuyan Kudretli, annesi Huriye Kudretli’nin özel ilgisi sayesinde okuma alışkanlığını kazandığını söyleyerek başarı öyküsünü şöyle anlattı: “Annemin ısrarı sayesinde kitap okumaya başladım. Başlangıçta pek hoşlanmadım ama, şimdi bundan büyük zevk alıyorum. Ben daha önce Bielefeld’deki okuma yarışmasını da kazanmıştım. Bielefeld Kütüphanesi’ndeki okuma programlarına sürekli olarak katılıyorum. Hem yaşıtlarıma hem de benden büyüklere kitap okuyorum. Ayrıca okuma bitiminde onlara keman çalıyorum. Keman derslerimi ve okulumu da hiç ihmal etmiyorum. Bielefeld birinciliğini kazandıktan sonra Almanya birinciliği kazanacağımı hiç düşünmemiştim. Büyük sevinç duydum ve tüm yaşıtlarıma da sürekli kitap okumalarını öneriyorum.’ 2005’dan beri verilen ödüle ilk kez bir Türk çocuğu birinci oldu. Gürcan Kamps, Christiane Hörbiger, Henning Krautmacher, Nina Moghaddam ve Shary Reeves gibi ünlüler yarışmada jüri üyeliğini üstlendi. Yarışma RTL Televizyonu’nun sevilen haber spikeri Peter Kloeppel’in himayesinde yapıldı.
OKU BAKAYIM
Yarışmada, Uyuma Katkı Ödülü’nü da yıllardır Dortmund’da sosyal çalışmalar yapan Dortmund Türk Veliler Derneği kazandı. Dyöneticileri Aysun Aydemir, Meral Kahya, Tülin Kabis- Staubach ve Dennis Zilske şöyle konuştular: ‘Oku bakayım’ (Lies mal) projesinde ünlü ve sevilen örnek insanları düzenlediğimiz okuma programlarına davet ediyoruz. Böylece, gençlerde Türkçe ve Almanca kitap okuma alışkanlığını vermeye çalışıyoruz. Programın izleyicileri de hem Almanca, hem de Türkçe dillerini geliştirme şansını buluyorlar. Çalışmalarımız 6 yıldır sürüyor. Ödül almamız çalışmamızı aynı başarıyla sürdürmemiz için bizleri teşvik etti. Çok sevindik.”
***
-ALMANYA
-ALMAN YEŞİLLER PARTİSİ VE AVRUPA PARLAMENTOSU ÜYESİ
CEM ÖZDEMİR:
-”ERFURT’TAKİ PARTİ GENEL KURULTAYINDA
EŞ BAŞKANLIK İÇİN ADAY OLACAĞIM”
BERLİN (A.A) – 13.10.2008 – Alman Yeşiller Partisi’nin Baden-Württemberg eyaleti parti teşkilatı tarafından gelecek yıl yapılacak genel seçimler için milletvekili adaylığı reddedilen Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir, 14 Kasımda Erfurt kentinde yapılacak parti genel kurultayında eş başkanlık için aday olacağını açıkladı.
Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, siyasi yaşamında mücadele etmenin faydalı olduğunu gördüğünü belirterek, ”Erfurt’taki parti genel kurultayında eş başkanlık için aday olacağım” ifadesini kullandı.
Parti eş başkanının aynı zamanda milletvekili olması gerektiği düşüncesini hala savunduğunu, ancak partisinin kendisiyle ilgili olarak aldığı kararı kabullenmek zorunda olduğunu kaydeden Özdemir, ”Eş başkanlık görevi benim için, tüm gücümle ve kararlılıkla istediğim büyük ve heyecanlı bir görev” dedi.
Çok sayıda parti yöneticisi de, Özdemir’in eş başkanlık için aday olmasını istediğini açıkladı.
İki eş başkana sahip olan Yeşiller Partisi’nin, Erfurt’taki parti kurultayında Claudia Roth’un yanı sıra Avrupa Parlamentosu’na gideceği için görevinden ayrılacak olan Reinhard Bütikofer’in yerine Cem Özdemir’i eş başkan seçmesi bekleniyor.
(EA-HA-ŞP)
***
-ALMANYA
-SPD MİLLETVEKİLİ LALE AKGÜN YENİ KİTABINI TANITTI
KÖLN (A.A) – 13.10.2008 – Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis üyesi Lale Akgün, bugün piyasaya çıkan ”Tante Semra im Leberkaeseland” adlı kitabını tanıttı.
Köln SPD il binasında kahvaltılı basın toplantısıyla kitabını kamuoyuna tanıtan Akgün, Almanya’da yaşayan Türkler ile ilgili olarak yazdığı kitapla birlikte Türklerin kültürel renkliliğine bir katkı sağlamayı amaçladığını söyledi.
Basın toplantısında kitabından bazı pasajları da okuyan Akgün, ”Türk insanlarının da diğer insanlar gibi renkli bir kültüre sahip olduğunu kitabımda göstermek istedim. Almanlar bizim kültürümüzü hep soruyorlardı. Ben de hepsini teker teker cevaplamaktan yoruldum. Türkler böyle değil, daha renkliler dedim. Bunu da kitabımda kendi ailemi anlatarak yaptım” dedi.
Bazı Almanların Türk kadını denilince hala erkeğinin arkasında birkaç metre geriden yürüyen kadın imajına sahip olduklarını belirten Akgün, böyle bir kesimin de olduğunu, ancak tüm Türk kadınların böyle olmadığını, bunun dışında da çok farklı kadınların bulunduğunu kitabında anlattığını ifade etti.
Akgün, kitabını iki yıl önce yaz aylarında Türkiye’deki yazlığında yazmaya başladığını ve Köln-Berlin arasında yaptığı tren yolculukları sırasında tamamladığını kaydetti.
Bir Alman radyosunun en sevdiği yazar hakkında kendisiyle söyleşi yapmak istediğini ifade eden Akgün, ”Ben Selim İleri’nin ismini verdim. Maalesef Almancaya tercüme edilmiş kitabı yok, yapamayız dediler. İnci Aral dedim, yine yok dediler. En son Aziz Nesin’in 40 yıllık kitabını bulduk. Yani 2008 yılında 40 yıl önce yazılan kitaptan konuştuk. Almanya’da Almanlarla Türkler hala birbirimizi yeteri kadar tanımıyoruz. Kültürün süzülmüş kalıntısı olan edebiyatı yayamadıktan sonra nasıl kültürünüzü tanıtacaksınız. Almanların Türkleri daha iyi tanımaları için daha çok kitaplar Almancaya tercüme edilmeli” dedi.
Akgün, Türkiye’nin ”onur konuğu” olduğu Frankfurt Uluslararası Kitap Fuarına katılarak kitabını tanıtacağını sözlerine ekledi.
Krüger yayınevi tarafından piyasaya sürülen 255 sayfalık kitabın fiyatının 14,90 Avro olduğu bildirildi.
Akgün ayrıca, Yeşiller Partisi için eş başkan adayı olan Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir’in gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde Alman meclisi için milletvekili adayı olarak seçilememesine de üzüldüğünü belirtti.
***
Taner TÜZÜN / NÜRNBERG | 13.10.2008
NÜRNBERG’DE ANTALYA SERGİSİ AÇILDI
Almanya’nın Nürnberg kenti ile kardeş şehir olan Antalya, Nürnberg kent belediyesi şeref salonunda gerçekleşen “Gezginlerin gözü ile Antalya” sergisi ile göz kamaştırdı.
Açılışa Nürnberg Başkonsolosu M. Selim Kartal, Belediye Başkan Vekili Horst Förther, Meclis Üyesi Arif Taşdelen, Belediye Dış ilişkiler Müdürü Werner Trini, Antalya kardeş şehir temsilcisi Dr. İsmail Baloğlu ile çok sayıda davetli katıldı.
Suna-İnan Kıraç Akdeniz Araştırma Enstitüsü Müdürü Kayhan Dörtlük, Antalya’nın tarihini ve güzelliğini gözler önüne serdiklerini, birçoğu Suna-İnan Kıraç Enstitüsü’nün kolleksiyonlarında yer alan bilgi ve belgelerden oluşan 32 pano ile sergiyi açtıklarını söyledi. Dörtlük böylece, Antalya’yı farklı tarihsel bir vizyondan daha iyi tanınmasını,karşılıklı dostluk ve kültürel ilişkilerin pekleştirilmesinin amaçlandıklarını belirtti.
SERGİ ÖNCESİ TATSIZLIK
“Gezginlerin Gözü ile Antalya” sergisinin açılışı nedeniyle Antalya’nın kardeş şehri Nürnberg’e gelen Suna-İnan Kıraç Enstitüsü Müdürü Kayhan Dörtlük, beraberinde getirdiği büyük albüm yüzünden havalimanında sorguya çekildi.
Dörtlük, elinde 1892 yılında Likya’yı gezen bir Alman yüzbaşının çektiği resimler ve anıların bulunduğu albümün büyütülmüş kitabı ile gümrükten geçmek istedi. Kitabı inceleyen gümrük memuru, tarih eser kaçakçılığı yaptığı gerekçesi ile işlem yapmak istedi.
Kayhan Dörtlük, gümrük memuruna, kitabın, orijinalinden büyütülmüş sıradan bir kitap olduğunu söyledi. İmdada konuklarını karşılamaya gelen Nürnberg Belediyesi Kardeş Şehir Sorumlusu Werner Trini yetişti. Trini’nin söyledikleri ikna olan gümrükçüler Dörtlük’ün işlem yapmaksızın geçmesine izin verdi
***
Hasan AYCI / FRANKFURT | 13.10.2008
FRANKFURT’TA KAFTAN SERGİSİ
Frankfurt Kitap Fuarı’na Türkiye’nin konuk ülke olması nedeniyle ‘Uygulamalı Sanatlar Müzesi’nde dün, ‘Lale Kaftanı ve Levni’ adı altında Osmanlı döneminde 400 yıllık sarayda yaşayan hanım sultan, şehzade ve padişahların giyisilerinin sergilendiği, takıların gösterildiği sergi Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz açtı.
Yılmaz, ‘Kültür barıştırır. Tanımadığımızdan uzaklaştıkça onu tanıyamayız, tanımadığımıza yaklaşarak onu tanıyınca ise barış oluşur’ dedi. İnsanların birbirlerine benzediğini, sadece ifade şekillerinin farklı olduğunun altını çizen Yılmaz, Yunus Emrenin, ‘Sevgiye giden yollar mutlaka kesişir’ sözlerini anımsattı. Toplam 98 eserin yer aldığı sergi 11 Ocak tarihine kadar gezilebilecek.
***
BAKANDAN İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
13.10.08
Federal yapılı Belçika’nın Brüksel hükümetinde görev yapan Türk asıllı Devlet Bakanı Emir Kır, Türkiye ile Belçika arasında ticari ilişkilerin gelişmekte olduğunu belirterek, ortak yatırım çağrısında bulundu.
Brüksel hükümeti Başbakanı Charles Picquet’yi temsilen, geçen hafta Türkiye’yi ziyaret eden 20 kişilik iş adamı heyetine başkanlık yapan Kır, AA’ya değerlendirmelerde bulundu. Bakan Kır, iş adamlarının İstanbul, Manisa ve İzmir’de 100 kadar görüşme yaptıklarını, bunların özellikle inşaat, çevre, bilgisayar, danışmanlık, sağlık, ulaşım ve emlak gibi sektörleri içerdiğini bildirdi.
İstanbul Sanayi ve Ticaret Odası, İstanbul Belediyesi ve Ege Sanayi Odası bağlantılı olarak gerçekleştirilen temasları “çok verimli” olarak nitelendiren Kır, ‘Küresel krizin yoğunlaştığı bir döneme denk gelmesine rağmen, bu tür girişim ve temasların Belçika-Türkiye ilişkilerinin güçlenmesi açısından büyük önem taşıdığını gördük’ dedi.
Kır, Brüksel toplu taşımacılık kurumu STIB’in İstanbul’da bağlantı bürosu açtığını, ticari heyetin Manisa’da Vestel üretim tesislerini ziyaret ettiğini ve hayran kaldığını, İzmir’de serbest ticaret bölgesinin ziyaret edildiğini, çok sayıda Türk şirketi ile diyalog kurulduğunu bildirdi.
Brüksel’de temizlik, tarihi eser ve çevre konularından da sorumlu olan Devlet Bakanı Emir Kır, Türkiye temaslarının ardından yaptığı açıklamada, ‘AB Klima Planı’nın önemine de işaret ederek, dönüştürülmüş enerji üretimi konusunda yoğunlaşan çalışmalara dikkat çekti.
Brüksel’de çöp atıklarının yakılması ile elde edilen enerjinin 50 bin Brüksel’linin elektriğini sağladığını, çöplerin sorun değil para kaynağı olduğunu, çöplerin toprak altına atılmasının zararlarının bilindiğini ifade eden Kır, çöp yakma ve arıtma tesisleri konusunda da deneyimli ve sorumlu bakan olarak Türkiye ile ortak yatırım ve işbirliği önerdiğini bildirdi.
Kır, AB’ye katılım adayı olan Türkiye’nin çevre korunması ve çöp imha alanında da hızlı adımlar atmak durumunda olduğunu söyledi ve ilk adımların İstanbul Belediyesi ile atılması için girişimlerin sürdüğünü duyurdu. Belçika’nın 2009’da daha geniş katılımlı bir ticari heyeti Türkiye’ye göndermek için hazırlıklar başlattığı bildirildi.
***
TÜRKİYE’YE PASİFİK VE AFRİKA ÜLKELERİNDEN DESTEK
Türkiye’ye, 17 Ekimde yapılacak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi seçimlerinde Pasifik ve Afrika ülkelerinin destek sözü verdikleri öğrenildi.
AA
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, BM’de temsil edilen Pasifik ve Afrika ülkelerinin daimi temsilcileri Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile yaptıkları görüşmelerde bu yıl içinde Türkiye’de düzenlenen Afrika Birliği Zirvesi ile Pasifik ülkeleri zirveleri sonucunda Türkiye’yi ve insanlarını tanıdıklarını, takdir ettiklerini belirttiler.
Babacan’ın dün yaptığı toplantılarda Pasifik ve Afrika ülkelerinin BM daimi temsilcileri, Türkiye’yi hem gelişmekte olan hem de gelişmiş bir ülke olarak kendilerine yakın hissettiklerini ve Türkiye’nin kendilerini iyi anlayacağını düşündüklerini söylediler. Toplantılarda, söz konusu bölgesel grupların temsilcilerinin Babacan’a Güvenlik Konseyi seçimlerinde oylarını Türkiye’ye vereceklerini ifade ettikleri de öğrenildi.
Dışişleri Bakanı Babacan’ın Afrika ve Pasifik ülke gruplarının temsilcileriyle toplantılarına katılım sayısının da oldukça fazla olduğu belirtildi.
Babacan, New York’ta 17 Ekimde BM Genel Kurulunda yapılacak Güvenlik Konseyi 2009-2010 dönemi geçici üyeliği seçimleri öncesinde BM’de temsil edilen coğrafi gruplara üye ülkelerin daimi temsilcileriyle çeşitli toplantılarda bir araya geliyor.
Seçimlerde BM Genel Kurulunun 192 ülkesinin daimi temsilcileri oy kullanacak.
Türkiye, Batı Avrupa grubundan Avusturya ve İzlanda’ya karşı yarışacak ve Konseye seçilmesi için Genel Kurulda oy kullananların üçte ikisinin oyunu alması gerekecek.
Babacan’ın bugünkü temaslarında ise Asya ile Latin Amerika ve Karayipler bölgelerinin temsilcileriyle ayrı ayrı bir araya gelmesi bekleniyor.
***
NEW YORK’TA MEVLÁNÁ HAFTASI
14 Ekim 2008
Ekim ayının son haftası Amerika’nın çeşitli kentlerinde, önemli müze ve üniversitelerinde, Mevláná etkinlikleri gerçekleştirilecek.22 Ekim’de Princeton Üniversitesi’nde başlayacak olan program kapsamında, dünyanın en önemli sanat müzelerinden New York’taki Metropolitan’da, 25 Ekim’de saat 18.00’de “Rumi’nin Şiirleri ve Sema” adlı bir etkinlik yapılacak. Onu 26 Ekim’de Connecticut Yale Üniversitesi’nde, 27 Ekim’de Massachusetts Amherst College’de ve 29 Ekim’de Washington National Cathedral’da düzenlencek etkinlikler izleyecek. Etkinliklerde açılış konuşmalarını Uluslararası Mevláná Vakfı Başkanı Faruk Hemdem Çelebi yapacak. Ayrıca Konya Selçuk Üniversitesi Mevláná Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Nuri Şimşekler Farsça ve Peter Rogen da İngilizce olarak Mevláná’nın beyitlerini seslendirecek, Mevlevi Ayini Şerifini ise İstanbul Müzik ve Sema Grubu icra edecek.