Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: PKK içinde taşeron gruplar var
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan; “Güngören saldırısının PKK’nın işi olmadığını, genel stratejisine uymadığını söylemiştim, hâlâ böyle düşünüyorum. Diyarbakır saldırısı ise PKK’nın bölünerek hücrelere ayrıldığını gösteriyor. Örgütün farklı istihbarat servislerinin aracı olduğu ortada. Terör örgütleri futbol topu gibidir. Bir kez sahaya bırakıldıkları zaman herkes karşı kaleye gol atmak için o topa vurur. Maçı bitirmek kolayca mümkün olmayabilir” diyor.
MEHMET GÜNDEM
Yorgun Türkiye…
Çözülmemiş her sorun bireyi yorar, gelecek tasavvurlarımızı olumsuz etkiler. Yorgun bireyler doğal olarak yorgun toplumu oluştururlar. Devlette yorgun düşünce büyük resim “yorgun Türkiye”den başka bir şey olmaz. Türkiye’de hem bireysel hem de toplumsal alanda “çözümsüzlükle yaşamak” gibi bir zihniyet dayatması var. Çünkü bize uzun zamandır çözümsüzlük ezberletiliyor. Son otuz yılda büyük hangi sorunumuz çözüldü ki…
Henüz devletin kurumları arasında sağlıklı ve hiyerarşik bir ilişki kurulabilmiş değil. Bizde ilişki kavramı çoğu zaman “hükmetme” şeklinde algılanıyor. Güçlü olan ötekine galebe çalma yarışında. Bu rekabet ortamında rol kargaşası da başka bir sorun. Bu ülke kaç kere üç beş kişinin maceracı ruhuyla uçurumun kenarına geldi. İnisiyatif, alması gerekenlerde değildi. Bazen siyaset kurumu, bazen de sivil ve asker bürokrasi bu ülkeyi “kişisel mülkü” gibi gördü ve toplumuna da “teba” gibi davrandı. Kim, önem vermediği ve sürü olarak gördüğü kalabalıkların aklını, duygularını, tercihlerini, sorunlarını ve hayat serüvenini önemser ki…
Onlarca yıla yayılan çözümsüzlük, sorunları okumayı ve sorunlara demokratik bir zihniyetle yaklaşmayı imkansız hale getirdi. İnsan tanımlayamadığı ya da yanlış teşhis koyduğu bir sorunu nasıl çözebilir ki… İşte darbeler, Kürt sorunu, terör, PKK, demokrasi…
Böyle gitmez, acaba eski “sorunları yormanın” vakti ne zaman gelecek…
Ve ne zaman “yeni sorunlarla” tanışıp kendimizi sınayacağız…
Terörle mücadelede güvenlikle özgürlük arasında nasıl bir ilişki var?
Denge ve taviz açısından bir sorun var mı?
Peki daha güvenli miyiz?
Sınırları kim belirleyecek, askerin bakışı ile siyasetin bakışı arasında farklar var.
Türkiye’nin güvenlik yönetiminde ne tür sorunlar yaşanıyor?
Yani siyasi iradenin rehberliğine ihtiyaç var.
30 yıldır süren bir mücadele. Bazı kesimlerde terör bitmez havası oluştu. PKK terörü gerçekten bitmez mi?
ZAAFSIZ SİSTEM YOKTUR
Bir zaaf söz konusu mu…
İstihbarat paylaşımı hâlâ gerçekleşiyor mu? Gerçekleşiyorsa istihbarat bilgisini kullanmakta mı sorun var?
HÜKÜMET İNİSİYATİF ALMALI
Hükümet Kürt sorununda nasıl bir profil çiziyor, sorunu askere mi havale etmiş yoksa inisiyatif alıyor mu?
Nasıl?
Hükümet Kürt sorununda inisiyatif almalı sözü de çok söyleniyor…
Erdoğan hükümeti bu işe el koymadı mı? Bugün asker ile hükümet arasında sorunun çözümünde bir paralelliğin olduğu izlenimi var.
PKK İLİŞKİLERİMİZİ BALTALIYOR
Kim o başka aktörler?
PKK Öcalan’ın kontrolünden çıktı mı?
Nedir PKK’nın beslendiği kaynak, finansman, ortam, ilişkiler…
PKK FUTBOL TOPU GİBİ…
Bu ne anlama geliyor?
Bölünmek ve farklı istihbarat servislerinin aracı olmak PKK’dan çok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuz anlamına gelir mi?
DTP’ye yapılan, PKK’yı terörist ilan et baskısını nasıl yorumluyorsunuz…
DTP’de bazı kesimlerin PKK’dan rahatsız. PKK’ya rağmen farklı bir oluşum başlatabilirler mi…
8 gün süren kara harekatının ardından CHP ve MHP’nin Genelkurmay’a yönelik eleştirilerini “Asker arkadan vuranı affetmez” şeklinde yorumlamıştınız. CHP ve MHP’nin o tutumu devam ediyor mu?
Hayır etmiyor. O dönemde bence yanlışlık yapıldı ve şimdi çok daha dikkatli davranıyorlar.
Başbuğ, CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etti, araları düzeldi mi?
Asker nasıl hesap verir, böyle bir mekanizma var mı Türkiye’de?
PKK’nın mevcut durumu nedir, söylendiği gibi ağır yara mı aldı?
Kimler örgütü devreden çıkartıyorlar?
PKK MEDYADAN BESLENİYOR
Şimdi yeni stratejisi nedir PKK’nın?
Geçen hafta İlker Başbuğ ile görüştünüz, ne konuştunuz…
Başbuğ’un zihninde neler var?
Asker son dönemlerde çok eleştiri alıyor. Bu eleştiriler askeri yıpratıyor mu, eleştirilerden hareketle asker bir özeleştiri yapıyor mu?
Kriz sadece ekonomiyi değil, siyasi düşünceleri de etkiler, bu özgürlükçü dünya yerini faşizme bırakır yorumları da var…
13.10.2008 Yeni Şafak
Bir yanıt yazın