Site icon Turkish Forum

TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

İÇİNDEKİLER:   - Turkler Olmeyi Biliyorlar

İÇİNDEKİLER:  

-YENİ GÖREVİME SEVİNİYORUM
-KIRCI ADAY ADAYI GÖSTERİLDİ
-TÜRK ADAYLAR KAYBETTİ
-ÇALİSMA ZORUNLULUGU YOK
-AIM 10 YAŞINDA
-TÜRK ARAŞTIRMACILARIN ROTASI AVRUPA’YA ÇEVRİLDİ. TÜRK ARAŞTIRMACILAR, SON YILLARDA AB’NİN BİLİM VE TEKNOLOJİ REFERANS MERKEZLERİNDE BOY GÖSTERMEYE BAŞLADI.
-TÜBİTAK ÇP ULUSAL KOORDİNATÖRÜ GÜLER:”SON YILLARDA TÜBİTAK DESTEKLERİYLE AVRUPA ORTAK ARAŞTIRMA MERKEZLERİNE GİDEN ARAŞTIRMACILAR 30’U GEÇTİ. ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BU SAYININ ARTMASINI BEKLİYORUZ”
AB’DEN ŞEMDİNLİ SALDIRISINA KINAMA 
MİLLETVEKİLİ ADAYINA IRKÇI SALDIRI

***

 

 

YENİ GÖREVİME SEVİNİYORUM

 

Celal ÖZCAN / MÜNIH | 04.10.08

 

Avusturya’da YeşillerPartili Alev Korun 28 Ekim’de yemin ederek ilk göçmen kökenli milletvekili olacak. Korun, “yeni görevime çok seviniyorum” dedi.

AVUSTURYA’da pazar günü yapılan seçimlerde seçilen milletvekilleri 28 Ekim’de yemin ederek göreve başlayacak. Avusturya tarihinde ilk kez bir göçmen kökenli milletvekili olarak Yeşillerli Alev Korun da yemin edecek. Alev Korun, ‘Yeni görevime çok seviniyorum, yemin töreni günü heyecanlı olabilirm’ dedi. Partisi Yeşiller’in göçmenlerin sorunları ve entegrasyona büyük ağırlık verdiğini vurgulayan Alev Korun, bu nedenle partisi Yeşiller içinde büyük destek gördüğünü söyledi. Korun partisi Yeşiller’in yeni kurulacak bir koalisyon hükümetine katılıp katılmayacağı sorusuna ise şu yanıtı verdi: ‘Aşırı sağcı Strache’nin Özgürlükler Partisi (FPÖ) ve Haider’in Avusturya’nın Geleceği (BZÖ) ile bir koalisyona girmelerinin kesinlikle söz konusu olmadığını söyledi. Korun ancak Sosyal Demokratlar (SPÖ) ve muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) arasında kurulacak büyük koalisyon görüşmelerine katılabileceklerini kaydetti.
KOALİSYON KARGAŞASI

Seçimlerde oy kaybına rağmen birinci parti olarak çıkan Sosyal Demokratlar (SPÖ) yine muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) ile büyük koalisyondan yana. SPÖ lideri Werner Faymann büyük koalisyonda Yeşiller’in de olmasına sıcak bakmıyor. Ancak Yeşiller de hükümete katılmak istiyor. ÖVP lideri Josef Pröll ise nasıl bir koalisyon sorusunda kesin seçim sonuçlarına kadar sesiz kalmayı yeğliyor.
AŞIRI SAĞ

Öte yandan seçimlerde oy patlaması yapan aşırı sağcı Jörg Haider, muhafazakar parti ÖVP, Yeşiller ve kendi partisi Avusturya’nın Geleceği (BZÖ) ile üçlü koalisyon önerisinde bulundu. Haider, seçmenin büyük koalisyonu sandıkta cezalandırdığını, başka bir koalisyonun kurulması gerektiğini söyledi. Seçimlerden zaferle çıkan ve mecliste 3. güçlü parti konumuna yükselen aşırı sağcı Özgürlükler Partisi (FPÖ) Genel Başkanı Strache de hükümete katılmaya soğuk bakmadıklarını, ancak siyasi partilerin kendilerini dışlama politikasına son vermelerini istedi.
YEŞİLLER’E YENİ BAŞKAN

Yeşiller’in 11 yıldır Genel Başkanı olan Alexander Van der Bellen seçimlerde oy kaybı üzerine bu görevinden istifa etti. Van der Bellen dün toplanan yönetim kurulu toplantısında istifasını açıkladı ve yerine Eva Glawischnig seçildi. Glawischnig’in parti başkanlığı Yeşiller’in olağanüstü kurultayında onaylanması gerekiyor.  

***

 

KIRCI ADAY ADAYI GÖSTERİLDİ

 

Mehmet UZUN / HANNOVER | 01.10.08

 

Almanya’nın Hannover kentinde yaşayan ve İl Genel Meclis Üyesi olarak görev yapan Avukat Alptekin Kırcı, gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde SPD’den milletvekili aday adayı oldu.

Hannover Güney’den aday adayı olan Kırcı, aday olabilmek için çalışmalarına hız verdi. Onlarca kişi arasından partililerin kendisini aday adayı seçtiğini, aynı bölgede 4 kişinin daha bulunduğunu anlatan Kırcı, ‘Ben diğer rakiplerimden daha şanslıyım. SPD önümüzdeki seçimlerde Hannover’den bir Türk kökenliyi aday göstermek istiyor. Partililer de beni seviyor. Eğer bir aksilik 12 Ocak’ta SPD’nin güney bölgesinden milletvekili adayı olarak kendimi tanıtacağım’ dedi.

 

***

 

TÜRK ADAYLAR KAYBETTİ

 

MÜNIH | 01.10.08

 

Almanya’nın Bavyera Eyaleti’nde yapılan seçimlerde aday olan 5 Türk kökenli adaydan hiçbiri kazanamadı.

En fazla oyları Hür Demokrat Parti (FDP) listesinden Münih’te aday olan Mahmut Türker kazandı. Türker, Münih seçim bölgesi ve Oberbayern’de toplam 11 bin 868 oy aldı. Ancak 8. sıradan aday olan Mahmut Türker bu oylarla 9. sıraya düştü ve meclise giremedi.

Yeşiller’in Aşağı Franken bölgesinde 3. sıra adayı Ayfer Fuchs sırasını korudu ve toplam 6 bin 450 oy aldı. Ancak Yeşiller bu bölgede iki milltevekili çıkardığı için Ayfer Fuchs meclise giremedi.

Yeşiller’in Orta Franken bölgesinde 6. sıra adayı Celal Turhan ise 4 bin 986 oyla 9. sıraya düştü ve seçimi kaybetti. Taylan Özen’le Yasmin Bilen’in aday olduğu Sol Parti ise yüzde 5 barajını aşamadı.

 

***

 

Hamburg 25.09.2008

ÇALİSMA ZORUNLULUGU YOK

Avrupa Toplulugu Adalet Divani (EuGH) ATAD 25.09.2008, Hakar Er, Esas No C-453/07, verdigi karariyla Türk Gençlerin haklarina bir baska zafer daha eklemistir.

Hakan Er, iki yasinda aile birlesmesi yoluyla Almanya ya gelip ve 5 yildan fazla isçi ailesiyle beraber yasadigindan dolayi bir ikamet hakkina sahip oldugu tekrardan ATAD tarafindan hüküm edilmistir.
Kendisi AET/Türkiye Ortaklik Konseyinin 1/80 Kararnamesinin 7.maddesinden faydalandigi
ve bundan dolayi ispiyasasina üye oldugu ve ikamat hakkinin oldugu tespit edilmistir.

Okulunu 16 yasinda bitiremeyen ve 23 yasina kadar 1 gün çalismis olan Er, yabancilar dairesi tarafindan oturum müsadesinin uzatilmayacagini ve Almanyayi terk etmesi karariyla karsilasmis. Devlet tarafindan sunulan meslek egitim projelerine devam etmemis ve sosyal yardima muhtaç kalmis.
Gießen Idari Mahkemesi Er isçilik hakkini kulanmadigindan dolayi OKK nin 7 maddesi halen geçerli olmayacagini düsünmüs ve ATAD in konuyu önkararla aydinlatmasini talep etmis.

ATAD Ergat, Çetinkaya, Derin , Torun gibi kararlarinin izinden çikmayarak ikinci nesil gençleri koruma altina almistir.
Yukardaki kararlarda ATAD sadece Almanyayi uzun süre terk eden ve suç isleyip Almanya için bir tehlike teskil eden kisiler sadece kazandiklari haklari kaybeder diye benzer kararlar daha önce hüküm etmis.

Bu kararlar aslinda süresiz oturum hakkina sahip olundugunu açikliyor.
Bu karardan faydalanan yabancilar dairelerinde ikamat ücretleri bile ödemeden bu haklarini tespit etdire bilirler.

 

***

 

AIM 10 YAŞINDA

Fevzi TANRIVERDI / KIEL | 05.10.08

 

Schleswig-Holstein Türk Toplumu tarafından 1998’de başlatılan bir yıllık gençleri meslek eğitimine yönlendirme projesi AIM, gösterdiği üstün başarıdan dolayı uzatıldı. Kutlamaya Eyalet Ekonomi Bakanı Dr. Werner Marnette de katıldı.

Schleswig-Holstein Türk Toplumu’nun (TGS-H) gençlmeri meslek eğitimi yönlendirme projesi AIM 10. yılına girdi.
1998’de TGS-H tarafından bir yllığına başlatılan projede elde edilen büyük başarı projenin  uzatılmasını sağladı. TGS-H’nin AIM’in 10. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği kokteyle projeye destek veren Eyalet Ekonomi Bakanı Dr. Werner Marnette de katıldı.

TGS-H binasında yapılan kokteylde konuşan dernek başkanı Dr. Cebel Küçükaraca, AIM sayesinde yüzlerce gencin meslek eğitime girdiği ve bir o kadarda göçmen işverenin meslek eğitim yeri açtığına işarat ederek, “AIM 2002 yılında Cumhurbaşkanlığı Uyum Ödülünü, 2005’de Hermann-Schmidt Yaratıcı Projeler Ödülünü bu yıl da Almanya Türk Toplumu Başarı Ödülünü kazandı. Projemiz sayesinde gençlerimiz meslek sahibi olması bize gurur veriyor” dedi.

 

***

 -TÜRK ARAŞTIRMACILARIN ROTASI AVRUPA’YA ÇEVRİLDİ

-TÜRK ARAŞTIRMACILAR, SON YILLARDA AB’NİN BİLİM VE 

TEKNOLOJİ REFERANS MERKEZLERİNDE BOY GÖSTERMEYE BAŞLADI

-TÜBİTAK ÇP ULUSAL KOORDİNATÖRÜ GÜLER:

-”SON YILLARDA TÜBİTAK DESTEKLERİYLE AVRUPA ORTAK 

ARAŞTIRMA MERKEZLERİNE GİDEN ARAŞTIRMACILAR 30’U GEÇTİ.

ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BU SAYININ ARTMASINI BEKLİYORUZ”

ANKARA (A.A) – 05.10.2008 – Selma Kasap – Türk araştırmacılar, son yıllarda Avrupa Birliği’nin (AB) bilim ve teknoloji referans merkezlerinde boy göstermeye başladı.

AA muhabirine bilgi veren TÜBİTAK AB 7. Çerçeve Programı (ÇP) Ulusal Koordinatörü Hüseyin Güler, Avrupa’nın bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesinde ve uygulanmasında referans merkezi olan Avrupa Ortak Araştırma Merkezi’nin(JRC) AB’ye katılım sürecindeki ülkelere bilimsel ve teknik destek sağladığını ve böylece Avrupa Araştırma Alanı’nın (ERA) oluşmasına katkı sağladığını ifade etti.

JRC’nin Belçika’da ”Referans Araçlar ve Ölçümler Enstitüsü”, Hollanda’da”Enerji Enstitüsü”, Almanya’da ”Transuranyum Elementleri Enstitüsü”, İtalya’da ”Vatandaşların Korunması ve Güvenliği Enstitüsü”, ”Sağlık ve Tüketicilerin Korunması Enstitüsü”, ”Çevre ve Sürdürülebilirlik Enstitüsü”, İspanya’da da ”İleri Teknolojik Çalışmalar Enstitüsü” olmak üzere toplam 7 enstitüsünün bulunduğunu anlatan Güler, bu enstitülerde Avrupa’dan çok sayıda araştırmacının çalıştığını belirtti.

Merkezin araştırmacılara doktora ve doktora sonrası burslar, kıdemli bursiyerlik, projelerde iş birliği, ulusal uzman pozisyonları, çalıştaylar ve eğitimler gibi fırsatlar sunduğunu anlatan Güler, JRC’nin ayrıca kuruluşlara da kurumsal iş birliği, teknoloji transferi, kuluçka hizmeti gibi etkinlikleri bulunduğunu söyledi. Güler, merkezin toplam bütçesinin de 1,75 milyar avro olduğunu kaydetti. 

-TÜBİTAK-JRC İŞBİRLİĞİ- 

Hüseyin Güler, JRC’de 1-3 yıl süreli doktora bursu, 3-24 ay süreli kıdemli bursiyerlik, 30 yaşından genç bilim insanları için 3-12 ay süreli staj, kamu kuruluşu, uluslararası bir sivil toplum örgütü, özel sektör ve kar amacı gütmeyen gönüllü kuruluşlarda çalışan uzmanlar için 1-4 yıl süreli burslar bulunduğunu belirtti.

Türkiye’nin ÇP’ye katılmasıyla JRC’de araştırmalar yürüten Türk araştırmacı sayısının 30’un üzerine çıktığını ifade eden Güler, bu araştırmacıların 1-4 yıl arasında bu merkezlerde kaldığını ve Türkiye’ye geri döndüklerini ifade etti.

TÜBİTAK’ın da son yıllarda Türk araştırmacıların JRC ile etkileşiminin arttırılması için çeşitli işbirlikleri yaptığını anlatan Güler, bunların sonucunda Türk araştırmacıların JRC enstitülerindeki iş olanaklarından yararlanabildiğini kaydetti. 

Güler, TÜBİTAK ve JRC arasında 2007 yılında imzalanan protokol çerçevesinde TÜBİTAK’ın da Türk araştırmacılar için aylık bin 500 dolar ile 2 bin dolar arasında değişen burslar verdiğini söyledi.

Protokol kapsamında, yılda 20’ye kadar Türk araştırmacının bir yıl süre ile JRC Enstitüleri’nde doktora veya doktora sonrası araştırma yapabildiğini bildiren Güler, bu yılın ilk döneminde hem JRC hem de TÜBİTAK’tan kabul alan 11 araştırmacının çalışmalarını JRC’de sürdüreceğini, bu rakamın da giderek artmasını beklediklerini ifade etti. Güler, şunları kaydetti:

”Türk araştırmacılar JRC’de edindikleri deneyimlerini Türkiye araştırma alanının  gelişimi için kullanmaya başladılar. Bu enstitülerdeki ziyaretlerimizde Türk araştırmacılarla karşılaşmaktan memnuniyet duyuyoruz ve araştırmacılarımızın sayısının artacağını düşünüyoruz. JRC’de diğer ülkelere standart araştırmacı pozisyonu belirlenirken yalnızca Türk araştırmacılar için TÜBİTAK ve JRC arasında 2007 yılında imzalanan protokol çerçevesinde 42 pozisyon açıldı. TÜBİTAK olarak amacımız Avrupa Birliği ile daha çok Türk araştırmacısının entegre olmasına katkı sağlamak ve 7. ÇP’deki performansımızı daha da yukarılara çekmek. Çünkü bu enstitülerde görev alan araştırmacılar, ya çerçeve programlarında yer alıyorlar ya da projelerdeki bilim insanları ile birlikte araştırma yapıyorlar.”

-AVRUPA’NIN BİLİM MERKEZİNDEKİ TÜRKLER- 

Doktora sonrası araştırmaları için JRC’yi seçen Dr. Ceren Kütahyalı, Almanya’da kazandığı bilgi birikiminin yanı sıra yaşadığı deneyimlerin de hayata bakış açısını değiştirdiğini anlattı. 

Kütahyalı, ”Türkiye’ye döndükten sonra çalışmalarıma Ege Üniversitesinde devam edeceğim ama buradaki arkadaşlarımla olan bağlantılarımı hem bilimsel anlamda hem de dostluk açısından sürdüreceğim kesindir. JRC’de edindiğim deneyimle ülkemdeki bilimsel platforma katkı sağlamak ve yakın gelecekte karşılaşacağımız nükleer atık sorunlarını çözüme kavuşturacak projelere katkıda bulunmayı amaçlıyorum” dedi. 

JRC’ye doktora sonrası araştırmalar yapan Dr. Elif Eker Develi de merkezde ODTÜ-Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde çalıştığı konunun Türkiye’deki çalışmalarının devamı niteliğinde olduğunu, bu kapsamda Avrupa denizlerinin gözlenmesi ile ilgili projelerde çalıştığını söyledi.

JRC’nin Avrupa standartlarında oldukça iyi çalışma şartlarına sahip olduğunu belirten Develi, Türkiye’den çok miktarda araştırmacının JRC’ye başvurmasını tavsiye etti. 

JRC’de 2005 tarihinden bu yana ulusal uzman araştırmacı kadrosunda çalışan Rukiye Herkmen Özcivelek ise ”Bilgi Toplumu” bölümünde değişik projelerde çalıştığını belirtti. 

Özcivelek, ”Buradaki araştırma projeleriyle Avrupa’da bilişim uygulama alanlarında söz sahibi olma potansiyelimizin artacağına ve ülkemizi bazı alanlarda lider konumuna taşıyabileceğine inanmaktayım. Türk araştırmacıların Avrupa araştırma kurumlarında yer almasının, ülkemiz kapasitesinin tanıtılmasın da önemli olduğu düşüncesindeyim” dedi.

(SME-MİR)  

 

05.10.2008 10:02:05

 

***

 

05.10.2008

 

AB’DEN ŞEMDİNLİ SALDIRISINA KINAMA

 

Avrupa Birliği, Hakkari’nin Şemdinli sınır bölgesinde PKK tarafından düzenlenen ve 15 askerin yaşamını yitirdiği saldırıyı kınadı. 

 

AB adına Dönem Başkanı Fransa tarafından yapılan açıklamada, olaydan büyük üzüntü duyulduğu belirtilirken, ölen askerlerin ailelerine başsağlığı dilendi. Türkiye ile dayanışma içerisinde olunduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:

‘PKK, Avrupa Birliği’nin terör örgütleri listesinde bulunan bir örgüttür. AB, PKK ile mücadelesinde Türkiye’nin yanındadır.’

AB’nin Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana da, saldırıya tepki gösterdi. Solana, saldırıyı en sert şekilde kınadığını vurgularken, kurbanların yakınlarına ve Türk yetkilileri başsağlığı dileklerini iletti.

İsveç teröre karşı tavır istedi

AB üyesi İsveç’in Dışişleri Bakanı Carl Bildt de saldırı üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Bildt, açıklamasında, “Bu tür terör saldırılarının önünde sert bir duruş sergilemek zorundayız. Bu saldırıları kınıyoruz” ifadesine yer verdi.

Türkiye’nin birçok alanda reform gerçekleştirdiğine işaret eden Bildt, reformlardan Kürtlerin de olumlu etkilendiğini, terör örgütü PKK’nın ise bu olumlu gelişmeleri engellemek, bozmak amacıyla saldırılarını sürdürdüğünü kaydetti.

ABD: PKK ortak düşman

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Wood ise yazılı açıklamasında, ”ABD, 4 Ekimde Şemdinli’de yapılan PKK saldırısını kınıyor. Bu hain terör eyleminde ölen askerlerin ailelerine en derin taziyelerimizi sunarız. Bu trajik kayıp için Türkiye’nin vatandaşlarıyla birlikte yas tutuyoruz” dedi.

Wood, PKK’nın, ABD, Türkiye ve Irak’ın düşmanı olarak görüldüğünü vurguladığı açıklamasında, ”PKK’ya silah bırakma ve şiddet eylemlerine son verme yönünde uzun süredir yaptığımız çağrıyı tekrarlıyoruz. Bu teröristleri yenilgiye uğratma kararlılığımızla Türkiye ile dayanışma içindeyiz” ifadesini kullandı.

***

 

MİLLETVEKİLİ ADAYINA IRKÇI SALDIRI

 

Ünsal TURAN / KOPENHAG | 05.10.2008

 

Danimarka’nın Arhus şehrinde Birlik Partiden milletvikili adayı olan Sarah Victoria Bruun, ırkçıların saldırısına uğradı.

Cumartesi akşamı saat 00.30’da Vesterbro meydanında taksiden inen Sara Victoria Bruun, Vestre Alle Caddesi’nden geçerken, duvarlara ırkçı bildiriler yapıştıran White Pride adlı ırkçı örgüt üyeleriyle karşılaştı. Sara Victoria Bruun’u gören ırkçılar hemen saldırıya geçerek, yüzüne yumruk ve tokat attılar. Lise öğrencisi olan Sara Victoria Bruun, saldırının siyasi bir saldırı olduğunu belirterek, “Irkçılar tarafından gerçekleştirilen fiziki saldırı bir siyasi saldırıdır. İnsanın şehirde huzur ve güven içinde yürüyememesi çok kötü. Güvenliğimiz kalmadı” dedi. Birlik Partisi Arhus Teşkilatı üyelerinden Per Clausen, hemen Adalet Bakanı Brian Mikkelsen’e başvurarak suçluluların cezalandırılmasını isteyeceklerini söyledi. Per Clausen, “Şehrimizde Whide Pride adlı ırkçı örgüt üyelerinin saldırıları bir türlü önlenemiyor. Daha önce 6 üyesi hapse atıldığı halde diğer üyeler saldırılarına ve yabancılar aleyhinde bildiri dağıtmaya devam ediyorlar” dedi.

 

***

 

 

 

 

Exit mobile version