Öcalan: Kürt milliyetçiliğini İsrail yarattı

04.10.2008 | Cevdet Aşkın

KUZEY IRAK GÜNCESİ

3 EKİM 2008 SAAT: 18.30

Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik tarafından Altınova’da iki kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan olaylara ilişkin cuma günü yapılan yazılı açıklamada “Olayların Kürt düşmanlığına dönüştürülmesi karşısında yetkilileri duyarlı olmaya ve acil önlem almaya çağırıyoruz. Tehlike büyüktür. Halkların birbirine düşman edilmesinden, puslu havalardan, ülkemizin Balkanlar’a çevrilmesinden medet umanların olduğu çok açık bir şekilde görülmektedir. Bin yılı aşkın bir zamandır bir arada yaşamış halkların birbirine düşman edilmemesi için herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz” denildi.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Lluis Maria de Puig, DTP ile ilgili kapatma davasına ilişkin olarak “Siyasi partilerin kapatılması ancak söz konusu partinin şiddete başvurduğu veya ülkedeki iç barışı ve demokratik anayasal düzeni tehdit ettiği durumlarda başvurulabilecek olağanüstü bir önlem olarak görülmelidir” dedi. ANKA’nın cuma günkü haberinde Puig, Türkiye’nin sivil bir anayasaya acil ihtiyacının olduğunu ileri sürerek yeni bir anayasa hazırlık sürecinin toplumun tüm oyuncularının katılacağı geniş bir ulusal tartışma için bir fırsat penceresini oluşturduğunu ifade etti.

Fırat Haber Ajansı’nın cuma günkü haberinde Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve iki yardımcısından oluşan Başkanlık Konseyi’nin 24 Eylül’de meclis tarafından kabul edilen tartışmalı seçim yasasına onay verdiği bildirildi.

PUKmedia 3 Türk savaş uçağının Kandil’deki Pişder bölgesini perşembe günü saat 19.00’da yarım saat süreyle bombaladığını bildirdi. Haberde bölgede yaşayanların evlerini terk ettiği ileri sürülürken hasar konusunda bir bilgi verilmedi.

Öcalan, “Kürt milliyetçiliğini ortaya çıkaran İsrail’dir. İsrail ve Kürt milliyetçiliğinin çok güçlü ilişkileri var. İsrail, bu milliyetçiliği kontrol altında tutmak istiyor” dedi. Fırat Haber Ajansı tarafından cuma günü verilen haberde Türk milliyetçiliğinin İttihat Terakki’de laik kıyafetli olarak geliştiğini söyleyen Öcalan, “Kürt milliyetçiliği ise Nakşi karakterlidir, içinde laiklik kıyafeti azdır” diye konuştu. Öcalan, Ergenekon’un tasfiyesini Mossad’ın istediğini ileri sürerek “Tasfiye edilenlerin yerine ılımlı İslam anlayışındakileri getirecekler. Bu tasfiye ile Deniz Baykal daha da zayıflayacaktır” dedi. İmralı’da Attila Uğur’un kendisiyle görüşmesinde “Güdümlü, kademeli demokrasi” önerdiğini ileri süren Öcalan, “Ben kabul etmedim. ‘Demokrasi, açık, şeffaf ve özgür olmalıdır’ dedim” diye konuştu.

PKK Tunceli’nde kaçırdığı askeri birliklere erzak taşıyan iki şoförü perşembe gecesi serbest bıraktı.

GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR

Altınova’da adli bir olayın Türk-Kürt çatışmasına kolayca dönüştürülebilmesinin taşıdığı potansiyel tehlikeye dikkat çeken Eğitim-Sen’in açıklaması, PKK’nın tasfiyesi ile çakışan Kürt sorununun çözüm sürecinin iyi idare edilmesi gerektiğini hissettiriyor.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun ardından Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin çağrısı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 1 Ekim’de TBMM açılış konuşmasında dışlayıcı değil kapsayıcı anayasaya olan ihtiyaca yaptığı vurguya paralel şekilde, Kürt sorununun çözüm sürecinin Türk-Kürt çatışmasına evrimlenmeden yürütülmesini sağlayacak toplumsal uzlaşmanın zeminine işaret ediyor.

Öcalan’ın Ergenekon davasından yargılanan istihbaratçı emekli Jandarma Albay Attila Uğur’a ilişkin sözleri, Genelkurmay’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin paradigmasında keskin değişimden yana olmadığını gösteriyor ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un “Kültürel kimlik siyasi kimliğe genişletilemez” ifadesinde somutlanan “kırmızı çizgi”yi yansıtıyor.

Öcalan’ın Kürt milliyetçiliğine ilişkin sözleri ise İsrail’in genel olarak Kuzey Irak’a olan ilgisi ve Ankara’nın Bölgesel Kürt Yönetimi ile ilişkilerini geliştirmesiyle paralellik arz ediyor.

Kaynak: www.referansgazetesi.com, 04.10.2008


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir