New York’a 63. dönem Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul çalışması nedeniyle gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Amerikan-Türk Cemiyeti (American-Turkish Soceity-ATS) tarafından onuruna verilen yemekte bir konuşma yaptı ve soruları yanıtladı.
Gül, Türkiye’de artan ABD karşıtlığı ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta, Türk halkının ABD karşıtlığının konjektürel olduğunu belirterek, “Amerikan politikalarına karşı dünyada gelişen anti hava aynı şekilde Türkiye’de de var. Ama bu kesinlikle Amerikalılar’a ya da Amerika’ya karşı değil” dedi. Bu karşıtlığın normal karşılanmasını isteyen Gül, özellikle Irak savaşının olumsuz neticeleri olduğunu söyledi. Amerikan karşıtlığının geçici olduğunu belirten Gül, politikaların değişmesi ile bu tepkinin de değişeceğini aktardı.
“HÜKÜMETİN ABD KARŞITLIĞINI BESLEDİĞİ İDDİASI DOĞRU DEĞİL”
Türk hükümetinin Amerikan karşıtlığını beslediği yönünde oluşan kanaati “kesinlikle yanlış” diye açıklayan Gül, “Türkiye’yi takip edenler de bunu bilir. Son 5,6 yıl içerisinde Türkiye ile ABD yönetimi arasında çok büyük bir işbirliği var” şeklinde konuştu. Gül, hem kendisinin hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’ya hemen her yıl gelip gittiklerini dile getirdi. Hem Dışişleri Bakanı olduğu dönemde hem Cumhurbaşkanı olduktan sonra Beyaz Saray’da çok sıcak temaslarda bulunduğunu anımsatan Abdullah Gül, Başkan George W. Bush ile son ikili görüşmesinin son derece iyi geçtiğini, yaptıkları basın açıklamaları ile gözler önüne serdiklerini söyledi. Gül, “Dolayısıyla Amerikan karşıtlığının Türk hükümeti tarafından desteklendiği bilgisi kesinlikle yanlış” dedi.
“HEPİMİZ AYNI TOPRAKLARIN ÇOCUKLARIYIZ”
Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan savaş çerçevesinde Kafkaslar’da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Gül, “Kafkaslar’daki gelişmeler, son derece üzücü” dedi. Sorunların dondurulması yerine diyalog yolu ile çözülmesi gerektiğini vurgulayan Gül, “Bunların birden bire sıcak konular haline gelmesi pek sürpriz olmadı” dedi. Gül, “Rusya’nın da son gelişmelerden memnun olmadığını görüşmelerimizde gördük. İzlenimizlerimiz bunu gösteriyor. Kafkaslar’da İstikrar ve İşbirliği platformu fikrine de onların güçlü destek vermesi anlamlı” diye konuştu.
Ermenistan ile Türkiye arasında sınır kapısının açılıp açılmayacağı ve Türkiye-Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunların çözümü ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine ise Gül, “Türkiye, Ermenistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden biriydi. Ancak iki ülke arasında diplomatik ilişkiler yok ve iki ülke arasındaki sınırlar maalesef kapalı” dedi.
Ermenistan’a yaptığı ziyareti hatırlatan Gül, “Ama benim son ziyaretim bir futbol maçı vesilesiyle oldu. Sayın Sarkisyan beni cesur bir davranışla davet etti, ben de aynı cesaretle karşılık verdim ve gittim. Bu ziyaretimizde sadece maç seyretmedik tabii; çok detaylı bir şekilde hem ikili ilişkileri, hem Kafkasya, hem Azerbaycan, Ermenistan meselelerini konuşma fırsatı bulduk. Benim bütün amacım şu: Kafkaslar’da, bölgede, Türkiye ile Ermenistan arasında böyle bir iklim oluşturmak. Bu iklim aradaki problemleri yok etsin ve her şey normalleşsin; bununla ilgili gayet ümitliyim. Ben ziyaretimde de söyledim. Biz, hepimiz aynı toprakların, bölgenin çocuklarıyız. Bugünki dünyada düşmanlıkları sonuna kadar götürürseniz bunun herkese zararı olur” dedi.
Her üç ülkenin de durumun farkında olduğunu kaydeden Gül, ”Ümit ederim ki sonunda herşey normalleşir” dedi. Gül, ”Aslında bunun bir işareti de dışişleri bakanlarının yarın üçlü olarak bir araya gelip bizim yaptığımız görüşmelere devam edecek olmaları” diye konuştu. İkinci dünya savaşında 50 milyonun birbirini öldürdüğü Avrupa’nın tek bir ülke haline gelmesini örnek gösteren Gül, “O açıdan ben gayet ümitli bakıyorum. Liderlere düşen, yöneticilere düşen, düşmanlıkları beslemek değil, var olan sorunları ortadan kaldırmak, bunun için uğraşmak. Çalışmalar yapılıyor, diplomatlarımız çalışıyor. Ümit ediyorum ki, bu güzel iklim, problemleri yok eder ve güzel şeylerin güzel ağaçların yeşermesine fırsat verir. Bunlar için uğraşmak gerekir” dedi.
(CİHAN)