İkinci Dünya Harbi sırasında, Alman işgali altındaki Fransa’da milyonlarca Yahudi, Nazi ölüm kamplarına sevk edilirken onlar, Türkiye’nin girişimiyle “ay yıldızlı trenlerle” İstanbul’a gelerek hayatta kalabildiler.
‘Son tren’ isimli belgesel filmin Paris’teki tanıtımına katılan Le Figaro başyazarı Alexander Adler (solda), Fransa lideri Sarkozy’nin Türkiye tavrını eleştirdi.
Bu olaydan 64 yıl sonra ilk kez bir araya gelen tren yolcularından hayatta kalan Yahudiler, Paris’te düzenledikleri bir resepsiyonla Türkiye’ye teşekkür etti. Resepsiyonda söz alan Le Figaro gazetesinin başyazarlarından Alexander Adler, Türklerin tarihin her döneminde katledilen Yahudilere kucak açtığını belirterek İkinci Dünya Harbi esnasında; Fransa, Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya’daki çok sayıda Yahudi’nin Türk diplomatların yardımıyla Türkiye’ye sevk edilerek kurtulabildiğini söyledi. Bu dönemin çok iyi bilinmediğini ifade eden Adler, “Bunları Alexis Weissenberg (Bulgaristan’dan Türkiye’ye sığınan Yahudi piyanist) ve İsrail’in eski ABD büyükelçisi Meir Rosen ile konuştum; ama Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye anlatmadım. Onun da babası ile biraz konuşması gerektiğini düşünüyorum.” diyerek Türkiye karşıtı Sarkozy’nin Yahudi geçmişine gönderme yaptı. Türkiye’nin Avrupalı olmadığını ileri sürerek Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı çıkan Sarkozy’nin ailesi, Osmanlı idaresindeki Selanik’ten Fransa’ya göç etmişti. Fransa’nın önde gelen entelektüellerinden birisi olan Adler, Türklerin gururlu bir millet olduğunu ve gururlarından dolayı her zaman yaptıklarını anlatmadıklarını, kendilerini savunmadıklarını belirterek, “Madem Türk dostlarımız bunu yapmıyor. Bizim yapmamız lazım. Çünkü Türk devletine karşı bir borcumuz var.” dedi. Almanya kökenli bir Yahudi ailenin çocuğu olan Adler’in dedesi, Bağdat demiryolunun inşasında görev almış ve Hitlerin Yahudileri hedef almaya başlamasıyla 1930’lu yıllarda Türkiye’ye göç etmiş.
Türkiye’ye haksızlık yapılıyor
Programda bir konuşma yapan Sarkozy’nin Türkiye özel temsilcisi Pierre Lelouche ise, Türkiye’nin işgal edilmiş bir ülkedeki Yahudileri kurtarmasının “Hoşgörünün, birlikte yaşamanın ve siyasi cesaretin mükemmel bir örneği” olduğunu belirterek, “Bugünkü dünyamızda bu tür derslere çok ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Fransa’da kötü bilindiğini ve “haksız bir muameleye” maruz kaldığını ifade eden iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) milletvekili, “Türkiye’nin bunu hak etmediğini” belirterek, “Türkiye’nin Fransa’da, büyük bir halkın sırtında küçük hesaplar, küçük politikalar yapan bazıları tarafından ortaya atılan kötü klişelerle değil, olduğu gibi tanınmasının elçileri olmalıyız.” dedi. Fransa’da Türkiye karşıtlığının başını, Ermeni asıllı siyasetçi Patrik Deveciyan’ın başında bulunduğu Lelouche’in partisi UMP ve Sarkozy çekiyor. Türkiye, İkinci Dünya Harbi sırasında Fransa’yı işgal eden ve bu ülkedeki Yahudileri trenlerle toplama kamplarına gönderen Almanlardan, Türkiye kökenli Yahudilere dokunmamasını istedi. Türkiye’nin Fransa’daki diplomatik temsilcileri, Türk pasaportu taşıyan Yahudilerin korunması için olağanüstü bir mücadele verdi. 1944 yılında, çoğunluğunu Fransa’ya önceden göç etmiş Türkiye Yahudilerinin oluşturduğu 500 civarında Yahudi, Paris’ten yola çıkan altı tren konvoyuyla İstanbul’a sevk edildi. Yolculardan bazıları, Drancy’deki toplama kampından ve Nazi askerlerinin elinden alınarak trene bindirildi. Önceki akşam Paris’te düzenlenen bir kokteylde bir araya gelen tren yolcularından yirmi civarında Yahudi, konuklara başlarından geçenleri anlatarak Türkiye’ye teşekkür etti.
Ali İhsan Aydın