http://www.mustafa.com.tr/
Mustafa Belgeseli’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğunu bir Yunanlı oynadı. Ulu Önder Atatürk’ün hayatını konu alan ve Can Dündar’ın senaryosunu yazıp yönettiği “Mustafa” adlı belgesel film 29 Ekimde vizyona girecek.
Selanik’ten Dolmabahçe’ye Atatürk’ün hayatından tüm kesitleri perdeye taşıyan belgeselde
Herkesin kafasına kazınan karga kovalama sahnesi, Langaza’da çekilmiş. Mustafa Kemal’in koştuğu tarlalara yakın bir yerde yapılan çekimler için Mustafa’yı oynayacak çocuk da oradan bulunmuş. Adı Yorgo…
Bir Yunanlı… Ve kendi halkına bir dönem düşman belletilen adamın çocukluğu rolünü büyük keyifle oynamış.
Ölümünün 70. yıl dönümünde Atatürk’ün Türkiye’ye, dünyaya ve yeni yetişen nesle tam anlatılamadığı, yapılan
belgesellerin Türkiye ölçeğiyle sınırlı ve belli bir dönemle kısıtlı kaldığı belirtildi.
Selanik’ten Dolmabahçe’ye kadar hayatını başından sonuna mercek altına alan, Atatürk’ü şablonlardan uzak olarak askeri, siyasi, insani boyutlarıyla anlatan bir filmin eksikliğinin hep hissedildiği belirtilirken, 15 yıldır
Atatürk belgeselleri yapan ve “Sarı Zeybek” ile Atatürk’ün değişik yönlerini seyirciyle tanıştıran gazeteci Can Dündar ve ekibinin, Atatürk’ün hayatını sinema diliyle anlattığı “Mustafa” belgeselinin 29 Ekimde vizyona girecek.
“Mustafa” filmiyle özellikle yeni neslin Atatürk’ü yeniden keşfedecek. Film için Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arşivleri başta olmak üzere, yerli ve yabancı pek çok arşivin özel izinle açıldı.
Atatürk’ün daha önce görülmeyen fotoğraflarına, hatıralarını yazdığı not defterlerine, yakınlarına yolladığı çok özel mektuplarına, günlüğüne, el yazmalarına ulaşıldığı kaydedilirken, çekim ekibinin Atatürk’ün ayak
bastığı Selanik’ten Manastır’a, Şam’dan Berlin’e, Sofya’dan Karlsbad’a kadar her coğrafyaya giderek, doğduğu odadan öldüğü odaya dek her mekana girerek yerinde görüntüledi..
Geniş ve deneyimli bir kadronun Atatürk’e dair yazılan kitapları, yerli yabancı basını, diplomatik yazışmaları tarayarak objektif, sıcak bir hayat hikayesi anlatmaya çalıştığı belirtilirken, Atatürk’ten kalan eşyaların, anıların, çalıştığı karargahların, yaşadığı evlerin, geride bıraktığı belgelerin, sevdiği müziklerin, söylediği sözlerin titizlikle derlendi.
Filmin müziklerini ise Balkanlardan yetişen uluslararası müzisyen Goran Bregoviç tarafından bestelendi.
FİLMİN AFİŞİ
İşte Can Dündar’ın filmin afişiyle ilgili sözleri:
“Afişte göreceğiniz bu çalıçırpıdan ev, onun muhacirliğinin, “yurtsuzluğunun”, yurt arayışının simgesiydi aslında…
Sadece onun da değil:
Koca bir imparatorluğu yitiren halkın, sıkıştığı küçücük yurdu da simgeleyecekti o çocuksu kulübe…
Kulübeyi yapan çocuk da bir Makedonyalı…
Alexandre…
Onu da Manastır’da yemek yediğimiz restoranda tesadüfen “keşfettik”. Saadet Özen, çocuğun ailesini bu role ikna etti.
Tabii Alexandre kendisinin filmin ana kahramanı ve afiş yıldızı olacağını bilmiyordu.
Doğrusu biz de bilmiyorduk.
Ama onu kulübenin içinde gördüğüm an, “İşte afişimiz bu” dedim görüntü yönetmenimiz Murat’a…
Ve hem fragmana hem afişe damgasını vuran harika bir görüntü çıktı ortaya…”
Bir yanıt yazın