STAR GAZETE 10 Eylül 2008 Çarşamba, 02:26 POLİTİKA
Mahkemede çifte tekzip
Başbakan Erdoğan’a tsunami bölgesine göndermek için para verdiği iddia edilen Deniz Feneri e. V. davası sanığı Gürhan: Başbakan’a ve Başbakanlık’a 1 cent bile göndermedikALMANYA’DAKİ Deniz Feneri e.V. davasının 4. duruşması Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nde dün yapıldı. Duruşmaya Deniz Feneri e.V. derneğinin üç yöneticisi Mehmet Gürhan, işbirlikçi sanık Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan katıldı.AYDIN Doğan’a ait yayın organları duruşmayı kalabalık bir gazeteci ordusuyla takip etti. CHP de duruşmayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Kılıç’tan oluşan iki kişilik ekiple izledi.Başından bu yana susma hakkını kullanan Mehmet Gürhan’ın Alman avukatı Jörg Haseneier Başbakan Erdoğan’a ya da Başbakanlık’a para gönderdikleri yolunda bir açıklamalarının bulunmadığını belirtti ve ‘Başbakan’a ve Başbakanlık’a 1 cent bile göndermedik. Bu sözlerin iddianameye nasıl girdiğini de bilmiyoruz’ dedi. Soruşturmayı yürüten Komiser Alexander Böhme ise duruşmada, Deniz Feneri ve Kanal 7 Avrupa’nın muhasebecisi Firdevsi Ermiş’i toplam 22 kez bizzat kendisinin sorguladığını anlattı ‘Verdiği bilgileri dikkate aldık.Ancak Mehmet Gürhan ile hiç konuşamadık. Gürhan hiçbir soruya cevap vermezken, yapılan ufak tefek açıklamarı avukatı yaptı’ ifadesini kullandı.
TEK BELGE ERMİŞ’İN İTİRAFLARI
KOMİSER Böhme, mahkeme heyetinin sorularını da yanıtladı. Deniz Feneri e.V.’den bazı şirketlere para aktarıldığı yolundaki iddiaların itirafları karşılığında serbest kalma garantisi aldıktan sonra konuşan ve konuştukları mahkemece inandırıcı bulunmayınca tutukluluk hali devam eden sanık Firdevsi Ermiş’in itiraflarından ibaret olduğunu söyledi.
İHBARCI GÜVENİLİR DEĞİL
ELLERİNDE 20-30 klasör dolusu evrakın bulunduğunu belirten Böhme ‘Binlerce evrak var. 30 kadarını kriminal olarak inceledik. Bunların içinde bir belgenin yetersiz olduğunu gördük’ dedi. Alman Deniz Feneri ile ilgili şikayeti İslam Federasyonu Berlin’in paralarını amaç dışı kullandığı için cezaevine konulan Abdurrahman Vural’ın yaptığını belirlediklerini anlatan komiser Böhme ‘Cezaevinde kendisini sorguladık. Güvenilir bir adam olmadığını gördük. Ancak bazı iddialarının da çok da yanlış olmadığını belirledik’ diye konuştu.
FRANKFURT
Alman hakim CHP’li iki vekili odasından kovdu
DENİZ Feneri davasını izleyen CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Kılıç’a Alman hakim hukuk dersi verdi. Hakim duruşmanın ardından odasına gelen CHP’li vekillere yeminli tercümanı İ.T. aracılığı ile ne istediklerini sordu. Vekiller ‘Biz TBMM’de CHP’nin vekilleriyiz.. Mahkemenin gidişatı ve Başbakanımıza yapılan suçlamalarla ilgili bilgi almak istiyoruz” dedi. ekoyol.com internet sitesinin haberine göre hakim sinirlenerek ”Efendim biz hukuk devletiyiz. hukuk devletlerinde yargı bağımsızdır. Kimse yargılanan kişi üzerine benden bilgi alamaz. Hele bu tip davalarda kesinlikle olmaz. Basın bürosundan bilgi alın. Sizin memleketinizde de kapıyı çalıp davalara bakan hakimlerden bu tip bilgiler almıyorsunuzdur her halde. Sizden ricam derhal odamdan çıkın. Sizinle konuşacak bir şeyim yok” dedi. Ancak CHP’liler dokunulmazlık haklarını kullanarak hakime ‘Biz Türk vekilleriyiz sizden sırf Başbakanımızla ilgili bilgileri vermenizi rica ediyoruz” diye ısrar etti. Hakim bunun üzerine mübaşirleri ve güvenliği çağırıp Türk vekilleri odasından çıkarttı. Ardından da heyeti toplayarak konunun Alman Adalet Bakanlığı üzerinden Türkiye’ye ve TBMM’ye CHP’li vekillerin tutumunu protesto mektubu yazılmasını kararlaştırdı. Alman hakim 20 yıllık meslek hayatında ilk kez böyle bir şeyle karşılaştığını belirterek ‘Kimse dokunulmazlığım var diye bir yargı mensubuna süren bir davanın gidişatını manipüilasyon yaptıramaz. Hele bir devletin Başbakanının adının geçtiği bir konuda delilerin çok hassas şekilde ve somut şekilde olması lazım ki kararımızı verelim.
BiR DERS DE DURUŞMADA
Mahkeme Heyeti Başkanı Hakim Jürgen Müller duruşmada da CHP’lilere hukuk dersi verdi. Duruşma salonunun tiyatro salonu olmadığını hatırlatarak Türkiye’de dava üzerinden spekülasyon yapılmasını da sert bir dille eleştirdi.
Bize baskı yapılmadı
ALMANYA’DAKİ Deniz Feneri soruşturmasının Savcısı Kertsin Lotz, Türk hükümetinin dava için siyasi baskı yaptığı iddialarını kesin bir dille yalanladı. Alman Savcı Lotz ‘Dava süresince Türkiye tarafından hiçbir siyasi baskıya, etkiye maruz kalmadık. Bu iddianın nereden çıkmış olduğunu da anlamış değilim’ dedi. Davayı parti görevlileri aracılığıyla izleyen Deniz Baykal ise İzmir’de katıldığı açılışlar sırasında Almanya’daki dava ile ilgili gazetecilere ajanslardan önce bilgi verdi. ‘Savcının iddianamesinde Mehmet Gürhan `Evet bana Başbakan’a teslim edilmek üzere bu para verildi’ diyor. Bugün ise mahkemede Gürhan, `Paraları Başbakan’a vermedim. Kayda geçsin istiyorum’ demiş’ dedi. ‘ Baykal, Gürhan’ın ‘Paraları Başbakan’a vermedim. Kayda geçsin istiyorum’ sözlerini iki defa tekrarladığını da aktardı.
Gürhan’ı sorgulamadık
KOMİSER Alexander Böhme ise duruşmada, Deniz Feneri ve Kanal 7 Avrupa’nın muhasebecisi Firdevsi Ermiş’i toplam 22 kez bizzat kendisinin sorguladığını belirtirken ‘Bu sorgularda verdiği bilgileri dikkate aldık. Ancak Mehmet Gürhan ile hiç konuşamadık. Gürhan hiçbir soruya cevap vermedi’ bilgisini verdi.
Milliyet yazdı Baykal konuştu
ALMANYA’DAKİ Deniz Feneri haberleriyle ilgili Aydın Doğan ‘Deniz Baykal NTV’de konuştu, gazetelerim öyle yazdı’ dedi. Başbakan buna ‘Şıracının şahidi bozacı’ karşılığını verdi. Baykal ‘Doğan Grubu’ndan öğrenmedim’ dedi. Ancak Deniz Baykal’ın NTV’de Murat Akgün’e Deniz Feneri e.V. iddianamesiyle ilgili açıklamalar yaptığı gün Milliyet gazetesinin manşeti bu iddianame idi. 5 Eylül 2008’de Milliyet ‘Hükümet baskı yaptı’ manşetiyle yayınlandı. Akgün Milliyet’in manşetini Baykal’a sordu. Baykal da Milliyet’in manşetinden bazı bölümleri satır satır okudu.
Yazıları posta kutunda oku