Gerek Rum Dışişleri bakanı Markos Kyprianou, gerekse de Hristofyas açıkça hayal görmekteler ve çözüme yönelik hayali kavramlar üretmektedirler.
Sanki söyledikleri ve de varsayımları da gerçekmiş gibi Türk tarafının bazı görüş ve önerilerinin de kabul edilemez olduklarından bahsedip ahkam kesmektedirler. Duyan da doğru olduğuna inanacak.
1968 yılında Beyrut’ta başlamış olan “Kıbrıs” görüşmelerin ilk gününden itibaren bu güne kadar hiçbir BM kararında, hiçbir BM Güvenlik Konseyi kararında ve hiçbir Genel Sekreter Raporunda, 1960 Garantiler ve İttifak Antlaşmasının kalkacağına veya artık gerek olmadığına dair bir madde yoktur.
Rum ve Yunan tarafı, 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmalarının kaldırılması gerektiği konusunda ortaya bir görüş atmış ve sanki de doğruymuş gibi ve de kırk yıldır bu konu tartışılıyormuş gibi bir de üstünden çıkmaya çalışıyorlar. Üstelik bugüne kadar da var olmamış bu konuyu gündeme sokmaya için uğraşıyorlar.
Yöntem buysa ve 40 yıllık BM müktesebatının dışına çıkılacaksa, doğal olarak bizim de isteklerimiz olacakr. Öncelikle “Self determinasyon hakkı” yani olası kurulacak Federe devletten, bir gün koşullardan memnun olmazsak ayrılmayı talep etmek hakkı.
İsteyenin yüzü bir kara, vermeyenin iki.
Tabii, Rum tarafının hayallere dayalı varsayımları ve yalanları sadece bununla kalmıyor. Tutturmuş Hristofyas ve özellikle de Kyprianou, “Kurulacak Federal Devlet iki eyaletten oluşacak, Türklerin dediği gibi iki kurucu devlet ve bu iki kurucu devletten oluşacak yeni bir federal devlet olmayacak, yani partenojenez bir doğum olmayacak. BM belgelerinde açık ve net olarak bu devletlerin eyalet olduğu yazmaktadır” diyor.
Buyursun göstersin bize Bay Kyprianou, BM’nin hangi belgesinde veya kararında söz konusu Federal devletlerin, devlet olmadığını ve de sadece eyalet olduğunu yazmaktadır.
Aşağıda, BM’nin son kırk yılda Kıbrıs’ta kalıcı çözüme yönelik aldığı önemli kararların içinden, esası teşkil ettiğine inandığım bazı bölümler yer almaktadır. Bunların hiç birinde ne Garantilerin kaldırılacağı var, ne de İngilizce’de “State” olarak tanımlanan ve Türkçemizde de karşılığı hem “Eyalet”, hem de “Devlet” olarak algılanabilecek tanımın, kesinlikle “Eyalet” olarak tanımlandığına dair bir bulgu var.
8 Mart 1990, Genel Sekreterin S/21183 no.lu Raporu; Sayfa 7, paragraf 2. Anayasal açıdan iki toplumlu, bölgesel olarak da iki kesimli bir federasyon.
Sayfa 7, paragraf 6. Anayasanın iki toplum tarafından aynı zamanda onaylanması ve iki federe devletin eşitliği ve aynı yetkilere ve işlevlere sahip olmaları.
Sayfa 8, paragraf 1. Federasyonun iki kesimliliği, her federe devletin, kendi bölgesinde, nüfusunun ve taşınmaz mal sahipliliğinin kesin çoğunluğunun kati olarak garanti edildiği bir toplum tarafından idare edileceği gerçeği ile açık olarak ortaya konmalıdır.
12 Mart 1990 tarih ve BM Güvenlik Konseyi 649 (1990) sayılı kararı, madde 3. “Anayasal yanı ile iki toplumlu, toprak yanı ile iki kesimli…”
3 Nisan 1992, Genel Sekreterin S/23780 no.lu Raporu, sayfa 6, madde 24. “Her iki toplumun güvenliği, her birinin uygun bir şekilde eklerinin konacağı 1960 Garantiler ve İttifak Anlaşmaları ile garanti edilecektir.”
18 Haziran 1992, BM Genel Sekreteri Butros B. Gali tarafından hazırlanan Gali Fikirler Dizisi;
Bölüm II, Yönlendirici İlkeler, Madde 8’den 23’e “olan tanımlar asla bir eyalet yapısından bahsetmemektedir. “
Federe Devletlerin yapıları ve her yönden temel eşitliği. Bölüm IV, Madde 54. “1960 Garanti ve İttifak Antlaşmasının geçerliliği devam edecektir.”
11 Kasım 2002, (Annan) Kıbrıs planı. Madde 2: Kıbrıs Devleti, onun ortak devlet hükümeti ve onun parça devletleri. Alt madde 1.c: “Parça devletler … anayasanın ortak devlet hükümetine vermediği yetkileri egemence kullanarak …. “
26 Şubat 1990 tarihinde KKTC tarafından BM’ye sunulan “Türk Önerileri” ise Türk tarafının ne istediğini ve oluşturulacak devletlerin nasıl olacağını net bir şekilde ortaya koymuştur.
T.C. Dış İşleri Bakanlığının internet sitesinde de, Türkiye Cumhuriyeti, BM kararlarındaki ve planlarındaki “State” kelimesinden ne anladığını ve diplomatlarının bu kavramı hangi zeminde BM kurul ve komisyonlarında tartıştığını ve yorumladığını, açık ve net olarak yıllar önce ortaya koymuştur.
Hristofyas ve Kyprianou boşuna uğraşmakta ve boşuna kırk yıllık müktesebatı değiştirmeye çalışmaktadırlar. Ne 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmalarını kaldırmak gibi bir yetkileri, ne de yıllardır “Devlet” kavramı ile görüşülmüş ve Annan Planında da “Parça Devlet” olarak tanımlanmış “State” kelimesinin manasını çarpıtarak “Eyalete” dönüştürmek gibi bir güçleri vardır.
Tek bir amaç gütmektedirler. Müzakereleri sabote etmek, barış havasını bozmak ve en fazla iki ayda tamamlanması gereken müzakereleri, Türkiye-AB Müzakere İlerleme Raporunun açıklanacağı Kasım 2009’a kadar tam 14 ay uzatarak, Türklerden taviz koparmak.
Rum politikacıların artık hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Zaten yoktu, şimdi, kırıntı dahi kalmamacasına tümden yok oldu.