Derlerki savaşlarda her şey mübahtır. Ancak savaşın da alçakça yapılanı, yiğitçe yapılanı var. Yiğitçe yapılanlara verilecek en güzel örnek hala dillere destan olan Çanakkale Savaşıdır. Bunun dışında özellikle siviller hedef alınarak yapılan savaşların ne yiğitlikle ne savaş ahlakıyla ne de insanlıkla ilgisi yoktur. Olmaz, olamaz. Ancak yazıktır ki günümüzde özellikle PKK terör örgütünün başlattığı savaş böyle bir savaştır.
Evet daha kaç gün oldu ki. Erzincan ile Kemah arasında göreve gitmekte olan askerlerimiz mayın tuzağıyla karşılaşmış ve 1’I kurmay yarbay, 2’si uzman çavuş, 9 askerimiz şehit olmuştu. Teröristler yola döşedikleri mayınları konvoy oradan geçerken uzaktan patlamış ve askerlerimizin ölümüne neden olmuşlardı. Ortalık kan gölüne dönmüş ve teröristler sanırız ki yaptıklarından son derece mutlu yollarına devam etmişlerdir.
Yine üzerinden çok geçmedi. Aynı teröristler İstanbul’un Güngören semtinde 18 sivilin ölümüne yol açan bir patlamayı da uzaktan kumanda ile sağlamışlardı. Sürekli verdikleri bir özgürlük mücadelesinden bahsediyorlar. Kendilerini haklı göstermek için uğraşıyorlar. Ama diğer taraftan da mücadelenin en aşağılık, en alçakça, en namussuzca şeklini kullanıyorlar. Zira öyle olmasaydı kurulan tertibin farkında bile olmayan insanlar seçilmezdi kurbanlar olarak. Çünkü onlara kendilerini savunma hakkı bile vermiyorlar bu durumda. En masum halleri içindeyken insanların canına kast edenler ise zafer sarhoşu olup naralar atıyorlar. Nerede kaldı savaş ahlakı?
Ne yazıktır ki bunlarda onur da, şeref de, haysiyet de, ahlak da kalmamış. Zira dağdaki bir avcı bile vuracağı hayvanlara karşı bir ahlaki sorumluluk hisseder ve ona gore davranır. Bu nedenledir ki ağaç dalına veya taş üstüne konmuş kuşa, duran ceylana, korkudan donup kalan tavşana, kısaca kendini koruma ve kurtarma şansı tanınmamış bir yaratığa ateş etmek, “av sporu” yapmak değil, “ahlaksızca cana kıymak”tır. Bu ise insan olana yakışır bir davranış değildir.
9 şehit haberinin ardından DTP ve PKK açıklamaları gazetelerde boy boy yer aldı. Güya Kürt haklarını savunuyorlar ve “halkın şiddetten bıktığını” söylüyorlar ve kendileriyle temas kurulmasını talep ediyorlar. Ama nedense devlete karşı silahlı mücadele verenin, askerimizin yoluna mayın döşeyenin, pek çok sivilin canına kıyanın kendileri ve örgütleri olduğunu da unutuyorlar. Ve asıl önemlisi mücadelenin en ahlaksızcasını seçtiklerini de göz ardı ediyorlar. Bu ahlaksızlığı yapanlara övgüler düzüyor onlar aleyhinde tek bir kelime dahi etmiyorlar.
Önce dürüstçe mücadele etmeyi bilmeleri gerekir. Hukukun önünde boyunlarının kıldan ince olduğunu söyleyebilmeleri gerekir. Belki o zaman bir diyaloğu hakederler. Böyle devam ettikleri sürece onlarla diyalog kurmak da doğru değildir. Zira once insanca mücadeleyi bilmeliler. Aksi halde hiçbir şey talep etmeye hakları yoktur.
Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm Türk halkına da başsağlığı dileklerimi sunuyorum…
ARZU KÖK
kok.arzu@gmail.com
Bir yanıt yazın