Uşak’ın Sivaslı İlçesi’nde, içki içip eğlenirken, gürültü yaptıkları iddiasıyla evlerine gelerek kendilerine uyaran polislerden şikayetçi olmak için gittikleri Emniyet Müdürlüğünde, dövüldüklerini ileri süren Nurten Peker, kardeşi Ayten Peker, arkadaşları S.D. ve komşularının oğlu A.K., savcılığa suç duyurusunda bulundu. Polisler de kadınlardan şikayetçi oldu.
* Polisler bu hale getirdi…
32 yaşındaki Nurten Peker ve 19 yaşındaki Ayten Peker, arkadaşları 16 yaşındaki S.D. ile birlikte pazar günü gittikleri ablalarının Sivaslı İlçesi, Everenli Mahallesi’ndeki evinde, gece geç saate kadar içki içip, eğlendi. İddiaya göre, eve gelen biri sivil polis İ.Ü. ile resmi üniformalı polis memuru H.Ç., “Gürültü yaptığınız için hakkınızda şikayet var” dedi. Bunun üzerine kapıyı açan Nurten Peker, polislerden kimliklerini ve şikayet olduğuna dair yazıyı görmek istedi. Kadınların iddiasına göre kendisini cinayet masasında komiser Cemil olarak tanıtan İ.Ü., Peker’in “Biz cinayet işlemedik” demesi üzerine, “İşimi sen mi öğreteceksin lan” diye bağırarak, hakaretlerde bulundu. Peker’in amirleriyle görüşmek istemesi üzerine, İ.Ü. ve H.Ç., “Amir de, memur da biziz” diyerek, evden ayrıldı. Polislerin evden ayrılmasının ardından ‘155 Polis İmdat’ yardım hattını arayan Peker, evine gelerek polis olduğunu söyleyen kişilerden şikayetçi olduğunu söyleyerek, nöbetçi amirle görüşmek istediğini belirtti. Ancak, “Bugün nöbetçi amir yok” cevabıyla karşılaştı.
Bunun üzerine arkadaşı S.D., kardeşi Ayten Peker ve ablasının kapı komşunun oğlu 15 yaşındaki A.K. ile Sivaslı İlçe Emniyet Amirliği’ne giden Nurten Peker, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Şikayet dilekçesi verdim. Ancak, polisler almak istemeyip, ‘Devletin polisini meşgul etmekten’ hakkında işlem yapmakla tehdit ettiler. Ben de bunun üzerine cep telefonumdan ‘155 Polis İmdat” hattını arayıp, ‘Telefonda şikayetimi kabul etmiyorsunuz, bari yazılı alınmasını sağlayın’ dedim. Ancak, telefon yüzüne kapandı. Bu sırada sonradan isminin İ.Ü. olduğunu öğrendiğim polis memuru cep telefonumu alıp, bana, kardeşim Ayten ve yanımdaki arkadaşım S.’ye vurdu. S., yere düştü. S.’yi kaldırıp, orada gördüğüm boş bir odaya götürüp, kendimizi içeri kitledim. Emniyet amiri olduğunu söyleyen bir kişi kapıyı kırarak, içeri girdi. S.’yi saçlarından tutarak, kafasını duvarlara çarptı. Sonra beni de saçımdan tutup, sürükledi. Ardından da ellerimi kelepçeleyip, darp ettiler. Bu sırada can havliyle bir polisin parmağını ısırdım. Aldığım darbeler nedeniyle bayılmışım. Üzerime su döktüler. Gözlerimi açtığımda, hastanedeydim. Kafamda, boynumda ve kollarımda darp izleri ve morluklar vardı. Polisler, sabah beni hastaneden alarak, savcılığa götürdü. Üç polis memurundan da şikayetçi oldum. Yanımdaki arkadaşım S. ile A. de polislerden şikayetçi oldu.”
Sivaslı İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Hilmi Özgönül, ihbar üzerine uyarıda bulunmak üzere eve giden polis memurlarının hakarete uğradıkları ve görevlerini yapmalarının engellendiğini belirterek, kadınların şikayet için geldikleri ilçe emniyet müdürlüğünde dövüldüklüre iddilarıyla ilgili ise soruşturma başlattıklarını söyledi. Özgönül, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden şikayetçi olduklarını soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.
Hürriyet
Bir yanıt yazın