NÜRNBERG | 04.08.2008
Bavyera Eyalet Başbakanı Günther Beckstein, 28 Eylül’de yapılacak eyalet meclis seçimleri nedeniyle Nürnberg’de düzenlenen bir yemekli toplantıda, son futbol şampiyonasında Türk ve Alman bayraklarıyla sokağa dökülen Bavyeralı Türkler’le gurur duyduğunu söyledi.
ALMANYA’nın en büyük eyaleti Bavyera’nın Başbakanı Günther Beckstein (CSU), eyaletinde yaşayan ve “Bavyeralı Türkler” olarak nitelendirdiği Türkler’le gurur duyduğunu söyleyerek, son Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türk taraftarın Türk ve Alman bayraklarıyla sokaklara dökülmelerinin sevindirici olduğunu kaydetti.
Görev almaya hazırız
Avrupa Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner’in, 28 Eylül 2008 tarihinde Bavyera’da yapılacak eyalet meclis seçimleri nedeniyle Nürnberg kentinde düzenlediği yemekli toplantıya, Bavyera Eyaleti Başbakanı Beckstein’in yanı sıra, Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker, Hürriyet Avrupa Yazıişleri Müdürü Halit Çelikbudak ile başta CSU’lu eyalet milletvekilleri Christa Matschl, Günter Gabsteiger, Türk Alman Bavyera Tabibler Birliği Başkanı Başkanı Op. Dr. İsmail Baloğlu ve eşi Gabrielle, olmak üzere çok sayıda CSU’lu yerel politikacı, Türk ve Alman 40 işadamı da hazır bulundu.
Yemekli toplantının açılış konuşmasını yapan Hüseyin Baraner, Almanya’da yaşayşan Türkleri de artık Alman toplumunun bir parçası olduğunu vurgulayarak, “Türkler de artık Almamya’nın şekillenmesinde görevler almaya hazır” dedi.
Dil öğrenimi yuvada başlar
Daha sonra söz alan Eyalet Başbakanı Beckstein, öncelikle Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker’in de Türkiye’den gelip bu toplantıya katılmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, “Kendisinin tek bir kusuru var, o da Almanca bilmemesi. Konuştuklarını anlamasam da kendisinin harikulade, çok misafirperver ve çok candan bir insan olduğunu söyleyebilirim. Eşlerimiz de çok iyi anlaştı ve aralarında reçel tarifi alışverişi yaptılar. Misafirperverliğe örnek olan Sayın Şeker ve sevgili eşine tekrar hoşgeldiniz Almanya’ya diyorum” dedi.
Beckstein, Almanya’da yaşayan göçmen çocukların başarılı olmaları için başlıca şartın Almanca’nın iyi öğrenilmesi olduğuna vurgu yaparken, “Bu nedenle, biz göçmen kökenli çocukların dil öğrenimini yuvadan itibaren başlıyoruz. Göçmen kökenli her bir çocuk, yuvada eğitmenlerin harcadığı efor açısından 1,3 çocuk olarak sayıldığını söyledi. Bu nedenle yuvalarda göçmen çocukların bulunduğu gruplar daha küçük ki, çocuklardan her biri daha fazla teşvik edilsin ve desteklenebilsin diye” dedi.
Türkiye bölgesinde önemli bir köprüdür
Kendisini, toplum içindeki sorunları açık bir dille konuşabilen bir kişi olarak tanımlayan Beckstein, Türkiye’nin dünyada demokratik ve laik olan tek ülke olması nedeniyle, bulunduğu bölgede bir köprü vazifesi gördüğünü belirterek, “Son gün ve haftalarda, Türkiye’de kaçırılan Bavyeralılar nedeniyle Türk hükümet yetkilileriyle sık sık telefonla görüştüm. Eskiden, bu tür ilişkiler diplomatik düzeyde kalırdı. Bugün ise ilişkilerimiz çok daha yoğun” dedi.
Hızlı adımlarlayakınlaştırılmalı
Türkiye’nin AB üyelik konusuna da değinen Beckstein, üyelik sürecinde, Türkiye’nin tam üyeliğine odaklanmak yerine, dünyanın en büyük devlet adamlarından olan Atatürk’ün kurduğu bu ülkenin Avrupa’ya nasıl daha da yakınlaştırılabileceği üzerinde yoğunlaşılması gerektiğini belirterek, “Biz CSU olarak Türkiye’nen büyük adımlarla Avrupa’ya yakınlaştırılmasından yanayız. AB de, genişleme sürecindeki kararlarında güvenlik ve dış politikada hareket kabileyetini yitirmeyecek şekilde genişleme sürecini yürütmeli ve yönetmelidir” dedi.
Hedef yüzde 50’nin üzerinde oy almak
Sekiz hafta sonra Bavyera’da yapılacak eyalet seçimlerinin tüm siyasi partiler için heyecanlı olacağını vurgulayan Beckstein, son kamuoyu yoklamalarına göre, partisi CSU’nun yüzde 48 ile yüzde 52 arasında oy alması beklendiğini ifade ederek, “CSU, önümüzdeki seçimlerde yüzde 50’nin üzerinde oy alma hedefi koyan Avrupa genelindeki tek bir siyasi partidir. Eğer oy oranımız yüzde 45 veya yüzde 43’lerde kalsa bile, tek başına iktidarda kalma sorunumuz olmaz. Ama hedefimiz yüzde 50’nin üzerinde oy almaktır ki, federal düzeydeki politakaya bundan sonra da etkimiz olabilsin” dedi.
Hazırladıkları seçim programıyla 2020 yılına kadar Bavyera Eyaleti olarak dünyanın en çok kalkınmış ilk beş bölgesi arasına girmeyi hedeflediklerini anlatan Beckstein, “Önümüzdeki üç yılda yarısı mühendislik ve fen bilimleri olmak üzere 38 bin kişiye yüksek öğrenim imkanı sağlayacağız” diye konuştu.