TÜRKMENİSTAN DÜNYAYA AÇILIYOR

Naciye Saraç 01 08 2008

Jeopolitik ve jeostratejik öneminden hareketle, Orta Asya’daki dengeler her geçen gün değişiyor. Rus doğalgazı tekelini kırmaya yönelik Batı kaynaklı politikalar, Orta Asya ülkelerinin enerji politikalarını ister istemez etkiliyor.

Yakın zamanda, Transhazar boru hattı projesindeki çalışmalarla ilgili Amerika’dan maddi destek sağlayan Azerbaycan, Gazprom’dan alımını kesmiş durumda. Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov ise Rusya’nın tekeli ve ucuz tedarik politikasından kurtulup, enerji pazarı ve naklinde alternatif boru hatlarına yönelmek ve dünyaya açılmak istiyor.
Berdimuhammedov, Eylül 2007’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Toplantısı’na katılmak için gittiği ABD’de, Türkmenistan’ın doğalgaz sektöründeki stratejik yönelimini değiştirebileceğini, ülkesinin petrol ve doğalgaz rezervlerinin bir kısmını Avrupa’ya satmaya ve yeni doğalgaz ihracat seçenekleri üzerinde görüşmeye hazır olduğunu ima etti.

Dünyanın en büyük gaz rezervlerinin önemli kısmına sahip olan Türkmenistan, Rusya’dan sonra eski Sovyetler Birliği’ndeki en büyük ikinci gaz üreticisi konumunda ve ihracatını, Rusya’nın devlet idaresindeki gaz şirketi Gazprom’un kontrolündeki boru hatları kanalıyla gerçekleştiriyor. Rusya, Türkmen gazının büyük bölümünü piyasa fiyatının altında satın alarak, yüksek kar oranıyla satıyor. Ancak, Türkmenistan artık kendi doğalgazını kendisi pazarlamak istiyor. Bu kapsamda, Berdimuhammedov, Ağustos 2007’de Türkmen-Çin doğalgaz boru hattı inşaatına onay verdi. Anlaşmaya göre Türkmenistan, 2009 yılından itibaren Çin’e yılda 30 milyar metreküp doğalgaz sevk etme yükümlülüğünü üstlendi. Çin’in ulusal kuruluşu olan CNPC şirketi de, Türkmenistan’ın Bagtıryarlık yataklarında çalışmalar yapma konusunda anlaşma imzaladı. Bunun dışında, Türkmenistan, Nabucco doğalgaz boru hattı projesine katılma isteğini gizlemiyor. Yeni bir ihracat yolunun açılması ile Türkmen enerji kaynaklarının batı piyasalarına doğrudan erişiminin yolu açılacak. Orta Asya enerji kaynakları üzerinde Rusya’nın yanısıra, Çin, ABD ve Batı Avrupa ülkeleri de söz sahibi olmaya çalışıyor. Doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirmek isteyen Avrupa Birliği ülkeleri, Hazar Denizi, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Rusya’yı by-pass edecek bir güney koridorunun açılması halinde, Türkmen gazını piyasa fiyatı üzerinden almaya hazır.

ABD, Türkmenistan gazının Türkiye üzerinden Nabucco boru hattı ile Avrupa’ya aktarılmasına yönelik girişimlere hız vermiş durumda.

Rusya’ya karşı yeni stratejik müttefikler arayışında olan Berdimuhammedov, bu kapsamda, Eylül 2007’de Türkmenistan’ı ziyaret eden Enerji Bakanı Malcolm Wicks ile yaptığı görüşmede, İngiliz şirketlerini, Türkmenistan’ın Hazar kıyısındaki enerji kaynaklarını kullanıma açması halinde, ülkeye yatırım yapma önerisinde bulundu.

2006 yılında iktidara geldiğinden bu yana gerçekleştirdiği ilk ABD ziyaretinde, Berdimuhammedov’a özel ilgi gösteren Amerikalı yetkililer, Türkmen liderin ülkesinin büyük gaz rezervlerinin geliştirilmesi için Rus doğalgaz şirketi Gazprom’dan farklı alternatifler olduğunu hatırlattılar. Gazprom’un Avrupa’da tekelleşmesinden rahatsızlık duyan ABD, başta Türkmenistan olmak üzere Orta Asya gaz rezervlerinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledilebilmesine yönelik projelere destek vereceğini de vurgulamıştı.
Berdimuhammedov’un, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile yaptığı görüşmede de, Türkmenistan’da reform, özel sektöre dayalı ekonomi ile ABD ve bölgesel firmaları içine alan enerji fırsatlarının nasıl geliştirileceği gibi konular tartışıldı. Berdimuhammedov, ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında Türkmenistan’ın Gazprom’a verdiği doğalgazın fiyatını yükseltmek istemesi nedeniyle, Rusya ile doğalgaz müzakerelerinde gerilim yaşandığını da ima etti. Yeni fiyat, ancak mevcut anlaşmaların ihlali kabul edilebilecek. Rusya’nın, Türkmenistan’la enerji ittifakını sürdürmek için yeni fiyatları kabul etmesi halinde ise, ilk kurbanı Ukrayna olacak.

G.Berdimuhammedov’un, ABD’deki temasları çerçevesinde Avrupa Birliği (AB) Dış Politika ve Güvenlik Sorumlusu Yüksek Temsilcisi Javier Solona ile yaptığı toplantıda, mevcut potansiyel doğrultusunda Türkmenistan ile AB arasında işbirliğinin yeni dinamikler çerçevesinde gerçekleştirilmesi konusu tartışıldı. Solona, gelişme aşamasında devam eden sosyal ve ekonomik değişimler yaşayan Türkmenistan ile kapsamlı işbirliği geliştirmek istediklerini kaydetti.

Berdimhammedov’un, Minland Petrol ve Gaz Şirketi başkanı Robert Murphy ile gerçekleştirdiği görüşme kapsamında ise, Murphy’nin, Türkmenistan’da jeolojik araştırma ve sondaj hizmetleri konusunda yatırım talebi üzerine, taraflar arasında, şirket uzmanlarının ülkede araştırma yapmak ve hazırlanan projeler konusunu tartışmak üzere Türkmenistan’ı ziyaret etmeleri yönünde mutabakata varıldı.

Göreve geldiği tarihten bu yana büyük baskı altında bulunan Berdimhammedov, bir yandan, ABD’yle ilişkilerini geliştirmeye çalışırken, RF’yle de bağlantılarını koparmak istemiyor ve tüm yolları açık tutmaya çalışıyor. Ancak, Berdimuhammedov, yakın bir gelecekte, zor bir tercih yapmak zorunda kalabilir.
Türkmenistan’da demokratik kurumların gelişmesi, insan hakları ve özgürlüklerinin uygulanması yönündeki çabalarının yanı sıra, işbirliğine açık, barış yanlısı politikaları da BM, diğer ülke liderleri ve iş dünyasının dikkatini çekmeye başlamış durumda. Türkmenistan, zengin enerji kaynaklarının yanısıra enerji projeleri, bölgesel ulaştırma koridorları ve transit güzergahların tesisi açısından da önemli konuma sahip. Bölge ülkelerinin dünya pazarlarına doğrudan bağlantısı olmaması da, bazı ekonomik ve sosyal sorunların çözümünü zorlaştırıyor. Bu çerçevede Türkmenistan’ın iletişim, ulaştırma ve enerji güzergahlarını geliştirmesinin bölgesel sorunların çözümüne katkı sağlayacağı değerlendiriliyor. Bu gelişmelerin sonucu olarak Türkmenistan’ın Batı ile işbirliği olanaklarını artıracağı düşünülüyor.

Naciye Saraç 01 08 2008 - 1 t türkmen4

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir