Göksel YAPAR/ANTALYA, (DHA) |
Aspendos Tiyatrosu’nun arkasındaki tarihi su kemerlerine kadar ulaşan yangının tiyatroya yaklaşmaması için itfaiye ekipleri karadan müdahalede bulunuyor.Serik İlçesi’ne 5 kilometre uzaklıktaki Sarıabalı Köyü’ne kadar inen yangın Koyak Mahallesi’ni tehdit edince vatandaşlar, evlerini terk etmeye başladı. Koyak Mahallesi’ndeki evler tamamen boşaltıldı. Kaymakamlığın uyarısı üzerine Karataş Köyü, Akbaş Köyü, Bucak Köyü, Sarıabalı Köyü’nde yaşayanlar da sabaha karşı saat 03.00’ten itibaren evlerini boşaltmaya başladı.
Büyük korku ve panik yaşayan bölge sakinleri evlerini boşaltıp, mallarını kurtarmanın telaşına düştü. Eşyalarını kamyonlara yükleyen köylüler yollarda uzun kuyruklar oluşturdu. Hayvanlarını da yanlarına alan bölge sakinleri, yangın bölgesinden hızla uzaklaşıyor. Yangın, Deniztepesi’ni de tehdit etmeye başlarken, Karataş köyünden 2 kişinin kaybolduğu ihbarı geldi.
ANTALYA TARİHİNİN EN BÜYÜK YANGINI
Manavgat’ın Taşağıl Beldesi’ne bağlı Karabük Köyü yakınlarında dün saat 12.30’da belirlenemeyen bir nedenle başlayan Antalya tarihinin en büyük ve zarar verici yangını orman yangını, büyüyerek sürüyor. Kızılçam ağaçlarının bulunduğu ormanda etkili olan yangın, poyrazın etkisiyle rafting bölgesi Köprüçay’ın bulunduğu Beşkonak’ın yanından geçerek Serik İlçesi’nin Akbaş Köyü’ne yöneldi.
Dün havadan uçak ve helikopterle yapılan müdahaleye, hava karardığı için ara verilmesinin ardından rüzgarın da etkisiyle büyüyen yangın, geniş bir alanı kuşattı. Rüzgar ve ulaşım yollarının yangın alanı içinde kalması nedeniyle kontrol altına alınamayan alevleri söndürme çalışmalarına Eskişehir, Kütahya, Denizli, Konya ile civardaki ilçelerden takviye ekipler geldi. Hava karardığı için ara verilen havadan müdahale çalışmaları, bugün sabah saatlerinden itibaren tekrar başlatıldı.
DÖRT CEPHEDEN MÜCADELE
Sabah saat 05.00 sıralarında yaklaşık 4 bin hektar ormanın kül olduğu açıklandı.
Yangına 6 helikopter, 5 uçak, 100 arazöz, 250 araç, 500 orman işçisi, köylü ve askerlerle birlikte toplamda 2 bin kişinin müdahale ettiğini belirten Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuş, 4 ayrı cepheden mücadele ettiklerini söyledi.
Akbaş, Bucak ve Sarıabalı köylerinin ve mahallelerinin boşaltıldığını belirten Kurtulmuş, selvi ve kızılçamların 800 derece sıcaklıkta yandığını kaydetti. Meteorolojinin poyrazın 4 gün süreceğini açıkladığını söyleyen Kurtulmuş, “Bu kötü bir haber. Yoğun duman yüzünden ne kadar alanın yandığını tam olarak tespit edemedik, ancak en az 4 bin hektar alanın kül olduğunu biliyoruz” dedi.
Kurtulmuş, “Sıcak alev kilometrelerce ilerideki ormanlık alanı ısıtarak, yangına hazır hale getiriyor. Yangının yönü ve şiddeti çok sık değişiyor. Başladığı yere dönmesinden kaygılanıyoruz. En büyük risk ise 4 gün sürmesi beklenen poyraz” diye konuştu.
DÜZLERÇAMI 1715 HEKTAR
Antalya tarihinin bundan önceki en büyük orman yangını 21 Haziran 1997’de meydana gelmişti. Kepezüstü mevkiindeki Düzlerçamı Milli Parkı’nın bulunduğu alanda başlayan ve 3 gün süren yangında 1715 hektar kızılçam yokolmuştu.
———-
Konya’da Kuran kursu çocukların üzerine çöktü: 16 ölü 27 yaralı
01.08.2008 | AA-ANKA-DHA | Haber
Konya’nın Taşkent İlçesi Balcılar Beldesi’nde özel bir vakfa ait 3 katlı Kuran kursu binası, gaz sıkışmasından kaynaklandığı tahmin edilen bir patlama sonucu çöktü. 12 – 16 yaş arası kız çocuklarının kaldığı binada ilk belirlemelere göre 16 öğrenci yaşamını yitirdi, 30’a yakın öğrenci de yaralandı. Yerle bir olan binanın enkazı altında halen çocukların olduğu belirtiliyor.Gece saat 03.45 sıralarında meydana gelen olayda, bölgenin dağlık bir alan olması nedeniyle kurtarma ekipleri enkaz alanına ulaşmakta gecikti. Askeri birliklerin de katıldığı çalışmalar sonucu enkazdan çıkarılan yaralılardan bir kısmı helikopterle Konya’ya, diğerleri de civardaki ilçelerin hastanelerine kaldırıldı.Olayın ardından Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesine geldi. Çöken kız yurdu binasının enkazında incelemelerde bulunan bakanlar yetkililerden bilgi aldı.Gaz sıkışmasından kaynaklandığı sanılıyor
Patlamanın ardından binanın çöktüğünü ve kurtarma çalışmalarının başladığını belirten Konya Valisi Osman Aydın, “Konya’dan çıkan sivil savunma ekipleri olay yerine ulaştı. Sağlık görevlileri de çalışmalarını sürdürüyor” dedi. Balcılar Belediye Başkanı Mehmet Demirgül ise özel bir vakfın yurt olarak kullandığı üç katlı binanın gaz sıkışması nedeniyle çöktüğünün tahmin edildiğini dile getirerek, “Olay yerinde jandarma ekipleri güvenlik önlemi aldı. Çok sayıda ambulans sevk edildi. Binayı özel bir vakıf yurt olarak kullanıyor” açıklamasını yaptı.Balcılar beldesinde çöken yurt binasından kurtarılan ilk öğrencilerden biri olan 13 yaşındaki Merve Avcı, 3 katlı yurt binasında 6 kişilik personelle birlikte yaklaşık 50 kişinin bulunduğunu söyledi.İhmal şüphesi artıyor
Avcı olayı şöyle anlattı: “Sabah saatlerinde namaza kalktık. Ben abdest almaya aşağı indim. Zemin kattan kuvvetli bir hışırtı geliyordu. Yurttaki iki hocamızla birlikte mutfağa girdik. Hocalarımızdan biri, ‘mutfakta gaz hortumu çıkmış’ dedi. Ben mutfağın kapısında duruyordum. Hocalarımız ‘kapıyı kapat’ dediler. Ben de ikinci kata çıktım. Binada panik yoktu, hatta öğrenciler yataklarındaydı. Ben yukarı çıktıktan 5 dakika sonra aşağıdan yatakhanelere gaz kokusu gelmeye başladı ve hemen ardından çok şiddetli bir patlama meydana geldi. 5 arkadaşımla birlikte patlamadan sonra binanın ayakta kalan kısmındaydık. Zemin kattan yukarı doğru çıkan alevleri çok yakımızda hissettik. kapıyı açtığımızda binanın yarısının yıkıldığını ve sadece bizim bulunduğumuz bölümün ayakta kaldığını gördük. Üzerime iki tahta parçası devrilmişti. Bağırarak yardım istedim. Yardıma gelenler beni kurtardı.”
Çevre sakinleri ve belediyede çalışan bazı görevliler, yurt binasında tüp bulunmadığını, gazla çalışan bir tesisatın kurulu olduğunu söyledi.Diyanete bağlı değilDevlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu, Konya’da patlama sonucu çöken özel bir Kuran kursuna ait yurt binasının, Diyanet İşleri Başkanlığı ile hiçbir organik ilgisinin olmadığı açıkladı. Yazıcıoğlu, bir gazetecinin yurt binasının “kaçak” olup olmadığını sorması üzerine bu konu hakkında henüz bir bilgi sahibi olmadığını, bazı yurtların derneklere ait olabildiğini ifade etti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kursu olmadığının altını çizen Yazıcıoğlu, denetim mekanizmalarının olduğunu sözlerine ekledi.
Baykal: Konunun takipçisi olacağızCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yurt binasının çökmesi sonucu 16 öğrencinin hayatını kaybettiği Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde, CHP heyetinin incelemelerde bulunacağını söyledi. Baykal, sorumlulardan hesap sorulması için olayın takipçisi olacaklarını ifade etti.Baykal, Konya Valisi Osman Aydın’ı arayarak, yurt binasının çökmesi sonucunda 16 öğrencinin yaşamını yitirmesi, 30’a yakınının da yaralanmasından duyduğu üzüntüyü iletti. Can kaybının artmaması dileğiyle yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Baykal, Vali Aydın’ın şahsında çocuklarını kaybeden ailelere, Konyalılar’a ve eğitim camiasına da başsağlığı dileklerini iletti.Baykal, Konya Milletvekili Atilla Kart Başkanlığındaki CHP heyetinin de Konya’da incelemeler yapacağını, çocuklarını yitiren aileler dahil, ilgili ve yetkililerle görüşeceğini belirtti. Baykal, CHP heyetinin hazırlayacağı rapordan sonra yurt binasının çöküşünü, bu çöküşün arkasındaki somut durumu, sorunları çok ayrıntılı olarak ele alıp değerlendireceklerini, sorumlulardan mutlaka hesap sorulması için olayın takipçisi olacaklarını söyledi.
CHP’li vekil Başbakan’a sordu: Yurt hangi vakıfa aitCHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, çöken yurt binası ile ilgili bir soru önergesi vererek konuyu TBMM gündemine taşıdı. Ersin, kaçak olarak yapıldığını iddia ettiği bir vakfa ait olan ve yaşları 12-16 arasında kızların kaldığı yatılı Kuran kursunda meydana gelen patlamaya değinerek, TCK’nın 263. maddesinin Ak Parti tarafından değiştirildiğini, “kaçak Kuran kursu açanlara verilecek cezaların hafifletildiğini savundu. Ersin, bu değişikliğin yasa dışı kurs ve eğitim kurumu açanları özendirdiğini kaydederek Başbakan Erdoğan’a, kaçak olarak nitelendirdiği Kuran kursunun hangi vakfa ait olduğunu sordu. Ersin, “Bu Kuran kursunun kaçak olduğu bilindiği halde, yasal tatbikat yapmayan vali, kaymakam ve müftü hakkında soruşturma açtıracak mısınız? Vali, kaymakam ve müftü görevden alınacak mı?” diye sordu.
Bir yanıt yazın