Yiğit Bulut
Konu yargı aşamasında olduğu için hiç yorum yapmadan “Ergenekoncu” ifadesini “tırnak” içinde yazdım yani benim değil başkalarının ifadesi…
Peki Çömez’in suçu ne?
Arz edeyim…
Mektubu bana bir milletvekili gönderdi… Arşivini karıştırırken Çömez’in milletvekiliyken, “Tarım ve Köy İşleri Komisyonu” üyelerine gönderdiği bir mektup bulmuş…
Çömez, yazdıklarını o dönemde hem üyelere hem de gazetelere göndermiş. Konu “Cargill”. Evet, Çömez gerçekten büyük bir suç işlemiş ve “uluslararası bir gıda kartelinin” Türkiye’deki “menfaatlerine” çomak sokmuş! Kardeşim sen “Kim oluyorsun da böyle bir uluslar arası yapıya karşı ülkeni savunan bir mektubu” diğer vekillere gönderiyorsun!
Peki Çömez mektupta neler diyor?
Aynen aktarıyorum,
“… Aşağıdaki nottan da anlaşılacağı gibi, görüşülecek olan kanun teklifinin bir şirket adına çıkartılıyor olduğu kanaati ortaya çıkmaktadır… Zât-ı âlinizin, kanun teklifinin görüşmelerinde, bu kanaati ihmal etmeyeceğinize ve ekteki bilgileri dikkate alacağınıza olan inancım tamdır
* Cargill, 1865 yılında Amerika’nın Iowa Eyaleti’nin Conover Kenti’nde kurulmuş, yaklaşık 140 yıllık geçmişi olan bir Amerikan şirketidir. Günümüzde 60’ın üzerinde ülkede 90 bin çalışanıyla, yıllık 60 milyar dolar cirosu olan bir şirkettir. Ülkemizdeki ana üretim konularından biri de nişasta bazlı şeker üretimidir.
* Cargill, Bursa ili, Orhangazi Ovası’ndaki tesisini, 195 bin metrekare birinci sınıf tarım arazisi üzerine kurmuştur.
* Cargill Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile ilgili dört ayrı dava açılmıştır. Şirket halen, özel izinlerle faaliyetini sürdürmektedir ve ‘soruna’ kalıcı bir hukuki çözüm aramaktadır.
* Bu arayışlar çerçevesinde, fabrikanın kurulu bulunduğu alan, Bakanlar Kurulu kararı ile Özel Endüstri Bölgesi olarak ilan edilmiş ancak bu işlemle ilgili, Danıştay 10. Dairesi, yürütmenin durdurulmasına hükmetmiştir.
* Şirket yetkilileri, Başbakanlık’ta bazı bürokratlarla toplantı yapmış ve teknik çalışma neticesinde iki çözüm yolu bulunmuştur. Bunlardan ilki, ileri teknoloji kullanan mevcut tesislerin bulunduğu alanlar için, yetkinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na devredilmesi, ikincisi ise, 5403 sayılı kanunun geçici 1. maddesinde yer alan ’gerekli izinler alınmadan, tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal bütünlüğü bozmayan tarım arazilerinin istenilen amaçla kullanımı için, Bakanlığa müracaatta tanınan 6 aylık sürenin’ yapılacak yeni bir kanunla, 6 ay daha uzatılmasıdır.
* Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı gibi, firma için özel bir çalışma yapılmakta ve yasa çıkartılması önerilmekte-talep edilmektedir.
*Sözü edilen bölge, birinci sınıf tarım arazisidir. Bahse konu arazinin, Bursa 2020 yılı 1/1000 Ölçekli Mevzi İmar Planı’nda, İznik Orhangazi Planlama Bölgesi sınırları içinde ve bu sınırlar içinde geçerli olan İznik Gölü Çevre Düzeni İmar Planı’nda Tarımsal Niteliği Korunacak Alan’da (Sulama Alanı ve Uzun Mesafeli Koruma Alanı) kalışı son derece önemli bir ayrıntıdır.
*Orhangazi Ovası’nda sanayi tesisi yapmak için daha önce başvurmuş olan 6 firmanın istekleri reddedilmiştir.
*Tesisin, 3.500 ton suyu bir günde kullanacağı (Bu miktar, 90.000 nüfuslu bir kentin günlük gereksinimidir), ilerleyen zamanda, kullanılacak bu yeraltı suyunun, yöre zeytinliklerine olumsuz etki yapacağı, ortaya konan önemli bilgi ve görüşler arasındadır…
Sevgili dostlar, mektubun bazı bölümlerini sizlere aktardım. Bir cümle de Çömez’e Haddini bil, uluslararası “büyük işlere” burnunu sokma yoksa daha da beter olursun!
Sonuç: Bu ülkeye “sahip çıkmaya” çalışan kimler telef oldu kimler! Ve maalesef bizler halk olarak “onlara asla” sahip çıkmadık!