Kuddusi Okkır öldü – Okkır’ın eşi AİHM yolunda – Bunun hesabını kim verecek?


 

 

 

 

“Ergenekon soruşturması” kapsamında tutuklandıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen işadamı Kuddusi Okkır, tedavi gördüğü Edirne’deki Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümünde öldü. 

Ölüm döşeğinde tahliye…
Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, yaptığı açıklamada, “Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanan ve sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildikten sonra hastanede tedavi gören eşinin yaşam mücadelesini kaybettiğini söyledi.
Eşi Kuddusi Okkır’ın sabah saat 06.00 sıralarında öldüğünü belirten Sabriye Okkır, TÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde işlemleri tamamladıktan sonra eşinin cenazesini
İstanbul‘a götüreceğini kaydetti.
Okkır, eşinin bir süreden bu yana kanser tedavisi gördüğünü bildirdi.

 

Okkır’ın eşi AİHM yolunda

5 Temmuz 2008

 

 

Şehriban OĞHAN/ ANKARA – Hürriyet

 

 

 

‘Çetenin finansörü olduğu’ iddiasıyla Ergenekon soruşturması kapsamında bir yıl önce tutuklanan, bu sürede kanser olan Kuddusi Okkır’ın eşi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini açıkladı.

 

Hastalığı ortaya çıkınca hastane hastane dolaştırılan eşini, 3 hafta sonra bir yer sedyesinde yatarken bulduğunu hatırlatan Sabriye Okkır, “Uğradığımız haksızlıklar karşısında yalnız olmadığımızı bilmek istiyoruz” dedi. 
 
ERGENEKON soruşturması, daha dava süreci başlamadan, ‘çeteye finansal destek sağladığı’ iddiasıyla bir yıl önce tutuklanan ve akciğer kanserine yakalandığı için tahliye edilen Kuddusi Okkır’ın yaşadıklarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınıyor. Okkır’ın hastalık serüvenini bir dilekçeyle TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı ve bazı üyelerine anlatan eşi Sabriye Okkır, AİHM’e başvuracaklarını açıklarken, “Uğradığımız haksızlıklar karşısında yalnız olmadığımızı bilmek istiyoruz” dedi. Ancak dilekçesi bugüne kadar komisyon gündemine alınmadı. 
‘Hak ihlalleri silsilesi’Sabriye Okkır, Komisyona gönderdiği 4 Haziran 2008 tarihli dilekçesinde eşinin tutukluluğu ve hastalanması sürecinin bir hak ihlalleri silsilesi olduğunu savundu. Ölümle pençeleşen eşinin suçu sabitlenmeden cezalandırıldığını öne süren Okkır, yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Tedavisi zamanında başlatılmadı, ihmaller nedeniyle sağlık durumu çok kısa sürede ağırlaştı. Gelişmeler bize bildirilmedi, kendisini İstanbul‘da hastaneler arasında sayısız kez dolaştırıldığı üç hafta boyunca göremedik. 
‘Eşimi sedyede buldum’
 

 

Eşimi üç haftanın sonunda Bayrampaşa Cezaevinde bir koridor köşesinde, yer sedyesinde tanınmayacak bir halde buldum. Konuşamıyordu, beslenemiyordu ve beni tanımıyordu. Eşimin sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi talebimiz, yoğun bakıma alınma raporu dahi ekte olmasına rağmen, kanıtları karartabileceği gerekçesiyle reddedildi. Bugün ise doktorlar eşim için yapılacak hiçbir şey kalmadığını, kaçınılmaz sona hazır olmamız gerektiğini söylüyorlar. Yukarıda anlatılan 3 haftalık işkence süresinin tanık olabildiğim son anıdır.” Sabriye Okkır’ın dilekçesinin kendisine de geldiğini belirten Komisyonun CHP

 

 

‘li üyesi Ahmet Ersin, kendisinin de Komisyon Başkanlığı’na bir yazı yazarak, Okkır’ın durumu ile “şüpheli olarak gözaltına alınıp tutuklananların, olağanın dışında çok uzun süren ve bir türlü tamamlanmayan hazırlık soruşturmaları nedeniyle doğal hakim önünde savunma yapmalarının aylarca önlenmesinin insan hakları ihlali yönünden değerlendirilmesini istediğini” söyledi. Ancak bu başvurusunun da gündeme alınmadığını söyleyen Ersin, “Suçunun ne olduğunu bilmeyen insanların aylarca cezaevinde tutulmaları keyfilik izlenimi vermektedir, ağır bir insan hakkı ihlalidir. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu büyük bir görev ihmali içindedir. Komisyon Başkanlık Divanı Hükümetin yedek lastiği konumunda olduğu için böylesine ağır insan hakkı ihlallerine seyirci kalıyor” dedi.  

Bunun hesabını kim verecek? 

06 Temmuz 2008 Pazar 19:14

Ergenekon’un kasası olarak suçlandı. Ölürken serbest bırakıldı. Parasızlıktan cenazesini belediye kaldırdı. İşte bir hayat!

İlgili Haberler

Aygün cezaevinde fenalaştı

Ergenekon’da tutuklu listesi

Ergenekon soruşturması kapsamında örgütün para kaynağı denilerek gözaltına alının Kuddusi Okkır, yaşamını yitirdi. 11 ay cezaevinde tutulan Okkır, kanser hastasıydı ve ölüm döşeğine düşene kadar serbest bırakılmadı.

Kaldırıldığı hastanede yaşama veda eden Okkır’ın  

Kuddusi Okkır, geride bir çok 
soru işareti bırakarak, vicdanları
sızlatan bir sonla hayata veda
etti. Belki suçluydu, belki de
değildi. Bunu dava açıldığında 
öğreneceğiz. Ama onun ölüm
döşeğine düşene kadar tahliye
edilmemesi bir insanlık ayıbı
olarak ortada.

 cenazesini, parasızlıktan belediye kaldırdı.

Ergenekon soruşturması kapsamında 20 Haziran 2007 tarihinde tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi’nde 10 gün tutulduktan sonra Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne nakledilen Kuddisi Okkır, 10 Mayıs tarihinden bu yana hastalığı nedeniyle Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görüyordu.
‘Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası’ tanısı konulan Okkır’ın bilinci kapalıydı ve doktorlar ilaç tedavisi ile Okkır’ın acı çekmemesini sağlamaya çalışıyordu. Aşırı derecede kilo kaybı yaşayan ve vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar çıkan Okkır, yaşam savaşını saat 06.00’da kaybetti.
SAĞLAM VERDİM ÖLÜ ALDIM
Kuddusi Okkır’ın ölümü üzerine gözyaşı döken eşi Sabriye Okkur, bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğunu ve ölüme gönderildiğini söyledi.

Eşinin ölümünü beklediğini belirten Sabriye Okkır, “Sorumlular bunların cevabını bana versin. Eşimi benden ilaçsız aldılar, komada verdiler. Yaşanan bu olaylı uluslararası boyuta taşıyacağım ve hakkımı arayacağım. Meclis İnsan Hakları Komizsyonu’na 

 

 


CENAZESİNİ BELEDİYE KALDIRDI

Örgütün para kaynağı olmakla suçlanıyordu. Ama ne gariptir ki geride bıraktığı ailesi cenazesini kaldıracak parayı bile bulamadı. Devreye gazeteciler girdi. Edirne belediyesini aradılar ve durumu anlattılar. Okkır’ın cenazesi belediye ambulansı ile İstanbul’a getirildi. 

 

eşim hakkında dilekçe vermiştim. Ancak gündeme bile gelmedi. Sağlam bir şekilde benden aldıkları eşimin şimdi ben cenazesini alıyorum” dedi.
CENAZESİ TOPRAĞA VERİLDİ

Cenazesi İstanbul’a getirilen Okkır için Maltepe Merkez Camisi’nde ikindi vakti cenaze namazı kılındı. Cenaze törenine, Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, oğlu Oytun Okkır ve yakınları katıldı.
Namazın ardından Okkır’ın cenazesi, ailesi ve yakınlarının alkışları eşliğinde cenaze aracına konularak, toprağa verileceği Yalova’nın Altınova Subaşı Köyü’ne götürülmek üzere yola çıkarıldı.
Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, gazetecilerin soruları üzerine, eşinin, bundan sonraki süreçte “suçlu mu, suçsuz mu olduğunun anlaşılacağını” söyledi.
Oytun Okkır da, babasının ölümüyle ilgili yasal yollara başvuracaklarını, bu konuda yarın basın açıklaması yapacaklarını belirtti.

BU FOTOĞRAF ÖLÜME GÖTÜRDÜ

Kuddusi Okkır’ı ölüme götüren süreci bir fotoğraf başlattı. Kuvayi Milliye Derneği’nin (KMD) Genel Başkanı Fikri Ka

 

 

Fotoğraftakiler, soldan sağa: Kuddusi
Okkır, Oktay Yıldırım, Fikri Karadağ,
Hüseyin Görüm ve Muzaffer Tekin.

 

radağ, teşkilat başkanı Hüseyin Görüm, Ümraniye’de bir evde bulunan el bombaları yüzünden tutuklanan emekli askerler Muzaffer Tekin ve Oktay Yıldırım ile aynı karede yer alınca başı yandı.
Medyaya Kuvvacıların hatıra fotoğrafı olarak yansıyan bu poz, Okkır’ı da cezaevine taşıdı. Suçlamalar Kuddusi Okkır’ın örgütün para kaynağı olduğu yönündeydi. Kuddusi Okkır,Teknopark Elektronik Bilişim ve Danışmanlık şirketinin sahibiydi.
  - iran

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir