KANLI DEHŞET PLANI!
Ergenekon terör örgütü operasyonunun son gözaltı dalgası ürkütücü bir gerçeği de ortaya çıkarttı. Orgenerallerin evinde ele geçirilen belgelerin arasında, 4 gün sonra devreye girmesi öngörülen ‘aşamalı darbe planları’nın yer aldığı iddia edildi. Sabah, Radikal , Yeni Şafak ve Star gazetelerinde yer alan haberlere göre, Planda, Ergenekon örgütünün 7 Temmuz’da başlatmayı hedeflediği 4 aşamada yaratılacak kalkışmanın ayrıntıları yer alıyor. Ürperten ayrıntılar haberin detayında…
Buna göre, 7 Temmuz pazartesi sabahı eşzamanlı olarak 40 kentte, izinsiz mitingler düzenlenecek. Böylece gerilim tırmandırılacaktı
30 tetikçi önemli isimlere suikastlar düzenleyecek, kaosu derinleştirmek için “Ekonomi batıyor” havası yaratılıp hükümet düşürülecekti
ADIM ADIM UYGULANACAK DARBE PLANI
Bir yıldan fazla süredir yürütülen Ergenekon operasyonu kapsamında önceki gün 5 ilde düzenlenen ve 5’i emekli asker 21 kişinin gözaltına alındığı “4 yıldızlı” operasyonla ilgili ortaya atılan bir iddia, gözleri yeniden darbe girişimlerine çevirdi. İddiaya göre aramalarda ele geçirilen belgelerde, “yaz döneminde” darbe için kaos ortamı yaratma hazırlığını ortaya çıkarıldı. Gizli yapılanma, 7 Temmuz’da verecekleri startla, 40 ilde ADD aracılığıyla izinsiz mitingler düzenleyecek, buralarda polis ve halk karşı karşıya getirilerek, silahlı çatışma ortamları yaratılacaktı. Örgütteki gazeteciler yapacakları yayınlarla toplum üzerinde “buhran” ortamı yaratacak, sabıkalı “sahte Yeşil” Osman Gürbüz liderliğinde Jİ- TEM ve itirafçılardan kurulacak 30 kişilik özel ekip ise cinayetler işleyecekti. ATO Başkanı Sinan Aygün ülke ekonomisinin kötüye gittiği yönünde açıklamalar yapacak, hatta AKP’ye alternatif bir parti oluşumu sağlayacaktı. START 7 TEMMUZ
Yaratılan bu kaos ortamında da “yaz darbesi” için düğmeye basılacaktı. 7 Temmuz günü 40 ayrı ilde Atatürkçü Düşünce Derneği’nin şubeleri aracılığıyla “Yargıya Sahip Çık” adıyla izinsiz mitingler düzenlenecekti. Böylelikle polis ve halk karşı karşıya getirilerek, arbede ile silahlı çatışma ortamları yaratılacak. Bu olaylar halk isyanına dönüştürülecekti. 2- 30 kişilik ekip provokasyon için topluluğa ateş edecekti
Emekli tuğgeneral Küçük’ün tutuklanmasının ardından polis, emekli orgeneral Şener Eruygur’u teknik takibe aldı. Eruygur’un halen görevde olan bir komutana söylediği, “Ya yenilgiyi kabul edeceğiz. Ya da gereğini kabul edip sonuna gideceğiz” sözleri takıldı. Takip genişletilince, yeni bir darbeye zemin için “kaos planı”yla karşılaşıldı. Cinayet ve gasp gibi çok sayıda suçtan sabıkası bulunan “sahte Yeşil” Osman Gürbüz liderliğinde, JİTEM ve itirafçılardan oluşan 30 kişilik özel bir ekip oluşturulacak. Silahlı grup, 7 Temmuz’da başlayacak gösterilerde topluluk üzerine ateş ederek provokasyon yapacak. Bu ekip, ünlü isimlere faili meçhul suikastlar da düzenleyecek. 3- ‘Ekonomi kötüye gidiyor’ anketleri
Orduevi’nde ele geçirilen planlara göre; Tercüman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın liderliğindeki medya oluşumu, yapacakları yayınlarla toplum üzerinde buhran ortamı yaratacak. Halen aranan yönetmen Halis Yavuz Işıklar ise örgütün politikasına uygun film, dizi ve klipler çekecek ve yine kendilerine yakın televizyon kanallarında yayınlayacak. Darbe hazırlığı yapanların bir başka planı da olayın ekonomik boyutuyla ilgiliydi. Buna göre, ATO Başkanı Sinan Aygün de darbe senaryosunda “aktif rol” aldı. Aygün, sık sık anketler düzenleyip, daha sonra “ülke ekonomisinin bittiği” yönünde açıklamalar yapacak. Ayrıca AKP’ye alternatif bir parti oluşumuna gidecek. 4- YAŞ’ı da ertelemek gündemde
7 Temmuz’da kanlı bir kaos için yapılan planların bir boyutu da askeri kanattaydı. Ağustos ayında yapılacak Yüksek Askeri Şura’nın tarihini de ertelemeyi amaçladılar. Ergenekon örgütü içerisinde “Ergun” olarak isimlendirilen gruba dahil olan darbe yanlısı emekli generaller, böylelikle TSK içerisinde “NATO’cular” olarak isimlendirilen grupta yer alan askerlerin YAŞ’ta rütbe almasını engellemeyi planladılar. SON ADIM DARBE
7 Temmuz’da düğmesine basılacak “senaryo” ile kaos ortamı yaratılıp darbe için gerekli zemin oluşturulacaktı. Ardından da darbe için düğmeye basılacak ve bundan sonraki adım olarak AKP hükümeti iktidardan düşürülecekti.
MEH mercek altında
Bu arada soruşturma kapsamında ‘Milli Egemenlik Hareketi’ (MEH) isimli oluşumun da mercek altına alındığı öne sürüldü. Hareketin temelleri geçen ocak ayında Ankara’da yapılan toplantıda atıldı. Daha sonra yapılan açıklamada, alınan kararlar ‘Vatanın bölünmez bütünlüğü üzerindeki tartışmalara son vermek, toplumun ‘bizden olanlar olmayanlar’ şeklinde cephelere ayrılmasına karşı çıkmak, dinimiz ve inançlarımızın ülkemiz ve insanımız aleyhine kullanılmasına mani olmak, milli servetin yabancılara peşkeş çekilmesine izin vermemek, Cumhuriyetin temel niteliklerini Büyük Atatürk’ün kucaklayıcı milliyetçiliği temelinde kararlılıkla korumaktır’ diye sıralanmıştı. Söz konusu toplantıda yeni parti kurulması ihtimallerinin konuşulduğu ve ‘artık harekete geçelim’ sözlerinin yükseldiği de iddia edilmişti. Perinçek’e soruldu
Bu toplantının Ergenekon soruşturması kapsamına alındığı Perinçek’in ifadelerine de yansımıştı. Gazeteci Güler Kömürcü’nün bir konuşmasına atfen Perinçek’e soru yöneltilmiş, o da şu cevabı vermişti:
“Bu toplantılar eski bakanlarımızdan Kamran İnan, eski ekonomiden sorumlu devlet bakanı Ufuk Söylemez, Başkent Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Prof. Dr. Hasan Eren’in inisiyatifiyle başlayan ve basına açık yapılan Milli Egemenlik Hareketi (MEH) toplantılarıdır.
Çeşitli partilerden şahsiyetler, üniversite öğretim üyeleri, orgeneraller, kitle örgütleri yöneticileri katılmaktadır. Bir eşgüdüm kurulu oluşmuştur. Çalışmalar yasaldır ve kamuoyu önündedir. Ayrıca basına yansımıştır. Milli güçlerin birleşmesi, Türkiye’yi bölmek isteyen ABD ve haçlı irtica tarafından kaygıyla karşılanmaktadır.”
Perinçek, başka bir telefon konuşmasının sorulması üzerine de toplantıya Hurşit Tolon’un da katıldığını söylemişti.
Bağlantı her yere uzanıyor
Şener Eruygur
Emekli orgeneral. Jandarma Genel Komutanlığı yaptı. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı. Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen isim. Pazartesi sabahı Orduevi’nde gözaltına alındı.
Levent Ersöz
Emekli Tuğgeneral. Eruygur’un ekibinden. Eski Jandarma İstihbarat Başkanı. Adı Şırnak İl Jandarma Komutanlığı yaptığı dönemde 2 HADEP’linin kaybolması olayına karıştı.
Taşkın Akgün
İstihbaratçı astsubay. Adı, Levent Ersöz’ün görev yaptığı dönemde Şırnak’ta iki HADEP’linin kaybolmasına karıştı. Başka bir olayda çete suçundan tutuklandı.
Ergenekon tetikçisi estetik bile yaptırdı
Osman Gürbüz, Antalya Kuva-i Milliye’nin kurucusu ve finansörüydü. Gürbüz, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’a benzemek için 3 yıl önce burun estetiği yaptırdı..
Ergenekon operasyonu kapsamında önceki gün Antalya’da gözaltına alınan Osman Gürbüz’ün, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’a benzemek için 3 yıl önce burun estetiği yaptırdığı ortaya çıktı. “Sahte Yeşil” olarak tanınan Gürbüz’ün suç dosyası da kabarık. Karısını sarmaş dolaş gördüğü kardeşini öldürmek, eşini ayağından vurmak, adam kaçırmak, adam yaralamak ve çete suçlarına adı karışan Gürbüz’ün, silah üzerine yemin ederek gündeme gelen Kuva-i Milliye örgütünün de kurucularından ve finansörü olduğu da iddia edildi.
KOD ADI: KÜÇÜK HACI
Ergenekon operasyonu kapsamında önceki gün Antalya’da gözaltına alınan ve ‘Sahte Yeşil’ olarak bilinen Osman Gürbüz’ün, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’a benzemek için 2005’te Antalya’da burun estetiği yaptırdığı öğrenildi. Kendini “JİTEM’ci” ve “gazeteci” olarak tanıttığı belirtilen Gürbüz’ün “Küçük Hacı” kod adını kullandığı öne sürüldü. Silah üzerine yemin ederek gündeme gelen Kuva-i Milliye örgütünün kurucularından olan Gürbüz’ün, bu örgütün finansmanını sağladığı da iddia edildi. Birçok olaya adı karışan Gürbüz’ün, 2005’te Antalya’nın Kemer’de çıkan bir yerel gazetenin sahibini dağa çıkararak 4 gün boyunca domuz bağı yöntemiyle işkence yaptığı öğrenildi. Gürbüz’ün, iki adamına eski ortağı olan gazete sahibini öldürmek için talimat verdiği, ancak gazete sahibinin son anda “Bankada 250 bin YTL param var. Beni öldürürseniz bu para kime kalacak? Beni çarşıya indirin, internet üzerinden bu parayı sizin hesabınıza geçireyim” diyerek msn’den polise haber verip öldürülmekten son anda kurtulduğu belirlendi. Bu olaydan sonra Gürbüz’ün, tutuklandığı belirtildi.
ALBAYLA BAĞLANTI
Erzincan’da 1962’de 9 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Gürbüz’ün ayrıldığı ilk eşinden, birlikte yaşadığı kadından ve 2003’te Bayrampaşa Cezaevi’nde kocasını öldürmekten tutuklu olan Rabia Figen’den olmak üzere toplam 3 çocuğu bulunuyor. Gürbüz’ün Antalya’da Bambus adlı bir kafeterya işlettiği ve Zorbey İnşaat Tarım Gıda İnşaat firmasını kurduğu da ortaya çıktı. Gürbüz’ün önceki gün gözaltına alınan emekli Albay Hasan Atilla Uğur ile de yakın ilişkileri olduğu belirlendi.
30 kişilik suikast timi
‘Dehşet senaryosu’na göre, ‘Sahte Yeşil’ olarak bilinen tetikçi Osman Gürbüz’ün yönettiği, ordudan ayrılma 30 kişilik suikast timi, geçen hafta yargı mensuplarına suikast düzenleyecekti.
Başbakan Sinan Aygün!
Planda suikastlerin ardından 6 Temmuz’da, 40 ilde, ‘Yargıya sahip çık’ mitingleri yapılarak kaos çıkarılacak ve Ordu’ya darbe yaptırılacaktı. Plana göre, Sinan Aygün de başbakan olacaktı.
ŞENER CUMHURBAŞKANI
Eruygur ve Hurşit Tolon yöneti-mindeki yapılanmanın, ATO Başkanı Sinan Aygün’e de ‘dehşet planı’nda aktif rol verdiği tespit edildi. Belgelere göre Aygün, sürekli olarak anketler düzenleyip, yandaş medya kuruluşlarında ülke ekonomisinin çöktüğü yönünde demeçler vererek karamsar bir tablo çizecekti. Suikastlerin ardından düzenlenecek provokatif gösterilerle ordunun darbesiyle hükümet düşürülecek ve Aygün’ün kurduğu parti iktidara getirilecekti. Planda Abdüllatif Şener’in de yeni dönemin Cumhurbaşkanı olması öngörüldü.
İŞTE DARBE EKİBİ
Provokasyon uzmanı, tetikçi
Osman Gürbüz:
Yeşil ve Abdullah Çatlı gibi, Türkiye’de provokasyon konusunda en ‘uzman’ kişilerden. 12 Eylül darbesini hazırlayan provokasyonların bazılarında parmağı var. Gürbüz’e, ‘İkinci Yeşil’ deniyor. 16 yaşında bıçakla adam yaraladı, 1990’da ağabeyini, 1991’de kardeşini öldürdü. Adı çok sayıda cinayet, yaralama, gasp ve çatışma olayına karıştı.
Eruygur’un ‘kilit’ adamı
E. Albay Hasan Atilla Uğur:
2003’te Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Teknik Takip Daire Başkanı olarak görev yapıyordu. Eruygur döneminde Jandarma’da kilit görevlerde yeraldı. Abdullah Öcalan yakalandıktan sonra İmralı’da Öcalan’ı sorgulayan ekibin başında bulunuyordu.
İstihbarat ağı ‘Sarı Levent’e
E. Tuğgeneral Levent Ersöz:
Emekli Orgeneral Şener Eruygur’un sağ kolu. Ergenekon’un istihbarat ağından sorumlu. ‘Sarı Levent’ olarak da biliniyor. Eruygur döneminde Jandarma İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaptı. Albay Erdal Sarızeybek’in iddiasına göre, Ersöz, Tansu Çiller ve Hilmi Özkök’ün de aralarında olduğu çok sayıda kişinin dinlenmesi talimatını verdi. Ersöz, Ergenekon kapsamında aranıyor.
MEH mercek altında
Bu arada soruşturma kapsamında ‘Milli Egemenlik Hareketi’ (MEH) isimli oluşumun da mercek altına alındığı öne sürüldü. Hareketin temelleri geçen ocak ayında Ankara’da yapılan toplantıda atıldı. Daha sonra yapılan açıklamada, alınan kararlar ‘Vatanın bölünmez bütünlüğü üzerindeki tartışmalara son vermek, toplumun ‘bizden olanlar olmayanlar’ şeklinde cephelere ayrılmasına karşı çıkmak, dinimiz ve inançlarımızın ülkemiz ve insanımız aleyhine kullanılmasına mani olmak, milli servetin yabancılara peşkeş çekilmesine izin vermemek, Cumhuriyetin temel niteliklerini Büyük Atatürk’ün kucaklayıcı milliyetçiliği temelinde kararlılıkla korumaktır’ diye sıralanmıştı. Söz konusu toplantıda yeni parti kurulması ihtimallerinin konuşulduğu ve ‘artık harekete geçelim’ sözlerinin yükseldiği de iddia edilmişti.
SABAH – ZAMAN – YENİ ŞAFAK – RADİKAL
Bir yanıt yazın