Obama tutuculukta McCain’den fazla farkli degildir. Ondan ve Bush’tan daha iyi konusuyor ve yaziyor, meslekten avukat ve sonra da siyasetci oldugundan, agzi lâf yapiyor. Dogactan ve egitimi nedeniyle, kendini dinletip sanki gercek bir secenekmis gibi umut veriyor.
Prof. Dr. Turkkaya ATAOV
TurkishForum Danisma Kurulu Uyesi
New York: Yari Afrika kokenli ve siyah deriliyle evli Barack Obama gibi biri Amerikan siyaset cekismesinde ilk kez onde gelen iki partiden birinin baskan adayi konumuna oturdu. Bu bir yenilik sayilabilir. Yine siyah Powell ve Rice bakan olabilmisler,Jackson aday adayi asamasindan geri donmustu. Ancak Obama’nin basarisinda ne ABD, ne de dunya icin temel degisikligin isaretleri var. Tam karsiti, oradaki duzenin, degisim sozu veren, ama duzenden yana siyah derililere de gereksinimi var. Obama Beyaz Saray’a girecek olsa, birtakim surumluk degisiklik onerilerinde bulunabilir de. Ne var ki, ne o koklu donusumlerden yanadir, ne de duzen onun boyle bir konuma gelip oturmasina izin verir.
Benim bu yorumum onun yayimlanmis kitabinda soylediklerine ve soylemediklerine dayaniyor. Surumde uzun sure ilk sirada kalmis olan kitabinin basligi “Umudun Kustahligi” diye cevrilebilir. Ilk kitabi daha cok babasina ve cocukluguna, bu ikincisi de siyasetteki deneyimlerine odaklaniyor. Ikisi de ani agirlikli, ama ikincisinde siyasete iliskin gorusleri oraya buraya serpistirilmis. Yazdiklarina ve yazmaktan kacindiklarina bakarak Obama’nin Amerika’da ve dunyada gunumuzdeki egemen duzenin savunucusu oldugu soylenebilir ve soylenmelidir.
Ozellikle rakibi Demokrat Parti’deki elestirmenleri Obama’yi “asiri, devrimci” bulabilirler. Ancak Obama tutuculuktaMcCain’den fazla farkli degildir.
Ondan ve Bush’tan daha iyi konusuyor ve yaziyor, meslekten avukat ve sonra da siyasetci oldugundan, agzi laf yapiyor. Dogactan ve egitimi nedeniyle, kendini dinletip sanki gercek bir secenekmis gibi umut veriyor. Bu kandirmacaya degil, onun gercek inanclarina bakalim.
Once, Obama sermayeci duzenin ve gunumuz kuresellesmesinin hayrani. Ilk ve ortaokul yillarinda kimi arkadaslarinin ve baskalarinin kapitalizmi yermelerini “sorumsuzca” buluyor. Icte ve dista sonuna dek somuru demek olan kuresellesmenin kapilarini acan eski Baskan Reagan’in “Amerikan halkinin bekledigini” getirdigini soyluyor. 1929 Buyuk Ekonomik Bunalimi gelip cattiginda o zamanki Baskan Roosevelt’in coken kapitalizmi kurtarmak icin basvurdugu “Yeni Yaklasim”siyasetini bile bugun icin fazla buluyor. Obama’ya gore duzenin acik ve gizli savunuculugunda yasadisi isler de yapmis olan (ve kapitalizmin de emperyalizmin de is bitiricilerinden) Bill Clinton’i “yoksullukla savasimda kisisel sorumluluk almis olan ve gormezden gelinmez bicimde ilerici” olarak alkisliyor. Esi Hillary de, ondan onceki Demokrat aday SenatorJohn Kerry de Obama’ya gore, “kapitalizmin erdemlerine ve Amerikan ustun ordusunun korunmasina inanmis”kisilermis!
Kendi partisine ogudu su: “Siyasette merkezden uzaklasmayin, asiri partizanlik yapmayin!” Ona bakilirsa, 1968 kusagi asiri sagi kamcilamistir. Oysa Amerikan halki “alcakgonulludur” ve fazla bir sey istemiyor. Varligin yarisi en ustteki yuzde bire ait oldugu bugun de istemiyor? Ya da dunya nufusunun yalniz yuzde 4’unu olusturan Amerika, cevreyi en az ucte bir oranda bozarken, bu denklemlere Obama’nin soyleyecegi yalnizca bunlar mi? Marx’a ve Yeni Sol akimina “kacik” diyor. Kendi “gercekci”ymis! Yani, tekelci sermaye ve emperyalizm yararina gercekci.
Ona kalirsa, Amerika’da anayasanin da buyurdugu gibi bir “halk yonetimi” varmis. Amerikan tarihini de siyasetin gercek isleyis bicimini de iyi bilmedigi kanisindayim. Adaylik savasimini iyi kavramis. Para nasil toplanir, nerelerde nasil konusulur, hangi orgutlu baski kumelerine nasil odunler verilir, onlari ogrenmis. Ama Amerika’da irk sorununun artik cozumlendigini saniyor. Hele kendi esi ve siyah cocuklariyla Beyaz Saray’a girdikten sonra. Ya disarida kalanlar? Onlarin issizlik, saglik, egitim ve benzeri sorunlari?.. Sorun daha 14’luk kizlarin McDonald’s’da kanserli yiyeceklerle midelerini doldurup duba gibi sisecek bozuk parayi ceplerinde bulundurmalari degil.
Tekelci sermaye, ormanlari, bitki ve hayvan turlerini yok ediyor, ekim alanlarini zehirliyor, dogayi yok ediyor, tum kaynaklari eline aliyor, baska uluslari tutsak ediyor, surekli kan dokuyor ve bunlari ozgurluk ve demokrasi ugruna yaptigini soyluyor. Obama bu konularda suskun. Ama “Ermeni soykirimi” diye bir seyden birkac kez soz etti. San Francisco’dayken New York’ta basilan ve Ermeni sorunuyla ilgili uc kitabimi ona verilmek uzere biraktim. Ama Obama, benimkilerin yaninda, Amerikan gecmisine iliskin yanlislarini da duzeltecek olan H. Zinc, J. Loewens, J. Feagin ve M. Brown gibilerinin yazdiklarini da okumali.
Bir yanıt yazın