İÇİNDEKİLER:
-ALMANYA TÜRK TOPLUMU’NUN 7. OLAĞAN GENEL KURULU:
DEVLET BAKANI YAZICIOĞLU’NUN MESAJI: ”GÖÇ YASASIYLA GETİRİLEN KISITLAMALAR HÜKÜMETİMİZ TARAFINDAN KABUL EDİLMEMİŞTİR VE BU HER TOPLANTIDA ALMAN YETKİLİLERE İLETİLMEKTEDİR”
ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI STEINMEIER’İN MESAJI: ”ALMANYA TÜRK TOPLUMU NASIL ALMANYA’NIN VAZGEÇİLMEZ BİR PARÇASIYSA, TÜRKİYE DE BU ŞEKİLDE AVRUPA’YA AİTTİR”
ALMAN YEŞİLLER PARTİSİ EŞ BAŞKANI ROTH VATANDAŞLIK SINAVINI ELEŞTİRDİ: ”VATANDAŞLIK SINAVININ YAPILMASINA BİR ANLAM VEREMİYORUM. ÖZEL SEMİNERLER DÜZENLENMEDEN ALMAN MECLİSİNDE BU SINAV YAPILSA, MİLLETVEKİLLERİNİN YARISI SINAVI GEÇEMEZ”
-ALMAN HÜKÜMETİNİN GÖÇ VE UYUMDAN SORUMLU DEVLET BAKANI BÖHMER: ”ÜLKEMİZDE YAŞAYAN 2,7 MİLYON TÜRK’ÜN HAYAT ŞARTLARIYLA İLGİLİ OLARAK GERÇEKÇİ BİR ŞEKİLDE TARTIŞMAYA HER ZAMAN HAZIRIM”
–KOLAT TGD YE YENIDEN BASKAN SEÇILDI
–YILDIZLARI TÜRKİYE’YE KAPTIRDIK
-ALMANYA CDU PARTİLİ HAMBURG EYALET MECLİSİ ÜYESİ AYGÜL ÖZKAN, CDU HAMBURG PARTİ TEŞKİLATI BAŞKAN YARDIMCILIĞINA, DAVID ERKALP İSE PARTİ TEŞKİLATI YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNE ADAY GÖSTERİLDİ
–DOSTLUK KAZANSIN
–GENÇLERE “SİYASETE KATILIN” ÇAĞRISI
–TÜRK VE ALMAN GENÇLERE
–DOSTLUK MAÇI
***
-ALMANYA TÜRK TOPLUMU’NUN 7. OLAĞAN GENEL KURULU
-DEVLET BAKANI YAZICIOĞLU’NUN MESAJI:
-”GÖÇ YASASIYLA GETİRİLEN KISITLAMALAR HÜKÜMETİMİZ TARAFINDAN KABUL EDİLMEMİŞTİR VE BU HER TOPLANTIDA ALMAN YETKİLİLERE İLETİLMEKTEDİR”
-ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI STEINMEIER’İN MESAJI:
-”ALMANYA TÜRK TOPLUMU NASIL ALMANYA’NIN VAZGEÇİLMEZ BİR PARÇASIYSA, TÜRKİYE DE BU ŞEKİLDE AVRUPA’YA AİTTİR”
-ALMAN YEŞİLLER PARTİSİ EŞ BAŞKANI ROTH VATANDAŞLIK SINAVINI ELEŞTİRDİ:
-”VATANDAŞLIK SINAVININ YAPILMASINA BİR ANLAM VEREMİYORUM. ÖZEL SEMİNERLER DÜZENLENMEDEN ALMAN MECLİSİNDE BU SINAV YAPILSA, MİLLETVEKİLLERİNİN YARISI SINAVI GEÇEMEZ”
BERLİN (A.A) – 21.06.2008 – Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Almanya’da göç yasasıyla getirilen kısıtlamaların Türk hükümeti tarafından kabul edilmediğini ve bunun her toplantıda Alman yetkililere iletildiğini bildirdi.
Bakan Yazıcıoğlu, Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Almanya Türk Toplumu Derneği’nin (TGD) 7. olağan genel kurul toplantısına gönderdiği mesajında, TGD’nin çalışmalarını takdirle izlediğini belirterek, ”Göç yasasıyla getirilen kısıtlamalar, hükümetimiz tarafından kabul edilmemiştir ve bu her toplantıda Alman yetkililere iletilmektedir” dedi.
Türk hükümetinin, Almanya’da yaşayan Türklerin Almanca öğrenmelerini ve Alman toplumuyla en iyi şekilde birlikte yaşamalarını desteklediğini ifade eden Yazıcıoğlu, bunun yanı sıra Alman okullarında Türkçe öğrenilmesinin de doğru olduğunu ve bunun kişilik gelişimine katkı yapacağına inandıklarını kaydetti.
Bu hakkın bazı eyaletlerde sivil toplum örgütlerince ancak mahkeme kararıyla sağlanmasının üzücü olduğunu belirten Yazıcıoğlu, ”Çok dilli yetişen gençlerin ekonomik yaşamda daha başarılı olacakları aşikardır. Kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesi açısından da ana dilinin önemini hükümetimiz sürekli olarak vurgulamaktadır” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de, genel kurula gönderdiği mesajında, TGD’nin yabancıların uyumu ve topluma siyasi katılımı konusunda yaptığı çalışmaları överek, ”Almanya Türk toplumu nasıl Almanya’nın vazgeçilmez bir parçasıysa, Türkiye de bu şekilde Avrupa’ya aittir. Bu nedenle ben de AB nezdinde, şartları yerine getirdiği takdirde Türkiye’nin AB üyesi olabilmesi amacıyla üyelik müzakerelerinde hızlı bir şekilde ilerleme sağlanması için çaba harcamaya devam edeceğim” diye kaydetti.
Bu konuda Almanya’da ve Avrupa’da yaşayan gençlerin kilit konumunda olduklarına işaret eden Steinmeier, çocukların ve gençlerin eğitiminin kendisi için çok önemli olduğunu, farklı kültürler arasında barışçı bir diyalog ve hoşgörü için çaba harcayan TGD’nin bu konudaki çabalarını da doğru bulduğunu ifade etti.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Kurt Beck de, genel kurula gönderdiği mesajında, TGD’nin çalışmalarından takdirle söz ederek, ülkede yaşayan tüm yabancılara yerel seçim hakkı ve Almanlarla eşit haklara sahip olabilmeleri için çifte vatandaşlığa izin verilmesi gerektiğini kaydetti.
Genel kurul toplantısına katılan Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth da, Alman vatandaşlığına geçmek isteyen yabancılar için 1 eylülden itibaren uygulanması planlanan vatandaşlık sınavını eleştirdi.
Roth, ülkede yaşayan yabancıların Alman vatandaşlığına geçmeleri için çaba harcanması gerektiğini belirterek, ”Vatandaşlık sınavının yapılmasına bir anlam veremiyorum. Özel seminerler düzenlenmeden Alman meclisinde bu sınav yapılsa, milletvekillerinin yarısı sınavı geçemez. Alman vatandaşlığına geçişi, uyumun tamamlanması olarak değil, uyumun bir parçası olarak görmek lazım” dedi.
TGD’nin genel kuruluna katılmayan Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer’i de eleştiren Roth, canlı bir demokraside eleştirilere katlanılması gerektiğini ifade ederek, Böhmer’in kendisini ”rezil ettiğini” söyledi.
Göç yasasında öngörülen aile birleşimi kapsamında Almanya’ya getirilecek yabancı eşlerin önceden Almanca öğrenmeleri zorunluluğunu da eleştiren Roth, bunun Alman anayasasına uygun olmadığını sözlerine ekledi.
Berlin Başkonsolosu Ahmet Nazif Alpman da, Türklerin 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın ekonomik mucizesine önemli bir katkı sağlayarak ülkenin refahının yükselmesinde önemli rol oynadıklarını belirtti.
Kalifiye eleman olmayan işçiler olarak Almanya’ya gelen Türklerin, toplumun içinde ve çeşitli iş dallarında yerlerini aldıklarını anlatan Alpman, bu süreçte sivil toplum kuruluşları kurduklarını, bu bağlamda kurulan TGD’nin de Almanya’da yaşayan Türklerin sorunlarıyla yakından ilgilendiğini ve çözüm yolları aradığını kaydetti.
TGD Başkanı Kenan Kolat da, düzenlenen vatandaşlık kurslarını desteklediklerini, vatandaşlık sınavına ise karşı çıktıklarını belirterek, ”Biz sınavı reddediyoruz, içeriğini değil. İçerikler hakkında konuşuruz” dedi.
Bakan Böhmer’in genel kurula katılmamasıyla ilgili olarak da Kolat, ”Bunu anlamıyorum. İki tarafın da diyaloğa hazır olması gerekir. Uyumun diyalogla sağlanabileceğini, biz uyum zirvesini boykot ettiğimizde kendisi söyledi. O zaman eleştirdiğini şimdi kendisi yapıyor. Buraya gelmesi ve eleştirilerini burada yapması gerekiyordu. Biz dinlerdik” şeklinde konuştu.
TGD’nin genel kurulunda DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayyibe Gülek, ”Ver.di” sendikası Başkanı Frank Bsirske, Berlin eyaletinin uyum, çalışma ve sosyal işlerden sorumlu Bakanı Heidi Knake-Werner, Almanya Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Kajo Wasserhövel, Hür Demokrat Parti (FDP) Alman meclisi üyesi Sybille Laurischk ve Sol Parti Alman meclisi üyesi Hakkı Keskin de birer konuşma yaptılar.
Toplantıya ayrıca, Alman meclisi ve eyalet meclisi üyeleri, Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve delegeler katıldı.
(ERB-HA-ZER-TEM)
***
-ALMAN HÜKÜMETİNİN GÖÇ VE UYUMDAN SORUMLU DEVLET BAKANI BÖHMER: -”ÜLKEMİZDE YAŞAYAN 2,7 MİLYON TÜRK’ÜN HAYAT ŞARTLARIYLA İLGİLİ OLARAK GERÇEKÇİ BİR ŞEKİLDE TARTIŞMAYA HER ZAMAN HAZIRIM”
BERLİN (A.A) – 21.06.2008 – Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Almanya Türk Toplumu (TGD) derneği tarafından kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verdi.
Böhmer, bu konuda yaptığı yazılı açıklamada, ”yakın geçmişte TGD tarafından yapılan polemiğin uyum konusundaki tartışmalarda kendilerini ileri götürmeyeceğini” ifade ederek, ”Ülkemizde yaşayan 2,7 milyon Türk’ün hayat şartlarıyla ilgili gerçekçi bir şekilde tartışmaya her zaman hazırım. Onların uyumu ve esenliği benim için çok önemli. Ben bu seviyede tartışmak istemediğim için TGD’nin genel kuruluna katılmadım” dedi.
TGD genel kurulunda ”gerçek olmayan açıklamaların tekrarlanmasına üzüldüğünü” ifade eden Böhmer, TGD ile gelecekte daha önce olduğu gibi yeniden yapıcı görüşmelerin yapılmasını ümit ettiğini kaydetti.
Ulusal Uyum Planı’nın gerçekleştirilmesinde TGD’nin önemli bir muhatap olduğunu belirten Böhmer, aynı hedef için birlikte hareket edilmesi durumunda ülkede yaşayan Türkler için çok daha fazla şeyler yapılabileceğini, TGD’nin bu sorumluluğun bilincinde olması gerektiğini ifade etti.
TGD Başkanı Kenan Kolat ve Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, Almanya’nın başkenti Berlin’de bugün düzenlenen TGD genel kurulunda yaptıkları konuşmalarda, Böhmer’in genel kurula katılmamasını eleştirmişlerdi.
(ERB-HA-ZER-TEM)
***
Almanya Türk Toplumu (TGD) hafta sonunda 7. Olagan Kurultayi ni yapti. Dün TGD Baskanligi na Kenan Kolat oy çoklugu ile ikinci kez seçildi. Bugün toplantinin ikinci gününde de Yürütme Kurulu ve Yönetim Kurulu belirlendi.
***
YILDIZLARI TÜRKİYE’YE KAPTIRDIK
23 Haziran 2008
Ahmet KÜLAHÇI / BERLİN
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, Alman hükümetinin yanlış göç politikası yüzünden Hakan Balta ve Hamit Altıntop gibi gençlerin Alman milli takımında değil, Türk takımında oynadığını belirterek, “Ben onların bizde oynamasını isterdim” dedi.
Roth, 1 Eylül’de uygulamaya konulması planlanan Vatandaşlık Testi ve “opsiyon modeli”yle ilgili olarak Hürriyet’e şu açıklamalarda bulundu:
“Alman hükümetinin göç politikası yanlıştır. Ekonomik ve demografik yapıya bakıldığında bu politikanın yanlış olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Alman vatadaşlığına geçişi zorlaştırmak bu ülkenin çıkarına olamaz. Hele hele İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin Federal Meclisi bile devre dışı bırakarak eylül ayı itibariyle Vatandaşlık Testi’ni hayata geçirme hedefi tam bir skandaldır.
Vatandaşlıktan atıyoruz
Doğuştan veya sonradan kendi ülkelerinin vatandaşlığını koruyup Alman vatandaşlığını da alan bu insanları ’ya Alman vatandaşlığını, ya da diğer vatandaşlığını tercih et’ diyerek bir karar vermeye zorlamak yanlış bir politikadır. Alman vatandaşı olmuş birini Alman vatandaşlığından atmanın anayasayla bağdaştığı konusunda şüphelerim var benim. Bence bu gençlere her iki vatandaşlığı da korumalarına imkan kılan bir düzenleme yapılmalıdır. Böylece bu insanları buraya kazandırmak daha kolay olur. Onlar da bu ülkeye daha faydalı olur. İnsanların kendi kimliklerini, kendi kültürlerini korumalarından daha doğal bir şey olamaz.”
Hakan, neden Alman milli takımında değil
CLAUDIA Roth, hükümetlerin yanlış politikaları yüzünden Almanya’da yetişen Türk kökenli futbolcuların Alman milli takımında değil de Türk milli takımında oynadığını da söyledi. Roth şöyle konuştu: “Hakan (Balta), Türk milli takımında başarılı oyunlar sergiledi. Hakan Berlin’in Charlottenburg ilçesinde büyümüş. Hertha’da top oynamış. Ancak şimdi Türk milli takımında oynuyor. Hem de çok iyi oynuyor. Bu gibi gençler neden Alman milli takımında oynamasınlar. Bu gençleri vatandaşlık yoluyla kazanmalıyız. Buralı oldukları hissini vermeliyiz. Aynı durum Hamit Altıntop, Yıldıray Baştürk ve diğerleri için de geçerlidir. Bir dönem İlhan Mansız için de geçerliydi.”
***
-ALMANYA CDU PARTİLİ HAMBURG EYALET MECLİSİ ÜYESİ AYGÜL ÖZKAN, CDU HAMBURG PARTİ TEŞKİLATI BAŞKAN YARDIMCILIĞINA, DAVID ERKALP İSE PARTİ TEŞKİLATI YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNE ADAY GÖSTERİLDİ
HAMBURG (A.A) – 21.06.2008 – Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Hamburg eyalet meclisi üyesi Aygül Özkan, CDU Hamburg eyaleti parti başkan yardımcılığına, CDU Hamburg eyalet meclisi üyesi David Erkalp de parti teşkilatı yönetim kurulu üyeliğine aday gösterildi.
Hamburg’ta 28 Haziranda gerçekleştirilecek olan parti yönetim toplantısında delegeler, Hamburg CDU parti teşkilatının yeni yönetimini belirleyecekler.
Özkan, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, ”CDU il parti teşkilatı başkan yardımcılığı teklifi 1 ay önce Hamburg CDU eyalet parti teşkilatı Başkanı Michael Freytag tarafından gelince ben de bu teklifi kabul etim. Son kararı delegeler verecek, ancak bir sorun olacağını zannetmiyorum. Eğer seçilirsem CDU Hamburg eyaleti parti teşkilatı için bu bir ilk olacak” dedi.
Hamburg’un modern, liberal ve halkın yüzde 25’ini göçmen kökenlilerin oluşturduğu bir kent olduğu ifade eden Özkan, ”Onların haklarını gündeme getirmeye ve sesimizi duyurmaya çalışacağım. Bu, David Erkalp arkadaşımız için de geçerli. O da partide uzun süre emek veren bir kişi. Toplum içinde göçmen olarak var olan bir tabloyu parti içinde yansıtmak gerekir. Farklı bir çalışma olacak. Artık önemli kararlarda bizim de düşüncelerimize yer verilecek. Aday gösterilmekten mutluyum” diye konuştu.
Özkan bir süre önce Hamburg eyalet meclisinin Ticaret Komisyonu başkanlığına getirilmişti.
Mardinli David Erkalp ile ilk Türk kökenli CDU milletvekili olarak eyalet parlamentosuna giren, aynı zamanda partisinin sanayi politikası sözcüsü olan Özkan, evli ve bir çocuk annesi.
(KAP-HA-EMR-TEM)
21.06.2008 20:36:19
***
Isa DEVEÇEKEN, Ali VARLI, Aydin ULUN, Tolga GÜRSOY, Mehmet UZUN | 22.06.2008
DOSTLUK KAZANSIN
Avrupa Şampiyonası yarı final maçında karşılaşacak olan Türkiye ile Almanya arasındaki maçı değerlendiren politikacı, sanatçı, Türk sivil toplum örgütü üyeleri ve spor camiasının yıldızları “Güzel bir maç olacak. Karşılaşma sonunda dostluk kazansın” dediler.
TÜRKİYE’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet, Türkiye-Almanya milli maçında kaybedenin olmayacağını belirtirken, yurttaşlarımıza sonuç ne olursa olsun uygar bir biçimde davranma çağrısında bulundu. Büyülkeçi Acet şunları söyledi: “Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan maçından sonra sevinçten uçtuk, uykusuz geceler yaşadık. Çarşamba günü yine sevinçten bir uykusuz gece yaşamak istiyoruz. Ama şunu özellikle vurgulamak istiyorum ki, burada kaybeden olmayacak. Her taraf kazanacak. Bu çok önemli. Ben, ‘Futbol dostluktur’ diyorum.
GENÇLERE “SİYASETE KATILIN” ÇAĞRISI
Emine SONUGÜR / HAMBURG | 22.06.2008
Hamburg’da Uluslararası Gençlik İş Birliği (AGİJ) tarafından düzenlenen seminerde gençlere siyasete atılın çağrısında bulunuldu. Seminerde konuşmacılar, “Genç yaşta siyasete atılarak gençlik sorunlarını parlamentoya taşıyabilirsiniz” dediler.
Hamburg’da Uluslararası Gençlik İş Birliği’nin (AGİJ) düzenlediği seminerde siyasetçiler gençlere siyasete katılın çağrısında bulundular. Kentin Altona semtinde Thedestrasse Okulu’nda gerçekleşen seminere konuşmacı olarak CDU Hamburg Eyalet Parlamentosu milletvekillerinden Wolfgang Müller-Kallweit, SPD Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Bülent Çiftlik, Sol Parti Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Mehmet Yıldız, Hamburg Yeşil Alternatif Liste Hamburg Parlamentosu Milletvekili Linda Heitmann, Wedel Yeşil Alternatif Liste İlçe Meclis Üyesi Erkan İnak, Hamburg Parlamentosu Basın Sözcüsü Ulfert Kophengst katılırken, öğrenciler ve gençlik çalışma grupları temsilcileri hazır bulundular.
PARLAMENTODA GENÇLİK ÇALIŞMALARI
Seminerde Kophengst, Hamburg parlamentosunda yapılan çalışmalar üzerine bilgi vererek, ‘Her yıl 121 genç çeşitli uluslardan parlamentoda bir haftalık çalışma yapıyorlar. Gençler isteklerin, taleplerini bir rapor haline getiriyorlar ve sonra bu rapor parlamentoya taşınıyor. Örneğin gençler gece otobüslerin çalışmasını, St. Pauli semtinde silah yasaklanması, uyuşturucuya karşı önlemler alınmasını dile getirdiler. Çalışmalar sonucu bunlar gerçekleştirildi. Bundan böyle her genç isteğini talebini belirtmek için her partinin gençlik kollarından bilgi alabilir’ dedi.
GENÇ YAŞTA SİYASET ÖNEMLİ
Erkan İnak, ‘Ben küçük yaştan bu tarafa siyasete ilgi duyuyordum ve Yeşiller partisinin yaptığı çalışmaları kendi düşünceme yakın bulduğum için partiye üye oldum. Yapılan çalışmaları inceledim ve Wedel’de seçildiğim bölgede gençlik ve spor komisyonunda çalışmalar yapıyorum. Biz gençlerin eğitim başta olmak üzere sorunlarımız var ve bu sorunlara çözüm bulmak için siyasete atılarak ortak çalışmalar yapmalıyız düşüncesindeyim’ dedi. Linda Heitmann ise, ‘Siyasete yakınlığım önceden yoktu. Ama siyasete atılıp neler yapıldığı ve ne gibi çalışmaları takip edebilirim düşüncesiyle üye oldum şu anda doğru karar verdiğimden eminim ve yoğun olarak çalışıyorum’ dedi.
SİYASET HERKESE AÇIKTIR
Bülent Çiftlik, “Ben SPD’ye genç yaşımda üye oldum ve bana sunulan imkanları kullandım. Örneğin Amerika’da eğitim aldım ve para ödemedim. Bu benim için büyük bir avantaj oldu. Zamanla yaptığım çalışmaları ilerletmek ve insanlara yardım etmek amacıyla siyasete atıldım ve severek çalışıyorum. Gençlere partimiz büyük önem veriyor ve ilgisi olanlara her zaman kapılarımız açıktır. Yeterki sizler isteğiniz ve her konuda bizler yardımcı oluruz’ dedi. Mehmet Yıldız, “Ben çeşitli kurum ve kuruluşlarda gençlik çalışmaları yaptım. O süreçte politikacılar üzerine iyi tecrübem olmadı. Fakat kendi düşüncelerimi parlamentoya taşımak için siyasete atıldım. Sizlerde bunu yapabilirsiniz” dedi. Kısa konuşmaların ardından gençler tek tek sorularını yönettiler ve detaylı cevaplar aldılar.
***
TÜRK VE ALMAN GENÇLERE
Hüseyin ERDEM / MARKTREDWITZ | 22.06.2008
Bavyera’nın Marktredwitz kentinde Türk ve Alman gençleri arasında futbolla başlayan kavgaların gün geçtikçe tırmanması üzerine toplantı yapan polis müdürü Robert Würstl, gençleri uyardı.
SV 04 Marktredwitz Futbol Kulübü’nde gençlerin sorunlarını tartışan Marktredwitz Karakol Müdürü Robert Würstl ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Birgit Seelbinder, olayların büyümemesi ve Türk-Alman ilişkilerinin zarar görmemesi için kulüplerin Türk ve Alman temsilcileri ile iki taraf gençlerini bir araya getirdi. Tek tek ifadelerini alan yetkililer, gençlerin bu tür davranışlardan kaçınmalarını, arkadaşça spor yapmaları konusunda dikkatleri çekildi.
Tamamı Türk gençlerinden oluşan SV 04 Marktredwitz A genç takımı ile FCW Marktredwitz takımları arasında 26 Nisan’da oynanan maçta bir faul sonunda Alman gencinin rakip takımda oynayan Türk gencine ‘Ağzın sarmısak kokuyor’ sözüyle tartışma başladı. Daha sonra sert geçen ve kırmızı kartların gösterildiği maç sonunda soyunma odalarının dışında Alman oyuncuları bekleyen Türk gençleri ile yumruklaşma başladı. Yaklaşık 30 futbolcunun birbirini tartaklaması sonunda bir Alman genci ağır yaralandı. Aynı olaydan 3 hafta sonra da bir kilisenin camları bira şişesiyle kırıldı ve yapılan DNA testi sonunda kıran kişinin bir Türk genci olduğu ortaya çıktı.
Son kez uyarıldılar
Karakol Polis Müdürü Robert Würstl, yaptığı konuşmada, ‘Türk, Alman, Rus veya başka bir ülke vatandaşı kim olursa olsun, herkese eşit davranıyoruz. Kimsenin başkasının huzurunu bozmaya hakkı yok. Bu olanları bir kenara bırakıyoruz ancak bundan sonra kim suç işler, kurallara uymazsa gereken yapılacaktır” dedi.
DİTİB-Türk İslam Cemiyet Başkanı Celal Öztürk, anne ve babaları uyararak, ‘Çocuklarla daha yakından ilgilenilmesini, aksi halde dernek olarak yaptıkları diyalog faliyetlerinin fazla bir anlam taşımayacağını’ söyledi.
***
Kerem Çalışkan
23.06.2008
DOSTLUK MAÇI
Çarşamba günü Euro 2008’de Basel’de oynanacak Almanya-Türkiye yarı final maçı bir çok bakımdan özel bir maç olacak.
Almanya’daki en büyük göçmen kitlesine sahip olan Türkler, Almanya’nın dört bir yanını ay yıldızlı bayraklarla donattıktan ve sabahlara kadar süren kornalı konvoylarla düzenledikleri zafer turlarından sonra ilk kez, 2008’in en büyük kupa favorilerinden biri olan Almanya’nın karşısına çıkıyorlar. Heyecanlı bir maç olacak.
Almanlar bu yarı finale oldukça emin adımlarla geldiler. Favori Portekiz’i net bir şekilde devirdiler.
Türkiye ise hep son dakikada ‘mucizevi’ bir şekilde kazandığı maçlarla, yarı finale tırmandı. Alman spor basınının şimdiden yazıp çizdiğine göre Almanya bu maçta kesin favori. Teknik, taktik ve fiziksel beceri olarak panzerlerin Türkiye’yi ezip geçmesi lazım…
Ama futbol her zaman kağıt üstündeki hesaplara benzemiyor…
Türkiye’nin her zaman son anda sahaya sürdüğü ‘Umut’ ve ‘İnanç’ adlı iki delikanlısı daha var…
***
Bu maç nasıl biterse bitsin, bir dostluk maçı olsun.
Almanlarla Türkler el ele, kolkola hep birlikte bayraklarını dalgalandırarak bu maçı izlesinler, birlikte kafa çeksinler ve galip geleni hep birlikte kutlasınlar.
Almanya’da sayıları üç milyona varan Türklerin bu ülkedeki kökleşmiş konumları ve artık ‘bu toprakların insanı’ sayılan varlıkları böyle bir dostluk ve kardeşlik atmosferini gerektiriyor.
Almanların da kentleri gelincik tarlasına çeviren Türklerin bu coşkusunu aynı hoşgörü ve dostlukla kucaklamaları Avrupa’daki ortak yaşamın en doğal sonucu olmalı.
***
Türkiye, Avrupa’ya üyelik macerasında uzun süre Almanya’nın desteğine ve dostluğuna güvendi. Son dönemde özellikle CDU içindeki bazı çatlak sesler, Türkiye’yi Avrupa dışında tutma gayreti ve çabası içindeler.
Euro 2008’de, daha turnuva sonuçlanmadan, en azından Avrupa dördüncüsü unvanını kazanmış olan Türkiye’yi Avrupa dışına atma çabası umarız bu turnuvadan sonra bir kez daha gözden geçirilir.
Türkiye Avrupa’nın doğal bir parçasıdır ve öyle kalacaktır.
Almanya-Türkiye maçını bu gerçeğin altını bir kez daha çizerek, iki eski ve köklü ülkenin dostluk ve kardeşlik duyguları ile izleyeceğiz.
Bir yanıt yazın