Hazine Müsteşarlığı kayıp trilyon davasında itiraz etmeli

Hazine Müsteşarlığı kayıp trilyon davasında itiraz etmeli
Kayıp trilyonda gözler Hazine’de

Hazine Müsteşarlığı itiraz etmezse, karar kesinleşmiş olacak.

18 Haziran 2008 12:36

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Kayıp Trilyon” davasıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, “mevcut anayasal sistem gereğince, iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın, yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına” ilişkin kararı sonrası gözler Hazine Müsteşarlığı’na çevrildi.

Şikayetçi olarak görülen Hazine Müsteşarlığı, Başsavcılığın verdiği karara itiraz ederse dosya Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Hazine itiraz etmezse, karar kesinleşmiş olacak.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak, ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ karar vermişti. Kararda, “Cumhurbaşkanının, seçilmeden önce işlemiş olduğu kişisel suçlarından dolayı Anayasada bir hüküm yer almadığı gibi TBMM İç Tüzüğünde de bir düzenlemenin mevcut olmadığı, demokratik rejimlerde Devlet Başkanının dokunulmazlığının kabul gören bir imtiyaz şeklinde oluştuğu”na dikkat çekilmişti.
Başsavcılığın verdiği takipsizlik kararına, şikayetçi konumunda bulunan Hazine Müsteşarlığı’nın itiraz etmemesi halinde kararın kesinleşeceği kaydedildi.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172. ve 173. maddelerine göre, verilen takipsizlik kararına sadece şikayetçiler itiraz etme hakkına sahip.

*

KÖŞKTEN İNİNCE YARGILANACAK MI?

Cumhurbaşkanı Gül’ün ‘kayıp trilyon’ dosyası için savcılığın verdiği takipsizlik kararı, Kanadoğlu’na göre zamanaşımı süresi işleyeceği için Abdullah Gül’ü aklayacak. Karar dokunulmazlığa kıyas yöntemiyle alındığı için çoğu hukukçu aksi görüşte

Ankara Başsavcılığı’nın “kayıp trilyon” davasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında verdiği takipsizlik kararı tartışma yarattı. Gül’ün cumhurbaşkanlığı süresince zamanaşımının işleyip işlemeyeceği kafaları karıştırdı. Hazine Müsteşarlığı, itiraz hakkını kullanırsa dosya Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Hazine itiraz etmezse, karar kesinleşmiş olacak.

SADE VATANDAŞ SAYILIR

  Sabih Kanadoğlu (Yargıtay Onursal Başsavcısı): Cumhurbaşkanının kişisel suçlarından sorumlu olduğuna ilişkin Anayasa’da hüküm yoktur. Ancak bu yokluk, onu sorumsuz kılmaz. Anayasa’da düzenleme olmadığı için cumhurbaşkanının seçilmeden önce veya seçildikten sonra işleyeceği suçlarla ilgili sade bir vatandaş ya da dokunulmazlığı kaldırılmış milletvekili gibi işlem yapılması gerekir. Başsavcılığın verdiği karar, Anayasa’da yer almayan bir ayrıcalığın eşitlik ilkesine aykırı olarak cumhurbaşkanına tanınmasıdır. Bundan sonra zamanaşımının durması da söz konusu olmaz ve görevi süresince geçecek zaman Gül’ün lehine işler. Hazine’nin itiraz hakkını kullanacağını sanmıyorum.

ZAMANAŞIMI DURMAZ

  Prof. Dr. Nur Centel: Gül hakkındaki karar, milletvekili dokunulmazlıklarından hareketle kıyas yoluyla verilmiş bir karardır. Çünkü Anayasa’da bu konuda bir düzenleme yok. Kararın getireceği en önemli sonuç ise dava zamanaşımı süresinin Gül’ün lehine işleyecek olmasıdır. Anayasa’da bir düzenleme bulunmadığı için dava zamanaşımı süresinin durması söz konusu olamaz.

GÖREVİ BİTİNCE YARGILANIR

  Prof. Dr. Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı): Başsavcılığın kararına göre cumhurbaşkanlığı süresince Gül’ün yargılanması söz konusu olamaz. Zamanaşımı konusunda, kıyas yoluyla karar olduğuna göre, milletvekilleri dokunulmazlığına ilişkin mevzuat uygulanır. Görev sona erene kadar dava zamanaşımı süresi durur. Görevi bitince yeniden başlar ve yargılama yolu açılır. Yunanistan Anayasası’nda, cumhurbaşkanlarının kişisel suçlarına ilişkin yargılamanın görev süresince askıya alınacağı ve görevi bitince yargılama yapılacağını düzenleyen hüküm var.

KIYAS YAPILDIĞINA GÖRE DURUR

  Prof. Dr. Ahmet Gökcen: Anayasa yapılırken cumhurbaşkanının kişisel bir suç işleyeceği hesaba katılmamış. Bu durumda kıyas yoluyla karar verilmesinde hukuka bir aykırılık yok. Kıyas olarak alınan hüküm milletvekili dokunulmazlığı olduğuna göre, zamanaşımı konusunda da milletvekillerine uygulanan ‘görev süresince zamanaşımının durdurulması’ hükmü uygulanacaktır.

MANTIĞA UYGUN

  Prof. Dr. Ülkü Azrak: Başsavcılığın kararı, Anayasa’da boşluk bulunduğu için hukuk mantığına uygun. Gül’ün görev süresince zamanaşamının işlemesi söz konusu olamaz. Görev süresi bittikten sonra yargılama yolu açılabilir. Hazine’nin itirazının gündeme geleceğini de sanmıyorum.

DAVA ORTADAN KALKMAZ

  Prof. Dr. Emin Artuk: Görevi süresince cumhurbaşkanı yargılanamayacak ama zamanaşımı duracak. Davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kalkması söz konusu olamaz. 

Hazine Müsteşarlığı itiraz etmezse, karar kesinleşmiş olacak. - iran

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir