22 Kasım 1967’de Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktı.İlk kez o gün gözaltına alındı.7 Mart 1968’de İÜ Fen Fakültesi’nde konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto etti.
İlk kez o eylemden sonra tutuklandı.
Tam 40 yıl önce bugün İstanbul Üniversitesi’nde bir işgale önderlik etti.
O işgalden sonra Türkiye’de emperyalizme karşı hareket alevlendi.
Deniz Gezmiş bu hareketin ve o onurlu kuşağın sembol ismi oldu.
Bugün o işgalin yapıldığı 1 numaralı amfide 68’liler buluşacaklarmış.
Buluşacak ağbilerimize küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Temmuz 1968’de Amerika’nın 6. Filo’su İstanbul’a geldi.
Karaköy’de kerhanenin sokakları sabunlu sularla yıkanıp Beyoğlu batakhaneleri badana yapılırken bu yurtsever devrimci öğrenciler Amerikan askerlerini denize attı.
Deniz Gezmiş bu nedenle 30 Temmuz’da tutuklandı.
Sonrasını sizler benden daha iyi biliyorsunuz.
Emperyalizme karşı olduğu ve hiç kimseyi öldürmemesine karşın faşist oligarşi tarafından asıldı.
Babasına bıraktığı mektupta bakın ne diyor?
“(…)Küçüklüğümden beri evde devamlı Kurtuluş Savaşı anılarıyla büyüdüm. Ve o zamandan beri yabancılardan nefret ettim. Baba, biz Türkiye’nin ikinci Kurtuluş savaşçılarıyız. Elbette ki hapislere atılacağız, kurşunlanacağız da… Tıpkı Birinci Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi… Ama bu toprakları yabancılara bırakmayacağız. Ve bir gün mutlaka yeneceğiz onları… Düşün baba; bugün hükümet işini, gücünü bırakmış bizimle uğraşıyor. Çünkü bizden başka gerçek muhalefet kalmamış durumda. Ve hepsi Kemalist çizgiden sapmışlar. Ve tarih önünde hüküm giymiş durumdadırlar. Biz çoktan onları tarihin çöplüğüne atmış durumdayız. Size sesleniyorum ki bu Türkiye’de ben ve benim gibilerin olacağına ve bizim izimizde tam bağımsız Türkiye için çalışacaklarına var gönlümle inanıyorum…”
Şimdi bugün saat 14.00’te o amfide toplanacak “68’lilere” bir çift lafım var…
Bu toplantıyı Deniz Gezmiş ve arkadaşları adına yapıyorsunuz değil mi?
Şayet, “Deniz Gezmiş yaşasaydı AB’yi savunurdu” diyen ve hala solcu olduğunu savunan satılık gerizekalılardan değilseniz…
Yani, Deniz Gezmiş’in canını çekinmeden feda ettiği “Tam bağımsız Türkiye” inancına “biz samimiyetle sahip çıkıyoruz” diyebiliyorsanız…
Çıkın ve onun ölmeden önce kaleme aldığı bu metni yüksek sesle okuyun. AB’ye karşı olduğunuzu, Amerikan işgaline karşı olduğunuzu, yerel işbirlikçilerine karşı olduğunuzu, Soros’a karşı olduğunuzu ilan edin…
Köşelerinizde yayınlayın.
AB’den para alıp yazdığınız kitapların önsözlerine koyun.
Emperyalizme karşı, kayıtsız şartsız, durmak bir vicdan meselesidir.
Önce vicdan meselesidir.
Sizler 6. Filo geldiğinde kerhane sokaklarını sabunlu su ile yıkayan ayakçılardan biraz daha farklısınız.
Onlar da iki kuruş para almıştı bu iş için ama o gün ne adına o sokakları ak-pak göstermeye çalıştıklarını bilmiyorlardı.
Siz o gün oradaydınız ve şimdi de buradasınız.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları mezarda…
Bu halkın onurlu vicdanında yatıyorlar.
Utanmadan o kürsüye çıkıp ağzınıza Deniz’in adını alıp anısını kirletmeyin…
Ayıptır.