ANLATAMIYORUM (MORO ROMANTICO)
Aglasam sesimi duyar misiniz,
Misralarimda;
Dokunabilir misiniz,
Gozyaslarima, ellerinizle?
Bilmezdim sarkilarin bu kadar guzel,
Kelimelerinse kifayetsiz oldugunu
Bu derde dusmeden once.
Bir yer var, biliyorum;
Her seyi soylemek mumkun;
Epeyce yaklasmisim, duyuyorum;
Anlatamiyorum.
BEDAVA
Bedava yasiyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yagmur camur bedava;
Otomobillerin disi,
Sinamalarin kapisi,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek degil ama
Aci su bedava;
Kelle fiyatina hurriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yasiyoruz, bedava.
BIR IS VAR
Her gun bu kadar guzel mi bu deniz?
Boyle mi gorunur gokyuzu her zaman?
Her zaman guzel mi bu kadar,
Bu esya, bu pencere?
Degil,
Vallahi degil;
Bir is var bu isin icinde.
Orhan Veli
DEDIKODU
Kim soylemis beni
Suheyla'ya vurulmusum diye?
Kim gormus, ama kim,
Eleni'yi optugumu,
Yuksekkaldirimda, gupe gunduz?
Melahat'i almisim da sonra
Alemdar'a gitmisim, oyle mi?
Onu sonra anlatirim, fakat
Kimin bacagini sikmisim tramvayda?
Guya bir de Galataya dadanmisiz;
Kafalari cekip cekip
Orada aliyormusuz solugu;
Gec bunlari, anam babam, gec;
Gec bunlari bir kalem;
Bilirim ben yaptigimi.
Ya o, Mualla'yi sandala atip,
Ruhumda hicranin'i soyletme hikayesi?
GUZEL HAVALAR
Beni bu guzel havalar mahvetti,
Boyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tutune boyle havada alistim,
Boyle havada asik oldum;
Eve ekmekle tuz goturmeyi
Boyle havalarda unuttum;
Siir yazma hastaligim
Hep boyle havalarda nuksetti;
Beni bu guzel havalar mahvetti.
ISTANBUL'U DINLIYORUM
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali
Once hafiften bir ruzgar esiyor;
Yavas yavas sallaniyor
Yapraklar, agaclarda;
Uzaklarda, cok uzaklarda,
Sucularin hic durmayan cingiraklari
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali.
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali;
Kuslar geciyor, derken;
Yukseklerden, suru suru, ciglik ciglik.
Aglar cekiliyor dalyanlarda;
Bir kadinin suya degiyor ayaklari;
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali.
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali;
Serin serin Kapalicarsi
Civil civil Mahmutpasa
Guvercin dolu avlular
Cekic sesleri geliyor doklardan
Guzelim bahar ruzgarinda ter kokulari;
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali.
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali;
Basimda eski alemlerin sarhoslugu
Los kayikhaneleriyle bir yali;
Dinmis lodoslarin ugultusu icinde
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali.
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali;
Bir yosma geciyor kaldirimdan;
Kufurler, sarkilar, turkuler, laf atmalar.
Birsey dusuyor elinden yere;
Bir gul olmali;
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali.
Istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapali;
Bir kus cirpiniyor eteklerinde;
Alnin sicak mi, degil mi, biliyorum;
Dudaklarin islak mi, degil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doguyor fistiklarin arkasindan
Kalbinin vurusundan anliyorum;
Istanbul'u dinliyorum.
NISAN
Imkansiz sey
Siir yazmak
Asiksan eger;
Ve yazmamak,
Aylardan Nisansa.
ARZULAR VE HATIRALAR
Arzular baska sey,
Hatiralar baska.
Gunesi gormeyen sehirde,
Soyle, nasil yasanir?
BOCEKLER
Dusunme,
Arzu et sade!
Bak, bocekler de oyle yapiyor.
DAVET
Bekliyorum
Oyle bir havada gel ki,
Vazgecmek mumkun olmasin.
ISTANBUL TURKUSU
Istanbul'da Bogazici'nde
Bir fakir Orhan Veli'yim,
Veli'nin ogluyum,
Tarifsiz kederler icinde.
Urumelihisari'na oturmusum;
Oturmusta bir turku tutturmusum:
"Istanbul'un mermer taslari;
Basima da konuyor konuyor aman marti kuslari;
Gozlerimden bosanir hicran yaslari;
Edali'm
Senin yuzunden bu halim."
"Istanbul'un orta yeri sinama;
Garipligim, mahzunlugum duyurmayin anama;
El konusur, sevisirmis; bana ne?
Sevdali'm
Boynuna vebalim!"
Istanbul'da Bogazici'nde
Bir fakir Orhan Veli;
Veli'nin oglu;
Tarifsiz kederler icindeyim.
MAHZUN DURMAK
Sevdigim insanlara
Kizabilirdim,
Eger sevmek bana
Mahzun durmayi
Ogretmeseydi.
SOZ
Aynada baska guzelsin,
Yatakta baska;
Aldirma soz olur diye;
Tak takistir,
Sur surustur;
Inadina gel,
Piyasa vakti,
Mahallebiciye.
Soz olurmus,
Olsun;
Dostum degil misin?
SIZIN ICIN
Sizin icin, insan kardeslerim,
Her sey sizin icin;
Gece de sizin icin, gunduz de;
Gunduz gun isigi, gece ay isigi;
Ay isiginda yapraklar;
Yapraklarda merak;
Yapraklarda akil;
Gun isiginda binbir yesil;
Sarilar da sizin icin, pembeler de;
Tenin avuca degisi,
Sicakligi,
Yumusakligi;
Yatistaki rahatlik;
Merhabalar sizin icin;
Sizin icin limanda sallanan direkler;
Gunlerin isimleri,
Aylarin isimleri,
Kayiklarin boyalari sizin icin;
Sizin icin postacinin ayagi,
Testicinin eli;
Alinlardan akan ter,
Cephelerde harcanan kursun;
Sizin icin mezarlar, mezar taslari,
Hapishaneler, kelepceler, idam cezalari;
Sizin icin;
Her sey sizin icin.
SERE SERPE
Uzanip yativermis, sere serpe;
Entarisi siyrilmis hafiften;
Kolunu kaldirmis, koltugu gorunuyor;
Bir eliyle de gogsunu tutmus.
Icinde kotulugu yok, biliyorum;
Yok, benim de yok ama...
Olmaz ki!
Boyle de yatilmaz ki!