Elektrona Dair
Geçen idare heyetinin, senelik çayımızda dağıttığı “ Elektron’u” bu sene de çıkartmakla, güzel bir ananenin gelişmesine yardım etmenin hazzını duymaktayız.
Elektron’da gayemiz fakülte hayatının ve arkadasların, çayımızın da havasına uyacak tarzda eğlenceli taraflarını aksettirmektedir.
Derslere girmek, laboratuvarda rapor hazırlamak, vize onda muvaffak olunursa imhitan için çalışmak, fabrikada staj yapmak gibi üniversite hayatının bu normal seyri esnasında bizleri neş’elendiren birçok olaylarda zuhur etmiştir. İşte Elektron’a sadece bu tarafı almaya gayret ettik. Bu yüzden, arkadaşlara hoş vakit geçirtmekten başka gayesi olmayan mecmua. Bu hiçbir tecrübesi olmıyan bizleri mizah yapma gibi güç bir işle karşı karşıya bırakmıştır. Bu şartl
ar altında hazırladığımız Elektron’da rastlıyacağınız hataları acemiliğimize vererek hoş göreceğinizi tahmin ediyoruz.Bu arada yazı, karikatür ve çalışmaları ile mecmuanın çıkmasını sağlayan arkadaşlarımıza teşekkürü borç biliriz.
Elektron arkadaşların, mezun olduktan sonra, sahifelerini karıştırdıklarında, mektep sıralarında geçen hoş hatıraları canlandırabilecek bir mecmua olabildi ise ne mutlu bizlere
5 inci sınıf neleriyle meşhurdur
İsmail: Yüzmeye karşı büyük kabiliyeti ile
Yurdakul: Kibarlığıle
Suavi: Ajbejiyle
Gürcan: Tırnak yemesiyle
Ahmet: İ. Üniversitesi koridorlarındaki maceraları ile
Çiklet Nidai: Telaşesile
Mükrem: Sepet ve fıçasıle
Emin: Küçücüklüğüle
Bülent: Kırmızı yanaklarıle
Hüsnü Saygon: Orijinal imzası ile
Hüseyin: Kimyasal terkibile
Aydın: Çakllığıle
DAYI Hüsnü: Hamburg argosu ile
Sükse Nejat: Şive ve gülüşünün sevimliğile
Sevim: Kanatsız gözlüklü oluşu ile
Enise: Holywooddan aldığı parlak tekliflerile
Şükran: Limonu ile
Cengiz: Muhalefet duşmanlıgıle
İrfan: Gülüşündeki zaman sabitesinin uzunluğu ile
Nuri: Afacanlığıle
Suphi: Rüyasında bile milli futbolcu oluşu ile
Süleyman: Tilkiliği ile
Nikola: Hapşırması ile
Hakkı: Palabıyıkları ile
Ferudun: Muhalifin vekilliği ile
Süleyman: Tilkiği ile
Nikola: Hapşırması ile
Hakkı: Palabıyıkları ile
Ferudun: Muhalifin vekilliği ile
Süleyman: Mambosu ile
Sait: Futbolculuğu ile
Nejat: Ekremi ile
Atila: Göbeği ile
İsmet: Allan ladd’liğiyle
Murat: Tayyörüyle
Metin: Şişman Kuşluğu ile
Mordo: Natürel kuşluğu ile
Burhan: Tornavidası ile
Bekir: Kaşları ile
Ayhan: Dik yakaları ile
Şükrü: Vaazları ile
Ercüment: Serçeliği ile
Fırsat Bulsalar ne Yaparlar:
Mete Sanver: Bu yaz Çekmecede kimleri boğulmaktan kurtardığını anlatır
Agah Akçaoğlu: Konsere gider.
Cengiz Güney : susar.
Yani Hiliarhopulos: Rumca anlatır anlatılmaz.
Hakan Soysal : İtiraz eder ve küser.
Bülent Haykır: Şiir söyler.
Ludmila: Herkesin kastığını söyler ve spor salonu maceralarını anlatır.
Demir Aykor: Anlatır......... anlatır.
Tuncay Babaç: İktisat teorileri kurar.
Rezzan Baykent: Çay bileti satar.
Hüseyin Demirel: İstifa eder memleketine gider.
Güney Ertekin: Sinemaya gider.
ELEKTRİK IV ZARURİ İHTİYAÇ LİSTESİ:
Projeler için lüzumlu pekçok aydinger ve çini mürekkebinden başka arkadaşların ayrıca şunlara da ihtiyacı vardır:
Güney Akarsu: Kare
Erol Çığırgan: Bir Dekoratris
Demir Aykor: Yeni bir nişanlı
Ağah Akçaoğlu: Nazarlık
Mete Sanver: Kuştüyü minder
Cemil Erkman: Çalışkan arkadaş
Ayhan Özer : Karbon kağıdı
Mehmt Türker: 2*4 ebadında beyaz kağıt
Aydın Tacal: şans
Mustafa Beyaz: Sabır
Ludmila: Yeni kardeşler
Hüseyin Demirel: Keçiborluya gidip gelme bilet
Rezzan Baykent: Bir konserFadıl Teymur: Redresör vizesi ve maşallah
Hasan Soysal: Nişan yüzüğü
BİZ MEKTEPLİYİZ
Ben, sen, o, hepimiz
Ağlarız güleriz,
Kimimiz geçer, gine neş’eli
Gine bahtiyarız
Aylar geçer, günler geçer
Ekim, Kasım, Aralık
Rüzgar, rüzgar gibi geçer
Sen kederli, ben kederli
Şbat gelir.....
İmtihanlar.....
Ayten geçer, Arslan geçer,
Nezaket Alinin
Keder Nihadın
Korku murad’ın
Kuşluk Ahmedin
Asalet İlhan’ın
Çavuşluk Necdetin malı
Sakın ha... duyulmasın.
Üzülürler.
Söz aramızda
Be, sen, o, hepimiz
Dedikoducuyuz
Bir gün olur
Kulaklarda uğultu
Hapı yuttuk
Ne var?
Ne olmuş?
Vah, vah
Yazık.
VİZE,
Atılır
Atlatılır
Şayet olmazsa
Ceplerde
Sağ sol orta
Kiralık oda gibi
Kopyaya mesken tutulur.
Eyvah fihrist yanlışmış
Sağ yerine sol cep
Bilmiyerek yazılmış.
Ziyanı yok
Bu bir, sonra iki
Üzülme
Can kurtaran çok.
Girilir, çıkılır.
Koridorlar:
Her kafadan bir ses
SON DAKİKADAKİ HABERLER
M. Bilal : Zincir sallamayı bırakmış gali
ba
SEÇME SÖZLER
Zil çalınca ders biter...
İ. Arıman
Etüdde ders çalışılır..
Başkan olmak için saçsızolıııaklazımdır.
Başkan Mehmet
Çalışmadan sınıf geçilir...
Tenbel talebe
Sınıf Şubatta gelir...
A. Korkmaz
Bıyıklarını neden kestiğini sordunuz mu Celale? Bugünlerde Fransızcaya da merak sarmış duy- duğuma göre. Bu iki şey hernekadar ilgisiz gibi görünüyorsa da sınıfımızın medar-ı iftiharı İnci ara- larında bir Diferensiyel denklem kurmaya muvaffak olmuş. Cahidin gözünün altındaki daimi morluğa ne dersiniz? Gerçi arkadaşımızın mor renge olan sevgisini biliyoruz. Fakat bu işte İtalyadan getirttiği papyonların da bir rolü olsa gerek. Duydunuz mu bilmem? Sözde ünd
oğan'a Teknik Resim Kürsüsünden asistanlık teklif etmişler. Haydi hayırlısı. şu İlhan'a da bir göz kulak oluverin. Çocuk Görünmez adamın maceralarını okuyaraktan Aksaray taraflarında dolaşıp duruyormuş. Becer Erol sinema yıldızlarıyla akrabalık kurmaktan bir vazgeçse. Hele Nişantaşında fazlaca dolaşması tuzu biberi. Alp'i unuttuk Alp'i. Ama onun hakkında yazılacak o kadar çok şey var ki, Başkalarına yer kalmayacak. Bununla beraber bazı ufak noktalara dokunuverelim. Malum boks yüzme, basket gibi sporlardan sonra şimdi de güreşe başlamış. Diğerleri neyse ama boks ve güreş tam ona gereken sporlar. Bir de eskrim öğrense. Düellolarda lazım olur. Sabahları saat dokuz sularında Laleli taraflarından geçtiniz mi hiç? Geçmedinizse bir deneyin bakalım. Birinden öğrendiğime göre orası o saatte çok güzel oluyormuş. Haa, Hans'dan gene bir mektup gelmiş. Bize ne dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama bu haber sizin gibi kayıtsız kalmayıp son derece heyecan- lanacak birini tanıyorum. Tito gene geçenlerde konferans salonunda bir piyano resitali verdi. Epey zamandır ders almaktaymış. Hocası da bir Mam'zel. Anlaşılan ders esnasında tuşlara dokunmağa pek fırsat bulamamış. Bizim iri Oktay'da bugünlerde Fatih kütüphanesinden çıkmaz oldu. Buna ne mana vermeli bilmem; hem evi de Yıldızda, yani. Sengül derse kalktığı zamanlar Alp yerinde o- turamıyor. İndir tahtayı, kaldır tahtayı ha babam ha uğraşıyor. Arkadaşımız Metin elbisesini çalan hırsızı hala harıl harıl aratmakta. Ben ondan ziyade hırsıza acıyorum. Biçarecik o elbiseleri ne yapar acaba? Kendi giyemez; o cüssede alıcı bulmak güç olduğundan satamaz da. Pişman olmuştur çaldığına ama geri getirmek de adet değil. Holivuttan bizim Ford Faruğa yeniden çevrilecek Quo Vadis filminden Neron rolünü teklif ettiklerini duyduk: Diğer taraftan inanılır kaynaklardan haber aldığımıza göre Mumtaz da Komedi Fransez de M. Jourdain rolü için teklif almış bıılunuyor. Ayrıca Milanodaki Scala operası Soprano Yıldız ve Alto Bilgeye kontrat teklif etmiştir. şair Alp Özer de İ. T. Ü. Postasındaki tecrübesine dayanarak bir San'at dergisi çıkarmak üzeredir.