Tag: Learn Turkish

Learn Turkish Forum is now here

  • Turkish Lesson 16

    Turkish Lesson 16

    Lesson 16

    Geniş Zaman

     

    Geniş Zaman is the second present tense in Turkish.

    Geniş Zamanın Kullanıldığı Yerler – Usage of Geniş Zaman

     

    1- Describing a habit, hobbies or a repeated action.

     

    Biz her yaz tatile gideriz.                            (We go to holiday every summer.)

    Ben her gün duş alırım.                             (I have a shower everyday.)

    Sen genellikle çok şık giysiler giyersin. (You generally wear very smart clothes.)

    Ayşe sık sık sevgili değiştirir.                    (Ayşe often changes her boyfriends.)

    Onlar her zaman spor yaparlar.                (They always exercise.)

     

    2- Offering something to someone.

     

    Kahve içer misiniz?                                                (Would you like a coffe?)

    Bunu denemek ister misiniz?                               (Would you like to try this one?)

    Yemek için Piza Hut’ta gitmek ister misin?        (Would you like to go to Pizza Hut to eat?)

     

    3- Requesting someone to do something.

     

    İçerisi çok sıcak oldu. Pencereyi açar mısınız? (Can you open the window?)

    Bana yardım eder misiniz?                                                (Can you help me?)

    Burada bekler misiniz?                                          (Can you wait here?)

    Yemeğinizi bitirir misiniz?                                     (Can you finish your meal?)

     

    4- Set phrases such as Teşekkür ederim.

     

    Tebrik ederim.

     

    Geniş Zaman is used for other purposes too, we will study them later on. Now let’s have a look at the verb structure.

     

    Stem of the verb + –r /-ir –ır or –er  – ar + personal ending (personal suffix)

     

    Verb stems ending in a vowel just take an  -r

    oku     okurum (I read)

    uyu     uyurum (I sleep)

    oyna   oynarım (I play)

    bekle  beklerim (I wait)

    iste     isterim (I want)

    gez     gezerim (I walk around)

     

    Most verb stems with one syllable take an –er -ar

    koş     koşarım (I run)

    geç     geçerim (I cross/pass)

    sev     severim (I love)

    uç       uçarım (I fly)

    yap     yaparım (I do)

     

    Those with one syllable ending in r or l take an –ir –ır –ur -ür

    al alırım (I take)

    var varırım (I arrive)

    r görürüm (I see)

    gel gelirim (I come)

     

    Verb stems more than one syllable take an –ir –ır –ur -ür

    konuş                        konuşurum (I speak)

    çalış               çalışırım (I study/work)

    kazan             kazanırım (I earn)

    öğret              öğretirim (I teach)

    öğren             öğrenirim (I learn)

     

    Okuma Parçası

     

    Benim adım Gizem. Size biraz kendimden bahsetmek istiyorum. Annem ev hanımı ve babam bir diş doktoru. Bir tane erkek kardeşim var, adı Yunus. Kardeşim Yunus henüz beş yaşında ve okula gitmiyor. Ben on bir yaşındayım. Her sabah elimi ve yüzümü yıkarım ve kahvaltı yaparım. Sonra servise binerim ve okula giderim. Okulumu ve arkadaşlarımı çok seviyorum. Okulda en sevdiğim ders coğrafya ve resim dersi. Ben çok güzel doğa resimleri yaparım.

     

    Her yaz gölde babamla balık tutarım. Her bayram anneannem ve dedemi görürüm. Her akşam kitap okurum. Yatmadan önce pijamalarımı giyer ve dişlerimi fırçalarım.

     

    İyi geceler!

     

    *The red verbs are in Geniş Zaman.

     

    I hope this paragraph helps you understand this tense a bit better.

     

  • Turkish Lesson 15

    Turkish Lesson 15

    Lesson 15

    Şimdiki Zaman Revision

    Aşağıdaki parçayı okuyup, sorulara cevap veriniz. (Read the paragraph below and answer the following questions)

     

    Bugün günlerden Pazar, aylardan nisan ve hava çok güzel. Yavuz ailesi bugün pikniğe gidiyor. Baba yiyecek sepetini arabaya taşıyor. Sepette kıymalı börek, sarma, pasta ve içecekler var. Büyük kız kardeş odasında üstünü giyiyor. Küçük kız kardeş hala mutfakta kahvaltısını yapıyor. Evin kedisi Minnoş ise bahçede kuşları kovalıyor. Erkek kardeş hala odasında oyuncaklarıyla oynuyor. Anne ise kedinin yemeğini hazırlıyor. Sonunda herkes işini bitirip arabaya biniyor ve pikniğe gidiyorlar. Ben ise evimin penceresinden onları seyrediyorum.

     

     

    1-Günlerden hangi gün?

     

    2- Aylardan hangi ay?

     

    3- Kim pikniğe gidiyor?

     

    4- Ne zaman pikniğe gidiyorlar?

     

    5- Evin kedisinin adı ne?

     

    6- Kim odasında üstünü giyiyor?

     

    7- Baba ne yapıyor?

     

    8- Kedi ne yapıyor?

     

    9- Kim kedinin yemeğini hazırlıyor?

     

    10- Erkek kardeş nerede oynuyor?

     

    11- Kedi erkek kardeşle oynuyor mu?

     

    12- Büyük kız kardeş kahvaltı mı yapıyor?

     

    13- Küçük kız kardeş dans ediyor mu?

     

    14- Anne arbada mı bekliyor?

     

    15- Sepette elma var mı?

     

    16- Sepette kedi mi var?

     

    17- Sepette içecek var mı?

     

    18- Sepette ne var?

     

    19- Sen ne yapıyorsun?

     

    20- Kim pencereden onları seyrediyor?

     

    21- Hava nasıl?

     

    Yeni kelimeler:

     

    gün:                             day

    pazar:                           Sunday

    ay:                               month

    nisan:                           April

    hava:                            weather

    aile:                              family

    piknik:                         picnic

    gitmek:                        to go

    yiyecek sepeti:             food basket

    taşımak:                       to carry

    kıymalı börek:             pastry with mince in it (yummy)

    sarma:                          grape leaves filled with rice

    pasta:                           kek

    içecek:                         drinks

    kız kardeş:                   sister

    erkek kardeş:               brother

    üstünü giymek:            to get dressed

    kahvaltı yapmak:         to have breakfast

    mutfakta:                     in the kitchen

    kedi:                            cat

    kuş:                              birds

    kovalamak:                  to chase

    oda:                             room

    odasında:                     in his/her room

    oyuncak:                      toys

    oyuncaklarıyla:            with his/her toys

    oynamak:                     to play

    hazırlamak:                  to prepare

    sonunda:                      at last

    bitirmek:                      to finish

    iş:                                 work

    işini:                             his/her work

    arabaya binmek:          get on the car

    pencere:                       window

    onları:                          them

    seyretmek:                   to watch

     

  • Turkish Lesson 14

    Turkish Lesson 14

    Lesson 14

    Şimdiki zamanda Olumsuz cümle ve Soru Yapma

     

    Making negative

     

    To make a verb negative in Şimdiki Zaman, you add  -m before the –iyor / -yor ending.

     

    Olumlu Cümle Olumsuz Cümle

    Şimdi seninle konuşuyorum.                          Şimdi seninle konuşmuyorum.

    Ayla bahçede kahve içiyor.                            Ayla bahçede kahve içmiyor.

    Semih Bey odasında gazete okuyor.              Semih Bey odasında gazete okumuyor.

    Nuray Hanım konuşma yapıyor.                     Nuray Hanım konuşma yapmıyor.

    Ben seninle geliyorum.                                   Ben seninle gelmiyorum.

    Harun beni çok seviyor.                                  Harun beni sevmiyor.

    Asuman çok sigara içiyor.                              Asuman çok sigara içmiyor.

    Stephanie kedileri seviyor.                             Stephanie kedileri sevmiyor.

    Şimdi araba sürüyorum.                                 Şimdi araba sürmüyorum.

    Şeyma İngilizce biliyor.                                  Şeyma İngilizce bilmiyor.

    Tony Türkçe konuşuyor.                                Tony Türkçe konuşmuyor.

    *Sen beni anlıyorsun.                                     *Sen beni anlamıyorsun.

    Biz şimdi havuzda yüzüyoruz.                       Biz şimdi havuzda yüzmüyoruz.

    Siz Adana’da oturuyorsunuz.                                    Siz Adana’da oturmuyorsunuz.

     

    * If you noticed – anla (to understand) has changed to anlıyorsun instead of anlayarsun. We call it “Ünlü Daralması” (Vowel Shrink). When –yor comes after a word whose last letter is a or e (yaşa, anla, söyle, de, ye), the vowel changes into a narrow vowel (ı,i,u,ü). We will discuss this subject in details in the following lessons.

     

    Yaşa-               yaşıyorum

    Anla-               anlıyorum

    Söyle-              söylüyorum

    Ye-                  yiyorum

     

    Making questions

     

    To turn a statement into a question in the –iyor tense, we add mı, mi, mu or mü before the personal ending. And mı, mi, mu, mü are always written apart. Examples will make  you understand better. Although you write them apart, they are spoken as one word.

     

    Bizimle geliyor musun?                      Are you coming with us?

    Serpil kitap okuyor mu?                     Is serpil reading a book?

    Ben İzmir’de yaşıyor muyum?           Do I live in İzmir?

    Bunu alıyor musun?                            Are you buying this?

    Benimle evlenir misin?                        Do you marry me?

    Milan’a gidiyor muyuz?                     Are we going to Milan?

     

    Exercise:

     

    Could you try to turn them in to qestions?

     

    Şimdi seninle konuşuyorum.              Şimdi seninle konuşuyor muyum?

    Ayla bahçede kahve içiyor.

    Semih Bey odasında gazete okuyor.

    Nuray Hanım konuşma yapıyor.

    Ben seninle geliyorum.

    Harun beni çok seviyor.

    Asuman çok sigara içiyor.

    Stephanie kedileri seviyor.

    Şimdi araba sürüyorum.

    Şeyma İngilizce biliyor.

    Tony Türkçe konuşuyor.

    Sen beni anlıyorsun.

    Biz şimdi havuzda yüzüyoruz.

    Siz Adana’da oturuyorsunuz.

     

    To make questions using question words such as Ne? Kaç? Kim? Nasıl? Nerede? Neden? Niçin? Kiminle? , we bring the question word before the verb.

     

    Ne = What

    Kaç = How many

    Kim = Who

    Nasıl = How

    Nerede = Where

    Neden = Niçin = Why

    Kiminle = Whom with

     

    (Sen) Nerede oturuyorsun?                Where do you live?

    Ne içiyorsun?                                      What are you drinking?

    Kim sigara içiyor?                               Who is smoking cigarette?

    İstanbul’a nasıl gidiyoruz?                 How are we going to İstanbul?

    Ayşe neden ağlıyor?                           Why is Ayşe crying?

    Sen neden ağlıyorsun?                        Why are you crying?

    Kaç kişi geliyor?                                 How many people are coming?

    Nerede buluşuyoruz?                          Where are we meeting?

    Nerede buluşuyorlar?                         Where are they meeting?

     

    Let’s have a look at our first sentences at this lesson and ask questions about them?

     

    -Şimdi seninle konuşuyorum.

    Q: Şimdi kiminle konuşuyorum?

    A: Seninle

     

    -Ayla bahçede kahve içiyor.

    Q: Ayla nerede kahve içiyor?

    A: Bahçede

     

    -Semih Bey odasında gazete okuyor.

    Q: Kim odasında gazete okuyor?

    A: Semih Bey.

    Q: Semih Bey nerede gazete okuyor?

    A: Odasında

    Q: Semih Bey odasında ne yapıyor? (What is Semih Bey doing in his room?)

    A: Gazete okuyor.

     

    – Nuray Hanım konuşma yapıyor.

    Q: Kim konuşma yapıyor?

    A: Nuray Hanım

    Q: Nuray Hanım ne yapıyor?

    A: Konuşma yapıyor.

     

    -Ben seninle geliyorum.

    Q: Kim benimle geliyor?

    A: Ben

     

    -Harun beni çok seviyor.

    Q: Kim beni çok seviyor?

    A: Harun

     

    -Stephanie kedileri seviyor.

    Q: Stephanie ne seviyor?

    A: Kedileri

    Q: Kim kedileri seviyor?

    A: Stephanie

     

    – Biz şimdi havuzda yüzüyoruz.

    Q: Biz nerede yüzüyoruz?

    A: Havuzda

    Q: Biz ne yapıyoruz?

    A: Yüzüyoruz.

     

    – Siz Adana’da oturuyorsunuz.

    Q: Siz nerede oturuyorsunuz?

    A: Adana’da.

     

  • Turkish Lesson 12

    Turkish Lesson 12

    Lesson 12

     

    The verbs – Fiiller

     

    When we talk about the verbs we put –mak or -mek at the end of the stem. When we search for the verbs in the dictionary we need to search them with – mak, -mek.

     

    Examples; gelmek, gitmek, yazmak, söylemek, koşmak, oturmak, konuşmak, sigara içmek, yüzmek, dans etmek, uyumak, uyanmak, rüya görmek, almak, vermek, içmek, yemek.

     

    But the stem for these verbs would be gel, git, yaz, söyle, koş, otur, konuş, sigara iç, yüz, dans et, uyu, uyan, rüya gör, al, ver, iç, ye.

    Same rule for the vowel harmony;

    If the last vowel in the verb is a, ı, o, u  we bring -mak

    If the last vowel in the verb is e, i, ö, ü  we bring –mek. But you know that already.

     

    I have a tip for you:

    e with the vowels with dots over them i,ö,ü

     

    a with the vowels without the dots ı, o, u.

     

    If you just use the stem on its own, then it is considered as a command which we studied in the previous lessons.

     

    Ex; Ali, buraya gel.               Ali, come here.

    Sezen, su getir.                Sezen, bring some water.

    Chloe, şarkı söyle.          Chloe, sing a song.

     

    However when we make sentences using tenses like present tense, past tense, future tense, we will use the stem of the verbs and then add the appropriate suffix at the end of the stem.

     

    In Turkish the verb goes at the end of the sentence. There is some exceptions to that. We call them “Inverted Sentences” which are mostly used in the songs or to make the speech more interesting and more beautiful. We do not need to worry about it yet.

     

    Let’s make some sentences to get you prepared for the next lessons. Do not worry about the suffixes. This is only for you to be familiar with the word order.

     

    Ayşen bugün bize geldi.                 Ayşen came to us today.

    Michael şimdi yüzüyor.                 Michael is swimming now.

    Ben odamda süt içiyorum.             I am drinking milk in my room.

    Onlar dün İstanbul’a gitti(ler).      They went to Istanbul yesterday.

    Ben mektup yazıyorum.                 I am writing a letter.

    David bahçede bisiklet sürdü.       David rode his bike in the garden.

     

    Ben geçen yaz Londra maratonunda koştum.

    (I ran at the London Marathon last summer.)

     

  • Turkish Lesson 13

    Turkish Lesson 13

    Lesson 13

    Şimdiki Zaman

     

    Şimdiki zaman is the main tense in Turkish and can be used as simple present continuous, simple present, and present perfect continuous tense.

     

    1- Describing something happening now.

     

    Şimdi telefonda konuşuyorum.             (I am talking on the phone now.)

    Aslı bahçede oynuyor.                           (Aslı is palying in the garden.)

    Karen balkonda çay içiyor. (Karen is drinking tea at the balcony.)

    Şu an meşgulum, bebeği yıkıyorum.       (I am busy now, bathing the baby.)

    Onlar içerde ders çalışıyorlar.                 (They are studying inside.)

    Ben bisiklet sürüyorum.                         ( I am riding my bike.)

     

    2-      Expressing senses and emotions.

     

    Görüyorum.          ( I see)

    Anlıyorum.           ( I understand)

    Seviyorum.           (I love it)

    Hissediyorum.      (I feel it)

     

    3-      Stating an unchanging fact.

     

    Sigara kulanmıyorum.                   ( I don’t smoke)

    Rejim yapmıyorum.                      ( I don’t go on a diet)

     

    4-      Stating how long you have been doing something.

     

    2000’den beri İspanyolca öğreniyorum.   ( I have been studying Spannish since 2000)

    Kızım 5 yıldır danse okuluna gidiyor.      ( My daughter has been attending the dance school for 5 years)

     

    Şimdiki zaman is used for other purposes too, we will cover them later on. Now let’s have a look at the verb structure. As you noticed, -iyor is the key. After the stem, we need to add two verb endings: the tense ending and the correct personal ending.

     

    For the tense

    -ıyor, -iyor, uyor, üyor

     

    If the verb has a as a last vowel, we bring –ıyor

    e as a last vowel, we bring –iyor

    o as a last vowel, we bring –uyor

    ö as a last vowel, we bring –üyor

     

    and when the verb ends with a vowel            we simply bring -yor

     

    For the personal ending

     

    Ben      -um                              Biz       -uz

    Sen      -un                               Siz       -sunuz

    O     none                                Onlar   -ler, -lar

     

    Let’s have some examples and it will all be clear.

     

    Yazmak = to write                  stem is yaz

    (Ben) yazıyorum.                                (Biz) yazıyoruz.

    (Sen) yazıyorsun.                                (Siz) yazıyorsunuz.

    (Ahmet) yazıyor.                                 (Onlar) yazıyorlar.

     

    Kızmak = to get angry            stem is kız

    (Ben) kızıyorum.                                 (Biz) kızıyoruz.

    (Sen) kızıyorsun.                                 (Siz) kızıyorsunuz.

    (Alison) kızıyor.                                  (Onlar) kızıyorlar.

     

    Gelmek = to come                   stem is gel

    (Ben) geliyorum.                                 (Biz) kızıyoruz.

    (Sen) geliyorsun.                                 (Siz) kızıyorsunuz.

    (O) geliyor.                                          (Onlar) kızıyorlar.

     

    Silmek = to wipe/ to delete     stem is sil

    (Ben) siliyorum.                                  (Biz) siliyoruz.

    (Sen) siliyorsun.                                  (Siz) siliyorsunuz.

    (Tolga) siliyor.                         (Onlar) siliyorlar.

     

    Koşmak = to run                     stem is koş

    (Ben) koşuyorum.                               (Biz) koşuyoruz.

    (Sen) koşuyorsun.                               (Siz) koşuyorsunuz.

    (Hüseyin) koşuyor.                              (Onlar) koşuyorlar.

     

    Bulmak= to find                     stem is bul

    (Ben) buluyorum.                                (Biz) buluyoruz.

    (Sen) buluyorsun.                                (Siz) buluyorsunuz.

    (Sinem) buluyor.                                 (Onlar) buluyorlar.

     

    Görmek = to see                      stem is gör

    (Ben) görüyorum.                                (Biz) görüyoruz.

    (Sen) görüyorsun.                                (Siz) görüyorsunuz.

    (Alican) görüyor.                                 (Onlar) görüyorlar.

     

    Gülmek = to laugh                  stem is gül

    (Ben) gülüyorum.                                (Biz) gülüyoruz.

    (Sen) gülüyorsun.                                (Siz) gülüyorsunuz.

    (Nicola) gülüyor.                                 (Onlar) gülüyorlar.

     

    Okumak = to read                   stem is oku  * the verb ends with a vowel so only add -yor

    (Ben) okuyorum.                                 (Biz) okuyoruz.

    (Sen) okuyorsun.                                 (Siz) okuyorsunuz.

    (Gürbüz) okuyor.                                (Onlar) okuyorlar.

     

     

  • Leson 11 -e, -de, -den endings

    Leson 11 -e, -de, -den endings

    Lesson 11

     

    Propositions

    -de, -e, – den endings

    -de means at, on or in (there is no movement to or from)

    e means to (there is movement towards)

    den means from (there is movement away from)

     

    Let’s have a look at them closely.

     

    -de  will turn into   -da when the last vowel is one of the following a,ı,o,u. Vowel harmony again.

     

    Masada otur.                 (Sit at the table)

    Evde bekle.                              (Wait at home)

    Sinamada buluşalım.     (Let’s meet at the cinema)

    Ankara’da oturuyorum. (I live in Ankara)

    Şimdi ben okuldayım.    (I am at school now)

    Yerde çöp var.               (There is rubbish on the floor)

     

    -e will turn into -a when the last vowel is one of the following a,ı,o,u. Vowel harmony again.

     

    Eve gidiyorum.                        (I am going home)

    Okula gidiyorum.                     (I am going to school)

    Sinamaya gidiyoruz.                (We are going to the cinema)

    Ahmet’in evine gidiyoruz.       (We are going to Ahmet’s house)

    Çocukları parka götürüyorum.         (I am taking the kids to the park)

    Paris’e gidiyoruz.                    (We are going to Paris)

    Londra’ya gidiyorum.             (I am going to London)

    Markete git.                                       (I am going to the market)

    y is the buffer   letter

     

    -den will turn into -dan when the last vowel is a,ı,o,u.

     

    Evden geliyorum.                              (I am coming from home)

    Viyena’dan dönüyorum.                             (I am returning from Vienna)

    Ayşe’nin evinden geliyorum.             (I am coming from Ayşe’s house)

    Sinemadan sonra benim evime gel.   (Come to my house after cinema)

    Masadan defteri getir.                       (Bring the notebook from the table)

    Bana Berlin’den elbise getir.             (Bring me a dress from Berlin)

    Sinem’den bir cd aldım.                    (I got a cd from Sinem)