Category: Main Issues

  • Biden: “Kıbrıs sorununu Erdoğan’la bitireceğiz”

    Biden: “Kıbrıs sorununu Erdoğan’la bitireceğiz”

     

    ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Pensilvanya’nın Philadelphia kentinde bin 500 kişinin katılımıyla düzenlenen ABD Ortodoks Kilisesi Başpiskoposluğu Ruhban Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununu nasıl çözeceğini anlattığı iddia edildi.

    Simerini haberi “Amerikan Başkan Yardımcısı Kıbrıs Sorununu Nasıl Çözeceğini Anlattı… ‘Erdoğan’la Bitireceğiz’… Biden Helen Amerikanların Huzurunda, Anahtarın, Komşuları Tarafından Tehdit Edildiğinden Çözüm İsteyen Türkiye’nin Elinde Olduğunu Savundu” başlık ve spotlarıyla aktardı.
    Biden’ın Ruhban Meclisi’nde yaptığı 40 dakikalık konuşmanın 20 dakikasını Kıbrıs sorununa ayırdığını belirten gazete devamla şunları yazdı:
    “ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, kendi açıklamasına göre, Tayyip Erdoğan ile İstanbul’da yapacağı görüşmede Kıbrıs sorununu çözecek. Biden, ılımlı diye nitelediği iyimserliğini şöyle izah etti:
    ‘Türk hükümetinin, Ada’daki fiili durumun ekonomik, askeri veya siyasi açıdan çıkarına olmadığını -soylu amaçlarla değil ama pratik nedenlerle- anlamaya başladığı kesindir. İki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünden Türkiye’nin önemli muhtemel menfaati vardır.’
    ABD’nin Kıbrıs’ta tek bir hükümet tanıdığını tekrarlayan Biden şu üç nedene işaret ederek Kıbrıs sorununun çözümü konusunda temkinli iyimserlik belirtti:
    1-Kıbrıs yeni başkanının liderliğinde ‘ABD’nin özgün stratejik ortağı’ haline geldi.
    2-Saptanan doğal gaz yataklarıyla küçük Kıbrıs, büyüklüğüyle orantılı olmayan bir rol üstlendi.
    3-Türk hükümetinde oluşmakta olan artmış farkındalık.
    Devamla Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile özellikle Irak krizinin yaşandığı şu anda yaptığı rutin görüşmelere işaret eden Biden ‘Türk hükümeti Ada’daki fiili durumun ekonomik, askeri veya siyasi açıdan çıkarına olmadığını –soylu amaçlarla değil ama pratik nedenlerle- anlaşmaya başladı. İki bölgeli iki toplumlu federasyondan Türkiye’nin önemli muhtemel çıkarı vardır’ değerlendirmesinde bulundu, şöyle devam etti:
    “TÜRKİYE, KOMŞULARININ TEHDİDİ ALTINDA OLDUĞU İÇİN ÇÖZÜM İSTİYOR”
    ‘Çözüm, bir çatışmanın tarafları anlaşmanın, fiili durumun devamından daha çok çıkarlarına olduğu konusunda anlaştığında olur. Fiili durum Türkiye, Kıbrıslı Türkler, bölge için verimli değildir. Ulaştığımız nokta budur. Aşikardır ki yapılması gereken çok iş var. Saf değilim, bunu uzun zamandır yapıyorum. Kıbrıslı Türkleri dikkatle dinlediğimde, nihayet ‘artık yeter’ noktasına vardıklarını hissediyorum.
    Olanak vardır, bölgede olgular değişiyor. Türkiye daha çok yapıcı rol oynamalıdır, bu çıkarınadır. Güvenliği tehdit altındadır. Ruslardan dolayı Karadeniz’de, Suriye’nin çöküşünden dolayı Güney’de ve IŞİD’ten dolayı Doğuda… Sağır vaatlerde bulunmak istemem, ilerlemenin herkesin çıkarına olduğu anlaşılmıştır. Bu, daha önce görmediğim bir şeydi. Sürekli bir çözüm dışarıdan, Biden veya Başkan Obama veya ABD veya başka biri tarafından dayatılmayacak. Çözüm içeriden olacak.’”
    “TÜRK ASKERİ ADA’YA AYAK BASMAMALIYDI”
    Fileleftheros ise haberi “ABD Çözüm Konusunda İyimser… Biden: ‘Türk Askeri Ada’ya Ayak Basmamalıydı… Ada’da Tek Hükümet Var” başlık ve spotlarıyla verdi.
    Gazete Biden’ın ilgili konuşmayı ABD Ortodoks Kilisesi Başpiskoposluğu Ruhban Meclisi’nin bin 500 kişinin katıldığı akşam yemeğinde yaptığını ve konuşmasına Larnaka Havaalanı’nda söylediği “ABD Ada’da tek bir meşru hükümet tanıyor ve tanımaya devam edecek” sözlerini tekrarlayarak başladığını ve şunları söylediğini yazdı:
    “Buradaki bazıları, bunun müzakerelere başlama yöntemi olmadığını düşündüğünden kuşkulanıyorum. Gerçek şudur ki bu müzakereye başlamanın tek yolu budur. İki yanlış arasında müzakere edebileceğiniz bir şey yoktur. Birincisi; Türk askerinin, hükümet çağırmadan Ada’ya ayak basmaması gerekirdi. İkincisi de Ada’da tek bir hükümet vardır. Bu benim, ABD’nin ve biri hariç, dünyadaki bütün devletlerin hükümetlerinin tutumudur. En küçük bir yanlış anlama olmasın diye bunu Kıbrıs’ta her fırsatta tekrarladım.”
    Gazete Biden’ın 40 dakikalık konuşmasında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve eşi ile arasındaki kişisel dostluk ilişkisinden, Ada’ya ayak basar basmaz Rum Başkanlık Köşkü’nde kendisine verilen yemekten ve verandada yaptıkları çok dostane düzeydeki uzun konuşmadan da söz ettiğini yazdı, şöyle devam etti:
    “BAŞKAN ANASTASİADİS KIBRISLI TÜRKLERİN TEMSİLCİLERİYLE GÖRÜŞMEMİN İYİ FİKİR OLACAĞINI DÜŞÜNDÜ”
    “Başkan Anastasiadis’le yaptıkları, müzakereleri nasıl yürüteceklerine ilişkin konuşmaya değinirken ‘Başkan Anastasiadis, Dr. Eroğlu ve müzakere grubu da dâhil, Kıbrıslı Türklerin temsilcileriyle oturmamın (görüşme) iyi fikir olacağını düşündü’ dedi. Yaklaşık iki buçuk saat süren bu görüşmeden ve onlara samimiyetle açtığı ‘Ada’ta tek hükümetten başkasının olamayacağı ve Türk askerinin olmaması gerektiği’ görüşünü ilettiğinden söz etti. Yine, bütün Kıbrıs Türk partilerinin temsilcileriyle bir araya gelerek onlara, bir barış planıyla gelmediğini söylediğini ve çözüm arzusu olduğu izlenimi edindiğini anlattı.
    Her iki toplumdan, istila sonrasında yerleştikleri evleri 40 yıl sonra kendi evleri gören göçmenlerle yaptığı görüşmelerden de örnekler verdi ’40 yılın ardından olgular değişiyor’ dedi.”
    Gazete Biden’ın konuşmasının, TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la İstanbul’da yapacağı görüşmede Kıbrıs sorununu çözeceğini söylediği ileri sürülen bölümünü ise okurlarına “Erdoğan’la İstanbul’da Buluşacak” başlığıyla okurlarına aktardı.
    TAK

     

    Yorum:

    11.07.2014

    Sayin Joe Biden’e burada, terbiye sinirlarini asarak, hassiktir demenin zamani geldigine inaniyorum. Erdogan la hic bir bok yapamayacak! Adama gaz kokusu vurdu, sarhos oldu ve sacmaliyor! Erdoagn komsulari tarafindan tehdit altinda degil, kendisi onlar icin bir tehdirt olusturuyor. Dogrusu; Erdoganin kuyrugu kapana yakalanmis, kurtarmaya calisiyor! Yolsuzluk ve hirsizliklarindan biriktirdigi milyarlari kaybetmekten korkuyor. Onun icin Yüce Divan kacinilmaz artik. Sayin Biden 60 yildir devam eden Filistin sorununu cözebildi mi? Isgal edip yerle bir ettigi Irak parcalanmadi mi? Hani Irak’in bütünlügü, hani demokrasi filan!

    “Türk askeri ada’ya ayak basmamaliymis” Sayin Lyndon Johnson da 1964’te öyle düsünüyordu! Mesaj, birakin Kibris Türllerini kessinler anlamina geliyordu. Bu hala daha gecerlidir ve Amerikan politikasi hic degismedi ve degismez. Allah Türkleri ve Türkiyeyi Amerikan gazabindan korusun.

    ABD Ortodoks Kilisesi Başpiskoposluğu Ruhban Meclisi’nde konusacaksin ve havalara girip, Türkler hakkinda kesip tutacaksin. Siki tut ama elinde kalmasin Sayin Bieden! Kibris öyle sandigin kadar kücük ve yutulacak bir lokma degil! Girtlaginda kalir ve o cok sevdigin Rum dostlarinin keyifleri kacar kacmaz, 1974’te -de oldugu gibi, gebertecek Amerikan arayacaklar, Elci, CIA adami filan, fark etmez! Watch it Joe! You have no bloody idea with what sort of Greeks you are dealing with! These are not the ancient Greeks you read at high school about Joe! And be ware of Greek bearing gifts dear Joe!

  • Letter to Harut Sassounian  by Küfi Seydali

    Letter to Harut Sassounian by Küfi Seydali

     

    Re : Turkey’s Declining Support in Congress After Blunders at Home and Abroad

    Dear Mr. Sassounian!

    I have read your reactionary and turcofobic article “After Opening Way to Rebels, Turkey is Paying Heavy Price” and I must say; your essays are getting more disgusting each day. I am definitely no supporter of Erdogan, but your under-the-belt attacks are helping more than damaging him.

    Your ideology sir, is a bouillabaisse of hate and prejudice. Your article, is full of lies, fabrications and wishful thinking. Needless to say that your thoughts are evil, to say the least. Your remarks are abnoxious by any standard. Your cynicism with regards to Turkish Taxpayer’s money being spent unwisely almost brought tear to my eyes.

    You will have to wait one hell of a long time to see Turkey on her knees. Open your eyes Mr. Sassounian. You counted so many countries such as Armenia, Greece, Syria, Iraq and Iran, most of whom are already down on their knees, begging for help from Turkey, with your terminology.

    Greece and Armenia are economically ruined and desperately in need of help and cooperation. Iraq and Syria are already in coma and intensive care. The recent state visit by the President Ruhani of Iran, shows the level of the bilateral relationships between the two neighbors. It also shows that your ignorance is as remarkable as your knowledge. The business volume between the two countries is more than the total Armenian budget on earnings.

    Now, Mr. Sassounian; despite our mutual dislike of Prime Minister Recep Tayip Erdogan, we must admit that, if the majority of the Turkish Nation decides to bestow on him the position of President of the Turkish Republic, there is very little anyone can do about that.
    In fact, if you read the most recent public statement by the USA, it says just that: America will work with who ever gets the majority vote, for the mutual benefit of the two countries.

    Finally sir, whether you like it or not, and, with or without Erdogan, Turkey of 76 Million people continues to be a strong pillar of stability in that rather unfortunate region of the world- and, you know it!

    Regards

    Küfi Seydali

  • Eroğlu ile Anastasiadis bir araya geldi

    Eroğlu ile Anastasiadis bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde bugün bir araya geldi.

    BM’nin ara bölgede müzakereler için tahsis ettiği binada yer alan ve saat 11.40’ta başlayan görüşmeye BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim ev sahipliği yapıyor.
    En son 2 Haziran’da bir araya gelen liderler tüm özlü konularda öneriler sunma ve bu aşamayı en erken zamanda tamamlama konusunda fikir birliğine varmışlardı.

    Cumhurbaşkanı Eroğlu, 2 Haziran görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, yönetim ve güç paylaşımı konusunda Türk ve Rum tarafları arasında görüş ayrılığı bulunduğunu belirterek; bu konuda müzakere masasına konan konuların tartışılmaya devam edeceğini kaydetmişti.
    Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum lider Nikos Anastasiadis’in görüşmesi yaklaşık 1 saat 30 dakika sürdü.

    Liderler bir sonraki görüşmelerini 7 Temmuz Pazartesi günü saat 10:30’da gerçekleştirecek.

    TAK

  • KKTC Dışişleri Bakanlığı: “Asılsız iddialar ve olgulara dayanmayan tespitlerde bulunuldu”

    KKTC Dışişleri Bakanlığı: “Asılsız iddialar ve olgulara dayanmayan tespitlerde bulunuldu”

    Dışişleri Bakanlığı, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’taki Hristiyan mirasla ilgili kabul ettiği yasa tasarısında asılsız iddialar ve olgulara dayanmayan tespitler bulunduğunu belirterek, kabul edilmesinin mümkün olmadığı açıkladı.

    Bakanlığın konuyla ilgili açıklamasında ayrıca kültürel mirasın korunması ve dini özgürlükler konusunda hassas olduğu görülen komitenin Güney Kıbrıs’ta tahrip edilen Müslüman-Türk mirasına yönelik eserlerin restorasyonuna ilişkin ciddi adım atılmamasına kayıtsız kalmasının dikkat çekici olduğu kaydedildi.
    Dışişleri Bakanlığı, Enformasyon Dairesi aracılığıyla bugün yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin 26 Haziran’daki oturumunda Türkiye ve KKTC’deki Hristiyan mirasıyla ilgili olarak hazırlanan yasa tasarısının oy çokluğuyla kabulünü değerlendirdi.
    Ülkede yaşayan Rum, Maronit ve Ermeniler ile diğer dinlere mensup inanç sahiplerinin dini vecibelerini serbestçe yerine getirebildiğine vurgu yapılan açıklamada, tüm inançlara mensup kişilerin dini hak ve özgürlüklerine verilen önemden dolayı alınan tedbirlerle 2014 yılında rutin ayinlerin dışında yapılan toplu ayin sayısında önemli bir artış olduğu ve inanç sahiplerinin ibadetlerini yerine getirdiği kaydedildi.
    Açıklamada, söz konusu kararda yer alan iddiaların aksine, ülkedeki tarihi ve dini eserlerin insanlığın ortak mirası olduğu, hiçbir ayırım gözetilmeksizin korunmasına yönelik gerekli önlemlerin alındığı hatırlatıldı. 2013’te KKTC sınırları içinde restorasyonu tamamlanmış 3 kilise ile hâlihazırda restorasyonu devam eden 10 dini ve tarihi eserin dini ve kültürel mirasın korunmasına verilen önemin açık bir göstergesi olduğu belirtildi.
    Açıklamada, 2008’den bu yana adada BM çatısı altında faaliyet gösteren Kültürel Miras Teknik Komitesi çerçevesinde Apostolos Andreas Manastırı’nda başlatılacak restorasyon çalışmalarının da Türk tarafının yapıcı girişimiyle ivme kazandığı hatırlatıldı.
    Dışişleri Bakanlığı açıklaması şöyle devam etti:
    “Kültürel mirasın korunması ve dini özgürlükler konusunda hassas olduğu görülen ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Ada’nın Güneyinde tahrip edilen Müslüman/Türk mirasına yönelik eserlerin restorasyonuna ilişkin ciddi adım atılmamasına kayıtsız kalması ise dikkat çekicidir. Dışişleri Bakanlığı olarak, ABD Kongresinde kültürel mirasın korunması hususunda Ada’daki gerçekleri yansıtmayan söz konusu yasa tasarısına bundan sonraki aşamalarda destek verilmeyeceğini umut ediyor, yasa tasarısının devam etmekte olan BM çözüm sürecine zarar vermemesini temenni ediyoruz.”

    TAK

  • H.R. 4347, Turkey Christian Churches Accountability Act

    H.R. 4347, Turkey Christian Churches Accountability Act

    A VICTORY OVER TURKEY AND CYPRUS BY

    COMBINED GREEK-ARMENIAN LOBBY

    WITH SUPPORT FROM PKK

    son   DIKKAT 5

    To require the Secretary of State to provide an annual report to Congress regarding United States Government efforts to survey and secure the return, protection, and restoration of stolen, confiscated, or otherwise unreturned Christian properties in the Republic of Turkey and in those areas currently occupied by the Turkish military in northern CypruS

    Thursday, June 26, 2014  |

    BREAKING NEWS: HOUSE FOREIGN AFFAIRS COMMITTEE
    “HAS THE BACK” OF CHRISTIAN MINORITIES IN TURKEY AND OCCUPIED CYPRUS
    Turkish Caucus attempts to gut bill fail; Committee adopts
    Turkey Christian Churches Accountability Act

    WASHINGTON, DC – The House Foreign Affairs Committee took a resounding stand in favor of religious freedom this morning, adding a new way to pressure Turkey to return thousands of stolen Christian holy sites.

    Introduced by Committee Chairman Ed Royce (R-CA) and Ranking Democrat Eliot Engel (D-NY), H.R. 4347 requires the Secretary of State to provide an annual report to Congress regarding United States Government efforts to survey and secure the return, protection, and restoration of stolen, confiscated, or otherwise unreturned Christian properties in the Republic of Turkey and in the Turkish occupied northern part of Cyprus. H.R. 4347 was amended to include Congressman Gus Bilirakis’ Resolution calling for the immediate reopening of the Halki Theological Seminary. An amendment by the co-chair of the Turkish caucus that would have gutted the Act was decisively defeated, and the Act was adopted by voice vote.

    “Despite overly generous claims of ‘progress’, the truth is that religious freedom and human rights have suffered setbacks over the past few years in Turkey,” said HALC Executive Director Endy Zemenides. “As Congressman Chris Smith said before the Committee, the ‘sword of Damocles hangs over these Christian minorities. We thank Chairman Royce, Congressman Engel and their Committee for — as Congressman Smith put it — rising up to “get the backs’ of these minorities.”

    HALC worked closely over the past year with the Armenian National Committee of America, which spearheaded the advocacy efforts on H.R. 4347. “Americans of Armenian, Greek and Assyrian heritage – the descendants of those subjected to genocide by Ottoman Turkey from 1915-1923 and whose churches continue to be held captive by the Turkish Government – join with friends of all faiths in welcoming Committee passage of the Royce-Engel Turkey Christian Churches Accountability Act,” said ANCA Chairman Ken Hachikian. “The adoption of this measure sends a strong signal to Ankara that it must stop its anti-Christian conduct and start coming to terms with its moral, material, and legal obligations to Armenians, Syriacs, Cypriots, Pontians, and other victims of Turkey’s still unpunished genocidal crimes.”

    H.R. 4347 builds on a 2011 measure (H.Res.306) spearheaded by Chairman Royce and then House Foreign Affairs Committee Ranking Democrat Howard Berman (D-CA) calling upon the government of Turkey to honor its international obligations to return confiscated Christian church properties and to fully respect the rights of Christians to practice their faiths. Years of advocacy on the opening of Halki Theological Seminary and Congressman Bilirakis’ previous legislative efforts also helped pave the way for H.R. 4347.

    The full text of the legislation will be posted at www.hellenicleaders.com as soon as the amendments are incorporated.

     

  • Makariosun gizlice satın aldığı silahlar satılıyor

    Makariosun gizlice satın aldığı silahlar satılıyor

    J.F. Kennedy ve Makarios

    Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk ve tek Cumhurbaşkanı III. Makarios’un 1972-74 döneminde Çekoslovakya’dan gizlice satın alıp, Başpiskoposluk binasının depolarında sakladığı 3 bin 782 adet silah açık artırmaya çıkartılıyor.

    Politis “Makarios’un Çek Silahları Bir Alana Bir Bedava” başlıklı haberinde, Yunan subaylar tarafından Makarios’a düzenlenen darbe sonrasında Başpiskoposluk binasını ele geçirmelerinden sonra silahları depodan alarak Rum polis müdürlüğü envanterine geçirildiğini ve Rum Bakanlar Kurulu’nun Mayıs başlarında aldığı kararla açık artırma usulü halka satılacağını yazdı.

    Gazete açık artırmaya çıkarılacak toplam 3 bin 782 silahın bininin (1000 adet) “kullanılmamış” M58 tipi otomatik Çek silahı, çok sayıda ikinci el Bren 303, 6,35’lik Bernadelli tabanca, 6,35’lik CZ DVO “Z”, P7 HK ve 7,65’lik CZ Mod 70 olduğunu yazdı.

    Rum Polis Teşkilatı tarafından 9 Nisan 2014’te Adalet ve Kamu Düzeni Bakanlığı’na bu silahların artık Teşkilat’ın ihtiyaçlarına cevap vermediği, bir Rum şirketinin “ihraç etmek maksadıyla” bu silahları satın almak istediğini bildirip silahların ve mühimmatının açık artırma ile halka satışını önerdiğini yazan gazete, bakanlığın bu öneriyi benimsediğini kaydetti, şunları da yazdı:

    “M58 tipi Çek yapımı otomatik tüfekler Atina-Lefkoşa ilişkilerindeki krizin tırmandığı 1974 Temmuzu başlarında satın alındı. Makarios darbeden birkaç hafta önce yakın çalışma arkadaşı Kıbrıs İstihbarat Teşkilatı (KİP) Müdürü Yeogrios Tombazo’yu Çekoslovakya’ya gönderdi. Tombazo, Makarios’un darbeye karşı direniş için örgütlediği kuvvetleri silahlandırmak maksadıyla 1000 (bin) adet çek otomatik silahını, mühimmatıyla birlikte satın aldı.

    Silahlar 9 Temmuz 1974’te Çek Havayolları’nın ticari uçağı ile Lefkoşa Havaalanı’na indi. Yük, büyük bir gizlilik içerisinde teslim alındı ancak ASPİS planı temelinde oluşturulan vatandaş gruplarına dağıtılmak yerine Başpiskoposluk depolarına taşındı. Darbede Başpiskoposluk ele geçirilince silahlar darbecilerin eline geçti. Süreç içerisinde Polis Teşkilatı depolarına aktarıldı.

    Dikkate değer bir nokta da otomatik silahlarla (M58) birlikte hatırı sayılır miktarda şarjör, kama, kayış, v.b. teçhizatla birlikte 3 milyon adet de 7.62X39 tipi mermi satın alınmış olmasıdır. Bu mermilerin değeri 1 milyon Euro’nun üzerinde ve satın alınmış bütün silah ve mühimmatın değerinin 2/3’si kadardır.

    Çek yapımı M58 otomatik silahlarların (haberden, 9 Temmuz 1974’teki satın alımdan önce alındıkları anlaşılıyor) diğer 905 tanesinin Polis Teşkilatı depolarına nasıl gittiğiyle ilgili bilgi yoktur. Bunlar, Makarios’un 1972’de Çekoslovakya’dan getirttiği ve BM’nin eline geçtiği için tamamen imha edilen ilk parti silahlardan değildir.”

    KIBRIS POSTASI / POLITIS