Category: Cyprus/TRNC

  • Eroğlu ile Anastasiadis bir araya geldi

    Eroğlu ile Anastasiadis bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde bugün bir araya geldi.

    BM’nin ara bölgede müzakereler için tahsis ettiği binada yer alan ve saat 11.40’ta başlayan görüşmeye BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim ev sahipliği yapıyor.
    En son 2 Haziran’da bir araya gelen liderler tüm özlü konularda öneriler sunma ve bu aşamayı en erken zamanda tamamlama konusunda fikir birliğine varmışlardı.

    Cumhurbaşkanı Eroğlu, 2 Haziran görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, yönetim ve güç paylaşımı konusunda Türk ve Rum tarafları arasında görüş ayrılığı bulunduğunu belirterek; bu konuda müzakere masasına konan konuların tartışılmaya devam edeceğini kaydetmişti.
    Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum lider Nikos Anastasiadis’in görüşmesi yaklaşık 1 saat 30 dakika sürdü.

    Liderler bir sonraki görüşmelerini 7 Temmuz Pazartesi günü saat 10:30’da gerçekleştirecek.

    TAK

  • KKTC Dışişleri Bakanlığı: “Asılsız iddialar ve olgulara dayanmayan tespitlerde bulunuldu”

    KKTC Dışişleri Bakanlığı: “Asılsız iddialar ve olgulara dayanmayan tespitlerde bulunuldu”

    Dışişleri Bakanlığı, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’taki Hristiyan mirasla ilgili kabul ettiği yasa tasarısında asılsız iddialar ve olgulara dayanmayan tespitler bulunduğunu belirterek, kabul edilmesinin mümkün olmadığı açıkladı.

    Bakanlığın konuyla ilgili açıklamasında ayrıca kültürel mirasın korunması ve dini özgürlükler konusunda hassas olduğu görülen komitenin Güney Kıbrıs’ta tahrip edilen Müslüman-Türk mirasına yönelik eserlerin restorasyonuna ilişkin ciddi adım atılmamasına kayıtsız kalmasının dikkat çekici olduğu kaydedildi.
    Dışişleri Bakanlığı, Enformasyon Dairesi aracılığıyla bugün yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin 26 Haziran’daki oturumunda Türkiye ve KKTC’deki Hristiyan mirasıyla ilgili olarak hazırlanan yasa tasarısının oy çokluğuyla kabulünü değerlendirdi.
    Ülkede yaşayan Rum, Maronit ve Ermeniler ile diğer dinlere mensup inanç sahiplerinin dini vecibelerini serbestçe yerine getirebildiğine vurgu yapılan açıklamada, tüm inançlara mensup kişilerin dini hak ve özgürlüklerine verilen önemden dolayı alınan tedbirlerle 2014 yılında rutin ayinlerin dışında yapılan toplu ayin sayısında önemli bir artış olduğu ve inanç sahiplerinin ibadetlerini yerine getirdiği kaydedildi.
    Açıklamada, söz konusu kararda yer alan iddiaların aksine, ülkedeki tarihi ve dini eserlerin insanlığın ortak mirası olduğu, hiçbir ayırım gözetilmeksizin korunmasına yönelik gerekli önlemlerin alındığı hatırlatıldı. 2013’te KKTC sınırları içinde restorasyonu tamamlanmış 3 kilise ile hâlihazırda restorasyonu devam eden 10 dini ve tarihi eserin dini ve kültürel mirasın korunmasına verilen önemin açık bir göstergesi olduğu belirtildi.
    Açıklamada, 2008’den bu yana adada BM çatısı altında faaliyet gösteren Kültürel Miras Teknik Komitesi çerçevesinde Apostolos Andreas Manastırı’nda başlatılacak restorasyon çalışmalarının da Türk tarafının yapıcı girişimiyle ivme kazandığı hatırlatıldı.
    Dışişleri Bakanlığı açıklaması şöyle devam etti:
    “Kültürel mirasın korunması ve dini özgürlükler konusunda hassas olduğu görülen ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Ada’nın Güneyinde tahrip edilen Müslüman/Türk mirasına yönelik eserlerin restorasyonuna ilişkin ciddi adım atılmamasına kayıtsız kalması ise dikkat çekicidir. Dışişleri Bakanlığı olarak, ABD Kongresinde kültürel mirasın korunması hususunda Ada’daki gerçekleri yansıtmayan söz konusu yasa tasarısına bundan sonraki aşamalarda destek verilmeyeceğini umut ediyor, yasa tasarısının devam etmekte olan BM çözüm sürecine zarar vermemesini temenni ediyoruz.”

    TAK

  • H.R. 4347, Turkey Christian Churches Accountability Act

    H.R. 4347, Turkey Christian Churches Accountability Act

    A VICTORY OVER TURKEY AND CYPRUS BY

    COMBINED GREEK-ARMENIAN LOBBY

    WITH SUPPORT FROM PKK

    son   DIKKAT 5

    To require the Secretary of State to provide an annual report to Congress regarding United States Government efforts to survey and secure the return, protection, and restoration of stolen, confiscated, or otherwise unreturned Christian properties in the Republic of Turkey and in those areas currently occupied by the Turkish military in northern CypruS

    Thursday, June 26, 2014  |

    BREAKING NEWS: HOUSE FOREIGN AFFAIRS COMMITTEE
    “HAS THE BACK” OF CHRISTIAN MINORITIES IN TURKEY AND OCCUPIED CYPRUS
    Turkish Caucus attempts to gut bill fail; Committee adopts
    Turkey Christian Churches Accountability Act

    WASHINGTON, DC – The House Foreign Affairs Committee took a resounding stand in favor of religious freedom this morning, adding a new way to pressure Turkey to return thousands of stolen Christian holy sites.

    Introduced by Committee Chairman Ed Royce (R-CA) and Ranking Democrat Eliot Engel (D-NY), H.R. 4347 requires the Secretary of State to provide an annual report to Congress regarding United States Government efforts to survey and secure the return, protection, and restoration of stolen, confiscated, or otherwise unreturned Christian properties in the Republic of Turkey and in the Turkish occupied northern part of Cyprus. H.R. 4347 was amended to include Congressman Gus Bilirakis’ Resolution calling for the immediate reopening of the Halki Theological Seminary. An amendment by the co-chair of the Turkish caucus that would have gutted the Act was decisively defeated, and the Act was adopted by voice vote.

    “Despite overly generous claims of ‘progress’, the truth is that religious freedom and human rights have suffered setbacks over the past few years in Turkey,” said HALC Executive Director Endy Zemenides. “As Congressman Chris Smith said before the Committee, the ‘sword of Damocles hangs over these Christian minorities. We thank Chairman Royce, Congressman Engel and their Committee for — as Congressman Smith put it — rising up to “get the backs’ of these minorities.”

    HALC worked closely over the past year with the Armenian National Committee of America, which spearheaded the advocacy efforts on H.R. 4347. “Americans of Armenian, Greek and Assyrian heritage – the descendants of those subjected to genocide by Ottoman Turkey from 1915-1923 and whose churches continue to be held captive by the Turkish Government – join with friends of all faiths in welcoming Committee passage of the Royce-Engel Turkey Christian Churches Accountability Act,” said ANCA Chairman Ken Hachikian. “The adoption of this measure sends a strong signal to Ankara that it must stop its anti-Christian conduct and start coming to terms with its moral, material, and legal obligations to Armenians, Syriacs, Cypriots, Pontians, and other victims of Turkey’s still unpunished genocidal crimes.”

    H.R. 4347 builds on a 2011 measure (H.Res.306) spearheaded by Chairman Royce and then House Foreign Affairs Committee Ranking Democrat Howard Berman (D-CA) calling upon the government of Turkey to honor its international obligations to return confiscated Christian church properties and to fully respect the rights of Christians to practice their faiths. Years of advocacy on the opening of Halki Theological Seminary and Congressman Bilirakis’ previous legislative efforts also helped pave the way for H.R. 4347.

    The full text of the legislation will be posted at www.hellenicleaders.com as soon as the amendments are incorporated.

     

  • Makariosun gizlice satın aldığı silahlar satılıyor

    Makariosun gizlice satın aldığı silahlar satılıyor

    J.F. Kennedy ve Makarios

    Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk ve tek Cumhurbaşkanı III. Makarios’un 1972-74 döneminde Çekoslovakya’dan gizlice satın alıp, Başpiskoposluk binasının depolarında sakladığı 3 bin 782 adet silah açık artırmaya çıkartılıyor.

    Politis “Makarios’un Çek Silahları Bir Alana Bir Bedava” başlıklı haberinde, Yunan subaylar tarafından Makarios’a düzenlenen darbe sonrasında Başpiskoposluk binasını ele geçirmelerinden sonra silahları depodan alarak Rum polis müdürlüğü envanterine geçirildiğini ve Rum Bakanlar Kurulu’nun Mayıs başlarında aldığı kararla açık artırma usulü halka satılacağını yazdı.

    Gazete açık artırmaya çıkarılacak toplam 3 bin 782 silahın bininin (1000 adet) “kullanılmamış” M58 tipi otomatik Çek silahı, çok sayıda ikinci el Bren 303, 6,35’lik Bernadelli tabanca, 6,35’lik CZ DVO “Z”, P7 HK ve 7,65’lik CZ Mod 70 olduğunu yazdı.

    Rum Polis Teşkilatı tarafından 9 Nisan 2014’te Adalet ve Kamu Düzeni Bakanlığı’na bu silahların artık Teşkilat’ın ihtiyaçlarına cevap vermediği, bir Rum şirketinin “ihraç etmek maksadıyla” bu silahları satın almak istediğini bildirip silahların ve mühimmatının açık artırma ile halka satışını önerdiğini yazan gazete, bakanlığın bu öneriyi benimsediğini kaydetti, şunları da yazdı:

    “M58 tipi Çek yapımı otomatik tüfekler Atina-Lefkoşa ilişkilerindeki krizin tırmandığı 1974 Temmuzu başlarında satın alındı. Makarios darbeden birkaç hafta önce yakın çalışma arkadaşı Kıbrıs İstihbarat Teşkilatı (KİP) Müdürü Yeogrios Tombazo’yu Çekoslovakya’ya gönderdi. Tombazo, Makarios’un darbeye karşı direniş için örgütlediği kuvvetleri silahlandırmak maksadıyla 1000 (bin) adet çek otomatik silahını, mühimmatıyla birlikte satın aldı.

    Silahlar 9 Temmuz 1974’te Çek Havayolları’nın ticari uçağı ile Lefkoşa Havaalanı’na indi. Yük, büyük bir gizlilik içerisinde teslim alındı ancak ASPİS planı temelinde oluşturulan vatandaş gruplarına dağıtılmak yerine Başpiskoposluk depolarına taşındı. Darbede Başpiskoposluk ele geçirilince silahlar darbecilerin eline geçti. Süreç içerisinde Polis Teşkilatı depolarına aktarıldı.

    Dikkate değer bir nokta da otomatik silahlarla (M58) birlikte hatırı sayılır miktarda şarjör, kama, kayış, v.b. teçhizatla birlikte 3 milyon adet de 7.62X39 tipi mermi satın alınmış olmasıdır. Bu mermilerin değeri 1 milyon Euro’nun üzerinde ve satın alınmış bütün silah ve mühimmatın değerinin 2/3’si kadardır.

    Çek yapımı M58 otomatik silahlarların (haberden, 9 Temmuz 1974’teki satın alımdan önce alındıkları anlaşılıyor) diğer 905 tanesinin Polis Teşkilatı depolarına nasıl gittiğiyle ilgili bilgi yoktur. Bunlar, Makarios’un 1972’de Çekoslovakya’dan getirttiği ve BM’nin eline geçtiği için tamamen imha edilen ilk parti silahlardan değildir.”

    KIBRIS POSTASI / POLITIS

  • Özersay: “En önemli sorunumuz statükoya “Normal” muamelesi yapılmasıdır”

    Özersay: “En önemli sorunumuz statükoya “Normal” muamelesi yapılmasıdır”

    Kibris Türk Görüsmecisi Dr.  Kudret Özersay

     

    Kıbrıslı Türk Müzakereci Doç. Dr. Kudret Özersay, Fransa’nın Başkenti Paris’te diplomat, akademisyen ve basın mensuplarının katıldığı konferansta Kıbrıs Türk tarafının çözüm için atılması gerektiğini düşündüğü adımları anlattı. Özersay, müzakere süreci içerisinde varolan bazı teknik sorunlara rağmen yine de bu süreçten olumlu bir sonuç çıkmasının mümkün olduğunu, ancak bunun uluslararası toplumun Kıbrıs’a dönük siyasi vizyonunu yeniden ele almasından geçtiğini vurguladı.

    Avrupa-Amerikan Ticaret Odası’nın düzenlediği konferansta bir konuşma yaparak soruları cevaplayan Müzakereci Özersay, ortak açıklamayla birlikte yeniden başlayan müzakere sürecinde hangi aşamada olunduğunu, 2008’den bu yana hangi başlıklarda ilerleme kaydedildiğini ve konular itibarıyla asıl tıkanıkların nerelerde yaşandığını anlattı. Özersay, müzakere sürecinde hem geçmişte elde edilen ilerlemelere bağlı kalınması, hem de bundan sonrasına dönük olarak bir yol haritasıyla sürecin hızlandırılması bağlamında bazı teknik sıkıntılar yaşandığını ancak tüm bunların temelinde adadaki normal olmayan duruma normal muamelesinin yapılmasının yattığını ifade etti. “Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm olmasa da Kıbrıs Rum hükümeti adadaki tek yasal hükümet muamelesi görüyor, Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm olmasa da Rum tarafı Avrupa Birliği’ne tam üye olabiliyor ve yine Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm olmasa dahi Kıbrıslı Türklere de ait olduğu herkes tarafından kabul edilen doğal zenginliklerin Kıbrıslı Rumlar tarafından tek başlarına kullanılmasına izin verilebiliyor.  Yani normal olmayan bu statükoya sanki ortada hiç bir sorun yokmuş gibi, normalmiş gibi davranılıyor. Bunu Kıbrıs Rum toplumunu suçlamak için söylemiyorum, bunu uluslararası toplumun ortaya koyduğu bu yaklaşımın kapsamlı çözüm bulunmasının önündeki en önemli siyasi engel olduğunu vurgulamak için söylüyorum. Bu muamele devam ettiği sürece Kıbrıs Rum toplumunun Kıbrıslı Türkler ile bugün kullanmakta olduğu yetkileri ve zenginliği neden paylaşması gerektiği sorusu cevapsız kalmaktadır. İşte tam da bu bağlamda hidrokarbon yataklarının uluslararası piyasalara aktarılması, Kıbrıslı Türklerin de rızasının alınmasına, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların bu konularda işbirliği yapmasına ya da kapsamlı çözümün bulunması şartına bağlanırsa Kıbrıs’ta kısa süre içerisinde pek çok alanda olumlu ve somut gelişmeler görmek mümkün olur. Aksi durumda hidrokarbon yataklarının çözüme yardımcı değil, engel olduğunu düşünüyorum” dedi.

    “Güven Yaratıcı Önlem Çözüme Hizmet Ederse Makbuldur”

    Güven yaratıcı önemler ve Maraş konusunda son dönemlerde yapılan tartışmalara da değinen Özersay, “Güven Yaratıcı Önlem, çözüme yardımcı olacak şekilde tasarlanmazsa adadaki normal olmayan durumun daha da kalıcılaşmasına yardım etmekten başka bir işe yaramaz. Bu nedenle Güven Yaratıcı Önlem kapsamlı çözümle ilişkilendirilmek ve dengeli olmak kaydıyla güven yaratmaya hizmet edebilir. Aksi durumda birbirini besleyen değil birbirini zehirleyen iki paralel süreç ile karşı karşıya kalmış oluruz. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak kapsamlı çözüm önceliğinden sapmadan müzakere sürecini besleyen ve çözüm ile ilişkilendirilebilecek olan güven yaratıcı önlemlere sıcak bakabiliriz” dedi.

    Müzakereci Özersay’ın bugün öğleden sonra da Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (IFRI) kapalı bir toplantıda müzakerelerde gelinen aşamayı ve sonuç alıcı bir sürecin yaratılabilmes,i için atılması gereken adımları diplomat, gazeteci ve sivil toplum örgütü temsilcilerine anlatması bekleniyor.



  • Open Letter to Joe Biden, Vice President, USA

    Open Letter to Joe Biden, Vice President, USA

     

    TRNC President Eroglu, Mr. Joe Biden, Greek Cypriot leader Anastasiades

     

     

    Mr. Biden!

     

    As Turkish Cypriots, we are very disappointed by the discrimination and undiplomatic treatment you accorded to the Turkish Cypriots, their State and democratically elected leaders! As a child, I respected America’s love for freedom and justice! Your visit, Sir, has contributed to me loosing this confidence and faith! I found your treatment as unequal, unjust and inhuman! You displayed an ugly face which America does not deserve!

    Why Mr. Biden, why? Is it for Gas? Is it for the Hellenic Diaspora in America? was it a crusade? Why Mr. Biden! The Turkish Cypriot people tried to welcome you but your behavior was a slap in their face! Go home safely, but, please don’t bother to come again, you are not welcome – we have no place for you in our hearts! You hurt us deeply and you owe us an apology Mr. Biden, Vice President!

    Küfi Seydali
    Friends of Northern Cyprus