Kibris Türk Görüsmecisi Dr. Kudret Özersay
Avrupa-Amerikan Ticaret Odası’nın düzenlediği konferansta bir konuşma yaparak soruları cevaplayan Müzakereci Özersay, ortak açıklamayla birlikte yeniden başlayan müzakere sürecinde hangi aşamada olunduğunu, 2008’den bu yana hangi başlıklarda ilerleme kaydedildiğini ve konular itibarıyla asıl tıkanıkların nerelerde yaşandığını anlattı. Özersay, müzakere sürecinde hem geçmişte elde edilen ilerlemelere bağlı kalınması, hem de bundan sonrasına dönük olarak bir yol haritasıyla sürecin hızlandırılması bağlamında bazı teknik sıkıntılar yaşandığını ancak tüm bunların temelinde adadaki normal olmayan duruma normal muamelesinin yapılmasının yattığını ifade etti. “Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm olmasa da Kıbrıs Rum hükümeti adadaki tek yasal hükümet muamelesi görüyor, Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm olmasa da Rum tarafı Avrupa Birliği’ne tam üye olabiliyor ve yine Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm olmasa dahi Kıbrıslı Türklere de ait olduğu herkes tarafından kabul edilen doğal zenginliklerin Kıbrıslı Rumlar tarafından tek başlarına kullanılmasına izin verilebiliyor. Yani normal olmayan bu statükoya sanki ortada hiç bir sorun yokmuş gibi, normalmiş gibi davranılıyor. Bunu Kıbrıs Rum toplumunu suçlamak için söylemiyorum, bunu uluslararası toplumun ortaya koyduğu bu yaklaşımın kapsamlı çözüm bulunmasının önündeki en önemli siyasi engel olduğunu vurgulamak için söylüyorum. Bu muamele devam ettiği sürece Kıbrıs Rum toplumunun Kıbrıslı Türkler ile bugün kullanmakta olduğu yetkileri ve zenginliği neden paylaşması gerektiği sorusu cevapsız kalmaktadır. İşte tam da bu bağlamda hidrokarbon yataklarının uluslararası piyasalara aktarılması, Kıbrıslı Türklerin de rızasının alınmasına, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların bu konularda işbirliği yapmasına ya da kapsamlı çözümün bulunması şartına bağlanırsa Kıbrıs’ta kısa süre içerisinde pek çok alanda olumlu ve somut gelişmeler görmek mümkün olur. Aksi durumda hidrokarbon yataklarının çözüme yardımcı değil, engel olduğunu düşünüyorum” dedi.
“Güven Yaratıcı Önlem Çözüme Hizmet Ederse Makbuldur”
Güven yaratıcı önemler ve Maraş konusunda son dönemlerde yapılan tartışmalara da değinen Özersay, “Güven Yaratıcı Önlem, çözüme yardımcı olacak şekilde tasarlanmazsa adadaki normal olmayan durumun daha da kalıcılaşmasına yardım etmekten başka bir işe yaramaz. Bu nedenle Güven Yaratıcı Önlem kapsamlı çözümle ilişkilendirilmek ve dengeli olmak kaydıyla güven yaratmaya hizmet edebilir. Aksi durumda birbirini besleyen değil birbirini zehirleyen iki paralel süreç ile karşı karşıya kalmış oluruz. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak kapsamlı çözüm önceliğinden sapmadan müzakere sürecini besleyen ve çözüm ile ilişkilendirilebilecek olan güven yaratıcı önlemlere sıcak bakabiliriz” dedi.
Müzakereci Özersay’ın bugün öğleden sonra da Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (IFRI) kapalı bir toplantıda müzakerelerde gelinen aşamayı ve sonuç alıcı bir sürecin yaratılabilmes,i için atılması gereken adımları diplomat, gazeteci ve sivil toplum örgütü temsilcilerine anlatması bekleniyor.