DEVLETCILIK

Anayasamizda da yer alan devletcilik ilkesi, tum ulkelerin ortak amaci olan toplumun esenlik ve mutlulugunui saglayici toplumsal, ekonomik ve kulturel kalkinmada devletin ustlenmesi gereken gorevleri saptayan bir yontemdir. Genel cizgileri ile ozel girisimin yetki ve gucu disinda kalan ekonomik kalkinma ve orgutlenmeyi devlet eliyle ve araclari ile ggerceklestirmek ilkesidir.

Anayasamizin devletin gorev ve sorumlulukguna biraktigi, yerine getirmekle yukumlu oldugu bellibasli gorevleri saptayan maddeleri, devletin, ulusun bireylerinin ve tumunun esenlik ve mutlulugu ile ulkenin guvenlik ve bagimsizliginin korunmasi esaslarini kapsar.

Genel olarak her devletin temel iki odevi vardir:
a. Ulke icinde guvenligi ve adaleti kurmak ve surdurmek, bu suretle yurttaslarin her cesit ozgurluklerinni dokunulmazlik altinda bulundurmak,
b. Dis siyasal ve oteki uluslarla iliskileri iyi yoneterek, ulkede her cesit savunma guclerini, her an hazir tutarak ulusun bagimsizligini guvence altinda tutmak ve bu ugurda baska care kalmazsa, silahla savunmaktir.

Denebilir ki devletin olusturulmasinda amac bu iki temel odevin yerine getirilmesini saglamaktir. Cunku bu odevlerin yurttaslarin birey olarak yapmaga guclerinin yetmeyecegi islerdir.

Bunlardan baska devletin ilgilendigi bellibasli isler, bayindirlik, egitim, kultur, saglik ve sosyal yardim, tarim, ticaret ve sanayiye iliskin ekonomik etkinliklerdir.

Tarimla, tecimle, sanayi ile ekonomik islere devletin girmemesi, bireylere birakmasi gerektigi gorusunde bulunan kurama "bireycilik" derler. Ulusun genel ve ortak cikarlarina ait, siyasal ve dusunsel islerde oldugu gibi her turlu ekonomik islerin de bireylere birakilmayip devlet tarafindan yapilmasinin daha uygun olacagini savunan kurama da "devletcilik" denir.

Devletin temel iki odevinin yaninda ekonomik amacli odevler, dogrudan dogruya devletin zorunlu gorevlerinden gorunmemekle birlikte, ana gorevlerinin yerine getirilmesinde etkindirler. Vatandasin guvenligini ve esenligini her seyin basinda dusunmek ve saglamakla yukumlu olan devletin, ana gorevlerinin yerine getirilmesinde son derece etkili ekonomik amacli odevleri de bireylere ya da ortakliklara tumuyle birakabilmek icin, bu islerin devletin el koymasina ve yardimina gerek kalmadan yurutulecegine, devletin temel odevlerini yerine getirmekte guclukler yaratmayacagina guvenmesi gerekir.

Bu gibi islerde, bireylerin kurmaya olanak bulamayacaklari genis ve guclu orgutler gerekebilir. Ya da bu gibi islerde yeterince cikar elde edemeyecekleri icin, o islerden vazgecerler. Oysa ki o isler, ulusca yasamsal bir onem tasiyabilir. Iste devlet onu yapmak zorunda bulunur.

Devletin, bireye gore amaci cok farkli bir ozellik tasir. O, toplumun ortak cikarini ve ilerlemesini dusunur. Bireyleri, ozel cikar hirsindan ne olcude uzaklastirmak olanaklidir, dusunulmeye deger.

Anayasamizda da yer alan bu ilkenin, ozellikle halkcilik ilkesini butunleyici, halkcilik ilkesinin gerceklesmesini saglayacak bir yontem oldugu gozden uzak tutulmamalidir. Bu ilke, yuzyillar boyu saglanmis teknik gelismeleri, sanayii kisa surede yurtta saglamayi istemekte, ona calismakla birlikte, bunlari basarmis ulkelerin, yaptiklari buyuk yanlisliklara, icine dustukleri buyuk zorluklara ve celiskilere ugramamak icin ortaya konmus ve Ataturk tarafindan gerceklestirilmeye baslanmistir. Ataturk ilkeleri arasinda ozel bir yer tutan devletcilik, ulus birligini, ulus butunlugunu siniflara parcalamamak; bu siniflar arasinda ulus varligini sarsan, yipratan catismalara, karsitliklara dusmemek amacina yoneliktir.

Devletcilik ilkesi, devlet ile bireyin etkinlik alanlarini saptarken ozel ve bireysel ekonomik girisim ve etkinliklere set ceken, onlari yok eden bir yontem degil, ilke olarak devleti bireyin yerine koymamak, fakat bireyin gelismesi icin genel kosullari hazirlamak ve bireyin kisisel etkinligini ekonomik ilerlemenin ana kaynagi olarak gormek anlayisidir.

Kurtulus Savasimiz, "birlik ve dayanisma" ile anamalciligin somurgeciligine karsi kazanilmisti. Genc Turkiye Cumhuriyeti de bu birlik ve dayanismayi toplumun gelismesi atilimlarinda gerceklestirmek zorundadir. Nasil, cumhuriyet yonetiminin kurulus baslangicinda somurucu, anamalci ve isci siniflari yoksa, cagdas uygarlik yolundaki gelismelerde de sinif karsitliklarina, catismalarina dusmeden toplum yapisinda ekonomik ve kulturel dengeler saglamak da devletciligin amaclari arasindadir. Devletciligin bu anlamda uygulanisi, cagimiza ve gelecege uygun ozgun bir girisimdir. Ataturk devletciligi, Turk ulusu icin oldugu kadar, onun durumunda olan egemenlikleri, ozgurlukleri icin savasan, anamalci ulkelerin somurulerinden kurtulmak cabasinda olan uluslar icin de toplumsal bir kosul, bir gerekirciliktir.

Devletcilik ilkesi, dogumu, denemesi, uygulanmasi ile ulusal; amaci ve gelecegi ile evrenseldir.