Ermeni Haber Sitelerinde Haberleri Çarpıtma Furyası

Soru gerçekten sorulmaya değer; zira Ermeni sözde soykırımı ile ilgili yeni bir gelişme, Ermeni haber sitelerince dünya kamuoyunda açıkça çarpıtıldı. Böyle bir olaya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 15 Ekim 2015 tarihli İsviçre-Perinçek kararından sonra zaten tanık olmuştuk. AİHM kararından sonra Ermeni tarafının uğradığı yenilgi, Ermeni medyası ve Diyaspora tarafından sanki bir zafermiş gibi dünyaya lanse edilmeye çalışıldı. - continents 1991856 640

Dr. Ferruh Demirmen

Bu tür olaylara tanık olduktan sonra insanın sorası geliyor: Yalan haber vermek ya da gerçekleri çarpıtmak Ermeni haber sitelerinin geninde mi var?

Soru gerçekten sorulmaya değer; zira Ermeni sözde soykırımı ile ilgili yeni bir gelişme, Ermeni haber sitelerince dünya kamuoyunda açıkça çarpıtıldı. Böyle bir olaya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 15 Ekim 2015 tarihli İsviçre-Perinçek kararından sonra zaten tanık olmuştuk. AİHM kararından sonra Ermeni tarafının uğradığı yenilgi, Ermeni medyası ve Diyaspora tarafından sanki bir zafermiş gibi dünyaya lanse edilmeye çalışıldı.

Danimarka Parlamento Kararı

Diyaspora’nın gerçekleri çarpıtma tavrı Danimarka Parlamentosu’nun 1915 olaylarına ilişik 26 Ocak 2017’de aldığı bir karardan sonra yeniden su yüzüne çıktı. Kararda sözde Ermeni soykırımından söz edilmedi. Parlamento 1915-1923 sürecinde yaşanan trajik olaylarda uzlaşımın arşiv belgelerine dayanılarak karşılıklı diyalog yoluyla sağlanabileceğini ve bu noktada bir yargılama yapmayacağını kayda aldı. Bu görüş, 1948 BM Soykırım Antlaşması uyarınca AİHM’nin soykırım suçunun tanınmasında parlamentoların yetkisi olmadığı hükmü ile bağdaşıyor. Parlamento ayrıca Türk yasalarına göre “soykırım” sözcüğünün yasaklanmasını esefle karşıladığını belirtti.

Diyalog çağrısı Türkiye’nin Ermeni sorununda bir “Ortak Tarih Komisyonu” kurulması önerisi ile örtüşüyor. Ancak 1915 olaylarının 1923’e kadar uzanmış olması ve Türk yasalarının “soykırım” sözcüğünü yasakladığı savları yanlış. Türkiye’de “soykırım” ifadesi ve bu noktada görüş beyan etmek serbest.

Haberi Çarpıtma Furyası

Danimarka Parlamentosu’nun kararı içerik açısından olağanüstü olmamakla beraber sahneye dökülen dikkat çekici husus, Ermeni medyasının tavrı oldu. Parlamento sözde Ermeni soykırımını tanımamış olmasına karşın Ermeni medyası haberi hemen tek bir ağızdan soykırım tanınmış gibi dünya kamuoyuna lanse etmeye çalıştı. Bu yönde haber başlıkları bir araç olarak kullanıldı. Dürüstlük bir kenara itilip haber çarpıtma yöntemi bir furya şeklinde devreye sokuldu.

İşte Ermeni medyasından alınan örnekler (internet bağlantıları kısaltıldı):

Panorama.am: “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti”
Armedia.am: “Danmarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti”
Armradio.am: “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırım Kararını Aldı”
Reddit/r/armenia: “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti”
Uaposition/arminfo: “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Hakkındaki Tasarıyı Kabul Etti”
MassisPost: “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti”
lragir.am: “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Onayladı”

“Armenian Weekly” adlı haber portalı, “Danimarka Parlamentosu Soru İşaretli Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti” başlığı ile gerçeği ima eder gibi olduysa da, üslubu bu kararın meşruluğunu şüphe altına soktu. (Kalın puntalar burada eklendi). Haber portalı yöneticileri karardan pek hoşnut değildi.

Nitekim “Azberez” gazetesi haber kaynağı olarak “Armenian Weekly”ye atıf yaptıysa da, “soru işaretli” ibareyi başlıktan çıkardı ve “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti” manşetini kullandı. “Soru işaretli” ibare gerçeği sezindirir kuşkusuyla gereksiz bir ayrıntı olarak mülaheze edildi.

Diyaspora’da önde gelen “Amerikan Ermeni Milli Komitesi” (ANCA) de aynı yaklaşımla bir yandan “Armenian Weekly” kaynağına atıf yaparken öte yandan “soru işaretli” ibareyi görmezden gelerek sitesinde “Danimarka Parlamentosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti” manşetine yer verdi.

Diyaspora’nın önde gelen basın organlarından “The California Courier” ise Danimarka Parlamentosu’nun kararını beğenmemiş olmalı ki, bu gelişmeyi haber konusu yapmayı gerekli görmedi.

Haber manşetlerin bu şekilde lanse edilmesinin amacı şüphesiz dünya kamuoyunu yanıltmaktı. Her nekadar haber metinlerinde – küçük puntalarla – gerçeğin böyle olmadığı, Danimarka Parlamentosu’nun sözde soykırımı tanımadığı yarım-yamalak, esnek ifadelerle belirtiliyorsa da, asıl dikkat çeken mesaj, haber başlıklarında idi. Ve verilmek istenen mesaj, Danimarka Parlamentosu’nun sözde soykırımı tanıdığı idi.

İronikdir ki, bu çarpıtma ile yanıltılan dünya kamuoyuna trajik tarihi olaylardan uzak durmaya çalışan ve sülh içinde yaşamayı tercih eden Ermeni okurları da dahil ediliyordu.

Çokçabuk Bir “Başarı”

Nitekim Ermeni medyasının bu taktiği semere vermekte gecikmedi. Doğru bilgileri internette yansıtması beklenen ansiklopedik “Wikipedia,” Danimarka Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımını tanıdığı haberini Ermeni medyasının ardından hemen sitesine taşıdı. Haber kaynağı “Armenian Weekly” idi. Site, “soykırım”ın 1915-1923 sürecine rastgeldiğini de ekledi. Bu şekilde bir “çifte yalan” internet ortamında yer aldı.

Ermeni Diyasporası için küçüksenmeyecek bir “başarı”!

Ender Bir İstisna

Bütün bu çarpıtmaların yanısıra ender bir istisna, yaygın bir karanlıkta ışık görüntüsü gibi göze çarptı. Yerevan’dan yayım yapan “News.arm” haber portalı hem manşette ve hem de haber metninde Danimarka Parlamentosu’nun “soykırım”ı tanımadığını açık bir tarzda dile getirdi. Söz konusu tarihi olayların 1915’de oluştuğunu da ekleyerek bir dürüstlük örneği verdi.

Sormak gerekir: Öteki Ermeni haber portalları Danimarka Parlamentosu haberini niçin bu haber portalı gibi dürüstçe dünya kamuoyuna yansıtmadı?

Diyaspora, Yerevan haber portalını “aşırı” dürüst olma hususunda uyarırsa şaşmamak gerekir.

Genel Bakış

15 Ekim 2015 tarihli AİHM kararının Diyaspora tarafından bir zafer gibi lanse edilmesi ve Ermeni medyasının yukarıda belirtilen dürüstlük noksanlığı, Ermeni sorununda temel bir noktaya dikkat çekiyor: Bu münferit olaylarda gerçekleri çarpıtma ve dünya kamuoyunu yanıltma gereksenimini duyan Ermeni medyası, ve dolayısıyla Diyaspora, 1915 olayları tartışmasında Ermeni tezlerini dünyaya kabul ettirmek için hangi yanıltıcı ya da tahrifat yöntemlerine başvurmaz ki?

Örnek mi verelim? 24 Nisan 1915’de 235 Ermeni aydının hiç yoktan İstanbul’da tutuklanması ve ardından katledilmesi, Talat Paşa telegramları, Hitler Söylemi, Lemkin göndermesi, Yahudi Holokost benzetmesi, kafatası piramidleri, ve tabii hiç suçu olmayan Ermeni nüfusunun Anadolu’dan sürgün edilmesi ve bu arada 1,5 milyon Ermeni vatandaşın – ki Ermenilerin ilk Hristiyan milleti olma özelliği var – Müslümanlar tarafından gaddarca kıyımı …

Yazdıkça bitmeyecek kadar örnekler …

Bu dürüslük noksanlığı ve çarpıtmalar ortamında Ermeni “soykırımı” düzmecesinin Batı basınında ve kamuoyunda yaygın olarak bir gerçek gibi kabul görmesi doğal olarak şaşılacak bir durum değil.

Ve açıkça soralım: Yüzyıllar boyu huzur içinde yaşamış iki toplumun makus tarihi olayları geride bırakarak bir uzlaşmaya varması bu durumda mümkün müdür?

Ne yazık ki olumlu bir yanıt zor. Hele ABD’de California ve Massachussets eyaletlerinde olduğu gibi, yol kenarlarına konulan, “Ermeni Soykırımını Tanı” ilan levhalarını, ve bunlara benzer, bazı ülkelerde kamusal alanlarda göze çarpan, “soykırım anıtlarını” düşündükçe…

Ek referanslar:


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir